Aile şirketlerinin önündeki büyük tuzak

"Ailenin işinin bireyleri destekleyecek şekilde büyümemesi" olarak formüle edilen tuzakta bazı maddelerin altını çiziliyor.

1.02.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Aile şirketlerinin önündeki büyük tuzak
Harvard Business Review dergisinin son sayısında Boston Business Consulting'den George Salk ile Cambridge Advisors şirketinden Henry Foley'in önemli bir çalışması vardı. "Aile Şirketlerini Yok Edecek Tuzaklardan Kaçının" başlıklı yazıda, 3 önemli konuya dikkat çekiliyor. Hepsi aile şirketleri için kritik ama ben 2'nci sıradaki "tuzağa" dikkat çekmek istiyorum. Çünkü, bu tuzak, diğer tuzaklardan daha fazla Türkiye'de hissediliyor ve hissedilmeye devam edilecek. Danışmanlar, "Ailenin işinin bireyleri destekleyecek şekilde büyümemesi" olarak formüle ettikleri tuzakta şunların altını çiziyor:

- Bütün dünyada aile şirketlerinde üye sayısının, yaptıkları işten (şirket sayısı ve ciro) daha fazla büyümesi riski vardır. Örneğin, 3 çocuğu olan bir kurucu düşünün... Onlar evlensinler ve en az 3 çocuk yapsınlar. Bunların da evlendiğini ve en az 3 çocuk yaptıklarını varsayalım. Bu durumda 25 ya da daha fazla aile bireyi ortaya çıkacaktır.
- Bazı şirketler bu kadar aile bireyini işin içine alacak büyüklük ya da nitelikte olmayabilir. Bunu aşmak için "aile bireylerinin işe girişini" düzenlemek ve şirketi büyütmek gerekecektir. Böylece büyüyen şirkette yeni birimler ve sorumluluklar ortaya çıkacak, aile üyelerine yeni pozisyonlar açılabilecektir.
Stalk ve Foley'in Harvard Business Review'de ele aldıkları bu "Tuzağı" ben daha önce Ali Sabancı'dan, Sabancı Holding'den ayrılma nedenini açıklarken dinlemiştim. Sabancı özetle şunu söylemişti: "Bizim holdingte eskiden Hacı Ömer Sabancı ve 5 çocuğu vardı. işi birlikte rahatlıkla götürüyorlardı. Sonradan onların kızları ve oğulları geldi. Ardından eşler devreye girdi, derken torunlar işe hazır hale geldi. Ancak, işin boyutu aynı oranda büyümemişti ve herkese eşit olanak sağlayacak düzeyde değildi."

Ali Sabancı'nın ayrılığında mutlaka başka nedenler de vardı. Ancak, bu önemli bir nedendi ve babası Şevket Sabancı ve kardeşi Emine Kamışlı ile birlikte Esas Holding'i kurdular. Yola çıktıklarında ellerinde sermayeleri ve Medline adlı şirket vardı. Geçenlerde Esas Holding'in CEO'su Çağatay Özdoğru'dan dinledim. 8 şirketlik gruba dönüşmüşler. Ciroları ise 3 milyar TL'lik düzeye ulaşmış. Şevket Sabancı, Ali Sabancı ve Emine Kamışlı, Sabancı Holding'de devam etseler, grup belki bugünkünden biraz daha büyük olacaktı. Ama ortaya yeni bir grup, büyüyen bir iş portföyü, yeni istihdam çıkmayacaktı. Başta sözünü ettiğimiz tuzağa düşmemenin yolu, aile içinde küslük ve sorunlar yaratmadan, yeni işler yaratmak da olabilir. Tıpkı Şevket Sabancı ve çocuklarının yaptığı gibi.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz