“Türkiye Mali Krizin Eşiğinde”Krizi önceden gören ekonomist olarak ünlenen İstanbul doğumlu, ABD'li New York Üniversitesi İktisat Profesörü Nouriel Roubini, 2009 için karamsar bir tablo çizdi. Düny...
“Türkiye Mali Krizin Eşiğinde”
Krizi önceden gören ekonomist olarak ünlenen İstanbul doğumlu, ABD'li New York Üniversitesi İktisat Profesörü Nouriel Roubini, 2009 için karamsar bir tablo çizdi. Dünyayı 2009’da ekonomik durgunluğun beklediğini ve küresel çapta ağır bir resesyonun yaşanacağını söyleyen Roubini, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bazı gelişmekte olan ülkelerin mali krizin eşiğinde olduğunu öngördü. Roubini, başlıklar halinde aşağıdaki konulara değindi:
Daha Hızlı Sermaye Aktarılmalı
ABD'de mali kurumlara daha hızlı ve daha aktif şekilde sermaye aktarılması gerekiyor. Hala sıkıntılı ve batmış konumdaki konut sahibi ailelerin borç yükünü azaltmaya yönelik bir plana ihtiyaç var.
Büyük Buhran Görülmez
Her şeye rağmen yeni bir “Büyük Buhran”ın görülmesini beklemiyorum. Yaşananlar kapitalizmin ya da piyasa ekonomilerinin sonu anlamına gelmiyor. Ancak tüm bunlar, piyasalarda önemli kusurlar olduğu, piyasaların kendilerini ve birbirlerini iyi denetleyemedikleri izlenimini uyandırıyor. .
Türkiye Mali Krizin Eşiğinde
Bir diğer tehlike, gelişmekte olan piyasalarda gözlenen ekonomik koşullar... Potansiyel bir mali krizin eşiğinde olan 12 ülke var. Avrupa'da Litvanya, Estonya, Letonya, Macaristan, Bulgaristan, Romanya, Türkiye, Ukrayna. Asya'da Pakistan, Endonezya, Güney Kore. Latin Amerika'da Arjantin ve Venezüella. Bu ülkelerden bazıları, sıkıntı yaşayabilir ve bunun gelişmekte olan diğer piyasalara yönelik bulaşıcı etkisi olabilir.
Kayıplar Kredi Kartlarına Yayılabilir
Kaybın emlak kredilerinden ticari kredilere, kredi kartlarına, otomotiv kredilerine yayılma tehlikesi söz konusu.
VOB
2009’da Hisse Kontratlar Çıkacak
Piyasanın risklerinin arttığı dönemlerde riskleri hedge etme adına önemi daha iyi anlaşılan VOB’da İMKB-30 Endeks kontratları ve dolar kontratları daha fazla ilgi görüyor. 2008 sonu itibarıyla işlem hacmi, yaklaşık 200 milyar YTL’yi buldu. Bu rakam, geçen yılın iki katına denk geliyor. 2009 için en önemli beklenti ise hisse kontratların devreye girmesi. Hisse kontratlarla ilgili teknik altyapı çalışmaları devam ediyor. VOB’un 2009 sonu itibarıyla hisse kontratlarını işleme açması bekleniyor. Beklenti bu kontratların da devreye girmesiyle işlem hacminin 3-4 katına çıkması yönünde.
Ancak hisse kontratlar konusunda VOB’un yanı sıra İMKB’nin de hazırlıkları var. Burada hangi borsanın önce hisse kontratları çıkaracağı önemli bir merak konusu olacak.
Borsa
İlk Yarı Sıkıntılı Geçecek
2008 yılındaki kötü performansın ardından 2009 yılında İMKB’de hızlı bir toparlanma beklentisi şu aşamada yok. ABD’de 20 Ocak’ta Obama, başkanlık görevini devralacak ve reel sektöre yönelik yeni bir paketle icraatlarına başlayacak. Bu beklentiyle birlikte yılın ilk günleri, yukarı hareketlerin etkisinde olabilir. Ancak yılın en azından ilk yarısı için çok da parlak bir senaryo beklentisi yok. Olumlu beklentilerin genelde yılın ikinci yarısında gündeme geleceğini söyleyen Gedik Yatırım Araştırma Müdürü Onur Mutlu, “IMF ile tatminkar bir kredi paketini de içeren bir anlaşmanın yılın ilk aylarında gerçekleşeceği gibi belli varsayımları esas alırsak, endeksteki toparlanma yaz aylarında ya da biraz sonrasında başlar” diyor.
2009’da şirketlerin fiyat/kazanç oranlarının 2008’e göre daha yüksek düzeylerde oluşmasını bekleyen Mutlu, yatırımcıların 10 F/K oranını makul karşılayacaklarını anlatıyor. Mutlu, bunun ise toparlanma beklentilerinin satın alındığı bir ortamın oluşması koşuluna bağlı olduğunu sözlerine ekliyor.
Faiz
Faizde Düşüş Sürecek
2008 yılı, faiz piyasası açısından volatilitesi yüksek bir yıl olarak geçti. Yüzde 16,6’dan yıla başlayan gösterge, faizde yüzde 23-24 seviyelerine çıktı. Ortalamada ise yüzde 19,4 seviyesi görüldü. T.C. Merkez Bankası, yılın son iki toplantısında beklentilerin de üzerinde toplamda 175 baz puan indirime gitti. Böylece gecelik faizleri yüzde 15 seviyesine çekti.
Piyasa uzmanları, emtia fiyatlarındaki düşüş ve büyümeye yönelik endişeler nedeniyle yılın özellikle ilk yarısında MB’nin faiz indirimlerinin devam etmesini bekliyor.
Dünyada büyük merkez bankalarının büyüme odaklı para politikalarını benimsemeleri ve piyasalara ihtiyaçları olan likiditeyi sağlayacaklarını belirtmeleri, Türkiye’de MB’nin faiz indirimi konusunda işini kolaylaştıracak. Yapılan değerlendirmeler, faizin yüzde 1,25 ile yüzde 1,75 oranında daha indirileceği şeklinde. Faizlerde indirim beklentisi ise orta uzun vadeli tahvilin cazibesini artırıyor.
Bunun yanında 2009’un özellikle ilk dönemlerinde yabancı yatırımcıların Türkiye’den para çıkışı devam edecek. Bu nedenle bazı dönemlerde faizlerde sert yukarı hareketler gözlenebilecek. Yine bankacılık sisteminde görülen mevduat çıkışı nedeniyle bankalar mevduat faizlerini yüksek tutarak bireysel yatırımcıları çekmeye çalışıyor. Yüksek mevduat faizi de bireysel yatırımcının tahvil talebinin azalmasına neden oluyor. 2009 yılında da bu eğilimin devam etmesi bekleniyor.
Eurobond
Faiz Kararları İzlenecek
Krizin derinleştiği ekim ayında 110 dolar seviyelerine kadar gevşeyen 2030 vadeli gösterge kağıtta, yurtdışının sakinleşme eğilimiyle birlikte yukarı hareketler gözlenmeye başlandı. Son olarak Başkan Bush’un otomotiv sektörüne yönelik açıklamalarıyla birlikte gösterge kağıtta 140 dolar seviyelerinin üzeri görüldü. Analistler, belirsizliklerin arttığı dönemde volatilitenin de artacağını ifade ediyor.
Analistler, Eurotahvil piyasasında orta vadeli kıymetler için (2012, 2013, 2014, 2015 ve 2018 dolar cinsi Eurotahviller) “al” önerisi veriyor. Kısa vadeli kıymetler ve uzun vadeli kıymetler içinse belirsizliklere dikkat çekilerek “tut” notu düşülüyor. 2009’da merkez bankalarının faiz kararları ve global ekonomik büyümelerle ilgili verilerin yakından takip edilmesi tavsiye ediliyor.
Altın
930 Dolar Direnç Olur
Altın fiyatları, Mart 2008’de bin dolar seviyesini yukarı yönlü kırdı. Global büyümedeki yavaşlama paralelinde emtialara olan talebin azalması ve doların tekrar güçlenmesi üzerine yatırımcılar ellerindeki değerli emtiayı bırakıp dolar almaya başladı. Bu da altının 700 dolara kadar gevşemesine yol açtı. Son 2 ayda ise özellikle Euro/dolar paritesindeki hareket paralelinde 850 dolar bandına kadar yükseliş oldu.
Global Menkul Değerler analistleri, Euro/dolar paritesindeki hareketlere bağlı olarak 2009’da altın fiyatlarında yükselişin sınırlı kalmasını ve 930 dolar seviyelerinin direnç haline gelmesini bekliyor. Bunun ardından enflasyondaki gerileme ve doların güçlenme eğilimi paralelinde 2009 ikinci çeyreğiyle tekrar aşağı yönlü hareket bekleniyor.
Döviz
IMF Anlaşması Önemli
Global krizin etkisi sonucunda 1,15 YTL seviyelerine kadar gevşeyen dolar kurunda, çok sert yükselişler oldu ve 1,70’in üzeri görüldü. 2008’in son ayında ise fon çıkışlarının yavaşlamasıyla kur 1,50-1,60 YTL aralığına oturdu. 2009’un ilk aylarında fon çıkışı nedeniyle kurlarda volatilite artabilir. Ancak IMF ile yapılacak 20 milyar dolar ve üzeri bir anlaşmanın bu volatiliteyi sınırlandıracağı söyleniyor. Volatiliteyi sınırlayacak bir diğer faktör de DTH’lar... 2008’de 108 milyar dolar seviyelerine çıkan DTH, 84 milyar dolar seviyelerine geriledi. Ancak bu bile YTL’nin yukarı hareketlerini sınırlayacak nitelikte. Kurlar üzerinde belirleyici olacak bir diğer faktör de özel sektörün döviz borçları. 2009’da 40 milyar doları bulan özel sektör borcunun çevrilmesi gerekiyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?