Yeni hız hesabı

Elçin Cirik

[email protected]

Sigorta sektörü prim üretiminde son 5 yıldır ortalama yüzde 14 büyüyor. Ama penetrasyon oranında ibre yerinden oynamıyor. 2012 yılından bu yana sektörün penetrasyon oranı aynı, yüzde 1,5’larda. Yüzde 6,9 ortalama penetrasyona sahip Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında Türk sigorta sektörü oldukça geride kalıyor. Ancak bu oran, Türkiye’de sigorta şirketleri için büyüme potansiyelinin yüksek olduğunun da açık bir göstergesi. Unico Sigorta CEO’su Cenk Tabakoğlu, Türkiye’de kişi başına prim üretiminin 2016 itibarıyla 164 dolar olduğunu söylüyor. Dünya ortalamasındaysa kişi başına üretimi 638 dolar. Tabakoğlu, “Bu açıdan bakınca ülkemizde daha alınacak çok yolumuz var” diye konuşuyor. Generali Sigorta CEO’su Maurizio Pescarini, ülkemizde son zamanlarda yaşanan doğal afetler nedeniyle özellikle önümüzdeki yıllarda tüketici tarafında oto dışı sigorta ürünlerine yönelim olacağını düşünüyor. Pesarini, “2016 yılında 40,5 milyar TL olan toplam prim üretimi 5 yıl sonra 100 milyar TL’nin üstünde gerçekleşecek” diyor. İster hayat ister hayat dışı olsun sigorta şirketlerinin yöneticileri de kişi başı harcanabilir gelirin artması ve genç ekonomik açıdan aktif nüfusun yükselen sigorta bilinciyle geleceğe olumlu bakıyor. Şirketler de büyüme planlarını, penetrasyon anlamında hızlanacak alanlara göre belirliyor. 

HIZLANACAK ALANLAR

Sektörde her alanda sigortalılık oranı düşük, hatta zorunlu olan ürünlerde bile ciddi açık dikkat çekiyor. Öyle ki zorunlu doğal afet sigortası DASK’ta sigortalanma oranı bile yüzde 46’larda seyrediyor. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz günlerde düzenli ve süreklilik arz edecek şekilde deprem sigortası yaptırılması için Hazine olarak çalışma başlattıklarını açıkladı. Doğa Sigorta CEO’su Nihat Kırmızı, bu açıklamayı hatırlatarak, “DASK poliçeleri beraberinde konut ve yangın poliçelerine de talebi artıracaktır” diyor. HDI Sigorta Genel Müdürü Ceyhan Hancıoğlu, “DASK’ta penetrasyon oranı, tapu daireleri ve elektrik dağıtım şirketleri aracılığıyla 1-2 yıl içinde yüzde 75-80’leri bulacak. DASK ile bağlantılı olarak konut sigortaları, yangın ve doğal afet ek teminatları içeren çapraz sigortalarda genişleme alanı olacak” yorumunu yapıyor. Hayat dışı prim üretiminde yüzde 13 paya sahip yangın branşında yılda ortalama 15 milyon poliçe tanzim ediliyor. Konut tarafında ise Generali Sigorta CEO’su Maurizio Pescarini’nin verdiği bilgilere göre, ülkemizde 17,7 milyon konuttan ancak 6,2 milyonu sigortalı. Pescarini, “Burada ciddi potansiyel olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Zorunlu deprem sigortasında yapılacak çalışmalarla konutta da penetrasyon oranının hızlıca artacağını ve 5 yıl sonra hacmin 2 katına çıkacağını öngörüyoruz” diyor. Unico Sigorta CEO’su Cenk Tabakoğlu da benzer bir öngörüde bulunuyor:“Yangın branşında prim üretimi 2017 sonunda 5 milyar TL’yi geçecek. Bu branşta yıllık büyümenin yüzde 15-20 bandında devam etmesini bekliyoruz.” KPMG Türkiye Finansal Hizmetler Sektörü Lideri Sinem Cantürk ise bugün yüzde 35’lerde olan konut sigortası penetrasyonunun yakın gelecekte yüzde 50’leri bulacağını açıklıyor. 

SAĞLIĞIN GELECEĞİ NE OLUR?

Sigortalı sayısını katlayacak alanlardan bir diğerini de Axa Sigorta CEO’su Guillaume Lejeune, sağlık sigortaları olarak açıklıyor. Türkiye Sigorta Birliği (TSB) verilerine göre sağlık tarafında 2016 sonunda 400 bini tamamlayıcı sağlıkta olmak üzere toplamda 2,6 milyon sigortalıya ulaşıldı. Yaklaşık 80 milyon nüfus içerisinde bu rakam yüzde 3’e karşılık geliyor. TSB yönetimi, özel sağlık kuruluşlarındaki sayısal büyüme ve gelişen kalite standartlarıyla sağlık sigortalarının sektörün itici gücü olacağını öngörüyor. “Sağlık sigortacılığında yaşanacak en büyük pozitif değişim, tamamlayıcı sağlık sigortasında olacak” deniyor. Tamamlayıcı sağlık kamunun da yaygınlaştırmak istediği bir ürün ve yeni şehir hastaneleriyle ürünün sunulabileceği sigortalı sayısında önemli artış bekleniyor. HDI Sigorta Genel Müdürü Ceyhan Hancıoğlu, “Tamamlayıcı sağlık alan sigortalı sayısı bir yılda 2 katına çıktı. 2-3 yıl içinde bu sayının 3-4 katına çıkmasını bekliyoruz” diyor. KPMG’den Sinem Cantürk de Türkiye’de aslında Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamına girebilecek 10 milyonun üstünde kişi olduğuna dikkat çekiyor. Generali Sigorta CEO’su Maurizio Pescarini, özellikle tamamlayıcı sağlık sigortası ve niş pazarlar için geliştirilecek yeni ürünlerle sağlık sigortası penetrasyonunun artacağını düşünüyor. Pescarini, “Tamamlayıcı sağlık sigortası nüfusun büyük kısmının uygun primlerle sahip olabileceği, özel hastanelerde herhangi bir fark ödemeden güvence altında olabileceği ve potansiyeli yüksek bir ürün. Tamamlayıcı sağlık sigortası ve insanların gelir seviyesinin artmasının da etkisiyle özel sağlık sigortası sahipliğinin uzun vadede yüzde 27 penetrasyona sahip kasko sigortasına paralel seviyelere gelmesini bekliyoruz” yorumunda bulunuyor. 

KEFALET HIZLI BÜYÜR MÜ?

Ana lokomotiflerin ardından tarım, sorumluluk ve kefalet sigorta ürünleri de umut veriyor. Sigorta sektörünün düzenleyici kurumu Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, 2017 yılında zorunlu hekim sorumluluk ürününde havuz uygulamasına geçti. Bu gelişmenin bu alanda hareket etmesi bekleniyor. Unico Sigorta CEO’su Cenk Tabakoğlu, 800 milyon TL prim üretimine sahip bu sigortada, hekim sorumluluk başta olmak üzere mesleki sorumluluk sigortalarının itici güç olacağını öngörüyor. Sigorta yöneticileri, sorumluluk alanında prim üretiminde yıllık yüzde 20 büyüme ve buna paralel sigortalı sayısında artış bekliyor. Sözleşmeden kaynaklanan hükümlülüklerin yerine getirilememesine karşın güvence sağlayan kefalet sigortalarında da yeni düzenlemeler sonrası penetrasyon artışı olacağı tahmin ediliyor. TSB yönetimi, “2014’te yürürlüğe giren kefalet sigortası, artık kamu ihalelerinde teminat olarak sunulabilecek. Ağırlıklı olarak inşaat sektöründe kullanılmasını bekliyoruz. ABD’de ihtiyacın neredeyse tamamı kefalet sigortasıyla sağlanırken, bu oran Avrupa’da yüzde 25. Bizdeki penetrasyon potansiyelinin de uzun vadede yüzde 25 olacağını düşünüyoruz” yorumunda bulunuyor. Devletin destek verdiği tarım alanında da kapsama alanını genişleyecek. TARSİM Genel Müdürü Yusuf Satoğlu, bitkisel ürünler için sigortalılık oranının devlet destekli tarım sigortaları sisteminin 2006’da faaliyetlerine başlamasıyla yüzde 0,5’ten yüzde 20’lere ulaştığını açıklıyor. Büyükbaş hayvan hayat sigortasında da sigortalılık oranı yüzde 6,1. Satoğlu, 5 yıl içinde bitkisel ürün sigortalarında yüzde 35-40 ve hayvancılık tarafında yüzde 15 oranında sigortalılık katılımının gerçekleşeceğini öngörüyor. KPMG’den Cantürk de “2016 sonu toplam tarım sigortaları poliçe sayısı 1,5 milyondu. Bu sayı gelecek 5 yılda 2 milyon barajını zorlayacak. Sigortalanan hayvan sayısı her yıl yüzde 10 artacak” diyor.

~