İSO Başkanı Bahçıvan: Ekonomide tahribat tahminlerin üstünde

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “Ne yazık ki son 2 yıldır Türkiye kıymetli finansal istikrar hazinesini kaybetti. Tahribat tahminlerin de üstünde” diye konuştu.

24.10.2023 14:00:140
Paylaş Tweet Paylaş
İSO Başkanı Bahçıvan: Ekonomide tahribat tahminlerin üstünde

Şeyma Öncel / [email protected]

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi, yeni dönemde ilk ziyaretini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gerçekleştirdi. Ziyarette Türkiye ekonomisine dair değerlendirmelerde de bulunan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “Ne yazık ki son 2 yıldır Türkiye kıymetli finansal istikrar hazinesini kaybetti. Tahribat tahminlerin de üstünde. Tadilatı da bu anlamda bedel istiyor” diye konuştu.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi, yeni dönemde ilk ziyaretini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gerçekleştirdi. Yeni yatırımlar ve iş birlikleri konusunda görüşmelerin yapıldığı ziyarete ilişkin değerlendirmede bulunan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, KKTC iş dünyasına her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirterek, Türk iş dünyasının da ada için ekonomik garantörlük sunması gerektiğine dikkat çekti. Bahçıvan yaptığı konuşmada, “KKTC’ye artık ‘yavru vatan’ demiyoruz, bu vatan artık olgunlaştı, ‘kardeş vatan’ oldu. KKTC kendini geliştirmeyi başararak tüm zorluklara, ambargolara rağmen Türkiye’nin de aklıyla ve makul destekleriyle birtakım dönüşümleri gerçekleştirmeye başlamış vaziyette. Adanın ikinci 50 yılı, geçmiş 50 yıldan çok daha farklı olacak. KKTC, hedeflerin birlikte geliştirileceği stratejik bir ülke. Herhangi bir ülkeyle ihracat yapmaktan daha farklı bakış açısıyla bakmamız lazım” dedi.

KTTO Başkanı Turgay Deniz ise ziyarete ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Bu ziyaretle, bu ülkede ekonomik olarak gelişmemizi tam anlamıyla sağlayabileceğimiz konusunda ümitlerimiz arttı. İSO, Türkiye’nin sanayideki bel kemiği. Bu ilişkilerimizin yatırımlara dönüşmesini amaçlıyoruz. Kıbrıs Türk toplumu hala Güney Kıbrıs ve AB’nin izolasyonları altında hayatını sürdürüyor. Bu zorluklar bizi girişimci yaptı. Bu adada var olmak istiyorsak ekonomik olarak güçlenmek ve hayat seviyesini yukarıya çekmek zorundayız.” dedi.

“TÜRKİYE FİNANSAL İSTİKRAR HAZİNESİNİ KAYBETTİ”

Türkiye’deki ekonomik gündeme ilişkin de değerlendirmede bulunan Erdal Bahçıvan, maliyet artışlarıyla açıklanamayacak fiyatlama davranışına yönelik yapılan eleştiriler için ise “Ahlaki olmayan fiyatlamalar olduğuna katılmıyorum. Sektörler için rekabetin o kadar zorlayıcı olduğu bir dönemdeyiz ki fiyat tutturmak ve pazar bulmak için her gün yeni yatırımlar yapmaya gayret gösteriyoruz. Onun için böylesi bir dönemi ayakta sağlam kalarak geçirmenin peşindeyiz. Daha korunaklı fiyat yapıyoruz ama bu kâr hırsı değil. Enflasyon beklentisi olumlu yönde değiştikçe bu da kademeli olarak ortadan kalkacak.” yorumunu yaptı.

İş dünyasının elindeki en önemli sermayenin finansal istikrar olduğunu vurgulayan Erdal Bahçıvan, “Ne yazık ki son 2 yıldır Türkiye kıymetli finansal istikrar hazinesini kaybetti. Şu an toplumun her kesimini etkileyen yüksek enflasyon belası karşımıza çıktı. Şimdi bu a��ır hastalığı çözebilmek için bir tedavi uygulanıyor. Ekonomi bilimiyle son derece uyum sağlayan rasyonel bir döneme girdik. Tahribat tahminlerin de üstünde. Tadilatı da bu anlamda bedel istiyor.” dedi. Şu an uygulanan politikaları desteklediklerini söyleyerek, ekonomi yönetimiyle çok güçlü bir diyalog kurulduğuna dikkat çeken Bahçıvan, “Geçtiğimiz hafta Eximbank’ın kredi faizlerinin iyileştirilmesi konusunda TCMB Başkanımızla yaptığımız görüşmeler bunun önemli örneğidir. İki taraf da birbirine çok şeffaf. Sabır gösterirsek Hazine ve Maliye Bakanlığı ve TCMB ile birlikte uygulanacak politika, sancılı sürecin ardından Türkiye’nin kaybettiği finansal istikrarın kazanılması ve kredi notumuzun düzelmesi için katkı sağlayacaktır. Bu anlamda kaptan pilotlara güven vadesi vermemiz gerekiyor. Böylesi bir dönemde finansmana erişim zorlayıcı olacaktır. Sanayici olarak sürecin zor olduğunun bilincindeyiz.” değerlendirmesini yaptı.

TCMB’nin Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi’ne ilişkin de birkaç haftaya kadar yeni gelişmeler yaşanabileceğini ifade eden Bahçıvan, “Eximbank’ın yüksek teminatları konusunda da bir çalışma yapılıyor. Peyderpey ihracatçı sanayicilerimizin katma değerli yatırımlarının desteklenmesine dönük çalışmaların kaliteli hale gelmesi için arayışlar devam ediyor. Ne yapıp edip, sermaye girişi konusunda güven verici bir iklim oturtmamız gerekiyor.” diye konuştu.

GÜMRÜK BİRLİĞİ MASKELİ BALOYA DÖNDÜ

Gümrük Birliği Anlaşması’na ilişkin ise “Bu artık bir maskeli baloya dönmüş vaziyette. İki taraf için de konu çıkmaz sokak” yorumunu yapan Bahçıvan, yeşil ekonomi açısından Türkiye’nin önemli fırsatlara sahip olduğunu belirterek, “Onların bize olan ihtiyacı, bizim onlara ihtiyacımızdan hiç de az değil. Müzakereleri çok daha güçlü yapmak zorundayız. Farkındalığımızın yüksek olması gerekiyor. Bu haliyle bu işin sürmesi iş dünyası için de hiç kolay değil. Bugün bir sanayicimiz vize randevusu almak için 2 ay bekleyecek ve bunun adı Avrupa Birliği'nin Gümrük Birliği üyeliği olacak. Öyle bir iki yüzlülük olmaz. Biz bunu İSO’da yaşıyoruz. Bugün iki ay sadece randevu vermek için kapılarda bekleten ve ne zaman vizesini vereceği belli olmayan bir ortaklıktan bahsediyoruz” yorumunu yaptı.

ENFLASYONDA YAPISAL ÇÖZÜM ŞART

Enflasyonun düşürülmesi konusunda güven tesis etmek adına yapısal çözümlerin mutlaka yapılması gerektiğini söyleyen Bahçıvan, “İş dünyasının vermiş olduğu destek kabul etmeliyiz ki bir yere kadar. Enflasyon sadece ekonomik değil aynı zamanda sosyolojik, psikolojik ve ahlaki bir hadise. Enflasyon algısı psikolojik olarak çok kolay değişmiyor. Enflasyonun düşeceğine dair inanç ne kadar güçlü olursa bu savaş güçlü bir şekilde kazanılacak. Tüm bunların yanında küresel ortamdaki durumun da başka bir talihsizlik olduğunu hesaba katmamız gerek. Ancak her şeye rağmen dünyada para ve adres arayan bir yatırımcı kitlesi var.” dedi.

İSRAİL’E İHRACATIMIZDA DÜŞÜŞ YAŞANACAK

“Bölgeye tam anlamıyla bir huzur gelmeden ekonominin geleceğiyle ilgili bir fikir ortaya konmasını çok doğru bulmuyorum. Huzurun olmadığı yerde bereket olmaz” diyen Bahçıvan, en kısa zamanda aklıselimin galip gelmesini beklediklerini belirterek şunları söyledi: “Kabul etmek lazım ki gelinen noktada yaşananlar İsrail’in kendi ekonomisi için de ciddi anlamda kısa vadede tahribat yaratacak. Bu durumun İsrail’e ihracatımızda düşüş getireceğini düşünüyorum. Ekonomiden öte bir insanın kanının akması her şeyin önünde yer alıyor. Pazarları telafi ederiz ama telafi edilemeyen kaybedilen insanlar. Türkiye şimdiye kadar bu konuda son derece sağduyulu ve dünyaya örnek olacak bir davranış biçimi ortaya koyuyor. Türk iş dünyası olarak da hassasiyetimizi koruyoruz. Bizim görüştüğümüz İsrail’deki iş dünyasının da bu durumdan rahatsız olduğunun altını çizmek istiyoruz.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz