Mutlaka esinlenme tatiliniz olmalı

Akıllı telefonunuzun sizin şirketteki günlük işlere boğulmanıza ve tatilinizi sekteye uğratmasına izin vermemek de çok önemlidir.

1.10.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Mutlaka esinlenme tatiliniz olmalı
Bana göre yorgunluk atmak için daha iyi bir yer olmadığından bu yaz vaktimin çoğunu Necker Adası’nda geçirdim. Burada, önümüzdeki aylarda beni uzunca bir süre zinde ve uyanık tutacak muhteşem bir esinlenme molası verme şansını yakaladım. Yerkürenin dört bir köşesindeki okuyucuların tatillerini bitirip geri döndükleri bugünlerde, genel bir durum değerlendirmesi yapmanın ve kendi kendimize vaktimizi nasıl harcayacağımıza dair verdiğimiz sözler yerine aslında onu nasıl değerlendirdiğimiz hakkında düşünmenin tam sırası.

Tatiliniz boyunca akıllı telefonunuza hangi sıklıkta baktınız? Dizüstü bilgisayarınızda çabucak hangi işleri hallettiniz? İşle ilgili kaç tane e-mail’e cevap verdiniz? Siz şirketinize geri dönünceye kadar onlar bekleyebilir miydi, yoksa onları sizin yerinize bir başkası cevaplayabilir miydi? Sırf Twitter’da neler olup bittiğine bakmak ve bazı tatil fotoğraflarınızı paylaşmak için bile tatilde bir Wi-Fi bağlantısına sahip olmak çok hoş bir şeydir. Ancak akıllı telefonunuzun sizin şirketteki günlük işlere boğulmanıza ve tatilinizi sekteye uğratmasına izin vermemek de çok önemlidir.

Dinlenmenin ve enerji depolamanın tek yolu, elbette eğlenmeye odaklanmak değildir. Bir tatile çıktığınızda, rutin işlerinizi yapmaktan vazgeçersiniz; gittiğiniz yerler ve tanıştığınız insanlar size hiç ummadığınız yollardan çeşitli ilham kaynakları sunabilir. Bir girişimci ya da bir şirket lideri olarak eğer tatilinizden kafanızda işle ilgili birtakım sarsıcı yenilikler yapma fikirleriyle dönmediyseniz, o zaman bazı değişiklikler yapmayı dikkate almanın tam zamanıdır.

Ben akıllı telefonumu mümkün olduğunca uzun süre, hatta yapabilirsem günler boyunca, evde veya otel odasında bırakarak kendimi günlük işlerden kurtarır ve onun yerine yanımda bir not defteriyle kalem taşırım. İş hayatının günlük can sıkıcı olaylarını kafamdan attığımda, eski sorunlara yeni iç görüler bulma ve diğer türden esinlenme şansımın çok daha arttığını keşfettim. Ancak bunu yaptığınızda, aklınıza gelen her şeyi bir kağıt parçasına not almanız çok önemlidir.

1998’de Fas’ta Marakeş yakınlarında Atlas Dağları üzerinde bir balon seyahati yaparken dağ eteklerinde muhteşem bir arazi gözüme çarpmıştı. Onun üzerinden geçerken kafamda bir fikir kristalleşmişti. Daha sonra bu bölgeye geri geldim ve o araziyi satın almayı başardım. Ve orada, şimdi bizim Virgin Limited Edition’ın gayrimenkuller koleksiyonunun nadide parçalarından biri olan Kasbah Tamadot Otel adında harika bir rehabilitasyon merkezi inşa ettik.~

Kendinize sormanız gereken bir başka soru daha var: Peki benim meslektaşlarımla çalışanlarım da tatilden işe aynı şekilde esinlenmiş olarak döndü mü? Kendilerini kapatmak ve yeniden şarj olmak için zaman ve mekan bulabildiler mi? Çalışanlarınıza yaptıkları işleri arkalarında bırakma yöntemleri bulmalarına yardımcı olmaktan başka, kendi elemanlarınız arasında yaratıcılığı teşvik etmenin en olağanüstü yolu bir grup tatil rezervasyonu yaptırmaktır. Plak şirketimiz Virgin Records’u ayağa kaldırmaya çalıştığımız günlerde, orada çalıştığımız insanların çoğuyla birlikte batı Hint Adaları’na tatile gider ve vaktimizin çoğunu gelecek vadeden regi orkestralarını bulup keşfetmeye ve yerel lezzetlerin tadına bakmaya harcardık. Karayipler’de insanı keşfetmeye iten inanılmaz bir atmosfer vardı ve hala da var.

O  günden itibaren daima kendi çalışanlarımı birlikte tatile çıkmaya teşvik etmişimdir. Çünkü en mükemmel fikirlerin çoğu, çalışanlar arasında arkadaşlık ve kimyasal bağ kurulduğu zaman ortaya çıkar ve buradaki bütün farkı bir günlüğüne olsa bile iş ortamından uzak geçirilen bir mola yaratabilir. Biz aynı zamanda aile üyelerinin de bizimle birlikte gelmelerini isteriz. Virgin çalışanlarının çoğu, hayat arkadaşlarını bu gibi bir araya gelme ortamlarında bulmuştur.

Üst düzey yönetim için de aynı formül geçerlidir. İçinde bulunduğumuz yılın nasıl geçtiğini ve onu nasıl daha iyileştirebileceğimizi tartışmak ve yeni iş fırsatlarını değerlendirmek için biz de sık sık bir araya geliriz. Maceraperest olmak konusunda son bir not: Birkaç yıl önce Necker Adası’ndaki bir yönetim toplantısı sırasında Mosquito Adası’na doğru bir tekne gezisi düzenlemiştik. Hepimiz öğle yemeğini kıyıda yemiş ve ardından kendi ekibimi, dik bir kayalıkta biten bir yürüyüşe çıkarmıştım. Orada herkese bu kayalığın tepesinden aşağıdaki denize atlamaları için cesaret vermiştim. Çünkü bu benim ve ailemin yıllardır yapmaktan büyük zevk aldığı bir eğlenceydi.

Ancak çok sayıda Virgin CEO’sunun denize atladığı o gün, denizin gücünü çok hafife almıştım ve onların karaya çıkmalarının ne kadar tehlikeli olabileceğini fark etmeye başlamıştım. Virgin’in bütün üst düzey yönetim ekibi koca okyanusta çaresizce bir batıp bir çıkıyordu ve ben onlar için dehşete kapılmıştım. Neyse ki anında onları denizden teker teker toplamak için bir tekne gelmişti ve herkes Necker adasına sağ salim dönebilmişti. Yani yaz dönemi risk almak ve konforlu bölgenizden çıkmak için mükemmel bir zamandır, ancak bunu illa da kayalıklardan denize atlamaya kadar vardırmak gerekmez.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz