Nisanda Avrupa sallandı,Türkiye tutundu

“Borsada para kazanmanın sırrı hisse senedinden korkmamaktır”

1.05.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Nisanda Avrupa sallandı,Türkiye tutundu
Yılın ilk çeyreğini olumlu bir havada geçiren piyasalar nisan ayında bir miktar geriledi. Avrupa’da İspanya’ya ilişkin risklerin tekrar gündeme gelmesi, ilk çeyrekte elde edilen iyi kârların bir kısmının realize edilmesine gerekçe oldu. Özellikle Avrupa borsalarının sert düşüşler yaşadığı ay içinde diğer borsalarda düşüşler daha ölçülü oldu. Örneğin İMKB, az düşen borsalar arasında yer alarak Avrupa riskinden şimdilik ayrışmayı başardı. Döviz kuru ve faizlerdeki hareket ise TCMB’nin sıkı kontrolü sayesinde sınırlı kaldı. Türk ekonomisine baktığımızda dış ticaret ve cari açık rakamlarının düzelme sinyali vermeye devam etmesi arzu edilen yumuşak iniş senaryosunu güçlendiriyor. Üstelik bu düzelmenin yüksek petrol fiyatlarına rağmen gerçekleşmesi, petrol fiyatında düşüşler olduğunda Türkiye’nin kredi notu artışına giden bir sürece hızla girebileceğini gösteriyor. Daha önce de söylediğimiz gibi petrol fiyatı Türkiye ekonomisi ve piyasaları için 2012’deki en önemli değişken olmaya devam ediyor. Petroldeki her 5 dolarlık değişim piyasalarda önemli hareketlere neden
olabilir.

HAZİNE ÖZEL SEKTÖR TAHVİLLERİNİN ÖNÜNÜ AÇIYOR

Hazine’nin borçlanma ihtiyacının azalması özel şirketlerin ve bankaların piyasadan borçlanmasının
önünü açmaya başladı. On yıllardır devletin piyasadaki paranın hemen hepsini borçlanmak suretiyle özel sektörü piyasadan kovması (crowdingout) nedeniyle özel sektör tahvil piyasası gelişememişti. Halbuki son iki yıldır bankaların ve bazı şirketlerin tahvil ihraçları başladı. Bu ihraçların artması ile Türk sermaye piyasaları önemli bir eksikliğini gidermiş olacak. Şirketler daha uzun vadeli ve banka kredisine alternatif bir borçlanma imkanına kavuşurken, yatırımcılar da Hazine kağıtlarının faizine ek yüzde 0,5 ile yüzde 4-5 faiz getirisinden
faydalanabilecek. Örneğin Ata Portföy olarak biz de fonlarımızdan birini bu tip özel sektör tahvillerine
yatırım yapan bir fon haline getirerek yatırımcılara ek faiz getirisi sağlamaktayız.

KAMU KATKISI BES'E VE İMKB'YE GÜÇ VERİYOR

Nisan ayında piyasalar için uzun vadede en önemli gelişme bireysel emeklilik sistemine (BES) yüzde 25’lik oldukça cömert devlet katkısının açıklanması oldu. Buna göre BES hesabına ayda 100 TL yatıran herkes için devlet de 25 TL yatıracak. Tabii kamu katkısı sınırsız değil. Devlet en fazla asgari ücretin
dörtte biri kadar ek katkı yapacak. Yani asgari ücret 886.50 TL olduğu için BES üyesi bir kişi, aylık bu
kadar bir ödeme yaparsa devlet de kişinin hesabına yaklaşık 222 TL yatıracak. Emeklilik fonlarının finansal sistem gelişimi üzerinde belirgin bir etkisi olmaktadır. Türkiye, özel emeklilik sistemini isteğe bağlı oluşturduğu için zorunlu sistem uygulayan Şili ve Polonya gibi ülkelere kıyasla bu reformun daha az yararını
görmekteydi. Şimdi kamu katkısıyla bu eksiklik bir ölçüde giderilecek.~
 ahminler muhtelif ama bize göre
şu anda 15 milyar TL olan özel emeklilik fonları uzun vadede Polonya’da olduğu gibi milli gelirin yüzde
15’ine ulaşabilir. Bu da yaklaşık 200 milyar TL ediyor. Yine Polonya örneğini ele alırsak, bu miktarın
yüzde 30’u borsaya girmek suretiyle hem değerleri yükseltebilir hem de yerli kurumsal yatırımcı olarak
borsanın daha istikrarlı olmasını sağlayabilir. Böylece şirketler borsaya açılarak daha ucuz ve uzun vadeli
kaynak sağlarken, yatırımcılar da faizlerin daha da düştüğü bir ortamda hisse senedi ve fonları gerçek bir yatırım alternatifi olarak değerlendirebilecektir. BES’te bu reformu takdir etmekle birlikte; kişilerin yaşlılık dönemi tasarruflarının en iyi şekilde yönetimini temin etmek için, emeklilik fonlarının sadece grup bankası nezdinde yönetiminden çıkartıp portföy yönetiminde rekabetin önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz