Ana Yazı Trend Değişimi İçin Henüz ErkenMart ayından başlayarak dünya piyasalarında yaşanan yükselişlerin trend değişimi olup olmadığı sorgulanıyor. Konuyla ilgili olarak krizi ilk öngören Prof Dr...
Ana Yazı
Trend Değişimi İçin Henüz Erken
Mart ayından başlayarak dünya piyasalarında yaşanan yükselişlerin trend değişimi olup olmadığı sorgulanıyor. Konuyla ilgili olarak krizi ilk öngören Prof Dr. Nouriel Roubini ve Bank of America CEO’su Kenneth Lewis’in yaptığı açıklamalar, yaşanan yükselişlerin ‘yalancı bahar’ olduğuna işaret ediyor. Roubini, piyasaların düşeceği yönünde beklentisinin olduğunu, ekonomik toparlanmanın beklenenden daha uzun süreceğini kaydediyor. Kenneth Lewis ise bankanın ilk çeyrek sonuçlarının ardından yaptığı açıklamada, kredi temerrüt probleminin kötüleştiğine dikkat çekiyor.
Bankalar Sorun Yaşayacak
Hong Kong’da konuşan Roubini, şirket kârlarının yatırımcıların aşağı yönde şaşırtacağını ve birçok bankanın sorun yaşayacağını savundu.
Resesyonun en azından 24 ay devam edeceğini öngören Roubini, bu yıl Çin ekonomisinin yüzde 5,5 büyüyeceği tahmininde bulundu. Roubini, ABD ekonomisini ise gelecek yıl yüzde 0,5 büyüyeceğini öngördü. Konuşmasında yatırımlarının yüzde 95’ini nakite yönelttiğini ifade eden Roubini, hisse senedi gibi riskli varlıklardan uzak durduğunu vurguladı.
Düzelme En Erken Son Çeyrekte
Kenneth Lewis ise yaptığı açıklamada, “Kredilerde durumun kötü olduğunu görüyoruz ve durumun istikrar kazanmadan veya iyileşme göstermeden önce daha da kötüleşeceğine inanıyoruz” diye konuştu. Lewis, kredilerde düzelmenin yıl sonuna doğru veya 2010 yılının ilk yarısında gerçekleşmesini beklediklerini ifade etti.
Krediler Kötüleşiyor
Sorunlu kredilerin ilk çeyrekte 7,8 milyar dolar seviyesinden 25,7 milyar dolara yükseldiğini belirten Bank of America, ilk çeyrekte kart hizmetlerinden 1,8 milyar dolar kaybettiğini de belirtti. Banka daha önce Merrill Lynch’in alımıyla sağlanan daha yüksek gelirin kredi maliyetlerindeki artışı karşıladığını açıklamış olsa da yılın ilk üç ayında kredi kayıpları için 13,4 milyar dolar karşılık ayırdı.
VOB
Hisse kontratta son karar SPK’nın
VOB, son dönemde piyasadaki canlılıkla birlikte oldukça hareketli seanslar yaşıyor. Bu durum günlük işlem hacminde de etkisini gösteriyor. 29 Şubat 2008’deki 1 milyar 645 milyon liralık işlem hacmi rekoru, 21 Nisan’da 1 milyar 739 milyon lirayla kırıldı. Ayrıca 8 Nisan 2009’daki 513 bin 281’lik günlük işlem adedi rekoru da 559 bin 623 sayısına ulaşılarak geçildi.
Hisse kontratların devreye girmesiyle birlikte, rakamın çok daha üst seviyelere gelmesi bekleniyor. Hisse kontratlarda ise İMKB ve VOB’un yarışı devam ediyor. Her iki kurum da teknik çalışmalarını tamamladı. Yeni SPK Başkanı’nın (Vedat Akgiray) atanmasının ardından Kurul’un bu konudaki nihai kararını yakın zamanda vermesi bekleniyor.
Borsa
Trend Değişimi İçin Riskler Hala Yüksek
Endeks dünya borsalarının yükselişe başladığı 9 Mart tarihinden itibaren 20 Nisan’a kadar TL bazında yüzde 30 yükselirken, dolar bazında yüzde 50 yükseldi. Şimdi borsalarda Ekim 2007’den bu yana devam eden düşüş trendinin kırılıp kırılmayacağı tartışılıyor. Şirket kârlarının (özellikle bankaların) daha iyi olacağı ve 2010 yılının ilk çeyreğinde büyümenin gerçekleşeceğine dönük beklentilerin artması ile yeni denge noktalarının 25.000- 32.000 aralığında olacağını söyleyen Gedik Yatırım Araştırma Müdürü Onur Mutlu, ancak kriz nedeniyle 32.000’in yukarı yönlü test edilme ihtimalini düşük buluyor. Mutlu şunları söylüyor:
“İlk etapta 30.000’i geçemeyen endeksin 27.000’e kadar geri çekilmesini ve eğer makro verilerde kötüleşme yoksa yeniden 30.000’i denemesini bekleyebiliriz. 29.500 üzerinde likite dönme önerisi veriyoruz. Özellikle kârlı pozisyonların realize edilip az prim yapmış hisselerde pozisyon alınmasını öneriyoruz.”
Faiz
MB’nin Faiz Düşüşü Sürecek
Merkez Bankası’nın (MB) Kasım 2008 de başladığı agresif olarak nitelendirilebilecek faiz düşürme politikası, 16 Nisan’da yaptığı toplantıdaki 75 baz puanlık faiz indirimiyle birlikte 700 baz puana ulaştı. Dahası son toplantı notlarına göre MB henüz indirim sürecinin sonuna da gelmiş değil. Beklentiler MB’nın gösterge faizi rahatlıkla yüzde 9’a kadar indirebileceği yönünde. MB’nin mayıs ve haziran toplantılarında toplam 75 baz puanlık bir indirim daha yapabileceğini söyleyen Global Menkul Değerler Hazine ve Fon Yönetimi Müdürü Dr. Abdullah Selim Kunt, bu noktadan itibarense biraz dinlenmeyi tercih etmesini bekliyor. MB’nin gösterge faizi düşürmesinin başta bono piyasası olmak üzere faizlerde genel seviyesinin ciddi anlamda gerilemesini de beraberinde getirdiğini anlatan Kunt şunları söylüyor:
“Ekim 2008’de neredeyse yüzde 25 mertebesine fırlayan bono bileşik faizi, nisan ayı itibariyle yüzde 12,50 mertebesine kadar geriledi. Son faiz indirimi ile birlikte gösterge faiz yüzde 9,75’e inerken bono bileşik faizleri de yüzde 12,50’ye geriledi. Yüzde 9,75’lik gecelik faizin denk geldiği seviye yüzde 10,24 bileşik faizdir. Repo piyasasından yüzde 10,24 ile toplanan parayı yüzde 12.50’den hazine bonosunda değerlendirerek bu işten yüzde 2’lik kazanç elde etmek mümkün. MB, gösterge faizi yüzde 9’a çekerse fonlama maliyeti yüzde 9,42 bileşik seviyesinde oluşacak. Bu durum beraberinde bono faizlerine yeni bir alım dalgası getirecek.”
Önümüzdeki dönemin TL yatırımcısı için bir miktar sancılı olacağını söyleyen Kunt, “Bono faizlerinin geldiği seviye ve bankaların mevduata önerdikleri faize bakıldığında uzun yıllar reel olarak yüzde 10 faiz kazanmaya alışmış olan yerli yatırımcının brüt yüzde 12-13’lük bir faiz getirisine razı olması oldukça zor” diyor.
Eurobond
Hazine ihracı önemli
Gelişmekte olan ülkelerin Eurotahvil piyasaları, küresel piyasalarda bir süredir yaşanan olumlu havanın etkisiyle olumlu bir süreç geçirdi. Gelişmekte olan ülkelerde ihraçlar ön plana çıktı. MB faiz oranlarını 75 baz puan indirerek yüzde 9,75 seviyesine düşürdü. Bunun Eurotahviller üzerinde etkisi sınırlı oldu. Sonuçta 2030 vadeli gösterge Eurotahvil 137 dolar seviyelerinden 145 dolarlara tırmandı. Önümüzdeki süreçte özellikle ABD kaynaklı verileri dayalı bir seyrin devamı bekleniyor. Yatırım stratejisi açısından bakıldığında kısa vadeli kıymetlerde ‘tut’ önerisi veriliyor. Geçen ay içinde Hazine’nin orta vadelerde ihraç gerçekleştireceği beklentileri 2014 ve 2019 yılları
arasında kağıtlarda yukarı doğru bir hareket yaşandı. Bu kıymetlerin getiri seviyelerinin cazip olduğu ifade ediliyor. Hazine’nin ihraç gerçekleştirme ihtimali hala devam ettiği için de 2015 ve 2017 arasındaki vadelerde alım önerisi veriliyor.
Altın
850-900 Dolarda Dengelenir
Altın fiyatları da diğer yatırım araçları gibi yaşanan gelişmelere göre, anlık tepkilerle aşağı ya da yukarı yönlü bir trend izliyor. Önümüzdeki aylarda piyasalarda yaşanan belirsizliğin azalmasını bekleyen Goldaş Finans Müdürü Gökhan Aksu, ancak son dönemlerde altın fiyatlarının piyasa dinamiklerinden bağımsız hareket ettiğini söylüyor. Fiyatların 850-900 ons/dolar seviyelerinde dengelenmesini bekleyen Aksu, “İç piyasada ise mevsimsel talebin artması bekleniyor ve altın fiyatlarının yurtdışı piyasaya oranla daha primli satılması durumu ortaya çıkacak. Genel anlamda beklenti, yükselmekte zorlanan altın fiyatlarının bir miktar gerilemesi ve yatay bir seyir izlemesi yönünde” diyor
Döviz
IMF Anlaşması Önemli
1,80 TL seviyelerini test eden hatta daha yukarı seviyeleri görebileceği söyleyen dolar kurunda, IMF anlaşmasında yüksek kaynak sağlanacağı beklentisiyle 1,55 seviyelerine gerilemelerin olduğu gözlendi. Ancak Merkez Bankası’nın son toplantısında gösterge faizi yüzde 9,75 seviyesine çekmesiyle birlikte kur yeniden hareketlendi. Kurdaki hareketlilikte dolar/Euro paritesi de etkili olmaya devam etti.
Özellikle yurtdışı piyasalardaki bozulmalarda kurdaki yukarı hareketin süreceği ifade ediliyor. Ancak burada IMF anlaşması beklentisi önemli. Çünkü önümüzdeki dönemde IMF ile anlaşmanın yapılmasıyla TL’nin dövize karşı değer kazanmaya devam edeceğinin de altı çiziliyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?