Avrupa Alpleri'ndeki uygulamaları ülkemize taşıyabilirsek 10 yıl sonra nüfusumuzun yüzde 10'nunu dağlarımızda konaklatabiliriz
Avrupa kıtasında yoğun kar yağışı kara, demiryolu ve havayolu trafiğini aksatarak ekonomik kayıplara yol açarken diğer yandan Alpler'de kurulu liftlerin ve konaklama tesislerinin uzun ve verimli bir kayak mevsimi geçirmesine zemin hazırlıyor. 1986'da Alpler'e yeterli kar yağmamıştı ve büyük ekonomik kayıplar meydana gelmişti. Sonraki yıllarda suni kar yapma teknolojileri geliştirilerek pistlerin yüzde 80'lere varan oranda suni karla kaplanması sağlandı. Böylece kar yağışının az olduğu dönemler, nispeten hasarsız atlatılmaya başlandı. Avrupa Alpleri metrelerce karla kaplıyken 27 0cak-06 Şubat 2011 tarihlerinde Palandöken'de yapılacak Dünya Üniversitelerarası Kış Olimpiyatları için Erzurum ocak başı itibariyle yeterli kar yağışı alamadı. Suni kar yapma tesisleri için de su toplama göletleri olmadığından bazı dallarda Türkiye seçmeleri yapılamadı. Umarız oyunlardan önce bu sorun çözülmüş ve Türkiye bu organizasyondan yüz akıyla çıkmış olur.
Türkiye Kayak Federasyonu başkanı Doçent Dr. Özer Ayık'ın Üniversitelerarası Kış Olimpiyatları'na ilişkin Dünya Gazetesi muhabiri Serap Güneş'e verdiği demeç, bu gazetenin 21 Aralık 2010 tarihli sayısında yer aldı. Doçent Ayık'a göre Fransa'nın ünlü kayak merkezi Courchevel'e 220 bin Türk kayakçı gidiyor ve bir kişi, bir haftada 7 bin dolar harcıyor. Bu hesaba göre Türk kayakçılar, sadece Courchevel'de (220.000 x 7.000 Euro) 1 milyar 540 milyon Euro harcıyor. Courchevel'de 50 bin civarında konaklama kapasitesi olduğuna göre Ayık'a göre Türkler, tüm kapasiteyi 4,5 ay boyunca kullanmış oluyor. Bu rakam doğru olsa Türk seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin çoğu, para içinde yüzer ve kendilerine Courchevel'in en lüks şalelerini satın alarak ofislerini oralara taşırdı. Aynı haberde Dünya muhabiri Güneş, Palandöken'in Avrupa'nın ilk 5 kayak merkezinden biri olduğuna da yer vererek Ayık'a atfen dünyada ilk 5'e gireceğini belirtmiş. Verilen rakamların ve öngörülerin gerçeklerle uzaktan yakından ilgisi yoktur ve büyük yanılgılarla doludur. Courchevel Turizm Ofisine göre giden Türk kayakçı sayısı 5 binin altındadır ve Palandöken'in dünyanın ilk 5 kayak merkezi olma şansı yoktur. Ayrıca 27 Ocak-06 Şubat 2011 etkinliğine hazırlık için bütçeden yapıldığı belirtilen harcamanın 400 milyon doların çok altında olması gerekir...
Bu Madonna ünlü İtalyan asıllı Amerikalı aktris Madonna değildir. Courchevel'den sonra Avrupa Alpleri'nin en gözde kayak merkezi Madonna Di Campiglio'nun kısaltılmış adıdır. Madonna, Türk kayakçıların pek azı tarafından bilinen bir destinasyondur. Yurtdışı turları başarılı kapayan seyahat acentelerinin 2011 beklentileri, 2010'dan daha yüksektir. Bu nedenle kayak severlere yeni destinasyonlar sunma yarışındalar.~
Geçtiğimiz aralık sonunda Vip, Setur, Nes, Kappatur, Ykm, Heytravel, Devrialem, Anıtur, Baracuda, Trek, Arttour, Prontotour Ve Scrıptour, Pegasus ve Hürriyet seyahat ekiyle birlikte Madonna Di Campiglio'da incelemelerde bulundu. Madonna'ya bu incelemede tam not verildi. VİP Turizm, Madonna'ya sömestri dönemi için turlar düzenlemeye başladı. Setur ve diğerleri de yakında başlayacak.
Madonna'daki konaklama tesisleri ve liftler, Courchevel'in aynı sınıfındakilerden daha kaliteli. 65'ten fazla otelin tamamı butik otel; yemekleri ve sofralık şarapları da mükemmel. 150 km'yi aşan, gelecek yıl 230 km'ye ulaşacak pistlerin konumu ve zorluk derecesi, kazasız bir kayak tatili geçirmek
isteyenler için ideal. Üstüne üstlük Madonna'da fiyatlar Courchevel'in yarısı civarında. Pegasus, Madonna'ya 2,5 saat uzaklıktaki Bergamo'ya geçtiğimiz ağustos ayından itibaren haftada 7 gün tarifeli sefer düzenliyor ve fiyatları THY'nin yarısından düşük. Avrupa Alpleri'nin büyük bölümünü denemiş bir kayakçı olarak Madonna'yı gelecek yılların trendi bir kayak merkez olma yolunda görüyorum.
Türkiye'de 120 adet 3 bin metrenin üzerinde dağımız vardır. Bunlardan sadece Erciyes'de bir Avusturya firmasının danışmanlığında Avrupa Alpleri'ne benzer bir proje uygulaması söz konusudur. Diğerlerinde yapılmakta olan yatırımların şansı zayıftır ve iç turizme hitap edebilir. Dağlarımızı sadece kayak dönemi için değil tıpkı Avrupa Alpleri'nde yapıldığı gibi 4 mevsim ziyaretçi çekecek bir model çerçevesinde
geliştirmeliyiz. Avrupa Alpleri'ndeki uygulamaları ülkemize taşıyabilirsek 10 yıl sonra nüfusumuzun yüzde 10'nunu dağlarımızda konaklatabiliriz; o bölgelere zenginliği, medeniyeti, çevre koruma bilincini götürebilir ve genç nüfusumuza sürdürülebilir istihdam alanları yaratmış oluruz.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?