Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre e-ticaret hacmi 2024’te bir önceki yıla göre yüzde 61,7 artarak 3 trilyon TL’yi aştı. İşlem sayısı ise 5 milyar 910 milyon adet olarak gerçekleşti.
Sahibinden.com CEO’su Burak Ertaş’a göre sektör yıllık bileşik büyüme oranı açısından oldukça dinamik bir tablo sergiliyor. E-ticaretin çarpan etkisiyle fark yarattığını söyleyen Ertaş, “Gelecekte büyüme, mevcut kategorilerde pay kapmaktan çok, o kategoriler içinde yeni mikro alanlar yaratabilen markaların olacak” diyor.
Hande Yavuz Çalık / [email protected]
Capital Dergisi / Ağustos 2025
Sahibinden.com CEO’su Burak Ertaş ile e-ticaretteki yeni gelişmeleri konuştuk:
Ticaret Bakanlığı’nın son verilerine göre ülkemizde e-ticaret hacmi 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 61,7 artarak 3 trilyon Türk lirasını aştı. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ulaşılan bu rakamlar, Türkiye’nin dijital dönüşümündeki kararlılığının ve ekonomik dinamizminin en güçlü göstergelerinden biri. Bu büyümenin arkasında, pandemide yeni bir kullanıcı kitlesinin dijital mecra kullanımına alışması, artan akıllı mobil telefon penetrasyonu ve en önemlisi tüketicilerin e-ticarete olan güveninin pekişmesi yatıyor.
E-ticaretin GSYİH’nin içindeki payı artıyor mu? Ne gibi katkı sağlıyor?
E-ticaretin Türkiye ekonomisindeki payı istikrarlı biçimde artıyor. Ticaret Bakanlığı’nın Türkiye’de E-ticaretin Görünümü raporuna göre 2019 yılında yüzde 2,7 olan e-ticaretin GSYİH içindeki payı, 2024 itibarıyla yüzde 6,5’e ulaşmış durumda. Türkiye, gelişmiş ülkeleri hızlıca takip ediyor, yıllık bileşik büyüme oranı açısından oldukça dinamik bir tablo sergiliyor. E-ticaretin büyümesi, sadece işlem hacmiyle sınırlı değil aynı zamanda ekonominin tamamına yayılan çarpan etkisiyle de fark yaratıyor. Lojistikten yazılıma, fintekten dijital pazarlamaya kadar birçok sektör, e-ticaretin büyümesiyle birlikte yeniden şekilleniyor.
Bu yıl e-ticaretin büyümesi nasıl? Ne kadar büyüme olacağını öngörüyorsunuz?
Pandemiyle 2020 yılında yaşanan hızlı dijital adaptasyonla birlikte sektör büyük bir sıçrama yaşadı. Ancak bu sıçramayı geçici bir trend olarak görmek yanıltıcı olur. 2019 yılında 23,9 milyar dolar olan e-ticaret hacmi, 2023’te 77,9 milyar dolara; 2024’te ise yüzde 15 büyümeyle 89,6 milyar dolara ulaştı. Bu rakamlar, sektörün sadece pandemi etkisiyle değil kalıcı yapısal dönüşümle büyüdüğünün açık bir göstergesi. Bu dönüşüm, yapay zeka destekli kişiselleştirme teknolojileri, artırılmış gerçeklik deneyimleri ve sesli alışveriş gibi uygulamaların yaygınlaşmasıyla ivme kazanıyor. Mobil cihazlar üzerinden yapılan alışverişlerin toplam e-ticaret işlemlerinin yüzde 95’ine ulaşması bekleniyor. Bu oran, sadece teknolojik altyapının değil tüketici alışkanlıklarının da köklü şekilde değiştiğini gösteriyor.
2026 beklentileri ne olur?
Şimdiden net bir rakam telaffuz etmek zor. Sektörün gelişimi açısından bakacak olursak, fiziksel ve dijital sınırların tamamen ortadan kalktığı bir yıl bizleri bekliyor. 2026, bir anlamda alışveriş alışkanlıklarını, geleneksel perakende kavramını yeniden şekillendirecek bir yıl olacak diyebiliriz.
E-ticarette büyüme en çok hangi kategorilerde büyüyor? Bu eğilim sizce kalıcı mı?
Ticaret Bakanlığı’nın bu yıl yayımladığı “Türkiye’de E-Ticaretin Görünümü Raporu”na göre, e-ticaret hacmi en yüksek kategori 301 milyar TL ile giyim, ayakkabı ve aksesuarda gerçekleşti. Bu, dijital deneyimle fiziksel ürün arasındaki bağın en yoğun kurulduğu alanlardan biri olmasıyla örtüşüyor. İkinci sırada ise havayolları, seyahat ve taşımacılık gibi “deneyim odaklı” sektörler geliyor. Bu da dijitalleşmenin yalnızca ürün satın alma süreçlerine değil yaşam deneyimlerinin planlanmasına da entegre olduğunu gösteriyor. Elektronik kategorisi ise yüksek ürün değeri ve işlem hacmiyle istikrarlı büyümesini sürdürüyor. Özellikle akıllı ev teknolojileri ve IoT çözümleri bu alanda önemli bir ivme yaratıyor.
E-ticarette en çok daralan veya dolgunluğa ulaşan kategoriler hangileri?
Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre özellikle temel elektronik ürünler ve ev eşyaları gibi sık tercih edilen kategorilerde büyüme hızının yavaşladığını gözlemliyoruz. Bu kategorilerde rekabet fiyat ve teslimat hızı gibi klasik parametrelerden çok, kişiselleştirilmiş deneyim, hizmet kalitesi ve sürdürülebilirlik gibi yeni değerler üzerinden şekilleniyor. Öte yandan bu olgunlaşmış sektörlerin içinde dinamik alt segmentler gelişmeye devam ediyor. Örneğin akıllı ev sistemleri ve bağlantılı cihazlara olan talep hızla artıyor. Giyim alanında ise hızlı moda (fast fashion) segmentinde bir yavaşlama söz konusu. Buna karşılık sürdürülebilir moda ve kişiye özel üretim gibi alanlar hızla yükseliyor. Market ürünlerine de özel bir başlık açılabilir. Pandemiyle birlikte büyük ivme kazanan bu kategori, halen çift haneli büyümeye devam ediyor. Özellikle taze gıda ve kişisel bakım gibi günlük ihtiyaçların düzenli olarak dijital kanallar üzerinden temin edilmesi, tüketici davranışlarında kalıcı bir değişimin sinyali. Bu tablo, sektör oyuncularına önemli bir mesaj veriyor: Gelecekte büyüme, mevcut kategorilerde pay kapmaktan çok, o kategoriler içinde yeni mikro alanlar yaratabilen markaların olacak gibi görünüyor.
E-ticaret pazarı büyümeye devam ederken şirketler nasıl rekabet ediyor?
Yapay zeka ve veri analitiği gibi yeni teknolojileri süreçlere entegre etmek hayati önem taşıyor. İkincisi, hızlı büyümeyle güvenilirlik arasındaki dengeyi kurmak. Üçüncüsü, veriye dayalı karar alma süreçleriyle kullanıcı deneyimini sürekli iyileştirmek. Ayrıca güvenli ödeme sistemleri ve çevre dostu çözümler rekabet avantajı yaratıyor. Sürdürülebilirlik artık bir tercih değil zorunluluk haline geldi.
Büyük pazaryerleriyle doğrudan satış yapan markalar arasındaki rekabet nasıl evriliyor? Bu rekabetin sektöre net etkisi nedir?
Markalar artık “ya pazaryeri ya da kendi platformum” ikileminden çıkmış durumda ve çok kanallı bir strateji benimsiyorlar. Bu dönüşüm sektöre ciddi bir dinamizm kazandırıyor. Tüketici artık daha bilinçli ve seçici. Hız, hizmet kalitesi ve kullanıcı deneyimi rekabette belirleyici hale geldi. Rekabet yalnızca fiyat etrafında değil bütünsel bir müşteri yolculuğu üzerine kuruluyor.
E-ticarette yapay zekanın rolü nedir? Ne kadar etkin kullanılıyor?
Özellikle üretken yapay zeka ve arama tabanlı yapay zeka sistemleri, kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimlerinden görsel içerik analizine kadar geniş bir yelpazede iş yapış biçimlerini yeniden tanımlıyor. Genel trendlere baktığımızda, AI destekli sanal deneme odaları, artırılmış gerçeklik uygulamaları, metaverse mağazalar ve mobil tabanlı yapay zeka destekli alışveriş asistanlarının giderek daha fazla hayatımıza gireceğini düşünüyoruz.
Tüketici talebinde e-ticaret yoluyla alışveriş yapma nasıl bir değişim gösteriyor?
Günümüzde alışveriş bir tuşla biten bir işlem değil. Daha bilinçli bir seçim süreci haline geldi. Artık mesele sadece internette ürün bulmak değil zaman kazanmak, güvenli alışveriş yapmak ve ihtiyaç duyduğun her şeye zahmetsizce ulaşabilmek. Kullanıcılar, alışverişin her adımında daha bilinçli hareket ediyor; Bu dönüşüm, sektörde kalite çıtasını yukarı taşıyor. Platformlar artık sadece satışa değil kullanıcıyı doğru yönlendirmeye, karar vermesini kolaylaştırmaya ve onu süreç boyunca desteklemeye odaklanmak zorunda.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?