2010 yılı altın ve hisse senedi, yatırımcısını yüzde 25'in üzerindeki getirisiyle diğer yatırım araçlarına göre oldukça memnun etti. 2011'in ilk ayı ise iki enstrüman açısından çok da parlak geçmedi. Dünyada altın fiyatlarında bir düzeltme yaşanırken Türk piyasasından özellikle de İMKB'den 5-7 milyar dolar arasında para çıkışı oldu. Bu çıkışta, sıcak para köpüğünü almak isteyen Merkez Bankası'nın (MB) son faiz kararlarının ve bankalarda munzam karşılıkları artırmasının etkili olduğunu söyleyen Yatırım Finansman Menkul Değerler Genel Müdürü Yamaç Berki, yaşanan bu gelişmelere rağmen gösterge faizde düşük seyir devam ettiği sürece hisse senedi ve altının 2011'de iyi getiri sağlayacak yatırım enstrümanları olacağını söylüyor. Berki'nin piyasa beklentileri ve yatırımcılara tavsiyeleri şöyle:
Capital: Son dönemde MB kararlarının piyasalara olan etkisinin arttığını görüyoruz. Sizin MB politikaları ile ilgili değerlendirmeniz nedir?
-MB PPK kararları hiç olmadığı kadar piyasa üzerinde etkili oluyor. Çünkü İMKB Endeksi'nin yüzde 47'sine, neredeyse yarısına banka hisseleri yön veriyor. Bankaların kârlılığına etki edecek kararlar, endeks üzerinde direkt olarak etkisini gösteriyor. Bono gösterge faizlerinin yükselmesi, banka kârlarına çok fazla yaramıyor. Yine munzam karşılıklar ve bunun olası etkileri var. Sonuçta alınan son önlemlerle ağırlıklı hisse senedi piyasasından olmak üzere ülkeden 5-7 milyar dolarlık nakit çıkışı oldu.
Capital: Bu kararları nasıl değerlendiriyorsunuz?
-MB, bankacılık sistemi üzerinden kısa vadeli sermayenin bir miktar çıkışını ve yine kredilerdeki büyümenin yavaşlatılmasını hedefliyor. Çünkü kredilerde yüzde 30 büyüme, cari açığı artırıyor. Bankacılık sistemi, mali açıdan, sermaye yeterliliği açısından belli bir olgunluğa geldiği için MB'nin bu tarz önlemlerini karşılayabilecek güce sahip.
Capital: Mevduat, Türkiye'de en önemli yatırım enstrümanı. Ancak reel getirinin düşmesiyle birlikte yatırımcının arayışları var. Siz bu yatırımcılara ne tavsiye ediyorsunuz?
-Türkiye'de enflasyonun ve reel faiz getirilerinin düşmesiyle birlikte yatırımcıların farklı enstrümanlarda getiri arayışlarının başladığını görüyoruz. Bizim düşüncemize göre mevduat getirisinden memnun olmayan ve arayışta olan yatırımcı için gayrimenkul yatırımları hariç 2011 yılında üç ana alternatif var. Bu enstrümanları tercih edecekler. Bu enstrümanlar: Hisse senedi, özel sektör ile banka bonoları ve anapara korumalı fonlar.
Capital: Borsa ile ilgili beklentileriniz nedir?
-2010'a göre 2011 yılının daha zorlu olacağı yönünde bir beklentimiz var. Ancak, yine de reel faiz getirilerinin düşmesiyle birlikte borsa, yatırımcı açısından oldukça cazip hale geldi. Aralık ayından itibaren MB kararlarının etkisiyle İMKB'de baskılı seanslar yaşandığı görülüyor. Banka satışlarıyla düzeltmeden söz etmek mümkün. Yabancı yatırımcı, bir miktar borsadan ve bonodan çıkıp beklemeyi tercih ediyor. 5-7 milyar dolar arasında bir yabancı para çıkışının olduğu tahmin ediliyor. Bu yatırımcılar, henüz piyasaya giriş yapmadı. Şimdi bir miktar bekleme ve dinlenme dönemi.
Capital: Endekste beklentiniz nedir?
-Kurum olarak beklentimiz, haziran ayındaki seçimi de dikkate alarak siyasi istikrarın bozulmayacağı varsayımıyla ilk çeyrekten sonra bir ralli yaşanması yönünde. Burada seviye vermek zor, ancak 71.000 seviyelerindeki zirve seviyelerin üzerinde rakamları göreceğimizi düşünüyorum.~
Seçimler sonrasında ise içeride makro göstergeler takip edilecek ve bir miktar aşağı yönlü hareketler gözlenecek. 2009 ve 2010 yılını yüksek primlerle kapatan endeksin getirisi düşecek ama alternatif getirilerin üzerinde performans sergileyecek. Aşağı hareketlerde de çok ciddi düşüşler beklemiyoruz.
Capital: Bankacılık hisselerinden sanayi hisselerine doğru hareket devam edecek mi?
-Bankacılık hisselerinden son dönemde para çıkışı oldu. Ancak sektörden çok büyük çıkışlar olması, bankacılık sektörünün güçlü yapısı ve İMKB'deki ağırlığı nedeniyle mümkün değil. Ama bir miktar çıkış oldu ve sanayi hisselerine doğru çıkış bir miktar daha devam edecektir.Sanayi şirketlerinin performansına bakıldığında, Türkiye güçlü büyüme verilerine sahip ve İMKB şirketlerinin büyümesi, Türkiye'nin büyüme verilerinden daha iyi. Yine şirketler özkaynakları yerine borçlanarak büyümeyi tercih ediyor. Borç piyasalarının açılması, borçlanma çeşitlerinin artması, şirketlerin büyümelerini kolaylaştırıyor.
Capital: 2011'de hangi sektörler, hangi şirketler öne çıkacak?
-Seçilmiş sektörlerde belli büyüklüğü olan ve nakit temettü verimi olan şirketlerin hisselerinde alım yapılabilir. Bu hisselere ilgi mutlaka olacaktır. Enerji, gıda, ulaştırma, perakende sektörü yakından izlenecek. Yukarı hareketlerin olduğu dönemlerde finans sektörü hisseleri büyüklükleriyle öncülük yapacak.Burada temel kriter, büyüme potansiyeli ve nakit temettü olacak.
Capital: Faiz piyasasında beklentiniz nedir?
-Sermaye piyasaları açısından en belirleyici konu, piyasa faizin seviyesi. Yüzde 7,5 seviyesindeki piyasa faizinin yönü, İMKB'nin de yönünü belirleyecek en önemli faktör. Eğer gösterge faiz yüzde 8 seviyelerini aşarsa son dönemde İMKB'den çıkmış olan paranın geri dönmesi biraz vakit alır. Açıkçası MB'nin faiz politikasını ve ne yapmak istediğini ben de öngörmekte zorlanıyorum. Genişlemeye neden olacak faiz indirimlerine devam ederken diğer yandan da sıkılaştırma tedbirleri alıyor. Yabancı yatırımcılar, bu iki stratejiden hangisine ağırlık verileceğini görmeden, ülke dışına çıkardığı kısa vadeli nakdi Türkiye'ye sokmak istemiyor. Ama Türkiye piyasası, bu riskler hesaplanabilir hale geldikten sonra cazip hale gelecek. Seçimlerden önce bu belirsizlik ortadan kalkar ve Türk piyasasına özellikle de hisse senedine para girişi olur.
Capital: Döviz kurlarında beklentiniz nedir?
-Kısa vadede TL/dolar kurunda TL'nin çok fazla tercih edilmeyeceğini düşünüyorum. Kurlarda yukarı yönlü dalgalanma devam edebilir. Ama orta vadede temel tercih TL olmayı sürdürecek. Kur dalgalanmalarının etkileri sınırlanacak. 2011 ortalama dolar kurunun 1,50-1,55 bandında olacağı kanaatindeyiz.
Capital: Halka arzlardan hisse alınır mı? Halka arzlar piyasada baskı yaratmaz mı?
-2010 yılında başlatılan halka arz seferberliği, piyasaya heyecan getirdi. Şimdi talep tarafında da çalışmalar yapılıyor. İstanbul'un finans merkezi olması yönünde yapılan politikaların devamı niteliğinde çalışmalar var. Borsadaki yatırımcı sayı 1 milyon civarında ancak efektif olanı 100 bin civarında. Büyük halka arzlarda borsa endeksi etkilenebilir. Ama yeni yatırımcıların gelmesiyle birlikte halka arzların endekse etkisi azalacak. İyi anlatılan, iyi fiyatlanan halka arzlara da ilgi olacak. Yine yeni yabancı yatırımcının çekilmesiyle birlikte büyük halka arzların etkileri sınırlı olabilir.
Capital: Seçimden önce not artırımı olur mu?
-Ana sözleşmeleri gereği, yatırım yapılabilir seviyede olmayan ülkelere yatırım yapamayan fonlar var. Seçimlerden sonra not artırımının olacağını ve Türkiye'nin yatırım yapılabilir seviye notu alabileceğini düşünüyorum. Ancak not artırımının etkisiyle çok büyük para girişi de olacağını düşünmüyorum. Çünkü not beklentisi, fiyatlara yansımaya başladı bile. Bakıldığında Türk CDS'leri, bize göre daha yüksek nota sahip ülkelerin CDS'lerinden çok daha iyi fiyatlamalarda işlem görüyor. ~
Yani piyasalar, not artırımını zaten fiyatlamaya başladı. Bence asıl rating notu odur.
Capital: Özel sektör tahvili (ÖST) ve anapara korumalı fonlara dikkat çektiniz. Bu ürünlere yatırımcı ilgisi nasıl?
-Yatırımcılar, mevduattan özel sektör ve bono yatırımlarına kayacaklar. Hem daha fazla faiz getirisi var hem de ÖST'lerin 5 puanlık bir vergi avantajı var. Piyasa şartları olumlu gider likidite oluşursa vadesinden erken bozabilir. Ya da düzenli kupon ödemelerinden istifade edilebilir. Alternatif getiri arayan yatırımcılar için bir diğer alternatif de anapara garantili fonlar olacak. Bu fonlar, dayanak varlığının iyi seçimine bağlı olarak yatırımcılar açısından iyi bir seçenek olabilir. Örneğin borsa endeksine dayalı anapara garantili bir fon, cazip bir enstrüman olabilir.
Capital: Global pazarda en önemli risk nedir?
-Türkiye tarafında genel anlamda olumsuz bir görünüm yok. Avrupa'daki sorunların ise kısa vadede çözülmesi mümkün görünmüyor. Hatta sorunların İtalya ve İspanya'ya sıçrama olasılığı var. Bu durum, ihracatının önemli kısmını Avrupa'ya yapan Türkiye'yi olumsuz etkiler.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?