Faizler düşmeye başladı

“Yatırımlarınızı -değişik alanlara- dağıtın” John Templeton

1.08.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Faizler düşmeye başladı
20 Haziran’daki Moody’s kredi notu artışı sonrasında Türkiye’ye yabancı sermaye girişi arttı. Daha önce de tahmin ettiğimiz gibi ilk planda portföy yatırımları geliyor. Borsada yabancı payı yüzde 1 artış ile yüzde 63’ün üstüne çıkarken asıl önemli artış devlet tahvillerinde oldu: Yabancı payı yaklaşık yüzde 2 artış ile yüzde 18’e yaklaştı. Devlet tahvili faizleri yüzde 7,8’e kadar geriledi. Döviz girişiyle kurlar da yavaş bir şekilde geriliyor. Euro kuru 2,20 iken dolar kuru 1,80 seviyelerini aşağıya zorluyor. Bu seviyeler, dolar ve Euro kurunun toplamının yarısı olan sepet kurda psikolojik olarak önemli bir seviye olan 2,0’ye karşılık geliyor. Faiz ve döviz cephesinde Merkez Bankası’nın tavrı önemli. Ortam oluştuğu halde temmuz toplantısında faiz indirimi yapmayan TCMB Para Piyasası Kurulu, piyasalara temkin ve aynı zamanda yerinde bir “bağımsızlık” mesajı verdi. Suriye krizinin patlama noktasına gelmesiyle yükselişe geçen petrol fiyatları Türkiye için bir risk olduğundan TCMB’nin temkinli durup faiz indirmek için bir ay daha bekleme tercihi yerinde gözüküyor. 26 Temmuz’da açıklanacak enflasyon raporunda TCMB yüzde 6,5 olan 2012 enflasyon tahminini yarım veya bir puan aşağı çekip ağustosta faiz düşürme sürecine başlayabilir. Eğer yurt dışı gelişmeler risk yaratmazsa, faiz indirimlerinin 2012 ikinci yarıda kademeli bir şekilde devam etmesini bekliyoruz.

FAİZLERDE DÜŞÜŞ DAHA GECİKMELİ

TCMB kısa vadeli faizleri belirliyor. Uzun vadeli faizlerde ise Hazine’nin borçlanma faizi ve tasarruf/harcama/yatırım kararlarını etkileyen banka mevduat ve kredi faizleri önemli. Hazine faizleri zaten yüzde 8’in altına gelmiş durumda. Banka mevduat faizleri ise haziran ayında yüzde 11-12’lere kadar çıktıktan sonra temmuz ayında yüzde 10,5’e doğru geriledi. Ülkemizde tasarruf açığı yüksek olduğu sürece banka mevduat faizleri hızlı düşmeyecek. Zaman zaman yurt dışından döviz girişinin artması içeride para arzını geçici olarak artırdığı için mevduat faizleri de düşebilir. Nitekim önümüzdeki aylarda buna şahit olabiliriz. Ancak mevduat faizlerinin ve dolayısıyla kredi faizlerinin kalıcı bir şekilde düşmesi ancak cari açık sürdürülebilir bir seviyeye indiğinde mümkün olabilecek. Bunun için ise -söylemesi kolay, yapması zor- Türkiye’nin uluslararası alanda rekabetçi üstünlükler geliştirmek suretiyle hem zenginleşmesi hem zenginliği yayarak iç tasarruf oranını artırması gerekiyor.~

YURT DIŞI RİSKLER ARTMAYA BAŞLADI

Türkiye piyasalarının sakin bir yaz dönemi ardından sonbaharla birlikte yeniden çıkışa geçmesini bekliyoruz. Bu iyimser beklentinin temelinde ise ekonomide yumuşak iniş ve dengelenme sürecinde cari açık ve enflasyonun kontrol altına alınması yatıyor. Dünyada büyümenin uzun yıllar düşük seyretmesinin beklenmesi, petrol ve enerji fiyatlarını baskı altında tutarak Türkiye’nin kredi notunun yükselmesine yardımcı olacak. Ancak yatırım yapılabilir seviyeye giden bu yolda birkaç mayın olduğunu temmuz ayı sonuna giderken hatırlamış bulunuyoruz: Birincisi, Suriye’de iç savaşın tüm Ortadoğu dengelerini tehdit edecek bir noktaya gelmesiyle petrol fiyatları yeniden 107 dolara kadar tırmandı. İkincisi, İspanya ve İtalya tahvil faizlerinde yeniden yükseliş başladı. Mevduat faizlerini 0’a indiren Avrupa Merkez Bankası’nın önümüzdeki günlerde yeni olağanüstü önlemlere başvurması kaçınılmaz gözüküyor. Üçüncüsü ABD’de ekonomik büyüme belirgin şekilde ivme kaybediyor. Kasım ayındaki başkanlık seçimi öncesi istihdamdaki iyileşmenin durması nedeniyle FED yeni bir parasal genişlemeye gitmek zorunda kalabilir. Kısacası ağustos ayında yurt dışı gelişmeler Türkiye’nin olumlu gidişatını geçici olarak sekteye uğratabilir. Bu nedenle temkinli ama ümitli olup disiplinli yatırımın en önemli kuralı olan “çeşitlenlendirme” kuralını, Templeton Fon Yönetimi şirketinin kurucusu John Templeton’un ifadesiyle hatırlatmakta fayda görüyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz