Çok sayıda yönetim kitabı okudum. Ancak Eisner'in kitabı, gerçekten farklı olmuş. Hem konu hem de içerik tasarımı açısından yararlı bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Çünkü, kitap, "Working Together" (Birlikte Çalışmak) adını taşıyor ve hakikaten iş dünyası için önemli ve eksik bir konuya odaklanıyor. Türkiye'de "partner"la çalışma ve bunu sürdürülebilir yapma konusunda başarılı örnekler olduğunu söylemek mümkün değil. Kitabı getirttim ve henüz başındayım. Ancak kitap üzerine Eisner ile yapılan bir söyleşiyi de okumuştum. Kitap ve bu söyleşiden aklımda kalanları ana başlıklarla paylaşmak isterim. Biliyorsunuz, takım olmak ve birlikte çalışmak, dünyanın her tarafında zordur. Bunu başaranlar, rekabette bir adım öne çıkar. Dolayısıyla önemli bir konu ve kulak vermekte yarar var:
-Ben her zaman ortaklarla çalışmayı tercih ettim. Paramount, Disney ve Napster'daki başarılarımda bu yaklaşımımın rolü büyüktür.
-Disney'den ayrıldığımda da ne yapacağımı bilmiyordum. Hemen yeni ortaklar buldum. Geleceğimi yine ortaklarla şekillendirdim.
- Ben çok fazla solo (tek başına) iş yapanlardan değilim, hiçbir zaman da olmadım. Ben "ortaklar" fikrine inanırım. Bu hep eğlenceli olmuştur.
- İş hayatına başladığım dönemlerde şirketin en genci bendim. Benim yöneticilerim ve arkadaşlarım hep benden gençti.
- Fakat bir gün uyandım ve fark ettim ki şirketin en yaşlısı benim. Birlikte çalıştığım arkadaşlar benden daha gençler.
- Disney'den ayrıldığımda Andy Redman'ı birlikte götürdüm. Sadece 25 yaşındaydı ve benden 38 yaş gençti. 5 yıl beraber çalıştık, bazen günde 22 defa konuştuk. Ben gençleri, onlarla çalışmayı çok severim.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?