Şekerbank bu yıl tarıma 400 milyon lira ayırdı

Bankanın 2010 yılı hedefi ise bu rakamı 400 milyon TL’ye taşımak.

1.06.2010 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Şekerbank bu yıl tarıma 400 milyon lira ayırdı
Şekerbank, modern tarımı en çok destekleyen bankalardan biri. Şekerbank’ın 70 il ve 184 ilçedeki 256 şubesinin yüzde 62’si Anadolu’da. Şubelerinin birçoğu da yaklaşık yarım asırdır aynı yörede bulunuyor. Anadolu’nun dört bir yanında bulunan şubeleriyle bugüne kadar yaklaşık 250 bin çiftçiye ulaşmış. Zira, Şekerbank’ın toplam nakdi kredileri içerisinde tarıma ayırdığı pay yüzde 5. Bu oran, kamu hariç özel bankaların tarıma ayırdıklarına bakıldığında ise yüzde 1,75’e geriliyor.  Banka bu anlamda, kendi portföy dağılımında tarım sektörüne ayrılan payda sektör ortalamasının üzerinde bir performans sergiliyor. Şekerbank İşletme ve Tarım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Halit Haydar Yıldız,  2009 yılında toplam 300 milyon TL tarım kredisi kullandırdıklarını söylüyor. Tarım kredilerinde 2010 yılı hedefi ise 400 milyon TL.
Çiftçiye özel geliştirdiği ürünleriyle yoğun bir şekilde köy ziyaretleri gerçekleştirdiklerini ifade eden Yıldız, Ziraat Bankası’na tanınan devlet destekli kredilerin özel bankalara da tanınmasıyla bu anlamda tarım kredilerinde bankaların iştahın oldukça artacağını belirtiyor. Yıldız ile tarım bankacılığını ve çiftçiye özel geliştirdikleri ürünleri konuştuk.

Şekerbank olarak tarım ve gıda sektöründe faaliyet gösteren şirketlere ne gibi kredi imkanları sunuyorsunuz?
Tarım sektörüne baktığımızda ağırlıklı olarak çiftçiye sunduğumuz ürünler ve bankacılık hizmetleri var. Bunları zirai krediler, hayvancılık, traktör, tarımsal ekipman, sera, bahçe-tarla, modern tarım ve hayvancılık projeleri için sulama gibi çiftçinin üretimini sağlayabilecek imkanları tanıyan kredileri sayabiliriz. Bunun yanında gıdaya yönelik firmalar için iki seçeneğimiz bulunuyor. Ticari faaliyetlerini sürdürebilecek kredileri sunuyoruz. İkinci olarak da hem tarımı destekleyecek hem de tarım sektörünün daha sanayiye yönelik olan firmaları yurt dışı kaynaklı yatırım kredileriyle destekliyoruz. Örneğin, en son IFC’den bu konuda 30 milyon Euro’luk uzun vadeli kredi aldık. Bunu gıda sektörüne kullandırıyoruz.

Üreticilere yönelik olarak ne gibi destekler, krediler sunuyorsunuz?

Bunu tarım ve tarım dışı sektör olarak ikiye ayırabiliriz. Bizim hedefimiz tarıma destek vermek ve bunun yanı sıra küçük ve orta boy işletmelerin finansmanını sağlamak anlamında lider banka olmak. Tüm planlarımızı bu çerçeveye göre hazırlıyoruz. En son “Üreten susarsa Türkiye susar” dedik. Üreticileri desteklemek için yollara çıktık. Özellikle küçük işletmeleri destekleyecek ürünler geliştiriyoruz. Çeşitli ürünlerimiz var. Özellikle bu kesime yatırım yapan kesime uzun vadeli krediler kullandırıyoruz. Türkiye’de ilk kez 12 yıl vadeli kredi veren ilk bankayız.

Modern tarım dediğimizde üretimden tüketime kadar uzanan zincirin hangi halkalarında yer aldığınızı söyleyebiliriz?
Tarladan tüketicinin alımına kadar varız. Bu zincirin tüm halkalarında olmak istiyoruz. Örneğin domates üretiliyor, salça yapılıyor, bakkal tüketiciye satıyor. Tüketici kredi kartıyla alıyor. Yani domatesin ekimindeki finansmandan, tüketicinin kredi kartıyla almasındaki finansmana kadar uzanan zincirde varız. ~

Hasat dönemi yaklaşırken farklı çalışmalarınız olacak mı?

Ağırlıklı olarak finansman ihtiyacı ekim döneminde ortaya çıkar. ekim döneminden önce, tüm köyleri dolaşıyoruz, köy kahvelerinde toplantılar yapıyoruz. Çiftçimizin ihtiyaçlarını tespit ederek, taleplerini topluyoruz. Bunları değerlendiriyoruz. Hasat öncesi ekim yapma döneminde finansman ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Hasat döneminde de tekrar ziyaret ediyoruz. Herhangi bir ihtiyaçlarının olup olmadığını soruyoruz. Yılda iki kez çiftçileri ziyaret ediyoruz. 2008 yılından bu yanan 4 bin köyü ziyaret ettik, 10 bin çiftçiye ulaştık. Bizim şubelerimizin çoğu, ilçelerde ve çok uzun yıllardır orada. Çiftçiyle aramızda bu anlamda sıcak bir ilişki var.

Toplam kredi destekleriniz içerisinde tarıma ayırdığınız pay ne kadar?
Tarım kredilerindeki payımız toplam kredilerin içerisinde yüzde 5’lik bir orana sahip. 2010’un ilk çeyreğinde kamu bankaları dışında bankaların ayırdığı toplam pay yüzde 1.75. Şekerbank olarak biz yüzde 5’lik bir oranı tarım sektörüne aktarıyoruz. Bu doğrultuda, 2009 yılında toplam 300 milyon TL tarım kredisi kullandırdık. Tarım kredilerinde 2010 yılı hedefimiz ise 400 milyon TL’dir.

Bu oran sizin de belirttiğiniz gibi oldukça düşük. Modern tarıma geçmeye çalışan Türkiye’nin ciddi anlamda da finansal desteğe ihtiyacı var. Bu noktada baktığımızda finansal desteklerin bu derece düşük bir oranda seyretmesini nasıl değerlendirebiliriz?
Baktığımızda 2-3 özel banka dışında tarıma destek veren çok fazla banka yok. Tarıma kaynak ayıran bankaların payları çok da kötü değil. Örneğin Ziraat Bankası kredileri devlet tarafından kompanse edilerek verilebiliyor. Ziraat Bankası’na tanınan bu imkanın tarıma g��nül vermiş özel bankalara da tanınması gerekiyor. Bu kredi veren özel bankaların iştahını daha çok artırır. Hibe fonlar geldiğinde bu destek daha çok artacaktır.

Çiftçinin nabzını en iyi tutan kurumlardan biri olarak modern tarım tekniklerine geçişte çiftçinin ilgisini nasıl gözlemliyorsunuz?

Çiftçilerimiz ileriye dönük düşünceleri olan kişiler. Şehirlilerden çok daha ileriyi görebiliyor ve bu anlamda yatırım yapabiliyorlar. Bizden daha hevesli olduğunu söyleyebilirim.

2010 yılında tarım sektörüne ne kadar kredi kullandırmayı hedefliyorsunuz?
2010 yılında bu alanda ciddi bir büyüme hedefimiz bulunuyor. İşletme bankacılığı ve tarım kredilerinde bizim bu yıl büyüme hedefimiz yüzde 52.

Çiftçiye yönelik olarak sunduğunuz ‘Hasat Kart’ adından bir ürününüz var. Bu kartın özelliklerinden bahseder misiniz?
Aslında bu çiftçiye sunduğumuz çeşitli kredilerin kartla kullanılmasını sağlayan bir kart. Bu kartın iki adet avantajı var. Birincisi, nakit kullanım yerine kartla kullanabiliyor. İkincisi, bazı firmalarla anlaşma yapıyoruz. Bu anlaşma sayesinde yüzde sıfır faizli finansman sağlıyoruz. Örneğin, mazotunu şimdi alıyor, parasını 5 ay sonra ödeyebiliyor. Örneğin geçtiğimiz günlerde Medaş ile anlaştık. Bu anlaşmayla Konya ve çevresindeki çiftçiler elektrik faturalarını hasat döneminde ödeyecekler. Gübre firmalarıyla bir anlaşma yaptık. gübreyi şimdi alıp borçlarını 4-5 ay sonra ödeyebiliyorlar. İki aya kadar yüzde sıfır faiz, ancak hasat dönemine kadar ödeyemezse de çok az bir faizle hasat döneminde ödeme gerçekleştirebiliyor. Karta ciddi bir talep var. 50 bine yakın Hasat Kart müşterimiz var.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz