TCMB başkanlarından erdemli mesajlar

Yapılan konuşmaların olgunluk ve bilgelik seviyesi TCMB'ye güveni daha da pekiştirdi.

1.05.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
TCMB başkanlarından erdemli mesajlar
TCMB'de görev değişimi hem beklentiler paralelinde oldu hem de yapılan konuşmaların olgunluk ve bilgelik seviyesi TCMB'ye güveni daha da pekiştirdi. Yeni başkan Erdem Başçı'nın emekliye ayrılan başkan Durmuş Yılmaz'dan öğrendiğini söylediği üç erdem (Tevazu, ortak akıl ve kararlılık) bizce sadece merkez bankasındakiler için değil piyasalarda ve reel ekonomide faaliyet gösteren diğer yatırımcılar için de geçerli olmalı. Diğer yandan Durmuş Bey'in ayrılma konuşmasında "Yaranma duygusu yanlış yaptırır" uyarısı TCMB'nin bağımsızlığının önemine yapılmış bir vurgu olarak hem yeni başkana, hem de hükümete verilmiş önemli bir mesajdı. TCMB'nin yeni başkanı Erdem Başçı, önderliğinde başlatılan ve küresel ölçekte ilgiyle takip edilen yeni para politikası deneyimi yolunda gitmekle birlikte cari açığa karşı sadece TCMB önlemlerinin yeterli olmayacağı görüşü ağırlık kazanıyor. Bu nedenle seçim sonrası hükümetten de bir dizi önlem gelebilir. Ay içinde dinlediğimiz Sayın Ali Babacan, ekonomi yönetiminin cari açık konusunda bilinçli ve çok dikkatli olduğunu ifade etti. Ancak yüksek petrol fiyatları nedeniyle kabaran enerji ithalatı konusunda kısa vadede hükümetin yapabileceği çok fazla bir şey yok. Bu yüzden hükümet, maliye politikasını sıkılaştırıp ekonomik büyümeyi yavaşlatma yoluna gidebilir.

CARİ AÇIĞI DÜŞÜRMEK İÇİN KUR ARTISI DA GEREKLİ
Cari açığı gerçekten dizginlemek için Türkiye'de döviz kurlarının genel ithalat talebini yavaşlatacak bir seviyeye çıkması gerekli olacak. Yılın ilk çeyreğinde dolar kuru 1,60'a kadar çıktı ama ithalat yavaşlamadı. Demek ki bundan daha yüksek bir seviye gerekiyor. Zamanlama olarak ise Türkiye'nin kendi koşullarından ziyade dünyadaki düşük faiz ortamının ne kadar süreceği belirleyici. Çünkü son birkaç yılın küresel ortamında Türkiye'nin artan cari açığını finanse etmeye yetecek kadar sermaye akmaya devam ettiğinden kurlar cari açığı azaltmayı mümkün kılacak seviyeye çıkamıyor. 2008 küresel finans krizinden bu yana dolar değer kaybederken altın hızla değer kazanıyor. Aslında dolar dışında hemen her şey değer kazanıyor denebilir. Nisan ayı içinde S&P'nin ABD'nin kredi notu görünümünü düşürmesi doların bir süre daha değer kaybedeceği işaretini verdi. Bu durumda altınla birlikte petrol ve gıda fiyatları ile TL dahil gelişmekte olan ülke para birimleri değer kazanıyor.
Artan gıda ve emtia fiyatları ileriye yönelik enflasyon riski yaratırken değer kazanan para birimleri ülkelerin ihracatını ve büyümesini yavaşlatacak. Çin para birimini değerlenmesine izin vermediği sürece dünya ekonomisi sağlıklı bir dengeye ulaşmakta zorlanmaktadır. Ancak bu sağlıksız denge çok da uzun sürmeyecek; bir noktada ABD tahvillerine yatırım azalınca (özellikle Çin ve Japonya kaynaklı) ABD faizlerinin yükselmesi gerekecek.

BU MAYISTA SATIP GİTMEK GEREKİR Mİ?
şte bu olduğunda dünya piyasalarında yeni bir 1 düşüş yaşanabilir. Zamanlama olarak FED'in ABD'de tahvil alımına son vereceği haziran ayı akla geliyor. Hatta pek çok yatırımcı bu endişe ile "Mayısta sat ve yazın piyasaya uğrama" sözüne uymayı tercih edebilir. Dahası ABD'yle ilgili endişeleri, borçlanma limitiyle ilgili yaşanan politik kavga da artırıyor. Fakat biz ABD'de siyasi tarafların yeni bir ekonomik krize neden olacak tercihlerden uzak duracaklarını tahmin etmekteyiz. Özellikle 2012'de seçime giderken ve ekonomi hassas bir toparlanma sürecindeyken. Bu nedenle mayıs-haziranda yaşanabilecek piyasa dalgalanmalarının Türkiye gibi ilgi odağı, gelişmekte olan ülkelere etkisi geçici kalabilir. Daha önce de tekrarladığımız gibi yurtdışı kaynaklı düşüşler, gelişme potansiyeli açık Türkiye piyasalarında genellikle alım fırsatı yaratmaktadır. Ancak bu dalgalı ortam özellikle bireysel yatırımcıları tedirgin etmektedir. Faizlerin de düşük seyrettiği bu ortamda yatırımcıların profesyonel fon yönetimine başvurmaları daha doğru bir tercih olabilir.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz