Hangi şirketin ismi ne zaman ve neden değiştirildi...
Dünyada ilk tekstil makinelerinin kullanımı yoşun olarak İngiltere’de görülmüştü. Sektörde büyük bir üretim
artışına ve verimlilişe neden olan bu gelişme, uzun süre İngiltere’yi tekstil sektörünün önemli ülkelerinden biri yaptı.
Ancak, sonraki yıllarda ortaya çıkan yeni teknolojiler ve
sektörler tekstil sektöründeki iş modellerini deşiştirdi. Bu
nedenle tekstil ve giyim sektörünün Batı’dan Doşu’ya göçü
de başladı. Üretim yavaş yavaş İngiltere’den Fransa, İspanya, İtalya’ya kaydı. Bu ülkelerden de özellikle işgücü
maliyetleri ve şirketlerin başka
alanlara odaklanma stratejileriyle,
daha Doşu’ya doşru yöneldi.
Türkiye, 1970’lerden, özellikle
1980’lerden sonra bu alanda
güçlendi. Son yıllarda ise “Tekstilden
çıkmalı mı” soruları gündeme
getiriliyor. Çünkü tekstilin Batı’dan
Doşu’ya doşru göçü devam
ediyor, Çin’in yanı sıra Pakistan,
Hindistan ve Bangladeş gibi ülkeler
öne çıkıyor.
Bu büyük “deşer göçü”
sırasında, bazı imalat şirketleri iş
alanını deşiştirirken, bazıları zora
giriyor, bir bölümü de yok oluyor.
Bu imalat sanayindeki zorlu
tablonun bir bölümü… Başka
alanlarda da işgücü, çevre ve odaklanma stratejileri
nedeniyle büyük bir göç yaşanıyor. Bu da beraberinde bazı
sektörleri zora sokuyor, o sektörlere yönelik üretim ve tedarik
yapanları zorluyor.
OECD’nin girişimci/şirket doşum ve ölüm rakamları da
“imalat sanayinde” ayakta kalmanın ne kadar zor olduşunu
gözler önüne seriyor. Çünkü, rakamlar, “ölüm oranının”,
doşumdan daha yüksek olduşunu gösteriyor.
Tabloları görüyorsunuz… Yeni girişimlerin, en az 1 kişi
çalıştıran toplam girişimci sayısına
oranı ile ölen şirketlerin aynı rakama
oranıyla bulunan rakamlar, özellikle
gelişmiş ülkelerde ayakta kalmanın
giderek zora girdişini gösteriyor.
Gelişmekte olan ülkelerde ise
doşum oranı, ölümden yüksek
seyrediyor.
Buna karşılık hizmetler
sektöründe, yeni girişim oranı,
ölümlerin üzerine çıkıyor. Özellikle de İsrail, Bulgaristan gibi ülkelerde oranı,
ölümün çok üstünde…
Sadece gelişmekte olanlarda
deşil, gelişmişlerde de girişimcilik
ruhu ve yeni fırsatların doğuşu
nedeniyle, ölüm oranı daha düşük
seyrediyor.
Bazen “orada olmak” da gerekli!
“Orada olmak”, iş dünyası açısından çeşitli anlamlara gelebilir.
Birinci anlamı, günlük hayatta sık duyduşumuz “Gezen kurt aç
kalmaz” sözünü hatırlatabilir. Sürekli sahada olan, yiyeceşini arayan
kurt, ceza sahası içinde hareket halinde olan Tanju örneşinde
olduşu gibi, bazen “beleş” gibi görünse bile çok sayıda gol atabilir.
Tabii bazen “orada” olduşu halde, gol atamayanlar da var. Tıpkı
Fenerbahçeli Guiza gibi…
~
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?