Video oyun endüstrisi kısa süre içinde 200 milyar doları bulan büyüklüğe ulaşarak, dünyanın sayılı sektörlerinden birine dönüşecek. Peki video oyunları bu devasa ekonomik büyüklüğe nasıl ulaştı?
Otuz, kırk yıl öncesinde, video oyunlarının az sayıdaki oyun severe ulaştığı dönemleri hatırlayanların sayısı fazla değildir. Kodlama konusunda yetenekli birkaç gencin, aslında iş makineleri olarak üretilmiş bilgisayarlara eğlence yeteneği kazandırmaya çalışmasıyla ortaya çıkan video oyunları, o günden bu yana hızla büyüdü.
Video oyunlarına ilk dönemlerde toplumun olumsuz tepkiler vermesi, dijital oyunları çok da kabullenmek istememesi, eski nesil eğlence ile yeni nesil eğlence anlayışının çatışmasının bir sonucuydu. Bir yanda, gençlerin toplanıp jeton atarak oyun oynadıkları dijital oyun makineleri (Arcade makineleri) barındıran oyun salonları, diğer yandan eğlence anlayışını daha klasik yöntemlerle, sinema, tiyatro, restoran, pub/bar ile devam ettirmek isteyen kalabalıkların kültürel çatışmaları, dönemin sinema endüstrisine kadar yansıdır.
Sinema endüstrisi, kendine büyük rakip olacağını en baştan görmüş olacak ki, 80’lerin sinema filmlerinde video oyunları bir tür zehir gibi gösterilip kötülenirken, 90’lardan sonra genç sinemacıların yükselmesi ve oyun endüstrisinin de artık palazlanmasıyla, sinema ve oyun sektörünün de barıştığını görüyoruz.
Ancak oyun sektörünü milyar dolarlar seviyesine taşıyan iki önemli detay oldu. Birincisi konsol cihazlarının kolay ve ekonomik şekilde video oyunlarını her evin salonuna sokabilmesiydi. İkincisi ise mobil cihazların, yani akıllı telefonların herkesin cebine girmesiyle dijital oyunların herkesin eline kadar ulaşması oldu.
Konsol cihazları, yani Playstation 4, Playstation 5 veya Nintendo Switch gibi oyun konsolları, on milyonlarca adet satılarak, geniş bir kitleye ulaşınca, dünyada oyunlarla eğlenmeyi tercih eden bir çoğunluk olduğu da artık kabul görmeye başladı ki, bu çoğunluk 2010’lu yıllarda yıllık 75 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklükle dünya sinema sektörünü geride bırakmıştı.
Oyun sektörünün 2023 hedefi ise 200 milyar dolar sınırını aşmak. Türkiye’nin de şu anda yılda 1 milyar doların üzerinde ihracat getirisi sağladığı video oyunlarının gücü işte bu rakamlarda yatıyor.
Sadece yazılım ve sanatsal üretimle geliştirilen oyunlar, herhangi bir ihracat/ithalat izni dahi gerektirmeden, dünyanın her köşesinden ülkelere milyarlarca dolar döviz girişi sağlıyorlar. Oyun severler, her yıl bu sektöre yüzlerce milyar dolar kaynak aktarıyor ve dünyada bu pazarı büyük oranda, az sayıdaki oyun üreticileri ya da donanım üreticileri kontrol ediyorlar.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?