Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Türkiye'nin insan kaynağı, lojistik ve alt yapı gibi potansiyellerinin yatırımla katkıya dönüşmesi için iş dünyasının önünü açmaya devam edeceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, serbest piyasa kuralları içinde israfı önleyici, tasarrufları güçlendirici, ekonominin rekabet gücünü ve verimliliğini artırıcı politikalar uygulamayı sürdüreceklerini belirterek, "Türkiye'nin insan kaynağı, lojistik ve alt yapı gibi potansiyellerinin yatırımla katkıya dönüşmesi için iş dünyasının önünü açmaya devam edeceğiz." dedi.
Yılmaz, Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde düzenlenen İş Dünyası Temsilcileri ile İstişare Toplantısı'na katıldı. Toplantının açılışında konuşan Yılmaz, Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde, Türkiye'nin ekonomik yapısını, iş dünyasıyla fikir birliği içinde güçlendirmek istediklerini söyledi.
Tüm paydaşlarıyla sanayi ve ticaret temsilcilerinin, ekonomi alanında hayata geçirilen reformların her zaman mutfağında yer aldığına işaret eden Yılmaz, Türkiye'nin 3 yıllık makroekonomik hedefleri ile ekonomik ve sosyal alanda izlenecek politikalarını içeren Orta Vadeli Program (OVP) öncesinde de iş dünyasının temsilcileriyle doğrudan fikir alış verişinde bulunmakta fayda gördüklerini ifade etti.
Yılmaz, çalışan kesimi temsil eden sendikalarla da OVP öncesi benzer bir istişare sürecini yapmayı planladıklarını belirterek, böylelikle eylülde kamuoyuyla paylaşılması planlanan OVP, ardından 12’nci Kalkınma Planı ve Merkezi Yönetim Bütçe süreçlerine, özel sektörün ve çalışan kesimlerin öneri ve beklentilerinin, yönetişim anlayışı içinde yansımış olacağını kaydetti.
6 aylık ihracatımız 123,4 milyar dolar seviyesinde
Bölgesel çatışmaların ve Kovid-19 salgınının neden olduğu küresel sıkıntılara dikkati çeken Yılmaz, salgının ekonomik dengeleri bozan ve fiyatları artıran etkileri tam anlamıyla ortadan kalkmadan, üzerine Rusya-Ukrayna savaşının yol açtığı sonuçların ve asrın felaketi olarak nitelendirilen depremin etkilerinin eklendiğini dile getirdi.
Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, bu zorlu dönemi aşıp Türkiye Yüzyılına daha güçlü ilerlemek için ülkenin tüm üretim imkanlarını ve potansiyelini harekete geçirmek için gayret sarf ettiklerini söyledi.
Bu süreçte özel sektörün, girişimcilerin, esnafın işçisiyle, işvereniyle Türkiye'ye katma değer ürettiğinin altını çizen Yılmaz, depremlerden etkilenen illere destek veren, depremzedelerin yanında olan tüm iş insanlarına teşekkürlerini iletti. Kamu-özel sektör ve sivil toplum eş güdümü sayesinde zorlukları birlikte aşarken başarıları da birlikte taçlandırdıklarını vurgulayan Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye ekonomisi, 2022'de yüzde 5,6 büyümüş, 2023'ün ilk çeyreğinde ise depremin etkilerine rağmen büyüme yüzde 4 olmuştur. Makine ve teçhizat yatırımları, 2023'ün ilk çeyreğinde yüzde 8 büyümüş ve kesintisiz artış sürecini 14'üncü çeyreğe taşımıştır. Otomobil satışları 2023'ün ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 57,6 artış göstermiştir. Beyaz eşya satışları 2023 yılı Nisan-Mayıs döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 30,3 artmıştır. Reel Kesim Güven Endeksi, 2023'ün ikinci çeyreğinde yılın ilk çeyreğine göre 2 puan artmış ve haziran ayı itibarıyla 105,7 seviyesinde gerçekleşmiştir. Toplam istihdam 2023 mayıs ayında yıllık 1 milyon 52 bin kişi artarak 31 milyon 821 bin kişiye ulaşmıştır. 6 aylık ihracatımız 123,4 milyar dolar seviyesindedir."
İş dünyasının önünü açmaya devam edeceğiz
Bu yılı geçen seneye göre daha yüksek seviyelerde bir ihracat rakamıyla kapatmayı hedeflediklerini ifade eden Yılmaz, turizmde yine olumlu bir yıl beklediklerini kaydetti.
Yılmaz, fiyat istikrarıyla birlikte makrofinansal istikrarın da artarak devamı için çalışmayı sürdürdüklerini anlatarak, kredi risk primini içeren 5 yıllık CDS priminin, 21 Temmuz itibarıyla bir önceki yıla göre 418 baz puan gerileyerek 447 baz puan olduğunu söyledi.
Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme politikalarını destekleyen adımlara da devam ettiklerini vurgulayan Yılmaz, KOBİ'leri ve girişimcileri önceleyerek toplam kredi büyüklüğü 250 milyar lirayı bulan 14 farklı hazine destekli Kredi Garanti Fonu paketini açıkladıklarını, selektif kredi politikasını destekleyecek şekilde, kredilerin tüketimden ziyade üretime, yatırıma ve ihracata yönelmesini sağlamak üzere tüketici kredilerinde ilave makro ihtiyati tedbirler aldıklarını ifade etti.
Yılmaz, "Serbest piyasa kuralları içinde israfı önleyici, tasarrufları güçlendirici, ekonomimizin rekabet gücünü ve verimliliğini arttırıcı politikalar uygulamayı sürdüreceğiz. Türkiye'nin insan kaynağı, lojistik ve alt yapı gibi potansiyellerinin yatırımla katkıya dönüşmesi için iş dünyasının önünü açmaya devam edeceğiz." dedi.
İşbirliklerinin devamı başka ülkelerle de gelecektir
Gelecek dönem hedeflerine değinen Yılmaz, para politikasının yanı sıra maliye politikası ve yapısal reformlar ile Türkiye'nin finansal istikrarını pekiştirmeyi, istikrar ve güven içinde büyümeyi, istihdamı artırmayı, büyümenin nimetlerini adaletli şekilde dağıtarak cari işlemler açığına sürdürülebilir çözümler getirmeyi hedeflediklerini bildirdi.
Yılmaz, Türkiye'de yatırım ortamının iyileştirilmesi yönünde doğru tanımlanmış ve sonuç odaklı reform adımlarına devam edeceklerini altını çizerek, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanımızın üç ülkeyi kapsayan Körfez ülkeleri turunda hem ikili ticaret hacmimizi hem de ülkemize doğrudan yatırımları artıracak tarihi işbirliklerine imza atıldığını gördük. Kazan kazan temelinde bu işbirliklerinin devamı başka ülkelerle de gelecektir. Sadece savunma sanayi ya da gıda alanında değil teknoloji odaklı e-Pazar sektörü, yenilenebilir enerji ve çığır açan teknolojiler alanlarında da katma değeri yüksek işbirliği fırsatları oluşacaktır.
Yatırım ortamının iyileştirilmesine, ihracatçı ve sanayicilerimiz için finansman imkanlarının artırılmasına ve yerli milli teknoloji yatırımlarına özellikle öncelik veriyoruz, vermeye devam edeceğiz. İstanbul Finans Merkezinin, uluslararası entegrasyonu artırarak, finansal piyasalarımızın gelişmesine, derinleşmesine katkı sağlamasını bekliyoruz. Sanayide dönüşüm ve yeşil kalkınma devrimi gündemimizdeki yerini korumaktadır. Orta Vadeli Programda makro göstergeler ile kamu politikalarını güncelleyecek, yapısal reformları ortaya koyacak ve kaynak tahsisini bu çerçevede yönlendireceğiz. Ekonomi programımız, belirli bir disiplin çerçevesinde vatandaşımızın hayatına, üretime ve piyasalara doğrudan olumlu yansıyacak bir yaklaşımla hazırlanmaktadır. Orta Vadeli Programdan en büyük beklentimiz, belirsizlikleri azaltması, yatırımcıları ve diğer aktörler için öngörülebilirliği artırmasıdır."
Bu süreçte hangi alanda faaliyet gösterirse göstersin özel sektörün rolünün son derece önemli olduğuna dikkati çeken Yılmaz, iş insanlarının hem ekonomik faaliyetler boyutunda oluşturduğu katma değerle hem de görüş ve fikirleri yoluyla aktaracağı önerilerin politika yapım sürecinde etkili olduğunu ve olacağını anlattı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, konuşmasının sonunda, bu ve benzeri istişare toplantılarını toplumun çeşitli kesimleri ile yaparak, Türkiye Yüzyılı'nda yol haritasını netleştireceklerini ve geleceğe daha güçlü bir şekilde hazırlanacaklarını söyledi.
Toplantıya, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Tamer Kıran, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkan Vekili Cengiz Eroldu, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan katıldı.
İş dünyası temsilcileri, Dolmabahçe'deki toplantıyı değerlendirdi
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın katılımıyla yapılan toplantıda gündemlerindeki en önemli konuların başında finansmana ulaşımın geldiğini belirterek, "Ümit ediyoruz ki önümüzdeki dönemlerde hem Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) hem de diğer kurumların yapacağı düzenlemelerle iş dünyasının şu anda en önemli ihtiyacı olan finansmana erişim konusunda hızlı adımlar atılacaktır" dedi.
Cevdet Yılmaz, Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde düzenlenen İş Dünyası Temsilcileri ile İstişare Toplantısı'na katıldı. Basına kapalı gerçekleştirilen ve yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından iş dünyası temsilcileri, gazetecilere açıklamalarda bulundu.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, çok verimli bir toplantı yaptıklarını ifade ederek, "Türk iş dünyasının günlük bazı beklentileri var, problemleri var, çözüm bekleyen hususları var. Bunların hepsini çok açık ve net bir şekilde kendileriyle paylaştık. Cumhurbaşkanı Yardımcımızın da zaten çok önemli bir ekonomi geçmişi var. Dolayısıyla bu konuları çok yakından takip etme, algılayabilme ve hızlı çözüm üretme konusunda ciddi bir birikimi var. O anlamda bugün gündeme gelen konularla ilgili çok doğru ve sonuç odaklı analizler yapma imkanı bulduk." dedi.
Toplantıda gündemlerindeki en önemli konuların başında finansmana ulaşımın geldiğini vurgulayan Avdagiç, şunları kaydetti:
"Özellikle bu konu birçok kurum başkanı tarafından, ben dahil, gündeme getirildi. Ümit ediyoruz ki önümüzdeki dönemlerde hem TCMB hem de diğer kurumların yapacağı düzenlemelerle iş dünyasının şu anda en önemli ihtiyacı olan finansmana erişim konusunda hızlı bir etkide adımlar atılacaktır. Onun dışında özellikle ihracatın arttırılması, sanayi politikaların geliştirilmesi, istihdamla ilgili süreçlerin gözden geçirilmesi gibi konular, yabancı sermayenin daha hızlı ve etkin şekilde Türkiye'ye gelmesi konusu önemli gündem başlıklarıydı. Dolayısıyla zaten şu anda gündemimizde olan bütün konuları detaylı bir şekilde tüm başkanlar olarak gündeme getirme imkanı bulduk. Bu toplantının devam edeceği konusunda kendilerinden de bilgi aldık."
Avdagiç, yatırım ortamının iyileştirilmesi ile ilgili kurulların toplanacağının, bugüne kadar son dönemde çok fazla yapılmayan, ekonomik aktörlerle devlet yetkililerini bir araya getiren toplantıların da yapılacak olmasının ve devam etmesinin kendilerini ümitlendirdiğini ifade ederek, "Dolayısıyla ümit ediyoruz ki gündeme gelen bu konular hızlıca çözüm bulacak ve iş dünyasının beklentileri de kademe kademe karşılanmış olacaktır." dedi.
Toplantıda sadece sorunları değil, önerilerimizi de dile getirdik
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak da toplantının konusunun eylül ayında açıklanması beklenen Orta Vadeli Plan ve İstanbul olduğunu söyledi. Bu süreçler içerisinde sorunların varlığından haberdar olmak ve bunları çözmek durumunda olduklarını belirten Olpak, devamla şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kamusuyla, iş dünyasıyla, işvereniyle hep birlikte çözmek durumundayız. Ama diğer taraftan da fırsatlara odaklanmamız lazım. Toplantıda sadece sorunları değil, önerilerimizi de dile getirdik. 'Peki ne var?' denildiğinde ben genelde şu ifadeyi kullanmayı tercih ediyorum; Türk iş dünyasının şu anda ihtiyaçlarının başında öngörülebilirlik var. Yani ekonomi bir beklenti yönetimidir. Beklentilerinize göre şahıslarımız da, sizler de, bizler de, firmalarımız da harcama yapar ya da yatırım yaparız veya tasarrufta bulunuruz. Bu beklenti yönetimini doğru götürebilirsek öngörülebilirliği, ekonomi yönetimimiz ki şu ana kadar bu tabloyu güzel bir şekilde yönetiyor. Örnek olarak, Merkez Bankası Başkanımızla Hazine ve Maliye Bakanımızın birlikte verdiği fotoğrafı önemsiyoruz."
Olpak, toplantıda ayrıca yeşil dönüşüm, depremin mali sonuçlarının nasıl bertaraf edilebileceği, AB ile ilişkilerde atılması gereken adımlar, iş dünyasına düşen görevlerin de değerlendirildiğini belirterek, "Açık uçlu ve istişarede her şeyin konuşulabildiği bir toplantı olması bizim açımızdan önemliydi." dedi.
İş dünyası olarak yaşadığımız problemleri anlatma fırsatı bulduk
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ise bugün önemli ve güzel bir toplantı olduğunu dile getirerek, "Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, bugün ve gelecekle ilgili yaşamış olduğumuz sorunları, plan ve projeksiyonları, fikirlerimizi dinledi. Eylül ayında açıklanacak olan Orta Vadeli Plan'da nelere dikkat edilmesi gerektiğini aktardık. Plan ve program yapılırken çok daha az hata yapılarak ve bütün sektörlere dokunarak yapılmasında çok büyük fayda olacağını düşünüyoruz. İstişare ve orta akıl, Türkiye'nin geleceğine damgasını vuracak olan çalışma sistemidir." ifadelerini kullandı.
Bütün konuşmacıların söyledikleri dikkatle not edildi
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, toplantının çok faydalı olduğunu aktararak, "Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, eylülde açıklanacak Orta Vadeli Program'la ilgili kamu ve özel sektörün düşüncelerini aldı. 3,5 saate yakın bir toplantı oldu. Çok faydalı konular konuşuldu. Bütün konuşmacıların söyledikleri dikkatle not edildi." dedi.
Depremde yaşanılan sıkıntılar ve seçim öncesi verilen sözlerle beraber kamunun büyük bir yükün altına girdiğini, bunun da "sosyal dayanışma gereği bütün kesimlerce adil bir şekilde paylaşılmasının doğru olduğunu" söylediklerini ifade eden Asmalı, şunları kaydetti:
"Bu kapsamda da 'arttırılan vergilerin doğal karşılanması' gerektiğini söyledik. Bütün bunları yaparken de kapsamlı bir vergi reformuna ihtiyaç olduğunu kendilerine ifade ettik. Kendisi de not aldı. Çok kazananın çok vergi ödediği, az kazananın az vergi ödediği, dolaylı vergilerden ziyade doğrudan vergilerin olması gerektiğini ifade ettik. Kendileri de böyle bir vergi reformunun yapılması gerektiğini iletti. Yerel seçimden sonra 4 yıllık seçimsiz bir dönem için Türkiye'nin çok büyük bir fırsat penceresi aralayacağını, Türkiye'nin milli geliri yüksek ülkeler statüsüne girmesi için çok çalışması gerektiğini, özellikle bu 4 senenin ilk 2 yılının çok önemli olduğundan bahsetti. Sosyal ve ekonomik konsey toplantılarının yeniden başlayabileceğini söyledi. 15 Ağustos'ta Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu toplantısına bizleri çağırdı. Bu manada çok verimli, çok kapsamlı bir görüşme oldu.
İş dünyası olarak sektörde şu anda yaşadığımız problemleri de anlatma fırsatı bulduk. Bunların da en başında finansmana erişim problemi geliyor. Hemen hemen her konuşmacı bunu dile getirdi. Kredi musluklarının aniden kısılmasının aynı zamanda durgunluğa yol açacağını, bunun farklı sonuçları olacağını, geçişin çok sert olmaması gerektiğini ifade ettik. Birkaç ay sonra özellikle finansmana erişim konusunda sanayicilere, yatırımcılara müjdeler verebileceğini söyledi."
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken de fiyat artışlarının giderilmesiyle ilgili perakende yasasının çıkarılması, kuralların konulması gerektiğini, kural konulmadığı sürece fiyatların düşmeyeceğini ifade ettiklerini aktararak, "Başta temizlik ürünleri olmak üzere gıda maddelerindeki ÖTV'nin tekrar eski hale getirilmesi, KDV'nin düşürülmesiyle ilgili taleplerimizi bildirdik" dedi.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?