Sürdürülebilir tarım, biyoçeşitliliği, toprağın ömrünü, ekosistemi ve çiftçi sağlığını koruduğu kadar ürünlerin de tüketicifer tarafından güvenle tüketilmesine olanak sağlıyor. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmayı hedefleyen Knorr, Unilever’in 11 temeigösterge üzerine kurulu “Sürdürülebilir Yaşam Planı” doğrultusunda, 2015'e kadar kullandığı sebze ve baharatların yüzde 100’ünü sürdürülebilir tarım ile üretilen ürünlerden elde etmeyi planlıyor.
Bugün doğal kaynakların tahrip olduğu, suyun kıt, enerjinin pahalı olduğu bir gezegende yaşıyoruz. Dünyada 7 milyar insan yaşıyor, dünya nüfusu yılda 77 milyon artıyor. 2050 yılında 9 milyar nüfusu beslemek için gıda üretiminin yüzde 70 oranında artması gerekiyor. Bu da aynı tarım alanından daha fazla verim elde edilmesi gerektiğine işaret ediyor. Ancak aksine, değişen iklim koşulları nedeniyle özellikle gelişmekte olan ülkelerde, pek çok alanda mahsul verimliliğinin yüzde 20’den fazla düşebileceği gözlemleniyor. Ote yandan, su kaynaklarının yüzde 70’i tarım sektörü tarafından kullanıldığı için üreticilerin tarımda suyu doğru kullanması, su kaynağı açısından büyük önem teşkil ediyor. Bu yüzden Unilever’in “Sürdürülebilir Yaşam Planı” doğrultusunda gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmayı hedefleyen Knorr, sürdürülebilir tarımın bir sorumluluk değil, gereklilik olduğu vizyonuyla hareket ediyor.
Unilever’in bilimsel tarım uzmanları, çiftçiler ve danışmanlarla birlikte hazırladığı 11 temel gösterge üzerine kurulu “Sürdürülebilir Tarım Tüzüğü”, Knorr’un sürdürülebilir tarım vizyonunun hayata geçmesinde büyük önem taşıyor. Tüzüğe uyum sürecinin birinci aşamasında tedarikçiler sürdürülebilir tarım hakkında bilgilendiriliyor. Sonrasında tedarikçilerden tarımsal faaliyetlerini tüzüğe uygun olarak gerçekleştirmeleri bekleniyor. 19 tedarikçisi ve 4 bin Türk çiftçisiyle el ele veren Knorr bu kapsamda 2015’e kadar kullandığı sebze ve baharatların yüzde 100’ünü sürdürülebilir tarım ile üretilen ürünlerden elde edecek. Sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla sulama, gübreleme ve tarım ilacında doğru teknikler kullanılarak toprağın veriminin korunması, bunu yaparken biyoçeşitliliğin de gözetilmesi sağlanıyor.~
2012’de Türkiye’de yetiştirilen sebze ve baharatlarının yüzde 50’sini sürdürülebilir tarım yapan tarlalardan tedarik ederek hedefine ulaşan Knorr, 2013 hedefini yüzde 75 olarak belirledi. Unilever’in bilimsel tarım uzmanları, çiftçiler ve danışmanlarla birlikte hazırladığı 11 temel gösterge üzerine kurulu “Sürdürülebilir Tarım Tüzüğü”, Knorr’un sürdürülebilir tarım vizyonunun hayata geçmesinde büyük önem taşıyor. Tüzüğe uyum sürecinde birinci aşamada tedarikçiler sürdürülebilir tarım hakkında bilgilendiriliyor. Sonrasında tedarikçilerden tarımsal faaliyetlerini Unilever Sürdürülebilir Tarım Tüzüğü’ne uygun olarak gerçekleştirmesi bekleniyor.
WWF işbirliği ile tüm çiftçilere eğitim
Sürdürülebilir tarıma geçiş için sadece alım yaptığı tarlaların çiftçilerinin değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki çiftçilerin de gerekli farkındalığa ve donanıma sahip olmaları amacıyla çalışan Knorr, bu kapsamda WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ile işbirliği yaparak, sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaşması için Türk çiftçisine destek veriyor. Bu işbirliği kapsamında WWF ile birlikte Knorr, 2012 sonunda 4 farklı tarım havzasında Tekirdağ, Bursa, Karacabey ve İzmir’de bin çiftçiye ulaşarak sürdürülebilir tarım konusunda 420 saat eğitim verdi. Aynı zamanda İzmir Torbalı’daki 2 pilot tarlada, sürdürülebilir tarımın etkilerini çiftçilere uygulamalı olarak gösterdi. 2013 yılında da eğitimlere devam ederek bin çiftçiye daha sürdürülebilirlikle ilgili eğitim vermeyi hedefliyor.
2013 yılı için geçtiğimiz yıllardaki deneyimlerden hareketle bölgedeki çiftçilerin ihtiyacına göre şekillendirilen eğitimlerde, üretim sezonu başlamadan, tohumdan hasada üretim süreci ve tarımda doğru sulama konularının üzerinde duruluyor. Ayrıca tarım ve doğa arasındaki ilişkinin önemi ve bölgenin doğal zenginliği üzerinde durularak bi-yoçeşitlilik konusunda da eğitimler veriliyor. Eğitimler, her bölgenin ihtiyacına göre özelleştiriliyor. Örneğin, Bursa Karacabey bölgesinde domates üretimi ağırlıklı olduğu için, burada verilen eğitimlerde domates üretim sürecinin üzerinde duruluyor.
Sürdürülebilir tarım eğitimleri ile çiftçilerin farkındalağı artıyor Knorr ve WWF işbirliği ile verilen eğitimlerin sonucunda sürdürülebilir tarıma geçen çiftçi ve tedarikçiler, toprak analizi yaptırarak toprağın ihtiyaçlarını belirliyor. Bu doğrultuda damla sulama yöntemiyle su kaynaklarını koruyor toprağın tam ihtiyacı kadar gübre kullanıyor ve biyoçeşitliliği gözetiyor, yani çevrede yaşayan diğer canlı türlerinin korunması için de aksiyon alıyor.
Knorr Türk çiftçisine destek oluyor
Knorr, sürdürülebilirliği sağlamak, bu alanda kuvvetli ve gelişen bir süreç yaratabilmek için dünyada “Knorr Sürdürülebilirlik Ortaklığı” altında bir fon yaratarak projeye destek sağlıyor. Bu kapsamda Knorr, bu fona dünyada her yıl 1 milyon Euro para aktarırken, tedarikçilerinden de destek alarak çiftçileri bu yolda eğitmeyi, yöntemler konusunda bilgilendirmeyi ve sürdürülebilir tarım uygulamalarını hayata geçirmeyi hedefliyor. 2012 yılında Türkiye’de bu fonun yüzde 7’si Denizli’deki kekik tarlalarına aktarıldı.~
Sürdürülebilir tarım ile üretilen bir domates, tarladan sofraya uzanan yolculuğunda kontrollü bir süreç geçiriyor. Tam zamanında, doğru toprağa ekiliyor, yeteri kadar sulanıyor ve gübreleniyor, tam mevsiminde toplanıyor. Sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla doğal kaynaklar en doğru ve verimli şekilde kullanılarak, tarımsal ürünlerin güvenilirliği ve devamlılığı sağlanıyor. Sebze ve baharatlarını sürdürülebilir tarım ile tedarik ederek doğaya ve tarıma destek olan Knorr, aynı zamanda tüketicilerine güvenilir ürünler sunmanın gururunu yasıyor. ,
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?