"Artık söylem değil, eylem zamanı"

TL'nin ciddi spekülatif ataklarla karşı karşıya olduğunu dile getiren İş Bankası Genel Müdürü Bali, "Faiz konusunda artık iktisat biliminin kuralları uygulanmalı" dedi.

13.08.2018 12:01:000
Paylaş Tweet Paylaş
"Artık söylem değil, eylem zamanı"

İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, "Geldiğimiz seviyeler ekonomik temellerle açıklanmaya müsait değil. Saldırı niteliğinde fiyatlar oluştu" dedi.

TL'deki değer kaybına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bali, "Kriz yönetme tecrübesi olan bir ülkeyiz, iyi bir koordinasyonla üstesinden geliriz. Şu an artık söylem değil, eylem zamanı. Faiz konusunda artık iktisat biliminin kuralları uygulanmalı. Gerektiği yerde her enstrüman kullanılmalıdır." dedi.

İş Bankası Genel Müdürü Bali, çeşitli televizyon kanallarında ekonomi/finans gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. 

Bali'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Kur çok ciddi seviyelere ulaştı. Asya piyasaları sığ piyasalardır. Az fonla, az hacimle çok büyük dalgalara imkan verebilecek piyasalardır. Alınacak olan aksiyonların zamanlı olması böyle günlerde önem kazanıyor. Geldiğimiz seviyeler ekonomik temellerle açıklanmaya müsait değil. Bütçe açığının GSYH'ye oranı Türkiye yüzde 1.1-1.3 bandındaydı. Son dönemde harcama genişlemesi bunu 2'nin biraz üzerine getirdi. Yıl sonunda da 2,5 olması bekleniyor. Nasıl ödenecek borçlar? Borçların brüt tutarı ifade edildiğinde bunun çok büyük olduğundan hareketle yorumlar yapılır. Bu tür dönemler sorumluluk alma zamanlarıdır. Türkiye'nin vadesine bir yıl kalan borçlarının toplamı 180,6 milyar dolardır. Bu rakamın nelerden ibaret olduğunu öğrendiğinizde bakışınız farklılaşacak. Ciddi bir dezenformasyon yaşanıyor. 102 milyar doları bankacılık sisteminin üzerinde. Bunun yarısı bir borç değil. Yurtdışındaki yerleşiklerin bankacılık sistemi nezdinde tuttuğu mevduatlar. Geriye kalan 50 milyar doları da çevirmemiz gereken borçlar. Yönetilmeyecek seviyeler değil. Bankacılıkta açık pozisyon yok. Geriye kırılganlık unsuru olarak cari açık kalıyor. Cari açık GSYH'nin yüzde 5,7'sinde. Bu oran mutlaka yapısal önlemlerle düşürülmesi gereken rakam. Ben kur atağını ekonomik verilerle izah edemiyorum. Reel sektörün çevrilmeyecek borcu yok.

"BDDK ve MB doğru adımlar atıyor"

BDDK ve Merkez Bankası, şu anda çok doğru, yerinde tedbirler alıyor. Özellikle kritik dönemlerde söylem değil eylem önemli. Eylemin de piyasa tarafından kabul görmesi lazım. Kurun geldiği seviyeden sonra istikrar kazanması halinde bu kurun çok kısa sürede kendini tedavi edebileceğini düşünüyorum. Talebin büyük ölçüde üst piyasalarda oluştuğunu görüyoruz.

"Saldırı niteliğinde fiyatlar oluştu"

Bizim bankamızın döviz alış satış arasında neti nötr. Alan da satan da var. Bu nasıl yukarı gidiyor. Asya'da gördük, düşük hacimlerle. Dijital sistemlerle tetiklenebilecek işlemler de var. Döviz masasında yönetici olarak işe başlayalı 1992'den beri birçok krizi izledim. Bunu farklı buluyorum. Bu doğru değil. Saldırı niteliğinde fiyatlar oluştu. İyi bilinçlendirilmiş siyaseti de buna göre oluşturulmuş bir tabloda kimse böyle spekülatif ataktan sonuç alamaz. Ekonomik değilse bunun gerekçesi sadece ekonomik önlemlerle içinden çıkılması mümkün değil.

Kurun bu seviyelere gelmesinden dolayı sevinç nidaları atan twitler görüyorum. Ben 80 yaşını aşmış annemin babamın tansiyonunu aşmış gibi görüyorum. İç kırılmalar her mevzuya sirayet ettirilmemelidir. Yurtdışına fon çıkartmak, şunu, bunu yapmak. Kazancını servetini bu ülkeden kazanan insanların bunları yurtdışına taşıması kabul edilebilir bir şey değil. Bu bir toplumsal hadisedir.

"Faiz dahil, hiçbir enstrümana başvuru tereddütü olmamalı"

Hiçbir enstrümanın diğerine nazaran başvurulması konusunda tereddütlü olunmamalıdır, faiz dahil. Bunların gereklerini yapmakta tereddüt etmemeliyiz. Faiz iyi bir şey değil. Kararlar alırken teknik çerçevesinin siyasi çerçeveden ayrı olarak kendi kurallarıyla yürüdüğünün hissedilmesi lazım. Yeri gelir içiniz kan ağlaya ağlaya faize başvurursunuz. Kompleksin içinde olmamalıyız. Konuştuğumuz faizin mutlak seviyesi değil, bu tür enstrümanların kullanabilme esnekliği. Kolay bir faizle ekonominin makroekonomik temellerinin gerektiridği faizin altında faizle borçlanıyorsanız serberstçe cephane veriyorsunuz gidin döviz alın diye. Bu yeterli bir neden mi hayır? Zamanlı tepkileri verince mutlaka etkileri olur."

"Üstesinden geliriz"

Finans piyasalarındaki çalkantıya rağmen bankalarda hiçbir ciddi sorunun gözükmediğini vurgulayan Bali, "Bankacılık sisteminde açık pozisyon yok." diye konuştu.

"Her durumda almamız gereken ekonomik önlemler var, aksiyonlarımızı çabuk göstermeliyiz." ifadelerini kullanan Bali şöyle konuştu: "Kriz yönetme tecrübesi olan bir ülkeyiz, iyi bir koordinasyonla üstesinden geliriz. Şu an artık söylem değil, eylem zamanı. Faiz konusunda artık iktisat biliminin kuralları uygulanmalı. Gerektiği yerde her enstrüman kullanılmalıdır."

"Bilançomuzu iyi yöneterek üstesinden geleceğiz"

Bali, "Son hafta içerisinde bankamızdan mevduat çıkışı söz konusu değil. Döviz alım satımlarında da bizim hesaplarımızda çok özel bir durum yok." şeklinde konuştu.

Bali, "Kur seviyeleri buradan belli bir istikrara doğru gelişmezse, kredi artışı yapmamız pek mümkün olmaz." dedi ve ekledi: "Sermaye artışı öngörmüyoruz. Karlılıklarımızı, bilançomuzu iyi yöneterek bunun üstesinden geleceğiz."

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz