"Küçüklerin lider bankası olacağız"

Meriç Uluşahin, sektörde ilk 10'u hedeflediklerini ve küçük işletmelerin lider bankası olmak istediklerini söyledi.

17.07.2015 20:48:260
Paylaş Tweet Paylaş
"Küçüklerin lider bankası olacağız"
Şekerbank, “Anadolu’nun bankası olmak” misyonuyla son 5-6 yılda önemli bir performans elde etti. Özellikle zirai kesime kullandırdığı yenilikçi kredi ürünleriyle adından söz ettirdi. Geçtiğimiz yıl EKOkredi adı altında sunduğu kredi ürünleri ile 6 bin müşteriye, 200 milyon TL hacme ulaştı. Şekerbank bugün küçük işletmeler, mikro-zirai kesim ve KOBİ’ler kapsamında toplam 115 bine yakın müşteriye hizmet veriyor. Genel müdür Meriç Uluşahin, yeni dönemde bu rakamı daha da yukarı taşımak hedefinde olduklarını söylüyor. Bunu bankacılıkla tanışmamış kesime ulaşarak yapacaklarına dikkat çeken yönetici, büyümenin odağında ise küçük işletmelerin olacağını söylüyor. Hem kârlı hem daha az riskli buldukları bu kesime yönelik kredileri artıracaklarını belirten Uluşahin, “Bugün kredi portföyümüzde yüzde 18 olan küçük işletmelerin payını, önümüzdeki yıllarda yüzde 30’lara kadar taşımak istiyoruz” diyor. Şekerbank geçtiğimiz yıl kredilerinde yüzde 13, aktiflerinde yüzde 11 düzeyinde büyüme elde etti. 2009 sonunda kredi hacmi 5,5 milyar TL’ye, aktif büyüklüğü 9 milyar TL’ye ulaştı. Meriç Uluşahin, bu yıl aktiflerde yüzde 16, krediler tarafında da yüzde 20 büyüme öngördüklerini söylüyor ve ekliyor: “Özel bankalar arasında, küçük işletmelerin lider bankası olmak hedefindeyiz.” Şekerbank Genel Müdürü Meriç Uluşahin ile bankanın mevcut performansını, yeni döneme yönelik plan ve hedeflerini konuştuk:
CAPITAL: Şekerbank 2009’u nasıl geçirdi? Bir önceki yıla göre aktif, krediler gibi bilanço kalemlerinde ne kadar büyüme oldu?
- Geçtiğimiz yılı, krediler tarafında sektörün 5,5-6 puan ilerisinde bir büyüme ile kapattık. Sektörün toplam kredi büyümesi yüzde 5,5-6 düzeyinde olurken Şekerbank olarak yüzde 13’lere yaklaşan bir büyüme gösterdik. Kredilerimiz 2009 sonunda 5,5 milyar TL’ye ulaştı. Aktiflerimiz ise yüzde 11 düzeyinde büyüyerek 9 milyar TL’ye yükseldi. 2009’da, öncelikle mevcut müşterilerimize her türlü desteği vermek ve biraz daha seçici olsa da yeni kredi müşterileri yaratmak yönünde bir stratejiyle hareket ettik. Bu doğrultuda başarılı bir performans gösterdik.
~
CAPITAL: Kredilerdeki büyüme nereden geldi?
- Biz ağırlıklı küçük işletmelerin bankasıyız. Toplam kredilerimizin yüzde 20’sini bireysel, yüzde 18’ini cirosu 3 milyar TL’ye kadar olan küçük işletmeler, geriye kalanını da orta ölçekli firmalara kullandırıyoruz. 2009 yılında yine bu alanlarda büyüme gösterdik. Bireysel taraftaki büyümemiz hemen hemen sektörle paralel gerçekleşti. Bizde de bireysel krediler, sektör genelinde olduğu gibi ağırlıklı ihtiyaç ve konut kredileriyle büyüdü. Ticari kredilerde ise ortada ve ortanın küçüğünde büyümeye devam ettik. Küçük işletmeler, mikro-zirai kesim ve KOBİ’ler kapsamında bugün toplamda 115 bine yakın müşterimiz bulunuyor.
CAPITAL: Kârlılık anlamında 2009 nasıl geçti? Şekerbank da sektörün geneli gibi yüksek kâr elde edebildi mi?
- 2009’u, 152 milyon TL düzeyinde, iyi bir kârla kapattık. Toplam aktiflerimiz içinde menkul kıymet portföyümüz yaklaşık yüzde 25-26 gibi oldukça düşük bir oranda bulunuyor. Geçtiğimiz yıl sektör genelinde yüksek kârlılık, faiz düşüşünün etkisiyle ağırlıklı bonodan geldi. Biz ise daha çok kredi ve bankacılık hizmetleriyle büyüdük. Ama tabii burada da faizlerdeki düşüş pozitif yansıdı. 2009’da kârımız bir önceki yıla göre yüzde 5,7 düzeyinde büyüme gösterdi.
CAPITAL: 2010 için plan ve hedefler ne yönde? Bu yıl ne kadar büyüme öngörüyorsunuz? Ne kadar kredi vereceksiniz?
- Bu yıl aktiflerimizde yüzde 16, kredilerimizde de yüzde 20 büyüme öngörüyoruz. Krediler tarafında portföyümüzü büyütmeye devam edeceğiz. Bunu yaparken yine küçük işletmelere ağırlık vereceğiz. Şu anda yüzde 18’ler düzeyinde olan küçük işletmelerin toplam kredilerimiz içindeki payını, yüzde 21’lere çıkarmak istiyoruz. 2010, 2009 gibi faiz avantajı yaşayacağımız bir yıl olmayacak. Faizlerde bu yılın ikinci yarısında bir artış bekleniyor. Merkez Bankası’nın son açıklaması doğrultusunda bu artış daha erken de gelebilir. Dolayısıyla bu yıl kârlar sektör için daha korunaklı olacak. Ama yine de sektörün, hemen hemen geçtiğimiz yılki kârlılık düzeyini yakalamasını bekliyorum.
CAPITAL: Pazar payı anlamında yeni dönem hedefleriniz ne yönde?
- Bugüne kadar hem bireysel hem ticari tarafta hep pazar paylarımızı artırarak ilerledik. Bankacılık sektörünün genelinde bundan 5 yıl önce yüzde 1,5 düzeyinde olan pazar payımız, yüzde 2’lere yaklaştı. En düşük kaldığımız yer bireysel alandı. Burada da yüzde 1’lerin altında olan pazar payımız, yüzde 1’in üzerine çıktı. Ticari bankacılıkta şu anda yüzde 2’nin üzerinde bir payımız var ve bu pay artmaya devam ediyor. Doğru pazar payına oynuyoruz, ancak bunun yanında özel bankalar içinde aktif büyüklüğü itibarıyla ilk 10 banka arasında yer almak gibi bir hedefimiz var. 2010’da bu hedefi gerçekleştirebileceğimizi düşünüyorum. En kötü 2011’in ilk yarısında buraya girmiş olacağız. Hepsinin ötesinde Şekerbank olarak özel bankalar arasında küçük işletmelerin lider bankası olmak istiyoruz.
~
CAPITAL: Küçük işletmeler tarafında ne kadar pazar payınız var? Orta ve uzun vadede ne kadar sayıda küçük ölçekli işletmeyi portföyünüze katmak hedefindesiniz?
- Türkiye’de henüz bankacılıkla tanışmamış çok ciddi bir kesim var. Biz işte bu kesime hitap etmek istiyoruz. Küçük işletme segmentine farklı bir metodolojiyle yaklaşıyoruz. Örneğin hane halkının nakit akışına bakıyoruz. Burada uzun süredir esnaf olmak, aile bireylerin toplam geliri gibi kriterler etkili oluyor. Krizde sektör genelinde olduğu gibi Şekerbank’ta da orta ölçekli işletmelere yönelik kredilerde takip oranı sıçrama yaptı. Ancak küçük işletme segmentinde, orta ölçeklilere kıyasla oran daha az yükseldi. Bu segment nispeten daha az riskli , çünkü bu kesim ayağını yorganına göre uzatmasını, hızla küçülmesini daha iyi biliyor. Gecikme oluyor ama bu gecikmeler yapılandırıldığında ödeniyor. Bu kesimin banka kârlılığına katkısı da daha yüksek. Bu yıl sonunda Şekerbank olarak aktif büyüklüğümüzü yaklaşık 10,6 milyar TL’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Aktiflerimiz içinde kredilerin payı yine yüksek olacak. Kredi portföyümüzün içinde küçük işletmelerin payı yüzde 18 düzeyinde. Bu oranı yüzde 30’lara ulaştırmak hedefindeyiz.

“EKOKREDİ İLE 6 BİN MÜŞTERİYE ULAŞTIK”

HIZLI BÜYÜDÜ
Geçtiğimiz yıl pazara EKOkredi adlı ürünümüzle çıktık. Bu ürünle 200 milyon TL’ye yakın bir hacim yakaladık. Hemen hemen 6 bin adet müşteriye ulaştık. Bu krediler içinde tarımda damlama sulamadan apartman yalıtımına kadar, enerjiye ve çevreye endeksleyebildiğimiz her tür kredi bulunuyor.
KAYNAK BOL EKOkredi ürünü kapsamında müşterilerimize, 7 yıla varan vadeli, uluslararası kaynak kullandırabiliyoruz. Bu yıl da şekillenmek üzere olan yeni anlaşmalar için görüşmelerimiz devam ediyor. Dolayısıyla buradaki büyümemizi sürdüreceğiz.
YENİ ÜRÜNLER YOLDA EKOkredi’nin yanı sıra eğitim ve sağlık alanında yeni kredi paketleri ile pazara çıkmaya hazırlanıyoruz. Ayrıca üreten paketlerimiz var. Son reklam kampanyamızın devamı gelecek. Özellikle orta ve küçük ölçekli işletmelerde üreticiyi destekleyeceğimiz, 12 yıla kadar çıkan vadelerde kullandıracağımız kredi ürünlerimiz olacak.
~

“KAZAKLARIN DURUMU BİZİ ETKİLEMEDİ”

İCRADA YOKLAR
Kazakistan krizden büyük darbe alan ülkelerden biri oldu. Şekerbank’ın bugün yüzde 33,98’i Kazak’ların, yüzde 33,98’i munzam sandığının, kalanı da borsaya kote. Yani bankanın çoğunluğu Türk yatırımcıların elinde bulunuyor. Kazaklar başından itibaren stratejik olarak bankanın yönetim kurulunda var ama icrada yoklar. 
NASIL ETKİLEDİ?
Ortağımız Turan Alem Bank, krizde Kazak Hükümeti’ne devredildi. Onlar da Şekerbank ve Türkiye’yi stratejik yatırım olarak gördüklerini çok net belirtti. Bu konuyla ilgili her türlü aksiyonu destekleyeceklerini de paylaştılar. Bu dönemde sermaye artırımımız oldu, ona katıldılar. Şimdi özkaynaklarımızla ödenmiş sermayemizi artırıyoruz. Buna da çok pozitif yaklaştılar. Sonuçta Şekerbank’ın iş planını, mevcut stratejisini etkileyen bir konu yok.
YENİ DÖNEM Şekerbank’ın zamanında tamamen satılmayıp bir stratejik ortakla yola devam etmesinin, çok doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Bugün geldiğimiz noktada el değiştirmeler, hızlı giriş çıkışlar olacak. Kağıtlar yeniden dağıtıldı. Sermaye el değiştiriyor. Bunlar, bankaları da ekonomileri de negatif etkileyecek.

“SEKTÖR 2009 PERFORMANSINI KORUR”

HARÇLAR KALICI OLMAMALI
İstanbul’un bir finans merkezi olmasını, bankaların reel ekonomi içinde aracılık vazifesini daha etkin görmesini konuşuyoruz. Bunun için vergilerin indirilmesi, BMSV konusunda bazı aksiyonların alınması beklenirken harçlar gündeme geldi. Beklentimiz bu harçların kalıcı olmaması yönünde çünkü bu şubeleşmeyi, küçük bankaların büyümesini engeller.
YENİ DÖNEM NE GETİRECEK? 2010, bankaların büyüyeceği bir yıl olacak. En azından sektör olarak 2009 ile aynı performansı koruyabileceğimizi düşünüyorum. Diğer yandan rekabet fazlalaşıyor. Herkes pazar payı endişesinde ama ben Türkiye’de, bankaların daha gidecek çok yeri olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla kısa dönemde çok büyük konsolidasyonlar beklemiyorum. Ekonominin her ölçekte bankaya ihtiyacı var.
BÜYÜMENİN ADRESİ Geçtiğimiz yıl büyüme, ağırlıklı bireysel taraftan geldi. Bankalar daha sağlam bir portföy olduğu için buraya yöneldi. Bu yıl yine bireyselde büyüme devam ediyor. Kredi kartlarında geçtiğimiz yıl bir miktar yükselen takip rasyosunun önü, ilk çeyrekte biraz kesildi. Ödemeler hızlandı. Ticari segmentte, 2010’un sonlarından itibaren inşaat sektöründe hareketlilik bekliyoruz. Enerji, önümüzdeki dönem bankaların odağındaki bir diğer sektör olacak. Tarım sektöründe de büyüme bekliyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz