Bankacılık sektörü açısından 2009 kârlı bir yıl oldu. Ancak gelecek yıla yönelik plan yapılırken farklı senaryolar üzerinde duruluyor. Bazı bankalar yeni yıla temkinli bakarken bazıları olumlu senaryo üzerinden hareket ediyor. Finansbank ikinci grupta yer alan bankalardan. Geçtiğimiz ay Finansbank Private Banking’in verdiği bir davette karşılaştığım Ömer Aras, 2010 planları üzerinde çalışmaya başladıklarını, bu çalışmaları yaparken de olumlu senaryoyu dikkate aldıklarını söyledi. Finansbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer Aras’ın, yeni döneme yönelik değerlendirmeleri şöyle:
EKONOMİNİN YÖNÜ Türkiye’nin bu krizden göreceli olarak daha hızlı çıkabileceğini düşünüyorum. Bunun birkaç nedeni var. Birincisi, kendi iç piyasamız büyük. Türkiye’nin ihracata bağlılığı diğer gelişmekte olan ülkelere göre daha az. Daha önce kriz yaşamış finans kesiminin ekonominin ardında sağlam durması da bir güvence. Faizlerin belli seviyeye inmesi borçlanma maliyetlerini aşağı çekiyor. Bugün çeşitli segmentlerde toplam gecikmiş alacakların oluşum hızında da bir düşüş var. Bu çerçevede bence olumlu bir gidiş olduğu söylenebilir. Uluslararası beklentiler, yapılan araştırmalar da 2010 yılında Türkiye’nin yüzde 2-3,5 arasında büyüme gösterebileceğine işaret ediyor. Biz bu büyümeyi, yılın son çeyreğinde de görebileceğimizi düşünüyoruz.
BANKACILIKTAKİ İYİ SİNYALLER Kredi stoğundaki büyüme önemli bir iyileşme göstergesi. Türkiye’de bireysel kredilerin açıldığı yeni bir dönemdeyiz. Örneğin şu anda konut kredileri piyasasında bir hareketlilik var. Faizlerdeki düşüşten sonra bir kesim mevcut borçlarını refinanse ediyor bir kısım da yeni ev alma planı yapıyor. İhracatla ilgili birtakım firmaların rakamlarında da göreceli olarak iyileşmeler söz konusu. Fakat şu da bir gerçek ki dünyada işlerin nereye gideceğini kimse kestiremiyor. Burada önemli olan ABD piyasasındaki gelişmeler ve bunun Avrupa’ya yansımaları. Kriz dış kaynaklı olduğu için çözüm de ağırlıklı oradan gelecek.
FİNANSBANK’IN PLANI Biz banka olarak 2010 planlarımızı yapmaya başladık. Hatta 2010’dan sonraki yıllara yönelik de iş planları üzerinde çalışıyoruz. Bu çalışmaları olumlu varsayımlar üzerine geliştiriyoruz. Türkiye’nin büyüyeceğini, bu işi 2010 sonunda tamamen halletmiş olacağını düşünerek belli ölçüde büyüme planı yapıyoruz. Bu büyüme, segmentler bazında farklılık gösterebilir. Örneğin konut kredileri pazarında hızlı gelişme bekliyoruz. KOBİ kesiminde bir toparlanma bekliyoruz ama büyüme hızının burada daha yavaş olacağını öngörüyoruz. Kurumsal nitelikli büyük proje finansmanı, daha hızlı büyüme beklediğimiz bir diğer alan. Şubeleşme ve istihdam tarafında da 2010’da büyüme hedefliyoruz.
YENİ PAZAR PAYI HEDEFİ Özellikle bireysel bankacılık tarafında son 2-3 yıldır sunduğumuz tüm ürünlerde pazar payımızı artırıyoruz. Biz iş planımızı yaratıcılık üzerine kurmaya çalışıyoruz. 22 yaşında genç bir banka olarak takip ediliyoruz. Sektörde herkes bizim ne yaptığımızı yakından izliyor. Bu da Finansbank’tan iyi fikirler, iyi ürünler, değişik uygulamalar çıktığının bir göstergesi. Örneğin kart pazarında büyük bir rekabet var. Bu rekabetin içinde piyasa payımızı büyütme başarısını gösterdik. Şu anda burada yüzde 10’un üzerinde bir pazar payına ulaştık. Bu oranı daha da artırmak istiyoruz. En az birkaç puan daha yukarı çekmek hedefindeyiz.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?