Merkez Bankası tarafından yapılan Nakit Kullanım Alışkanlıkları Anketi; nakdin kısa vadede diğer ödeme yöntemlerine karşı önemini koruyacağına işaret ediyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından ülkemizdeki nakit kullanım alışkanlıklarını anlamaya ve nakdin ödeme yöntemleri içindeki önemini incelemeye yönelik olarak yapılan Nakit Kullanım Alışkanlıkları Anketi Merkezin Güncesi'nde yayınlandı.
2020 yılı Eylül-Ekim döneminde gerçekleştirilen ankete Türkiye genelini temsilen, 26 alt bölgede yer alan illerden seçilmiş hanelerden 16-65 yaş arası 1200 kadın ve 1200 erkek katıldı. Katılımcıların demografik özellikleri incelendiğinde, 25-39 yaş grubunun payı yüzde 33,9 ile öne çıkarken, katılımcıların yaş ortalamasının 38,9 olduğu görüldü.
Katılımcıların yüzde 54,3’ü ücretli çalışan olup yüzde 47,4'ü üçüncü gelir grubunda iken, yüzde 46,1’i düşük eğitim ve yüzde 56,2’si düşük finansal okuryazarlık seviyesinde.
Anket sonuçlarına göre bireylerin yüzde 32,3’ü gelirinin tamamını nakit olarak, yüzde 30,3’ü tamamını banka hesabı üzerinden elde ediyor. Gelirinin tamamını veya çoğunluğunu nakit olarak elde edenlerin oranı yüzde 55,1. Eğitim düzeyi arttıkça geliri nakit olarak elde etme oranı da azalıyor.
Anket sonuçlarına göre olağan bir günde cüzdanda taşınan medyan para miktarı 150 TL. Demografik özelliklere göre cüzdanda taşınan ortalama para miktarı da değişiyor. 40-54 yaş grubu, kendi hesabına çalışanlar, yüksek eğitim ve yüksek gelir düzeyine sahip kişiler gün içinde cüzdanlarında daha fazla nakit taşıyor. Bunun yanında yüksek finansal okuryazarlık düzeyine sahip bireylerin cüzdanlarında daha az nakit taşıdığı görülüyor.
Sonuçlar, ATM’den veya bankadan bir defada çekilen nakit para tutarının medyan olarak 500 TL iken, ortalamada 963 TL olduğunu gösteriyor. Bu tutar; emekliler, 55-64 yaş arasındakiler, en yüksek gelir grubundakiler ve yüksek finansal okuryazarlık seviyesindekiler için daha fazla.
Bireyler kendilerini harcamalarda “çoğunlukla nakit kullanan” olarak tanımlıyor. Ödeme yöntemlerine göre kendini tanımlama şekilleri demografik özelliklerine göre farklılık gösteriyor. Kendini “çoğunlukla nakit kullanan” olarak tanımlama, 16-24 yaş ve 65 yaş üstü gruplarda daha yaygınken, kendi hesabına çalışanlarda diğer meslek gruplarına göre, daha düşük oranda. Ayrıca, eğitim düzeyi ve gelir seviyesi arttıkça kendini “çoğunlukla nakit kullanan” olarak tanımlayanların oranı azalıyor.
Finansal kapsayıcılık ve kayıt dışılığın bireylerin kullandıkları ödeme araçlarına göre kendilerini tanımlama şekillerinde etkili olduğu görülüyor. Katılımcıların yüzde 18,3’ünün herhangi bir bankada mevduat hesabı bulunmuyor. Çalışma hayatında aktif olarak bulunan katılımcıların yüzde 19,1’i herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı değil. Kendini “çoğunlukla nakit kullanan” olarak tanımlama, herhangi bir bankada mevduat hesabı bulunmayan katılımcılar ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olmayan katılımcılar arasında çok daha yaygın.
Bireylerin yüzde 61,4’ü nakdi geçen yıl kullandığı kadar kullandığını belirtse de geçen yıla göre nakit kullanımını artıranların sayısı azaltanlara göre daha fazla. Benzer şekilde, gelecek bir yıl içinde nakit parayı daha fazla kullanacağını belirtenlerin oranı daha az kullanacağını belirtenlere göre daha fazla. Bu durum, önümüzdeki dönemde nakit kullanımında kayda değer bir düşüş yaşanmayacağına işaret ediyor.
Bireylerin nakit tercih etmesinde alışkanlık, satıcının tercihi, gizlilik, yaygınlık, harcamaları kontrol etme kolaylığı, fiyat avantajı, maliyetin düşük olması, kullanım kolaylığı, güvenlik ve hız gibi faktörler öne çıkıyor.
Anket kapsamında 1537 katılımcıya hafta sonu dahil 4 gün boyunca yaptıkları tüm işlemleri kaydetmeleri için ödeme günlüğü formu verildi. Ödeme günlüğü sonuçlarına göre nakitle yapılan alışverişler, alışveriş noktalarında yapılan toplam alışverişlerin işlem sayısı bazında yüzde 89,5’ini, tutar bazında yüzde 76,0’ını oluşturdu. Bu çerçevede, Türkiye’de nakit kullanım oranının Euro Bölgesi’ndeki ülkelerde ödeme günlüklerine göre hesaplanan nakit kullanım oranlarına kıyasla oldukça yüksek olduğu görüldü.
Özetle, her ne kadar kartlı ödemeler günlük hayatımızda önemli bir yer edinse de, sonuçlar bize Türkiye’de nakdin diğer ödeme yöntemlerine göre çok daha baskın olduğunu gösteriyor. Bir yandan kartlı ödeme sistemlerinin ödeme yöntemleri içindeki önemi hızla artıyor ve akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla mobil ödeme sistemlerinde önemli gelişmeler yaşanıyorken; diğer yandan bireylerin kendilerini “çoğunlukla nakit kullanan” olarak tanımlaması, yaptıkları harcamalarda nakit ödemelerin payının oldukça yüksek çıkması ve yakın gelecekte nakit kullanım eğiliminde düşüş olmayacağını belirtmesi, nakdin kısa vadede diğer ödeme yöntemlerine karşı önemini koruyacağına işaret ediyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?