Hatayı kabul etmemek, bütün suçu rakiplere atmak şirketin sonunu getirir.
Sütaş, gerçekten son yıllarda ortaya çıkan başarı öykülerinden biri… Çok sayıda yerli ve yabancı şirketin egemen olduğu, rekabetin üst düzeye çıktığı bir alanda, son 20 yılda ciddi başarıya ulaştı.
Türkiye’de bir zamanlar süt ve süt ürünleri denince akla Sütaş gelmezdi. İlk akla gelen markalar Mis Süt, Pınar Süt, SEK Süt ve benzerleriydi. Özellikle de Pınar, sektörün lokomotif şirketiydi.
Bakarsanız, Pınar ile Sütaş’ın kuruluş yılları da birbirine yakın… Diğer şirketlerle de aralarında çok büyük farklar yok. Sütaş, 35’inci yılını kutluyor. Pınar da 1975 doğumlu, yani 35 yaşında.
Uzun yıllar Sütaş küçük hacimlerle yoluna devam etti, diğer şirketler sektörün liderliğini ellerinde tuttu. Bazıları ortadan yok olan bu markalar, yüzde 15 ve üstü pazar payına sahipken Sütaş, yüzde 5’ler oranında payla idare etti.
Ancak 2000’lerde atağa kalkan Sütaş, 2004 yılında süt ve süt ürünlerinde (toplam pazar) liderlik koltuğuna oturdu. O yıl pazar payı yüzde 14,1, liderliği bırakan şirketin ise yüzde 13,8 idi. 2000 yılında bu şirketin pazar payı yüzde 19,3’ü buluyordu.
2009 sonu itibarıyla Sütaş, yüzde 15,6 pazar payına sahip… İkinci şirketin oranı ise yüzde 13,6 düzeyinde seyrediyor.
Başarının sırrını Muharrem Yılmaz’a sorduğumda, hiç tereddütsüz, “Odaklanma” yanıtını verdi. Gücünü hiçbir yere dağıtmadan, başka sektör ve işlere dalmadan, sadece süt alanına odaklanarak bu başarıyı yarattıklarını söylüyor.
Rakiplerinin de aynı nedenle pazar payı kaybettiklerinin altını çiziyor. Tabii bu arada Pınar’ın hakkını da vermek lazım… Grubun banka nedeniyle girdiği zorluk, şirketi biraz hırpaladı. Önce Feyhan Yaşar, ardından da İdil Yiğitbaşı’nın liderliğinde, Pınar kendini toparlamaya başladı.
Son olarak Sütaş’daki başarının arkasında, kurumsallığı kaybetmeden, patronun iş başında bulunmasının da etkili olduğunu düşünüyorum. Bazı işlerde, özellikle tekstil, teknoloji ve gıda, büyüme aşamasında “patronun” (ustanın) liderliği üstlenmesi kritik rol oynayabiliyor. Tıpkı Muharrem Yılmaz’ın yaptığı gibi…
Muharrem Yılmaz ile bu konuyu konuştuğumda, “odağı” bozmadan, aileyi de işin içinde tutup kurumsallaşarak yola devam edeceklerini anlatmıştı. Süt ve süt ürünlerinde yeni büyük yatırımı açıklamıştı. Sırada henüz açıklanmamış, “değerli” ürünler olduğunun da altını çizmişti.
~
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?