Define avcısıyız

Şekip Karakaya, Avrupa'da da marka haline gelen, "Akıllı Kent Otomasyon Projesi"ni hayata geçirdiklerini, hatta bu projeyle yurtiçinde ve yurtdışında 35'in üstünde ödül kazandıklarını söylüyor.

31.10.2014 19:06:300
Paylaş Tweet Paylaş
Define avcısıyız
ŞEKİP KARAKAYA / SAMPAŞ YÖNETİM KURULU BAŞKANI
Sekip Karakaya, iş dünyasının sıra dışı girişimcilerinden. Mülkiye mezunu olduğu halde kamu yöneticisi olmak yerine girişimciliği tercih etti, insanların bilgisayarı sadece filmlerde gördüğü 1981 yılında Sampaş Bilişim ve iletişim Sistemleri'ni kurdu.

Sampaş için alanında ilklerin şirketi demek yanlış olmaz, Kentleri akıllandırmaya odaklanan şirket, yerel yönetimlere yönelik destek hizmetlerinin yanı sıra yazılım geliştirmeyi de başlatan ilk Türk şirketi, 600 kişilik çalışan kadrosu ve 70 kişilik ARGE ekibiyle akıllı kent otomasyon sistemleri oluşturuyor.

1984-1994 yılları arasında Türkiye'deki tüm il ve ilçelerde binden fazla belediyenin bilgisayarlarla donanmasını sağladıklarını belirten Sampaş Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya, Avrupa'da da marka haline gelen, "Akıllı Kent Otomasyon Projesi"ni hayata geçirdiklerini, hatta bu projeyle yurtiçinde ve yurtdışında 35'in üstünde ödül kazandıklarını söylüyor. Bugün Sampaş, Türkiye genelinde toplam 400 belediye ile çalışıyor.

Belediyeleri daha akıllı yapacak projeleri hayata geçiriyor, Karakaya, özellikle İstanbul'da Beyoğlu ve Bayrampaşa, istanbul dışında da Malatya ve Urfa'da yaptıkları akıllı kent otomasyon çalışmalarıyla gurur duyuyor. "Bizim işimiz kent mühendisliği. Kentlerde sahaya inip ciddi bir envanter çıkarıyoruz, insandan hayvana ve ağaca kadar her şeyi tek tek saptıyoruz, Tüm evlerin kapısını çalarak eğitim durumlarını, ekonomilerini, sorunlarını anlamaya çalışıyoruz.

Kentin mevcut durumunu saptayıp akıllandırma önerileri yapıyoruz, Örneğin belediyelere, 'Belediyenizde geliri olmayan 3 bin kişi var, Gidin sosyal bir market kurun' diyoruz, Bu anlamda ilk başladığımız proje olan Beyoğlu'nda akıllı kent sistemleriyle personel sayısının yüzde 40 azaltılmasını sağladık.

Makineleri devreye aldık, ihtiyacı olduğunu saptadığımız 15 bin kişiye kart verdik ve ihtiyaçlarını karşılamaları için sosyal market kurduk” diye anlatıyor, Karakaya yaptığı işi bir boyutuyla da define avcılığına benzetiyor.

Bu benzetmeyi de şöyle açıklıyor: "Bir şehre gittiğimizde belediyelere, 'Sizinle çalışalım, gelir kaçağınızı bulalım, para kazandıralım, ondan sonra bize ödeme yapın, kazandırmazsak hiçbir şey ödemeyin' deriz, Örneğin Urfa'da bu şekilde 21 trilyon TL'lik geliri 76 trilyon TL'ye çıkardık. Bizim kazancımız da 4 trilyon TL oldu.”

YENİ PROJE

Bugünlerde Karakaya'yı heyecanlandıran önemli bir proje de var. Belediyelerin ne kadar akıllı olduklarını görmelerini sağlayan bu proje, karşılaştırma esaslı bir sistem. IBM ile ortak yürüttüğü projeye ilişkin Karakaya şu bilgiyi veriyor: "IBM'le yaptığımız anlaşma kapsamında bir belediyeye gittiğimizde, IBM 12 haftada 9 kritere dayalı bir değerlendirme yapıyor.

Bu kriterlerden bazıları ulaşım, kamu güvenliği, enerji, su ve atıksu, sosyal hizmetler, demografiProje, bu kriterler bazında o belediyenin karşılaştırıldığı örneğin yurtdışı bir şehre kıyasla, ne kadar akıllı olduğunu, ne kadar çevreci olduğunu ortaya koyuyor, Yani biz rakamlarla belediyeye durumunu gösteriyor ve yapılabilecekleri belirtiyoruz.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz