Karttaki Büyük Endişe

Türkiye’ye ait rakamlar BKM’den, dünyaya ait olanlar ise değişik kanallardan… Ancak, iki önemli eğilime işaret ediyorlar. İlk mesaj, kart sahtekarlığının milyarlarca dolarlık bir tehdite dolaştığı ...

1.10.2003 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Türkiye’ye ait rakamlar BKM’den, dünyaya ait olanlar ise değişik kanallardan… Ancak, iki önemli eğilime işaret ediyorlar. İlk mesaj, kart sahtekarlığının milyarlarca dolarlık bir tehdite dolaştığı yönünde. İkincisi ise daha olumlu. Sahtekarlık parasal olarak artıyor, ancak oran bazında düşüyor. MasterCard ve Visa’nın yanı sıra, bankacılara göre tehdit devam ediyor, ancak alınan önlemlerle olaylar azalma eğilimine girdi.  
 
Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, yılın ilk 6 ayında Türkiye’de 3,2 trilyon liralık kart sahtekarlığı yapıldı. Bu rakamın 2,1 trilyon liralık kısmı yurtiçinde, 1,1 trilyon liralık kısmı ise yurtdışında gerçekleşti.  
 
BKM verilerine göre, Türkiye’de yaşanan kart sahtekarlıklarında en fazla payı yüzde 38,57’yle kayıp olarak bildirilen kartlarla yapılan dolandırıcılıklar alıyor. Bunu yüzde 26,79 ile kart numarası, yüzde 13,93’le çalıntı kart kullanılarak yapılan sahtekarlıklar izliyor. Ayrıca, manyetik şerit kopyalama, kartların sahibine ulaşmasının engellenerek kullanılması, sahte kartlar ve sahte başvuruyla alınan kartlarla yapılan işlemler en sık rastlanan sahtekarlık çeşitleri arasında yer alıyor.  
 
MasterCard Türkiye Risk Servisleri Direktörü Cem Kibaroğlu, son dönemde en çok kayıp ve çalıntı dolandırıcılıklarının yaşandığına dikkat çekiyor. Kibaroğlu, “Otomatik para çekme makinelerinde kart sıkıştırma, veya el çabukluğu ile kart değiştirme, yankesicilik yoluyla kredi kartlarının çalınması da kart sahtekarlığında kullanılan formüller arasında” diyor.  
    
Visa Türkiye Üye İlişkileri ve Pazarlama Müdürü Osman İnegöl ise, Türkiye pazarında özellikle kart sahteciliği ve kart numarasının dolandırıcılık amaçlı kullanımına dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor.  
 
Dünyadaki en son tablo  
 
Dünyadaki kart sahtekarlığına ilişkin toplam rakamlar ne yazık ki yok. Bu nedenle araştırma şirketlerinin ya da ödeme sistemi kuruluşlarının verileri üzerinden bir değerlendirme yapmak gerekiyor. Ancak, araştırmalar, sahtekarlıklarda mutlak değer olarak artış olmasına karşın, kart hacmine göre düşüş yaşandığını gösteriyor. 1996 yılında sahtekarlığın toplam kart hacmine oranı yüzde 0,09 iken, bu rakam şimdilerde yüzde 0,063’e geriledi.  
 
Ancak, rakamlar yine de oldukça büyük. Celent Communications’un Ocak 2003’te yaptığı araştırmaya göre, sadece Amerika’da, 2002 yılında 1,8 milyar dolarlık kart sahtekarlığı gerçekleşti.  
 
Visa Türkiye Üye İlişkileri ve Pazarlama Müdürü Osman İnegöl, dünya genelinde Visa üyesi bankaların yıllık sahtekarlık kayıplarının 1,4 milyar Euro’ya ulaştığını söylüyor.  
 
Visa International’in araştırmasına göre ise kart sahtekarlığının en fazla yaşandığı Avrupa ülkesi İngiltere. Bu ülkede 2002 yılının ilk çeyreğinde 188 milyon Euro’luk kart sahtekarlığı yaşanırken, bu yılın aynı döneminde bu rakam 196,4 milyon Euro’ya yükseldi.  Fransa’da ise 2002 yılının mart ayı sonu itibariyle 65,3 milyon Euro’luk sahtekarlık gerçekleşirken, bu yılın aynı döneminde 79,1 milyon Euro’luk kar sahtekarlığı yaşandı.  
 
Tabii bu rakamlar sadece Visa üyesi bankalardan alınan sahtekarlıkları gösteriyor. Buna diğer ödeme sistemi kuruluşlarında yaşanan sahtekarlıklar eklendiğinde rakamlar iyice büyüyor.  
 
Türkiye’de sahtekarlık azalıyor  
 
Türkiye’de ise Avrupa’nın aksine kart sahtekarlıklarında düşüş yaşanıyor. Visa’nın araştırmasına göre, Mart 2002 itibariyle Türkiye’de 7,74 milyon Euro’luk kart sahtekarlığı yaşanmıştı. 2003 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 15,5 oranında düşerek 6,5 milyon Euro’ya geriledi. Bankacılara göre, kart sahtekarlıklarına karşı alınan önlemler, bu gerilemenin ana nedenini oluşturuyor.    
 
Visa Türkiye Üye İlişkileri Pazarlama Müdürü Osman İnegöl, Türkiye’nin kart sahtekarlıkları açısından oldukça yeni bir pazar olduğunu söylüyor. Türk bankalarının Visa kartları üzerinden gerçekleşen yıllık sahtekarlık kayıplarının 5 milyon Euro’nun biraz üzerinde olduğunu, bu rakamın da Avrupa ortalamaları ile kıyaslandığında oldukça düşük kaldığını ifade ediyor.  
 
Osman İnegöl, “Türkiye’de geçen yıl 10 bin Euro’luk her bir işlemin 2 Euro’su sahtekarlık kaybı olarak gerçekleşti. Aynı miktar Avrupa Bölgesi için 7 Euro düzeyinde. Dolayısıyla, kart sahtekarlıkları açısından Türkiye halen Avrupa’ya kıyasla daha iyi konumda” yorumunu yapıyor.  
 
MasterCard Türkiye Risk Servisleri Direktörü Cem Kibaroğlu da, Türkiye’nin, Avrupa ve diğer Akdeniz ülkeleri ile karşılaştırıldığında çok iyi durumda olduğuna dikkat çekiyor. Buna neden olarak da Türkiye’de bu konuda yapılan yatırımların bir hayli fazla olmasını gösteriyor.  
 
Telekomünikasyonda risk fazla  
 
Ödeme sistemleri kuruluşları, kart sahtekarlıklarında Türkiye için en riskli görünen işyerlerini, “telekomünikasyon ve kuyumcular” olarak belirlemişler. Zaten rakamlar da bunu açıkça ortaya koyuyor. BKM’nin yılın ilk 6 ayına ilişkin verilerine göre, kart sahtekarlıklarının yüzde 18,77’lik bölümü telekomünikasyon şirketlerinde yaşandı. Bu işlemlerde özellikle kayıp, çalıntı ve sahte kartların kullanıldı.  
 
Visa International’in de Türkiye’deki kart sahtekarlıklarına ilişkin yaptığı araştırmada, en riskli grup olarak kuyumcular öne çıkıyor. Bu cephede 2003 yılının ilk 6 ayında toplam 340 milyar 727 milyon liralık kart sahtekarlığı yapıldı. Bankacılar, kuyumcularda yapılan kart sahtekarlıklarının adetsel olarak az olmasına rağmen, alınan ürünlerin görece olarak pahalı olması nedeniyle bu sonucun ortaya çıktığını söylüyor.  
 
Benzin istasyonları ise kart sahtekarlıklarında en fazla işlem yapılan işyerleri olarak karşımıza çıkıyor. BKM verilerine göre, yılın ilk 6 ayında Türk bankalarının verdiği kartlarla yurtiçi ve yurtdışındaki benzin istasyonlarında toplam 3 bin 376 adet sahte işlem yapıldı. Bu işlemlerin hacmi ise 187,8 milyar liraya ulaştı.  
 
Yurtdışında posta ve telefon  
 
Bu arada posta ve telefonla yapılan alışverişlerde de kart sahtekarlıkları yoğun olarak yaşanıyor. BKM verilerine göre, yılın ilk 6 ayında bu kategoride toplam 416,9 milyar liralık kart sahtekarlığı gerçekleştirildi.  
 
Bu rakamın 261,6 milyar liralık kısmı yurtiçi, 155,3 milyar liralık kısmı ise yurtdışı işlemlerden kaynaklanıyor. Ayrıca, giyim, aksesuvar, süper market, kumarhaneler de kart sahtekarlıklarında en riskli işyerleri olarak karşımıza çıkıyor.  
 
Bunların yanı sıra, ATM’den nakit çekme, mobilya, dekorasyon, beyaz eşya, sağlık, kozmetik, seyahat acenteleri, oteller, araç kiralama, araç satış-yedek parça, bilgisayar-yedek parça, havayolları ve büyük alışveriş mağazaları, kart sahtekarlıklarında en fazla paya sahip olan işyerleri arasında yer alıyor.  
 
Bankacılar, kart sahtekarlığı yapan kişilerin, fark edilene kadar yapabilecekleri tüm işlemleri  yapmaya çalıştıklarını söylüyor. Bankacılara göre, kart sahtekarlıklarında ağırlıklı olarak değeri yüksek ürün ya da hizmetler alınmaya çalışılıyor.  
 
Sahtekarlıklar azalacak  
 
Peki gelecekte kart sahtekarlıklarında nasıl bir trend izlenecek? Aslında hem ödeme sistemi kuruluşları hem de bankaların aldıkları önlemler nedeniyle kart sahtekarlıklarında adetsel olarak düşüş yaşanması kaçınılmaz. Özellikle de “chip”li kartların yaygınlaşmasından sonra dolandırıcılık rakamlarında çok ciddi oranda düşüş yaşanması bekleniyor.  
 
MasterCard Risk Servisleri Direktörü Cem Kibaroğlu, dolandırıcılık işlemlerini, kart sahibi ve işyeri tarafında yakın takip için sistem geliştirdiklerine dikkat çekiyor.  Kibaroğlu, “Değişik amaçlara yönelik raporlama sistemleri ve dolandırıcılık öngörme amaçlı sistemlerimiz var. Bütün dünyada güvenlik düzeyinin aynı olabilmesi amacıyla standartlar geliştiriyoruz” diyor.  
 
Ama tabii ki sadece bankaların aldığı önlemler yetmiyor. Kart kullanıcılarının da sahtekarlıkları önlemek için önlem alması gerekiyor. İlk yapmaları gereken ise, kartlarına ve şifrelerine evlerinin anahtarlarına gösterdikleri özenin daha fazlasını göstermek. Ayrıca, kart kullanırken yabancılardan yardım alınmaması, şifrenin asla kimseye söylenmemesi unutulmaması gereken kurallar arasında yer alıyor. Tüm bunlara ek olarak, kişinin cep telefonu varsa, sorun durumunda bankasını arayabilmek için gerekli telefon numarasını kaydetmesinde de sahtekarlıkların önüne geçilmesi açısından son derece yararı var.  
 
“EMV UYUMLU KARTLARA GEÇMEK ŞART”  
 
Osman İnegöl / Visa Türkiye
 
 
Visa Türkiye Üye İlişkileri ve Pazarlama Müdürü Osman İnegöl, kart sahtekarlıklarına karşı  aldıkları önlemleri ve gelecek beklentilerini şöyle anlattı:  
 
EMV UYUMLU KARTLARA GEÇİLMELİ Sahtecilik yöntemi ile gerçekleştirilen dolandırıcılıklara en iyi çözüm EMV uyumlu kartların kullanılması. EMV kartlarının PIN numarası ile birlikte kullanılması kayıp ve çalıntı kartlar ile dağıtım sırasında kaybolan kartların yol açabileceği sahtekarlık vakalarını engelleyebilecek.  
 
INTERNET İŞLEMLERİ İÇİN ÖNLEM “Verified-by-Visa” ise kartın fiziksel olarak bulunmadığı, internet üzerinden gerçekleşen alışveriş işlemlerinde karşılaşılan sahtekarlıkları önlemek amacıyla geliştirilmiş bir sistem. Bu sistem aracılığıyla, e-ticaret yapan üye işyerleri, kart hamilinin kimliğini doğrulamak amacıyla satış işlemlerini belli bir şifre kabul ederek gerçekleştirecekler.  
 
SAHTE BAŞVURULAR ARTACAK Gelecekte ise sahte belgeler aracılığıyla gerçekleşecek sahte başvuru vakaları gibi farklı tip uygulamalarla karşılaşmayı bekliyoruz. Sahtekarlar artık sahte kart üretemeyeceklerinden gerçek kartları meşru olmayan yollarla ele geçirmeye çalışacaklar.  
 
TÜRKİYE’DE SAHTEKARLIK AZALACAK Türkiye’de de EMV uyumlu chip kartlara geçilmesiyle birlikte sahtekarlıkların toplam satışa oranında düşüş olması kaçınılmaz. Ancak, zaman içerisinde diğer sahtekarlık yöntemlerinin de gündeme geleceğini göz önüne alırsak, hacim açısından fazla bir değişiklik olmasını beklemiyoruz.  
 
VİSA’DAN FİNANSAL TEŞVİK EMV’ye geçiş bu hedefe ulaşmak açısından büyük önem taşıyor. Bu nedenle EMV uyumlu kart çıkaran üye bankalar 2004 yılı sonuna kadar Visa’dan kart başına 1 Euro’yu bulan bir teşvik alacaklar. Ocak 2005’ten itibaren ise EMV sistemi ile engellenebilecek sahtekarlık vakalarının sorumluluğu EMV kart çıkaran veya EMV uyumlu terminal kuran bankalardan, bu sistemi uygulamayan bankalara geçecek.  
 
“SAHTEKARLIKLARIN YÜZDE 30’U KAYIP KARTLARLA”  
 
Cem Kibaroğlu / Mastercard Türkiye
 
 
MasterCard Risk Servisleri Direktörü Cem Kibaroğlu, kredi kartları ile gerçekleştirilen sahtekarlıklar hakkında şu bilgileri veriyor:  
 
“Yaşanan olayların hala büyük bir çoğunluğu kayıp/çalıntı kartlar ile gerçekleştiriliyor. Bu oran yaklaşık olarak yüzde 30 civarında. Son yıllarda toplam içindeki payı artan iki diğer dolandırıcılık türü ise sahte kartlar ve yüz yüze olmayan (posta/telefon ile sipariş, internet) kart işlemleridir. Bunların oranı da yaklaşık olarak yüzde 25 civarındadır.  
 
Son dönemde özellikle Kuzey Amerika ülkelerinde kimlik bilgilerinin çalınması yoluyla gerçekleştirilen dolandırıcılıklarda bir artış görülmeye başlanmıştır. Ancak, bu tür dolandırıcılığın toplam içinde ki payı henüz yüzde 5 civarındadır.  
 
Kayıp/çalıntı kartların kötü niyetli kullanımının dışında kredi kartlarının dolandırıcılık amaçlı kullanımı kart özelliklerinin bir şekilde taklit edilmeye çalışılması yoluyla gerçekleştiriliyor. Bu amaçla kredi kartlarının ön yüzünde yer alan kart numarası ve diğer bilgiler veya arka yüzde bulunan manyetik şerit içindeki bilgiler kullanılmaya çalışılıyor.”  

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz