Finans Hattı

YABANCI SERMAYE - 2006’DA ARAP SERMAYESİ ÖNE ÇIKACAKTürkiye 2005 yılında yabancı adeta yabancı sermaye cenneti haline geldi. Bankacılık sektörüne giren yabancı ortaklardan başka, portföy yatırımlar...

1.01.2006 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

YABANCI SERMAYE - 2006’DA ARAP SERMAYESİ ÖNE ÇIKACAK
Türkiye 2005 yılında yabancı adeta yabancı sermaye cenneti haline geldi. Bankacılık sektörüne giren yabancı ortaklardan başka, portföy yatırımlarında da önemli bir akış yaşandı. Nitekim bunu İMKB’nnin işlem hacmindeki yabancı payında da net bir şekilde görebiliyoruz. İMKB’deki yabancı payı yıl boyunca yüzde 70’ler seviyesinde dolaştı. Yabancıların 2006 yılında nasıl bir yol izleyecekleri konusunda Denizbank’in Avusturya’daki bankası Denizbank AG’nin Türkiye Temsilcisi Serkan Çevik’le konuştum. Çevik, Türkiye’ye Avrupa ve AB’den gelen para akışının devam edeceğini söylerken, asıl Arap sermayesine dikkat çekiyor.

2005 yılında Türkiye’de arap sermayesinin sadece Dubai kaynaklı olarak gündeme geldiğini söyleyen Çevik, bakın bu konuda neler söyledi:

“2006 yılında Türkiye diğer gelişmekte olan ülkelerle birlikte Türkiye’ye de para akışı devam edecektir. Ancak, burada kaynak maliyetini negatif yönde etkileyecek önemli bir faktör var: Arap sermayesi… Türkiye’de 2005 yılında Dubai kaynaklı olarak gelen yabancı sermaye gündeme geldi. Ancak, Avrupa cephesinden bakıldığında, Türkiye’ye neredeyse tüm Arap ülkelerindeki sermayeden önemli ölçüde talep var. Bu nedenle, 2006 Arap sermayesinin yoğun girişinin olacağı bir yıla benziyor”

Bilindiği gibi, uluslararası piyasalarda gezinen sıcak paranın önünde önemli bir faiz artırımı tehditi bulunuyor. Fed ve ECB’nin faiz artırımlarının, uluslar arası piyasalardaki likiditeyi emme riskinden son günlerde çok söz edilir oldu. Bu konuyu da Serkan Çevik’e sorduğumda şu yanıtı aldım:

“Eğer gerçekten sert faiz artırımları olursa bir risk geçerli. Ama şu anda kimse bunu beklemiyor. 2004-2005 yıllarındaki kadar sert artırımlar olması zaten piyasalı altüst edeceği için, faizlerde yatay bir seyir bekleniyor. Bu nedenle bunu bir risk olarak görmüyorum.”

PİYASALAR - STOPAJLI GÜNLER NE GETİRECEK?
1 Ocak’tan itibaren Türkiye’deki tüm yatırım araçlarına yüzde 15 oranında stopaj getiren yasa, yürürlüğe girmiş durumda. Yani artık mevduattan hisse senedine kadar tüm yatırım araçları yüzde 15 oranında stopaj kesintisine tabi olacak. Peki bu stopaj oranı başta borsa olmak üzere piyasalarda yılın ilk ayında nasıl bir tepkime gösterebili?

Ata Yatırım Baş ekonomisti Altuğ Karamenderes’e göre, borsada öncelikle işlem hacminde düşüş yaşanması bekleniyor. Hisse sahipliği anlamında önemli bir değişim olmayacağını söyleyen Karamenderes, alım-satım işlemlerinde yabancı kaynaklı olarak önemli bir düşüş olabileceğine dikkat çekiyor. Özellikle bu ay bu durum kendini hissettirebilir. Bono piyasasında ise stopaj oranının faizlerin üzerine konacağı için faiz yükselişinin kaçınılmaz olacağını söyleyen Karamenderes’in tahmini şöyle:

“Faiz piyasasında oyuncular stopaj oranını fiyatlara yansıtacaktır. Ama faiz yükselişinin ne kadar olacağını tahmin etmek zor. Biz şu anki faiz oranının yüzde 10’u kadar yükselişe kendimizi hazırlamış durumdayız. Bu da, yüzde 14’lük faiz ortamında 1,4 puanlık yükseliş anlamına geliyor.”

SİGORTACILIK - SİGORTACILIKTA FİYAT NASIL BELİRLENMELİ?
Fiyat rekabeti sigortacılık sektörünün belki de en önemli sorunlarından biri. Sektörde öylesine kıran kırana bir rekabet var ki, tüm sektör temsilcileri bunun uzun vadede sektöre zarar vereceği konusunda hem fikir… Rasyonel olmayan fiyat rekabeti nedeniyle de şirketlerin teknik karlılıkları zarar görmeye başladı. Peki sigorta sektöründe fiyatlandırma nasıl yapılacak? Aviva Sigorta Genel Müdürü Ertan Fırat, sigortacılıkta fiyatlandırmanın riske göre yapılması gerektiğini söylüyor. Bu konuda şirketlerin segmentasyon yapmasının şart olduğunu ifade eden Fırat tarife rejiminin kimi durumlarda riski az olanı cezalandırma anlamına gelebileceğini belirterek şunları söyledi:

“Öncelikle tarife rejiminin tanımını yapmakta fayda var , piyasa oyuncularının tamamının aynı şartlar ve fiyat kompozisyonu ile ürünlerini pazarladıkları bir düzen, ortam diyebiliriz buna. Böyle bir düzende tarifeyi yapanlar sektör istatistiklerini baz alarak şirketlerin para kazanabilecekleri bir fiyat skalasını oluşturmak zorundadırlar.

Bu tarz bir çalışma düzeninde genelde tüm müşteriler ortalama fiyat mantığı çerçevesinde ele alınır ve herkes veya her risk, -bazen farklı kategorilere ayırma söz konusu olsa da kategori sayısı sınırlı kalabilir- eşitmişçesine fiyatlandırılır. Bu durumda riski göreli olarak daha iyi olanlara haksızlık yapma, ağır olanları ise ödüllendirme gibi bir sonucu doğurmuş oluruz.”

KONUT - KONUTTA FAİZ YARIŞI VADEYE SIÇRADI
Konut kredisi alanındaki rekabet 2006 yılında da tüm hızıyla sürecek gibi görünüyor. Geçen yıl mortgage sisteminin gündeme gelmesi ile adeta patlama gösteren konut kredilerinde faiz yarışı vadeye de yansımış durumda. Geçtiğimiz ay içinde Finansbank, yüzde 1,07 olarak uyguladığı konut kredilerinde vadeyi de 30 yıla çıkarmış durumda. Şu anda sektörde bankaların uyguladığı maksimum vade 20-25 yıl seviyesinde.

Genel müdür yardımcısı Gökhan Mendi, Finanbank’ın vadeyi 30 yıla çıkarması ile ilgili olarak şunları söylüyor:

“ Şu anda şubelerimizde 5 yıla kadar olan vadelerde yüzde 1.13; 5 yıldan 30 yıla kadar olan vadelerde ise yüzde 1.07 faiz oranı imkanını sunmaya başladık. Ekonomideki istikrarın sürekliliği ve mortgage sisteminin devreye girmesi daha da önem kazanarak büyüyecek olan konut kredileri pazarı, önümüzdeki dönemde bankacılık sektörünün en önemli enstrümanlar��ndan biri olacak. Bireysel bankacılık alanının genelindeki iddiamızı konut kredisi alanında da sürdürüyor ve 360 aya varan vade seçeneklerimiz, yüzde 1,07’ye düşürdüğümüz faiz oranımız ile herkesi ev sahibi yapmayı hedefliyoruz.”

YATIRIM FONU - İSLAMİ PİYASA FONU TÜRKİYE’DE
Geçen yıl kurulan Dow Jones Islamic Market Türkiye Endeksi, Ülker Grubu’nun sahibi olduğu Bizim Menkul Değerler tarafından Borsa Yatırım Fonu’na dönüştürülerek, bir yatırım aracı olarak Türkiye ve dünya piyasalarına sunuldu. Borsa Yatırım Fonu, portföyünde bir endeksi temsil eden hisse senetlerinin endeksteki oranları ile bulunduğu ve fon paylarının borsada işlem gördüğü bir yatırım fonu türü. Bu fonlarda yatırımcılar, temsil edilen endeksi alıp satma imkanına sahip oluyor.

Tüm dünya piyasalarında özel endeksler geliştirme konusunda öncü rol oynayan Dow Jones Indexes tarafından geliştirilen Islamic Market Turkey endeksi bundan sonra da Bizim Menkul Değerler aracılığıyla İMKB’de alınıp satılabilecek. Özellikle kurumsal ve profesyonel yatırımcılar ve varlık yöneticileri tarafından tercih edilen Borsa Yatırım Fonları, düşük maliyet ve tek bir işlemle ülke ve sektör pozisyonlarının yönetimini sağlamanın yanısıra, endeksi takip ve fiyat dengesi konusunda da istikrar sağlıyor.

Borsa Yatırım Fonları’nın (Exchange Traded Fund) portföy geliri için vergi uygulanmadığı gibi, fonun yatırımcılara dağıttığı temettüler de stopajdan muaf. Borsada alınıp satılabilen fon payları ise hisse senetleri için uygulanan mevzuata tabi.

KULİS

İlk mortgage şirketi TEB’den gelecek
Türkiye’de mortgage sisteminin yürürlüğe girmesi ile birlikte yabancı kuruluşların Türkiye’de konut finansman şirketleri kurmak için sırada bekledikleri biliniyor. Türkiye’de mortgage şirketi kurmak için sırada bekleyenlerin başında da TEB’in yabancı ortağı BNP Paribas geliyor. Geçtiğimiz aylarda Paribas Grubu’nun üst düzey yönetiminin mortgage ile ilgili ön bilgilenme amacıyla Türkiye’ye geldiği bu satırlarda yer almıştı. Gelen bilgilere göre, şu anda mortgage yasasını bekleyen Paribas Grubu, konut finansman şirketine start vermek için tasarının yasalaşmasını bekliyor ve büyük olasılıkla da Türkiye’ye gelen ilk mortgage şirketi olacak. TEB içinden gelen bilgilere gör BNP Paribas’ın uluslar arası mortgage şirketi UCP’nin planı Garanti Bankası’nın ortağı GECF’den önce pazara girmek.
 
Finansbank’tan sonra sıra kimde?
Yabancıların Türkiye’deki bankalara olan ilgisi bu yıl da artarak devam edecek. Şu anda Finansbank’ın satışı gündemde. Finansbank’ın yabancılarla görüşmeleri sürüyor ve muhtemeler de bu yılın ilk çeyreğinde satış konusu netlik kazanacak.

Bankacılık çevrelerinde Finansbank’tan sonra Denizbank’ın sırada beklediği konuşuluyor. Denizbank üst yönetiminin, yabancılarla ön görüşmeler yaptığını, ancak daha hızlı yol alabilmek için Finansbank’ın satış sürecinin tamamlanmasını beklediği konuşuluyor. Denizbank’ın Rusya’da aktif olduğunu bildiğimiz için “Acaba bir Rus bankası Denizbank’a ortak olabilir mi?” diye sorduğumda şu yanıtı aldım: “Finansbank Rusya’da Denizbank’tan daha aktif durumda. Olsa Finansbank böyle bir ortaklık yapardı…”

Anadolu Family Finans’ın adı ne olacak?
Eski adıyla özel finans kurumları, yeni adılya katılım bankalarında geçen yıl hareketli günler yaşandı. Sektörün iki öncü kuruluşu Anadolu Finans, Family Finans’ı bünyesine katma kararı almıştı. Boydak Grubu’nun Anadolu Finans’ı ile Ülker’in Family Finans’ının birleşmeleri geçen ay başında tamamlanmıştı. Şimdilik geçici olarak yeni şirketin adı “Anadolu Family Finans” olarak açıklandı ancak iki tarafta da harıl harıl yeni bir isim ve kurumsal kimlik çalışması yapılıyormuş. Kurumun yeni isminin ne olacağı sır gibi saklanıyor. Ancak duyduğuma göre, şirketin yeni ismi içinde ne “Anadolu” ne de “Family” kelimesi geçmeyecekmiş.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz