Olağanüstü sıcak dalgasının Rusya’yı kavurduğunu, büyük orman yangınlarına neden olduğunu üzüntü ve endişe ile izliyoruz. Rusya’da yüzyıllar boyunca görülmemiş sıcaklar uzun süredir devam ediyor.
Diğer taraftan Çin’de ve Pakistan’da büyük sel felaketleri, bugüne kadar hiç karşılaşılmamış boyutlarda felaketlere yol açıyor. Sadece Pakistan’da yüz milyonlarca insanın olumsuz etkilendiği bu afeti, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, “Bugüne kadar gördüklerinin en büyüğü” olarak tanımlıyor, uluslararası acil yardım çağrısında bulunuyor. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Sadece kendi ülkemizdeki afetlere, sellere, heyelanlara ve herkesi bezdiren sıcaklara bakmak, olağan dışı iklim olaylarını görmek için yeterli.
İklimler değişiyor, daha da değişecek, hem de bu sefer insanoğlu kaynaklı olarak…
Bilim, iklim değişikliğinde sera gazı salımları nedeniyle insanoğlunun katkısı olduğunu ispat ediyor. Kişisel veya kurumsal çıkarları olanlar, buna gözlerini kapatıp aksini iddia etse de herkes biliyor ki ana sebep sera gazlarıdır. Bilinen ve en büyük katkıda bulunan sera gazı da karbon salımları olduğuna göre bu konuda neler yapılabilir diye çalışmalar yapılırken Kopenhag’da ülke liderlerinin ne kadar duyarsız olduklarını hep beraber izledik.
Atmosferdeki karbon birikimine neden olanlar, sanayileşmiş ve gelişmiş Batı ülkeleri… ABD ve AB ülkeleri başta olmak üzere yaklaşık 200 yıldır yaptıkları salımlarla atmosferdeki dengeleri bozanlar onlar. Şimdi de gelişmekte olan ülkeler, Çin, Hindistan, Rusya ve diğerleri, büyük karbon salımları yaparak sorunu daha da zorlaştırıyor.
ABD’deki yaşam biçimine bakıldığında karbon salımının azaltılması için köklü değişikliklere ihtiyaç olduğunu başta Başkan Obama olmak üzere bütün yetkililer biliyor. Yeryüzündeki insanlar, ortalama bir Amerikalının yaşadığı biçimde yaşarsa tam 5 adet yerküreye ihtiyaç olurdu. Amerikalılar, bu kadar fazla kaynak kullanıyor ve ayakizi bırakıyor.
Yeryüzündeki insanlar, AB ülkelerindeki ortalama bir kişi gibi bir yaşam biçimini benimserlerse o zaman onları yaşatabilecek kaynakları sağlamak için 3 adet yerküreye ihtiyaç var. Ama bizde sadece 1 adet yerküre var: Dünyamız!
İşte Obama başkanlığında başlatılan ve büyük ümitler beslenen yasal düzenlemeler, karbon salımına bir fiyat, bir maliyet koyacak ve bu yaşam biçimini zaman içinde değiştirmek için güzel bir başlangıç olacaktı. Bu nedenle yasal düzenleme Washington’da hazırlandı ve sunuldu. Ancak Senato’dan geçmedi. Senato’da etkin olan petrol ve kömür lobileri, karbon salımı yapan büyük sanayici lobileri, bu yasal düzenlemeyi engelledi ve çıkmadı. Başkan Obama da gelmekte olan ara seçimler nedeniyle bu konuda etkin liderlik göstermedi, büyük bir fırsat daha kaçtı. Bütün ülke liderlerine örnek ve önder olacak bu düzenleme yapılamadı.
Bugünkü demokratik sistemler ve politik dengeler ile liderlerin gerçek liderlik yapmaları olanaksız. Sadece kamuoyu yoklamalarını izleyen, büyük önderlik yapmaya güçleri ve kapasiteleri olmayanlar ülkelerde işbaşında. Ne gelişen ülkelerde ne bizim ülkemizde ne de esas sorumlu olan gelişmiş Batı ülkelerinde karbon salımına bir maliyet, bir fiyat koymak mümkün olmadı. Çünkü kısa vadede oy getirmeyecek bu önemli uygulama hep göz ardı edildi.
Bu durumda iklim değişikliği daha da etkin ve çarpıcı olarak devam edecek, bugün hayal bile etmekten ürktüğümüz afetlere maalesef tanık olacağız. İleride insanoğlunun nerede yanlış yaptığını çok da aramasına gerek kalmayacak.
ABD Senatosu da ileride karşılaşılan karmaşa ve doğal denge bozukluklarının olumsuz etkilerini yaşayarak belki önlemler alacak ama çok geç olacak.~
Büyük bir fırsat daha kaçtı. Şimdilik bizim yapabileceğimiz liderlik, önderlik kapasiteleri olan yeni kuşaklardaki kişilerin kendi ülkelerinde işbaşına geçmesini, gerçek birer önder olarak bu konuda gerçek önlem almalarını dilemekten ibaret…
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?