İnovasyonda dördüncü dalga

Yönetim danışmanı ve inovasyon konusunda kitapları olan Scott Anthony, ilginç yaklaşımları olan bir uzman...

1.09.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
İnovasyonda dördüncü dalga
“İnovasyonun Kara Kitabı” adlı kitabında da bunlardan bir bölümünü paylaşmıştı. Ancak geçtiğimiz günlerde okuduğum söyleşisinde, inovasyona farklı bir yaklaşım getiriyor. Buna göre, inovasyonda “3 dalga” geride kaldı ve şirketler “4’üncü dalgayı” yaşıyor. Bu yeni dalga da her boydan şirketler için yeni mesajlar içeriyor. Anthony’ye göre ilk dalgalar şunlardı:

1- Bu dalganın öncülüğünü Gutenberg, Edison ve Wright kardeşler gibi “mucitler” çekiyordu.
2- Şirketler tarafından kurulmuş laboratuvar ve ARGE merkezleri, ikinci dalgayı temsil ediyordu.
3- Üçüncü döneme, 1950’lerde girişim sermayesiyle desteklenmiş yeni teknoloji şirketleri damgasını vurmuştu.
4- Yeni dönemin başrolünü ise büyük şirketler oynayacak. Yıllar boyunca yeni kurulmuş teknoloji şirketlerinin gölgesinde kalmış büyük şirketler, artık bu yeni inovasyon çağının itici motorları olmaları için kendi yetenekli insanlarına ve öz kaynaklarına tekrar odaklanacak.

Büyük şirketlerin dönemi
Scott Anthony, son yıllarda inovasyonun, küçük şirketlerle birlikte anıldığını, büyüklerin ise gölgede kaldığını söylüyor. Oysa geçmişte önemli ölçüde yeniliklerin büyüklerden geldiğine dikkat çekiyor ve şunları ekliyor:

- Büyük şirketlerin başları inovasyonla bayağı bir dertte. Ancak onlarda bunu yapabilecek kapasite ve
yetenek daima vardı; burada onların tek sorunu inovasyona nasıl odaklanacaklarını bilememeleriydi. Gelecekte onu “becerebilenler” ile başaramayan şirketler arasında gerçek bir ayrışma yaşanacağından kuşkulanıyorum.

- Büyük şirketler, finansal kriz sayesinde uyandı ve farklı bir şekilde düşünerek hareket etmeleri gerektiğinin farkına vardı. Aslında büyük şirketlerin başka bir seçenekleri de yok. Rekabet arttıkça onlar da hayatta kalabilecek şekilde uyum sağlamayı öğrenmek zorunda.

- Dördüncü inovasyon çağının öncülüğünü bazı büyük şirketler yapıyor. IBM’in “akıllı şehirler” girişimi buna çok iyi bir örnek. Zaten ellerinin altında olan yazılımlar, sensörler ve veritabanlarından ibaret teknolojileri alıyor ve büyük şehirlerin trafik ya da kar küreme gibi sorunlarını çözmek için bir araya getiriyorlar.

İsviçreli ziraat şirketi Syngenta, Kenya’da çiftçilere küçük ve makul miktarlarda ürün koruyucu kimyasallar sunmak için kesecik dağıtımı modelinden faydalanan bir program geliştirdi. Üstelik onları bu kimyasalları nasıl kullanacakları konusunda eğitiyor.

- Şayet bugün insanlara inovasyon yaparak büyüyen şirketlerin hangileri olduğunu sorsanız emin olun ki listenin başında da sonunda da Apple vardır. Oysa bu doğru değildir. Örneğin Syngenta’ya, IBM’e ve benzer şeyler yapan diğer şirketlere bir bakın, sırf medyada çok bahsedilmedikleri için onların isimlerini bilen yok.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz