"Vergisini ödemeyeni ödüllendirecek düzenlemeyi doğru bulmuyoruz"

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, yapılandırmanın vergi uyumunu bozduğunu belirterek, "Mükellefimiz bilançosunu, gelir tablosunu sunup zorda olduğunu gösterirse memnuniyetle taksitlendirme yaparız. Bunun için bir yasal düzenleme gündemimizde yok" dedi

7.11.2025 10:09:420
Paylaş Tweet Paylaş
"Vergisini ödemeyeni ödüllendirecek düzenlemeyi doğru bulmuyoruz"

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2026 yılı bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Deprem bölgesinin ihyasının en büyük öncelik olduğu dile getiren Şimşek, 2025 fiyatlarıyla bugüne kadar 3,6 trilyon lira, yani 90 milyar doların üzerinde bütçeden tahakkuk bazlı harcamanın söz konusu olduğunu aktardı.

Şimşek, Kahramanmaraş merkezli deprem afetinin hemen ardından bölgede her türlü tedbiri hayata geçirdiklerine değinerek, "Mücbir sebep haline ilişkin yasa geçen sene biliyorsunuz değiştirildi ve uzatıldı. Biz uzatma imkanlarının tümünü kullandık, dolayısıyla 30 Kasım'da sona erecek. Ama şunun altını çizmek istiyorum, birincisi, depremden etkilenenler, etkilendiklerini kanıtlarlarsa mücbir hali sona erse dahi mücbir halden yararlanacaklar. İkinci konu, teminat konusunda bir kolaylığa gittik, 250 bin liraya kadar teminat şartını kaldırdık." diye konuştu.

"Vergisini ödemeyeni ödüllendirecek düzenlemeyi doğru bulmuyoruz"

Milletvekillerinin vergi affına ilişkin sorularını de yanıtlayan Şimşek, şunları söyledi::

"Geçtiğimiz dönemlerde düzenlemeler yapıldı. Düzenlemelerde genelde vergi asıllarında herhangi bir indirim veya silinme olmadı. Sadece gecikme faiz ve zamları enflasyon oranında güncellendi. Yapılandırmanın vergi uyumunu bozduğu çok net. Eğer, mükellefimiz bilançosunu, gelir tablosunu sunup zorda olduğunu gösterirse memnuniyetle taksitlendirme yaparız. Bu anlamda yapılandırma zordaki herkese açık. Bunun için yasal düzenleme gündemimizde yok. Vergisini zamanında ödemeyeni ödüllendirecek düzenlemeyi doğru bulmuyoruz."

"Emek yoğun sektörlerde ilave tedbirler alacağız"

Şimşek, tekstil, mobilya, deri, konfeksiyon, ayakkabı gibi emek yoğun sektörlerde birtakım sıkıntıların olduğunu bildiklerini, bu sıkıntıları görmezlikten gelmeyeceklerine dikkati çekti. Atılan adımları hatırlatan Şimşek, "Emek yoğun sektörlerin sıkıntılarını yine çalışıyoruz. İlave tedbirler alacağız. En güçlü şekilde üretimimizi, istihdamımızı desteklemeye devam edeceğiz. O konuda da kafamızda bir tereddüt yok." ifadelerini kullandı.

Ekonomi programına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şimşek, "Bütçe açığı yüzde 5,1'den geçen sene 4,7'ye geriledi. Bu sene de büyük ihtimalle yüzde 3,5-3,6 civarında gerçekleşecek. Dolayısıyla bütçe açığı düşüyor. Bu anlamda program çalışıyor. Şu anda cari açık endişe kaynağı olmaktan çıktı. Program çalışmasa, sonuç almasak kredi derecelendirme kuruluşları niye notumuzu artırsın? Bu sene birçok şokla karşı karşıya kaldık. Ona rağmen program rüştünü ispat etti ve dayanıklı olduğumuz ortaya çıktı. Eğer bu programı uygulamasaydık, enflasyon ne olurdu sorusunu sormak bile istemiyorum." ��eklinde konuştu.

Şimşek, dezenflasyonun devamı için şartların yerinde olduğunu, şu anda dezenflasyonun devam ettiğini, mali disiplini tesis ettiklerini, sürdürülebilir cari dengenin olduğunu ve kur korumalı mevduattan çıkışı tamamladıklarını belirtti.

"2,5 yılda 4 bin 567 firma konkordato başvurusunda bulundu"

Reel sektörde bütün dünyaya benzer şekilde sıkıntıların olduğuna, programın da yan etkilerinin olabileceğine işaret eden Şimşek, yaklaşık 2,5 yıllık dönemde 4 bin 567 firmanın konkordato başvurusunda bulunduğunu bildirdi. Şimşek, şöyle devam etti:

"Bu firmaların cirodaki payı yüzde 0,89, ihracattaki payı yüzde 0,85, istihdamdaki payı yüzde 0,73. Konkordato ilanı iflas etmek anlamına gelmiyor. Zaten mahkemelerin normalde yaşama şansı olan firmalara bu imkanı sunması lazım. Şu anda ticari kredilerin takip oranı yüzde 1,8. 10 yıllık ortalama yüzde 3 civarı. Şu anda bunun çok altındayız."

Şimşek, Eylül 2025 itibarıyla karşılıksız çeklerin toplam keşide edilen çeklere oranının yüzde 2,8 olduğunu ve bunun yüzde 2,5 ile son 12 yıllık ortalamanın üzerinde olduğunu aktardı.

Finansmana erişim konusunda kolaylaştırıcı adımlar attıklarını ve bunun devamının geleceğini vurgulayan Şimşek, Eximbank'ın bu yıl ihracatçılara 53 milyar dolar kredi vereceğini ve bu kredilerin önemli bir kısmının neredeyse yüzde 50 faiz sübvansiyonu içerdiğini kaydetti.

"Benden sermayeci çıkmaz"

Şimşek, vergi harcamalarını düşürdüklerine değinerek, 2026'da vergi harcamalarının 1 trilyon 92 milyar lirasının asgari ücretin vergi dışı bırakılmasından kaynaklandığının altını çizdi.

Şimşek, şunları kaydetti:

"Asgari ücrete vergi mi istiyorsunuz? Vergi harcamalarının üçte biri asgari ücretin vergi dışı bırakılmasıdır. Yatırım, üretim ve ihracatın teşviki için bunları yaparsınız. İstihdam için yaparsınız. Bunların tutarı 641,5 milyar lira. Engelli bireyler başta olmak üzere dezavantajlı grupların desteklenmesi, eğitim, sağlık, kültür, spor faaliyetleri için çevresel faaliyetlerin desteklenmesi için ayrılan pay yaklaşık 265 milyar lira. Çiftçilerin tarımsal faaliyetlerinin desteklenmesi için ayrılan pay 262 milyar lira. Çiftçimizin vergisini mi artıralım? Yemi, gübreyi de mi vergiye tabi tutalım? Vergi borcu siliniyor dediğiniz bunlar. Çünkü bunun dışında vergi borcu silinemez, bunların hepsi kanunla yapılıyor, hiçbirisinde benim müdahalem yok."

Bakan Şimşek, "Benden burjuva sermayeci çıkartamazsınız arkadaşlar, mümkün değil. Bakın, kurumlar vergisini 5 puan artıran benim, bankaların vergisini yüzde 20'den yüzde 30'a çıkartan benim, bankaların harçlarını yüzde 50 artıran benim, yurt içi asgari kurumlar vergisi getiren benim, küresel şirketlere asgari kurumlar vergisi getiren benim. Şirketlerin taşınmazlardaki satışlarda yüzde 50 kazanç istisnasını kaldıran benim, iştirak hissesi satış kazancı istisnasını düşüren benim. Kar paylarına stopajı yüzde 10'dan yüzde 15'e çıkartan benim. Şu anda 6 ay vadeye kadar fon ve mevduatlar, toplamın yüzde 95'ini oluşturuyor. Bunların vergisini yüzde 17,5'e çıkardık. Eğer ben rantiyecisiysem, ben küresel sermayeyi temsil ediyorsam nasıl mevduatların faizini yüzde 5'ten yüzde 17,5'e çıkarıyorum. Benden sermayeci çıkmaz. Ben kamu hizmeti yapmak için buradayım." dedi.

"Basit usulde kalması gerekenlere her türlü kolaylığı yapmaya açığız"

Şimşek, daha önce "ücretler enflasyona neden oluyor" dediği iddialarına yönelik böyle bir şey söylemediğini ve o açıklamasında bütçe açığının enflasyonist olacağını kastettiğini de vurguladı.

Yüksek alkollü içkilerde yüzde 1 ÖTV alındığı iddialarına da yanıt veren Şimşek, bu gruptaki bazı ürünlerin ÖTV'sinin yüzde 39,8 seviyelerinde olduğunu ve KDV de eklenince vergilerin yüzde 56,5 seviyelerine ulaştığını kaydetti.

Şimşek, haksız rekabetin giderilmeye çalışıldığını, otomatik olarak basit usulden gerçek usule geçilmediğini ve kaidelerin olduğunu belirterek, gerçek anlamda basit usulde kalması gerekenlere yönelik her türlü kolaylığı, düzenlemeyi yapmaya açık olduklarını bildirdi.

"Ne kronik hastalığım ne de yakın takip gerektiren bir hastalığım var"

Şimşek, 2025'te alacakları gelir vergisi tutarının 2,8 trilyon lira olduğuna işaret ederek, bunun uluslararası karşılaştırmalara göre düşük düzeyde olduğunu ifade etti.

Asgari ücrete kadar bütün ücretleri vergi dışı tuttuklarını dile getiren Şimşek, "Şimdi dediniz ki 'bu vergi dilimlerini niye artırmıyorsunuz?' Yeniden değerleme oranında artırdık, artıracağız." diye konuştu.

Şimşek, çalışanların alın terinin karşılığını alması için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini söyledi.

"500 bin sosyal konut" projesinin değerli olduğuna dikkati çeken Şimşek, "Samimi şekilde destekleyeceğiz. Çünkü 500 bin sosyal konut için, kira değil, gelirine göre bir kira veya bir bedel ödenecek. Gerçekten asgari ücretlimizin, emeklimizin, memurumuzun alabileceği çerçevede 500 bin konut." ifadelerini kullandı.

Şimşek, hasta olduğuna ilişkin iddialara yönelik ise "Benim şu anda ne kronik hastalığım ne de yakın takip gerektiren bir hastalığım var. Bugüne kadar ülkeme hizmet dışında, hiçbir mülahazam olmamıştır."

Görüşmelerin ardından Hazine ve Maliye Bakanlığının 2026 yılı bütçesinin yanı sıra Gelir İdaresi Başkanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Kamu İhale Kurumu, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Yatırımcı Tazmin Merkezi ile Bankalararası Kart Merkezi AŞ'nin Sayıştay raporları kabul edildi.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz