Aile şirketlerinde başarının formül

Geçtiğimiz ay bir grup gazeteci olarak, Eczacıbaşı CEO’su Erdal Karamercan, Eczacıbaşı Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilir Kalkınma Grup Başkan Okşan Atilla Sanön ve Basın Danışmanı Cem Tanrıkılıcı’yla birlikte, Villeroy&Boch’un kurulduğu yer olan Almanya’nın Mettlach kentini ziyaret ettik. 8 nesildir aile şirketi olarak ayakta kalan Villeroy&Boch’un tepe yönetiminden başarılarının sırlarını dinledik.

Eczacıbaşı’nın karo bölümünü satın aldığı, dünyanın en prestijli seramik markalarından Villeroy&Boch’un öyküsü, Alman Jean François Boch’un 1748 yılında seramik sofra gereçleri üretmesiyle başlıyor. Boch daha sonra rakibi Fransız Nicolas Villeroy ile ortak oluyor. İş hayatındaki ortaklık, özel hayata da yansıyor, iki ailenin çocukları arasındaki evlilik şirketi daha da güçlü kılıyor. Bölgedeki savaşlara ve sorunlara rağmen, Villeroy&Boch markası her dönemde ayakta kalıyor. Mettlach’ta, aileye ait Saareck Şatosu’ndaki öğle yemeğinde, Boch Ailesi’nin 8’inci kuşak ferdi Wendelin von Boch ve Villeroy Ailesi’nin 7 kuşak temsilcisi Nicolas Villeroy’a Aile şirketlerinin ömürlerinin nasıl uzayabileceğini sorduk.

Dönüm noktası üçüncü nesilde
Von Boch, aile şirketlerinde krizlerin genellikle 3’üncü kuşakta çıktığına dikkat çekti. Üçüncü kuşakta yaşanan krizleri atlatmayı başaran şirketlerin yaşamlarına devam etme olasılığının yükseldiğini belirtti.

Nicolas Luc Villeroy’sa uzun ömürlü olmak isteyen bir aile şirketinin geleneklere bağlı olması gerektiğini vurguladı. Sürdürülebilir başarı için üretimde çeşitlilik, uluslararası başarı, inovasyon ve tasarıma ihtiyaç olduğunu söyledi. Villeroy&Boch’ta aile üyelerinin yönetim kademesinde yer alması için soyadı yetmiyor. Sağlam bir eğitim, bir başka kuruluşta deneyim kazanmak ve belirlenen kazanç rakamlarına ulaşabilmek gerekiyor. Bugün Villeroy&Boch ailesinin yaşayan 1000 ferdi var. 250’si şirket hissedarı durumunda. Şirket yönetim kurulunda aileden sadece 4 kişi yer alıyor. Aktif olarak da 4 aile üyesi çalışıyor.