Son 10 yılda Türkiye’de bankacılığın gelişimini görmek için çok basit bir göstergeye, şube sayısına bakmak yeterli. 2002 sonunda toplam şube sayısı 6 bin 106 düzeyindeydi. Bu rakam, kriz öncesi parlak günlere işaret ediyordu. Bankacık sektörünü derinden etkileyen 2001 krizinin etkileri 2003 yılında ortaya çıktı. Aralık 2003’te şube sayısı 5 bin 949’a geriledi.
2005’te yeniden toparlanma başladı. O tarihten bu güne kadar da şube sayısı düzenli bir şekilde artmaya devam etti. Şubeleşmede müthiş yıl 2007’ydi. 2007-2008 döneminde rekor bir artış yaşandı. Bu dönemde binin üzerinde yeni şube açıldı. Şube sayısındaki yıllık artış, 2008 sonunda yüzde 15’e kadar ulaştı. Kasım 2008’de en üst seviyesine çıkan global krizle birlikte hız kesildi. Kasım 2008’den Kasım 2009’a kadar neredeyse yaprak kımıldamadı. Artış hızı yüzde 3’e geriledi. Bu yıl başından itibaren yeniden bir hızlanma var. Türkiye Bankalar Birliği’nin Haziran 2010 verileri, şube sayının 9 binin üzerine çıktığını gösteriyor.
Türkiye’de bugün 30 milyon bankasız nüfus olduğu tahmin ediliyor. AB’de 1 milyon kişiye 580 şube düşerken bizde bu rakam 110 civarında. Yani daha alacak yol çok. Krizin etkilerini atlatmakta olduğumuz şu günlerde bankalar da bu gerçekle şube yatırımlarına yeniden hız verdi. Hatta hedeflerin erkene alındığı duyuyorum. Örneğin Garanti Bankası 2012 için 1.000 şube hedefini koymuştu. Bankanın şube sayısı şu anda 792’ye ulaşmış durumda. Yıl sonu hesapları bu sayının 820’ye ulaşacağını gösteriyor. Yeniden başlayan yoğun şubeleşme sayesinde Garanti, hedefini 2011’de gerçekleştirebileceğini öngörüyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?