Türünün son örneği

Bakım ve onarımlarını kendileri yapan petrol sahaları; ev teknelerden çalışan üretim mühendisleri ve dijital asistanlar… Acaba petrol ve doğalgaz endüstrisinin geleceği 2050 yılında böyle mi olacak?

24.08.2015 11:14:320
Paylaş Tweet Paylaş
Türünün son örneği
Bir dalgıç denizin altındaki devasa bir çelik iskeletin üzerinden süzülerek geçiyor. Onun yüzme paletleri güçlükle hareket ediyor ve ağızlığından hava kabarcıkları daima aradan uzun bir süre geçtikten sonra çıkıyor. Bu dalgıç kadının gözleri kalkerli mercan denizindeki mercan yelpazelerinden, aslında 20 yıl öncesinden kalma eski bir petrol sondaj platformu olan ve tüp süngeri tepeciklerinin kolonileşmeye başlamasıyla oluşmuş yapay bir resife kadarki alanı büyük bir dikkatle tarıyor. Bugün bu resifin her yerinde rengarenk süngerler ve renkli mercanlar yetişiyor ve bu sayede Meksika Körfezi’ndeki balıklar için cennet gibi bir mekan sunulmuş oluyor. Dalgıç sonunda aradığını buluyor. Bileğini yavaşça doğrultuyor, ateş ediyor ve aniden zıpkınının ucunda kocaman bir deniz levreği çırpınmaya başlıyor. Vaness 10 dakika sonra sudan çıkıyor ve teknenin merdivenine ulaşıyor. Güverteye çıktığında ilk iş olarak kocası Alfredo’ya zıpkınını veriyor ve ardından tuttuğu deniz levreğini uzatıyor. Uzun saçlarındaki suyu sıkıyor ve su geçirmez akıllı saatindeki mesaja bir göz atıyor: “Petrol fiyatı tahmini: Düşecek.” Vanessa kocasının yanağına bir öpücük konduruyor. Alfredo elindeki levreğe hayranlıkla bakarak, “Hayatım yine muhteşem bir balık yakalamışsın” diyor. Vanessa bir yandan üstünü kurularken diğer yandan kocasına, “Balığı ızgaraya atar mısın canım? Benim hologram odasına gitmem lazım” diyor. Kocası kaşlarını kaldırıyor: “Yine mi? Bu, sende çocuklardan daha fazla bağımlılık yaptı” diyor. Vanessa hafifçe gülümsüyor: “Alfredo…” diyor. Ve ardından uzun bir sessizlik yaşanıyor. “Teknede yaşamayı isteyen sendin. Benim şimdi de sonrasında da çalışmam gerek. İşte o kadar… Yoksa Houston’a geri mi taşınmalıyız?” Alfredo cevap vermiyor, arkasını dönüyor ve elindeki balığı kızgın kömür mangalının yanındaki masaya koyuyor. Vanessa hologram odasındaki çocuklarını dışarıya kışkışlar ve kendi işine odaklanmaya başlıyor. Onun akıllı saati, zaten o dalışa başlamadan önce gelecek haftalarda petrol fiyatlarında bir düşüş yaşanacağını öngörmüştü bile ve bu eğilim son yarım saat içinde daha da kuvvetlenmişti. Şimdi acilen son durum hakkında bir genel değerlendirme yapması gerekiyor. Sanal asistanı Geoff, Vanessa’yı selamlamak adına, “Merhaba Vanessa. Her zamanki gibi harika görünüyorsun. Eminim şimdi fiyat tahminlerine çok daha ayrıntılı bir şekilde bakmak istiyorsundur” der.
~
Vanessa ve Geoff aslında tıkır tıkır işleyen bir takım olmuş. Geoff neredeyse her zaman Vanessa’nın bir sonraki adımda ne yapılmasını isteyeceğini bilir. O, sunumunu hazırlarken Vanessa da bir su altı penceresinden dışarıya doğru bakıyor ve gözleri uzaktaki suni resifini amaçsızca süzüyor. Platformları resiflere dönüştürmek Daha sadece 10 yıl öncesine kadar burada petrol ve doğalgaz çıkarılıyordu. O zamanlar çevreci aktivistler, petrol ve doğalgaz çıkarımında modası geçmiş ve pahalı sondaj platformu kullanımına bir son verilmesini talep ediyordu. O günden bu yana bu gibi birkaç bin tane platform tıpkı bu alandaki gibi çelik iskeletleriyle birlikte çevre dostu bir yöntemle denizin dibine batırıldı ve suni birer resife dönüştürüldü. Son 20 yıl içinde okyanus dibindeki otomatik üretim sistemleri aracılığıyla denizin altından petrol çıkarma teknolojileri dikkate değer oranda ilerleme kaydetti ve maliyetleri de halen düşmeye devam ediyor. Çıkarma ekipmanları okyanus zeminlerine robotlar aracılığıyla kuruluyor ve sonra üretim tesisleri 10 yıllar boyunca burada kendi kendilerine çalışıyor. Petrol buradan karaya doğru endüksiyon ısıtmalı boru hatlarıyla taşınıyor ve sonrasında neredeyse tamamen otomatik bir süreçte rafine ediliyor. İskelet kurma ekiplerine sahip uzman gemilere ise sadece ilk kurulum ve sondaj deliği açma aşamalarında ihtiyaç duyuluyor; bu sondaj deliklerini okyanus zemininden binlerce metre aşağıya kadar açıyorlar. Vanessa kocaman 3D gözlüklerini takar ve Geoff’a tersleyici bir bakış fırlatarak, “Neden fiyatlar, bu kadar hızlı bir şekilde düşüyor” diye sorar. Sanal asistanı ise “Biz piyasaya gereğinden fazla kapasitenin sürüldüğünü varsayıyoruz. Arjantin’deki bazı kaya gazı alanları beklenenden çok daha hızlı bir gelişme gösterdi. Bazıları otomatik müzayede piyasalarında çok fazla miktarda yeni ekipman siparişi veriyor. Bu durum önümüzdeki aylarda ekstra petrol çıkarma alanlarının devreye gireceği anlamına geliyor. Ayrıca, hoşuna gitmeyecek bir şey daha var.” Vanessa oflamaya başlar. Petrol üretimi büyük ölçüde otomatikleştirildikten sonra hayatı da baştan aşağıya değişmişti. Artık açık deniz petrol istasyonlarında iş bulmak imkansız gibiydi. Hızlı veri bağlantıları sayesinde artık Vanessa gibi yetkili üretim mühendisleri, dünyanın herhangi bir yerinden petrol sahalarının durumunu gözlemleyebiliyor ve üst seviyede karar vericiler olarak gerektiğinde müdahale edebiliyor. Vanessa ve ailesi işte bu sayede Alfredo’nun hep hayalini kurduğu engin denizlerde seyreden bir tekneeve taşınabilme imkanı bulmuşlardı. Vanessa arada sırada, “Ben petrol ve doğalgaz endüstrisindeki en son açık deniz çalışanıyım” diye şaka yapar. Bununla birlikte bu dönüşüm, her zaman o kadar kolay olmuyor. “Artık bana kalan ve uygun tek iş gerçekten yoğun bir konsantrasyon ve yaratıcı çözümler geliştirmek gerektiren en zor olanlar” diyor. Vanessa kariyerinin başlangıcında, oradaki mi yoksa buradaki mi vananın açılıp kapanacağına kendi karar vermek zorunda kaldı ve bu işi bazen bizzat kendi elleriyle yapması gerekiyordu. Bugün bir petrol sahasındaki bütün bileşenler birbirleriyle otomatikman iletişim kuruyor ve üretimi optimumlaştırmak için neleri yapmaları gerektiğine kendi başlarına karar veriyorlar. Ardından üretim hacimlerine ise kısmen karmaşık arz ve talep tahminlerini temel alan algoritmalar karar veriyor. Yani artık Vanessa için geriye uğraşabileceği sadece gerçekten çetrefilli problemler kaldığı doğru: Öngörülemeyen arızalar ve bütün petrol sahalarını şebekenin içinde tutup tutmamakla ilgili kararlar gibi… Bu gibi tek bir karar bile işverenine milyonlar kazandırabileceği gibi kaybettirebilir de.
~
Geoff, “Vanessa, selam!” diye seslenir. “Uyan artık tatlım. Son bir saattir Grönland’ın batısındaki bir deniz altı petrol sahasının üretimi sürekli olarak azalıp duruyor. O, en eski sahalardan biri. Son birkaç aydır geriye kalan petrolü yüzeye çıkarmak için sahanın içine CO2 gazı pompalayıp duruyorlardı. Ama şimdi kompresörlerinden biri bozulmuş.” Vanessa’nın 3D gözlüğüne hemen bu rezervin bir görüntüsü yansıtılır. Geoff bir sistem tarafından ışıklandırılan bu hareket halindeki resmi döndürürken, “Şuraya bir bak” der. “Onun bu kompresör olması gerekir. Güvenlik amacıyla kendi kendini kapatmış. Anlaşılan artık su sızdırmama özelliğini kaybetmiş.” Aslında benzer bir vakanın yaşandığı ilk olay bu değil. 20 yıl önce petrol endüstrisinde maliyet baskıları artarken Vanessa’nın patronu, olabilecek her yerde paradan tasarruf yapmak istiyordu. O dönemde deniz altı petrol sahaları için hiç tanımadıkları bir imalatçıdan çok sayıda kompresör satın almışlardı. Bu kompresörler önde gelen imalatçıların sundukları ekipmanlardan yüzde 40 civarında daha ucuzdu. Ancak bu şirketin geçmişte sergilediği cimrilik, şimdi kendilerine çok pahalıya patlıyordu. Bileşenler ardı ardına arızalanıyor ve bazı durumlarda bu gibi arızalar, deniz yüzeyinin 3 bin metre altında yaşanıyor. Geoff kendi önerisini şöyle dile getiriyor: “Yeni bir talimat gelene kadar bu sahayı şebekenin dışına çıkarabiliriz veya Grönland’daki 3D yazıcımızın başına geçer ve değiştirilmesi gereken parçayı onunla üretebiliriz.” Ayrıca Vanessa ile dalga geçercesine, “Görüyorum ki bir sonraki aşamada ne yapılması gerektiğini bilmiyorsun. Ama ben senin adına karar veremem ki” diyor. Vanessa tereddüte düşer. Mademki petrol fiyatları düşüyor, o zaman bir süreliğine daha az petrol üretmek çok mantıklı olabilir. Diğer yandan bu petrol sahası, maliyetini çok uzun yıllar önce zaten çıkarmış durumda ve şu anda son derece düşük maliyetle çalışıyor. Vanessa sonunda kararını verir ve “Hadi şunu tamir edelim!” der. Geoff zaten Vanessa’nın bu yönde karar almasına yüzde 83 ihtimal tanıyordu. Bu parçanın 3D bir yazıcıda üretilmesi ve mobil tamir gemisine taşıyacak insansız hava aracının yola çıkarılması ve sonra değiştirilecek parçanın derin deniz ortamında takılması için bir bakım-onarım denizaltısının gönderilmesinin muazzam boyutta maliyetli olacağı doğruydu. Ama Geoff, “Kesinlikle çok haklısın Vanessa. Benim hesaplamalarım da zaten bunu tavsiye ediyordu” der. Vanessa’nın burnuna aniden bir yanık kokusu gelir. Yok artık! “Hoşça kal Geoff” diye mırıldanarak bu holograma bir öpücük gönderir, gözünden kocaman gözlüklerini çıkarır ve hologram odasının kapısından dışarı çıkar. Dışarıda Alfredo üzgün bir ifadeyle durmaktadır. “Çok üzgünüm canım” der. “Maalesef balığı yaktım.” Vanessa sakin bir şekilde “Hiç önemi yok. Şimdi ben gider başka bir tane yakalarım” der. Üzerine dalış kıyafetlerini giyerken tekrar kolundaki saatine bakar. Orada Geoff’un Vanessa’ya göz kırptığını ve gülümsediğini görür. Suya geri dönerken Geoff için o aslında benim kolaylıkla aşık olabileceğim bir erkek diye düşünür. Ve cump! Alfredo, “Onun resife ulaşması ve bir başka balık daha yakalaması en az 15 dakika sürer” diye düşünür. O, Vanessa’nın Geoff’a bakışını yakalayamamıştı. Ancak işlerin giderek farklılaştığını anlayabiliyordu. Bu teknede sadece kendisi, Vanessa ve çocuklar olsaydı ne güzel olurdu. Oysa şimdi, teknenin kontak anahtarına bir baktı. Bu hibrid elektrikli motorun kendisini ana kıtaya ne kadar çabuk götürebileceğini hesapladı. Kendi kendine “Onu burada terk edip gidebilirim” diye fısıldadı. Ancak hemen ardından navigasyon sistemine baktığında, kendisine şeytani bir gülümsemeyle azarlarcasına dik dik bakan Geoff’un yüzünü gördü. Bu avatar, “Söz konusu bile olamaz” diyordu.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz