Devrimci Kodak’ın hatası neredeydi?

Kodak’ın 32 yıl önce aldığı bu kararlar, yani “Biz iyiyiz, her şey yolunda” yaklaşımı, şirketi 2012 yılında iflas masasına taşıdı.

1.07.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Devrimci Kodak’ın hatası neredeydi?
George Eastman, 1870’lerin başında Rochester’da bir bankada memur olarak çalışıyordu. San Domingo’ya bir hafta sonu tatili planlıyordu ve bu kez anılarını fotoğrafla paylaşmak istiyordu. Bu nedenle bir fotoğraf makinesi, film ve karta basmak için gerekli kimyasalları satın almayı düşündü. Ancak, satın alma aşamasında fotoğraf çekmenin kolay, onu basmanın çok zor olduğunu görünce ham tatilden hem de fotoğraf makinesiyle ekipmanları almaktan vazgeçti. Hedefine bu işi kolaylaştırmayı koydu.

O tarihte film yerine cam tabakalar kullanılıyor, üzerine de ıslak kimyasallar sürülüyor ve böylece imajın elde edilmesi sağlanıyordu. Onun kafasında bütün süreci kuru hale getirmek vardı ve uzun uğraşlar sonucunda 1881 yılında Eastman Dry Plate (Eastman Kuru Tabaka) adlı sistemi geliştirdi. Hemen ardından patentini de aldı.

Büyük olasılıkla Bay Eastman, o tarihte şirketinin 130 yıldan fazla hayatta kalacağını düşünmemişti. Ancak sonradan Eastman Kodak adını alan bu şirket, son yıllardaki sıkıntılı döneme rağmen sürekli “ana işini” geliştirebilen liderlerinin sayesinde ömrünü uzatmayı başarmıştı.

DEVRİMCİ ŞİRKETE GİDEN YOL
Kodak’ı başarıya taşıyan 3 “yeniden yaratma” şöyleydi:

1. Şirketini kurduktan kısa bir süre sonra George Eastman, kuru da olsa cam tabakayla görüntü almanın özellikle amatörler için hiçbir zaman uygun olmayacağının farkına vardı. Pahalı ve kırılma olasılığı nedeniyle riskliydi. Bu, onu “film rulosunu” (kağıttan yapılıyordu) keşfetmeye yöneltti. O tarihte Kodak, Brownie markalı makinesini 1 dolara, film rulosunu da 15 sente satmaya başladı. Pazar payı yüzde 90’lara ulaşmıştı.

2. Kodak’ın ikinci “yeniden yaratılma” başarısı, 20’nci yüzyılın başlarında gerçekleşti. Renkli filmin keşfi ve yaygınlaşması, şirketi yeni bir aşamaya taşıdı. Bunda 1920’lerde kurulan ve güçlendirilen AR-GE
biriminin payı büyüktü. Artık Kodak, sektörün devrim yaratan öncü şirketi olmuştu.~

3. 1960’lara damgasını vuran yeniden keşif ise “dijital fotoğraf” oldu. Aslında ilk dijital fotoğraf deneyimini Nasa’yla işbirliği yapan Texas Instrument, keşfetmişti. Ardından Sony ilk ticari kamera olan Mavica’yı piyasaya sunmuştu.

Kodak’ın liderleri, bütün bu gelişmeleri izleyip şirkette dijital fotoğrafı ajandanın ilk sıralarına koydu. Bu konuda epey ilerleme de sağladılar, ürün geliştirdiler. Ancak adım atma konusunda yavaş kaldılar.

KARAR ALANLARIN MİYOPLUĞU
1980’lere kadar geçen 100 yılda 3 defa “yeniden yaratma” sürecini yaşayan Kodak, 1981 yılındaki bir raporla geleceği nasıl göremediğini ortaya koyacaktı. O tarihte belki Kodak yöneticilerini haklı bulanlar vardı, ama şimdi paylaşacağım raporun maddelerine bakınca tablo daha iyi anlaşılıyor.

1.    Dijital yolla elde edilen görüntülerin basılı kalitesi asla klasik yöntemin yerini alamayacak.

2.    Tüketicinin eliyle tutma, gösterme ve basılı görüntüleri dağıtma gibi tutkuları, asla elektronik ekranla yer değiştiremeyecek. Tüketici kağıttan vazgeçmeyecek.

3.    Elektronik cihazların fiyatı, asla tüketicilerin yaygın bir şekilde satın almasına olanak sağlayacak kadar düşük olmayacak.

Kodak’ın 32 yıl önce aldığı bu kararlar, yani “Biz iyiyiz, her şey yolunda” yaklaşımı, şirketi 2012 yılında iflas masasına taşıdı. Onlar iflasla uğraşırken dijital kamera satışları, çoktan geleneksel kamera satışlarını aşmıştı. 1997 yılında 31 milyar dolarlık piyasa değerini gören şirket, iflasa giderken sadece 2 milyar dolarlık bir piyasa değerine düşmüştü. Nedeni açıktı: “Biz iyiyiz, her şey yolunda. Değişime gerek yok” diye düşünüp karar alamayan liderler, büyük bir şirketi yok olmaya götürmüştü.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz