Darwin'den iş dünyasına dersler

"Eğer başarılı bir şirket ya da markayı geleceğe taşımak istiyorsak Darwin'e kulak vermek gerekiyor."

1.08.2010 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Darwin'den iş dünyasına dersler
Harold Sirkin adını, Boston Consulting’den (BCG) arkadaşlarıyla yazdığı “Globality” adlı kitaptan bilirim. “Her Yerden, Herkesle Her Şey İçin Rekabet” kavramını anlattıkları kitap, hakikaten ilginç bulgu ve tahminlerle doluydu. Capital’de, öne çıkan başlıklarının yer aldığı bir yazı yayınlamıştık.
Harold Sirkin’i, bu kitabı nedeniyle sayfama taşımadım. Sirkin, yine BCG’den bir arkadaşıyla birkaç yıl önce önemli bir çalışmaya imza atmıştı. Bruce Hendersen adlı yönetim danışmanıyla yaptıkları araştırmada, “Darwin’in rekabet dünyasını açıklamak için ekonomiden daha anlamlı bir rehber” olduğu sonucuna varmışlardı. Çünkü tıpkı doğadaki türler gibi bazı şirket ve markaların, birkaç on yıl ya da yıllar içinde kaybolduğunu, bunun da doğanın kanunu sonucu olduğunu ortaya koymuşlardı. Ardından da şu saptamayı yapmışlardı: Eğer başarılı bir şirket ya da markayı geleceğe taşımak istiyorsak Darwin’e kulak vermek gerekiyordu. Bunun için şu konseptleri anlamak ve önlem almakta yarar vardı:

1. DOĞAL AYIKLANMA
Perdeli ayaklar, kalın kürkler veya kıtlığa dayanıklılık gibi genetik özelliğe sahip bitkiler ile hayvanların, bu özelliklere sahip olmayanlara göre daha uzun süre hayatta kaldıkları bilinir. Zamanla bu türler ortama ayak uydururken diğerleri ise ortadan kaybolur. Rekabetin en saf halini de bu oluşturur. İş dünyasında bunun yansımasını, “en düşük üretim maliyetine sahip imalatçı”, “en iyi tedarik zinciri olan perakendeci”, “en fazla nakit parası olan şirket” ve “en çok çeşit üreten hazır giyimci” olarak görürüz. Bu tip şirketlerin gücü ise en çok zor zamanlarda, durgunluk dönemlerinde ortaya çıkar.

2. SUNİ AYIKLANMA
Doğadan başka birileri tarafından, daha doğrusu insanlar tarafından bazı türlere özellik katılmasını ifade eder. Kurtlardan insan eliyle birkaç farklı köpek türü yaratılması bunun en iyi örneğidir. Aynı teknikler, şirketleri değiştirmek için de kullanılır. Örneğin ABD’li ilaç şirketleri, odaklarını pazarlamaya kaydırırken AR-GE işlerini de dışarıdan alma yoluna gidiyor. Bu da yeni tip şirketleri beraberinde getiriyor.

3. KORUYUCULUK
Nesli tükenen bitki ve hayvanlar için toplumda bir duyarlılık olduğunu biliyoruz. Filler, gergedanlar, kaplanlar ve dev pandalar, bu nedenle koruma altına alınıyor. Aynı şekilde zaman zaman hükümetler de bankaları, otomobil şirketlerini ve sigortacıları koruma altına alıp yok olmalarını önlüyor. Tıpkı son ekonomik krizde olduğu gibi…

4. YÖRESEL TÜRLER
Dünyada sadece bir coğrafyada bulunan canlılar vardır. Örneğin Galapagos adasındaki bitki türlerini hiçbir yerde bulamazsınız. Onları başka bir yere taşırsanız da yaşamaz. İş dünyasında da örnekleri vardır. Biracılık gibi işler hemen hemen her yerde yapılabilir. Ancak madencilik, liman işletmeciliği ve üzüm bağcılığı bazı yerler için uygundur. Örneğin Türkiye’de çok başarılı tekneler yapılabiliyor. ABD’de, Virgina gibi eyaletlerde ise inanılmaz riskli yatırımlar için girişimciler bulunabiliyor.

5. İSTİLACI TÜRLER
Bir bölgede doğal yollardan yetişmeyen, bazen kasıtlı olarak bazen de kazara ortaya çıkan türlerdir. Ancak sonra başa bela olurlar. Tıpkı Galapagos Adası’ndaki vahşi keçiler ve domuzlar gibi… Ya da Avrupa, ABD ve Japonya’daki liman ya da enerji tesislerine zarar veren Rus zebraları… Bunlar bazı doğal türleri öldürürken bazılarını da uyum için değişmeye zorlar. İş dünyasında bunun karşılığını, Amerikalı ve Japon şirketlere karşı saldırılar gerçekleştiren Çinli ve Hindistanlı şirketlerde bulmak mümkündür.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz