Varlık Barışı ile ne kadar para geldi? Bakan Nebati rakamları açıkladı...

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati: Varlık Barışı ile 2022 yılında ülkemize gelen döviz tutarları karşılığı 25,5 milyar lira, bu yılın ortalama dolar kuru ile de 1,57 milyar dolardır.

11.11.2022 09:46:310
Paylaş Tweet Paylaş
Varlık Barışı ile ne kadar para geldi? Bakan Nebati rakamları açıkladı...

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Varlık Barışı ile 2022 yılında Türkiye'ye gelen döviz tutarları karşılığının 25,5 milyar lira olduğunu belirterek, bu yılın ortalama dolar kuru ile de 1,57 milyar dolar olduğunu bildirdi.

Nebati, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Göreve geldikleri ilk günden itibaren yurt içi ve yurt dışı piyasa aktörleriyle toplantılar gerçekleştirdiklerini belirten Nebati, Türkiye'nin güçlü yatırım potansiyelini aktardıklarını söyledi.

Nebati, yurt dışına Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanı olarak övünerek gittiğini ifade ederek, "Türkiye güçlü, saygın bir ülke. Bakan olarak Londra'da sadece bir gün içerisinde portföy şirketleri, özel sermaye ve altyapı fonlarının 40'a yakın üst düzey yöneticisi ile görüşmeler gerçekleştirdim. Bu görüşmelerde talep bizden gitmedi. Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanı Londra'ya gittiği için oradaki fon ve banka yöneticileri, 'Biz sizinle toplantı yapmak istiyoruz.' diyerek sıraya girdiler. Bu görüşmeler neticesinde piyasa aktörlerinin uyguladığımız ekonomi modeli ile ilgili kararlılığımızı görmesi Türkiye ekonomisine olan güveni artırmıştır." diye konuştu.

Türkiye ekonomi modelinin ciddi bir şekilde takip edildiğini vurgulayan Nebati, şöyle devam etti: "Bizim önceliğimiz kararlılık, dik duruş ve uluslararası normlara uygun şeffaf politikaları hayata geçirmektir. Katıldığımız tüm konferanslar, ikili görüşmeleri ülkemizin menfaati ve çıkarlarını gözetme hedefiyle gerçekleştirmekteyiz. Ne yazık ki uluslararası toplantılarda ilgili kuruluş ve kişilerin 'tefeci' olarak nitelendirilmesi Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarını zedelemekten başka bir şey değildir. Uluslararası toplantılardaki süreçlerin öncesi ve sonrasındaki çalışmaların ne kadar meşakkatli olduğu biliniyor. Bu meşakkatli sürece ilişkin 'para dilenmeye gidiyorlar' ifadesini devletimizde görev yapmış tüm milletvekillerimizin takdirine bırakıyoruz. Biz 'dilenci' olmadık, olmayacağız, elimizi açmayacağız."

Varlık Barışı ile 2022 yılında ülkemize gelen döviz tutarları karşılığı 25,5 milyar lira

Bakan Nebati, Türkiye'nin Mali Eylem Görev Gücü (FATF) gri listeye girişinin Varlık Barışı düzenlemeleriyle herhangi bir bağlantısının bulunmadığını ifade ederek, Varlık Barışı düzenlemelerinin kara para aklanmasının önlenmesine yönelik FATF tarafından takip edilmekte olduğunu ve dört ilke kapsamında değerlendirildiğini belirtti.

FATF ile 9 Eylül'de yapılan görüşmelerde Türkiye'deki Varlık Barışı uygulamasının FATF tarafından belirlenen 4 temel ilkeye uygun olduğu açıkça belirtildiğini vurgulayan Nebati, FATF tarafından Varlık Barışı düzenlemelerinde kara para aklanmasına yönelik herhangi bir eleştiri yöneltilmediğinin altını çizdi.

Nebati, FATF sürecinde atılması gereken adımların kararlılıkla atıldığını belirterek, "FATF tarafından Ekim 2022'de yayımlanan basın bildirisinde Türkiye'nin konu ile ilgili ilave ve konu ile ilgili adımlar attığı FATF tarafından açıkça kabul edilmiştir. Bakanlıkça, FATF tavsiyelerinin gereklerinin yerine getirilmesi ve gri listenin sonlanması için gerekli tüm adımlar kararlılıkla atılmaktadır.

Bakan Nebati, 2008-2022 yılları arasında 7 Varlık Barışı düzenlemesi yapıldığını belirterek, "Varlık Barışı ile 2022 yılında ülkemize gelen döviz tutarları karşılığı 25,5 milyar lira bu yılın ortalama dolar kuru ile de 1,57 milyar dolardır. En son Temmuz 2022 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren Varlık Barışı uygulaması ile yurt içinden toplam 4,7 milyar lira varlık beyan edilmiş, yurt dışından 12,3 milyar lira bu yılın ortalama dolar kuru ile 760 milyon dolar varlık ülkemize getirilmiştir" diye konuştu.

Politika faizi ile kredi faizlerinin arasındaki makasın daha da yakınsamasını bekliyoruz

Nebati, faizlerle ilgili bir soru üzerine de, politika faizi ile kredi faizlerinin arasındaki makasın ağustos ayı başında 4,8 puan azaldığını, temmuz ayında bu yılın en yüksek seviyesine ulaşan ticari faiz oranının ekim ayının sonunda yüzde 18,3 seviyesine gerilediğini söyledi. Nebati, selektif kredi politikası yaklaşımıyla uyumlu bu gerilemenin gelecek dönemde sürmesi ve söz konusu makasın daha da yakınsamasını beklediklerini söyledi.

Kur korumalı mevduat (KKM) uygulamasının finansal sistemin istikrarını sağladığına dikkati çeken Nebati, döviz kurlarındaki yüksek oynaklığın azalmasına ve öngörülerin artmasına çok önemli bir katkı sağladığını vurguladı. Nebati, 2021 Aralık ayında yüzde 70'i gören mevduat dolarizasyonunun KKM neticesinde yüzde 52'ye gerilediğini belirterek, uygulamanın tüm vatandaşlara sunulan tasarruf tabanına yayılan bir enstrüman olduğunu kaydetti.

KKM uygulamasının Bakanlığa maliyetinin 91,6 milyar lira olduğunu aktaran Nebati, TCMB'ye maliyetine ilişkin bilgilendirme konusunda da "2 Aralıkta TCMB Başkanımız burada size bilgiler verecek. Bizim altımızda bir rakamı açıklayacağına dair bir öngörüde bulunmuş olayım." diye konuştu. Nebati, KKM uygulamasında vergi istisnası kapsamında da 18,8 milyar lira vergiden vazgeçileceğinin öngörüldüğünü ifade ederek, toplam faydanın toplam maliyetin çok üzerinde olduğunu, KKM hesaplarının yatay bir seviyeye dönüştüğünü söyledi.

EYT konusunda bugün çıkan haberlere de dikkati çeken Nebati, "Bu konuda hiç kimseye benim bir ifadem sözüm, bakışım, duruşum olmamıştır. Ama EYT konusu önemli bir konu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu konu üzerinde ayrıntılı bir şekilde çalışıyor. Bizler de iş birliğini yürütüyoruz. Son kararı mutlak suretle Çalışma Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığının koordinasyonunda yürüyen bu iş sonra kabinede gündeme gelir ve Sayın Cumhurbaşkanımız da bunu açıklayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

TÜİK'e saygı gösterin, sahip çıkın

Bakan Nebati, TÜİK'e ilişkin eleştirilere şöyle yanıt verdi: "Türkiye'deki kurumların her birinin bir değeri vardır. Çok değer verdiğimiz, önem verdiğimiz kurumlarımızın korunması gerektiğine inananlardanım. Elbette şeffaf olunması gerekiyor. Bu şeffaflık çerçevesi içinde yapılan tüm işlem ve eylemlerin belirli standartlar içinde olması lazım. Veri toplamak, derlemek ve kamuoyu ile paylaşmak gerçekten ciddi bir iştir. Enflasyon verisi TÜİK tarafından tüm Türkiye'yi kapsayacak şekilde AB ve dünya genelinde kullanılan uluslararası tanım, kavram ve yöntemlerle hesaplanmaktadır. EUROSTAT başta olmak üzere uluslararası kuruluşlar bu hesaplamaları sürekli incelemekte ve raporlarında TÜİK'in tüm istatistiklerinin uluslararası kriterlere uygun olduğunu defaatle ifade etmektedir. Bu kriterleri belirleyen ve kriterlere uyumunu denetleyen bir kurum bir şey söylüyor. TÜİK'in ürettiği resmi istatistiklerin, masa başında birkaç kişilik ekiple hiçbir akreditasyonu olmayan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) tarafından gerçekçi şekilde hesaplaması mümkün değildir. Böyle bir iddiası varsa ENAG gider EUROSTAT'ta ve ilgili uluslararası kuruluşlarda akredite olur. Olması mümkün değil, yapmayın, TÜİK'e gerçekten değer vermeliyiz, tüm kurumlarımızı koruyup kollamalıyız. TÜİK, 2022 yılı itibarıyla hesaplamalarında her ay Türkiye'nin 81 ilinden, 225 ilçesinden, 27 bin 261 işyeri, 4 bin 274 konuttan, 409 madde, 904 madde çeşidi için yaklaşık 560 bin 392 fiyatı derliyor. Bunu TÜİK yapıyor, bu verilerin derlenmesini birkaç kişilik ekiple değil, tam 2 bin kişilik ekiple gerçekleştiriyor. Bu kuruma gerçekten saygı gösterin. Kurumlarımıza sahip çıkalım."

ENAG Kira artışlarını yüksek gösterdi

ENAG'ın kira artışlarını sanki tüm kiracılar her ay ev değiştiriyormuş gibi hesapladığını ve bu artışları olduğundan yüksek gösterdiğini aktaran Nebati, "Ancak tüm kiracıların her ay ancak yüzde 8'i ev değiştirmekte ve kira artışına maruz kalmaktadır. Zaman içinde enflasyona yansıması gereken kira artışları, ENAG tarafından bir ay içinde ve sonraki aylarda yanlış şekilde üst üste eklenerek hesaplama yapılmaktadır. Yapmayın, etmeyin, eylemeyin. Metodolojisi bilinmeyen, şeffaf olmayan, veri toplama yöntemi belli olmayan hesaplamalara itibar etmek yerine, emeğin, bilimin ve tekniğin gücüyle çalışan uluslararası standart ve denetime tabi olan TÜİK'e güveninizi gösterin" ifadelerini kullandı.

Bakan Nebati, hissedilen ve hesaplanan enflasyon arasındaki farka yönelik de "Bunu eleştirenler Avrupa Merkez Bankası verilerini takip etmemekte ve onlarda da hissedilen ve açıklanan enflasyon arasında fark olduğunu görmemektedir. Avrupa Merkezi Bankası tarafından yapılan çalışmalara göre, tüketici eğilimi anketine katılan hane halklarının yüzde 73'ü, açıklanan enflasyonun en az 5 kat daha fazlasını hissediyor olduklarını ifade etmiştir. Bu oran ülkemiz için sadece 2 kattır" değerlendirmesini yaptı.

Komisyonda Hazine ve Maliye Bakanlığının yanı sıra Kamu İhale Kurumu, Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Gelir İdaresi Başkanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığının bütçeleri kabul edildi.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz