10 Soruda ÖTV Zammı Neler Getirecek?

Hyundai Motor Türkiye Satış, Pazarlama ve Satış Sonrası Genel Müdürü Murat Berkel yeni ÖTV düzenlemesiyle ilgili soruları yanıtladı.

4.11.2025 11:47:200
Paylaş Tweet Paylaş
10 Soruda ÖTV Zammı Neler Getirecek?

Yeni ÖTV düzenlemesi lüks ve premium segmentte fiyatları artırırken elektrikli araçlarda vergi oranı yüzde 25’e yükseldi. Bireysel müşterilerin 2 milyon TL’nin üzerindeki araçlarda kredi kullanamaması pazarda dengeleri değiştirdi. Öte yandan motor hacmi 1,4 lt’yi geçmeyen içten yanmalılarda ÖTV oranı yüzde 70’e düştü. Bu da A ve B segmenteki modellere olan talebi artırdı. 

Hande Yavuz Çalık / [email protected]
Capital Dergisi / Ekim 2025

Hyundai Motor Türkiye Satış, Pazarlama ve Satış Sonrası Genel Müdürü Murat Berkel, “Pazarda ÖTV kaynaklı fiyat artışına rağmen satış trendinde olumlu bir seyir var. Türkiye’de elektrikli araç pazarı, son bir yılda bir önceki yıla kıyaslandığında yüzde 145 büyüdü” diyor. Yeni dönemi Hyundai Motor Türkiye Satış, Pazarlama ve Satış Sonrası Genel Müdürü Murat Berkel ile konuştuk:

Yeni ÖTV artışı sonrası neler gözlediniz? Kısa vadede nasıl bir etki bekliyorsunuz?

Yeni ÖTV düzenlemesinin ardından ilk 10 günde, showroom trafiğinde yavaşlama gözlenirken ikinci el araç satışları arttı. Özellikle içten yanmalı ve elektrikli araçlardaki yeni düzenleme sonrası bazı modellerde yüzde 5-15 arasında fiyat artışları gerçekleşti. Tüketiciler vergi değişikliğine bağlı fiyat artışından dolayı kısa süreli bir erteleme kararı verse de bir süre sonra mevcut fiyat yapısına alışarak satın alma eğilimine geri dönüyor. Yılın geri kalanında döviz kuru veya matrahlarda bir değişiklik olmadığı sürece satış trendinin ÖTV artışı öncesi döneme benzer şekilde devam edeceğini öngörüyoruz.

Bu düzenleme otomobil fiyatlarına nasıl yansıdı? Özellikle ilk kez araç alanlar için tablo nasıl?

Düzenleme lüks ve premium segmentte fiyatları artırdı. Pazarda en çok talep gören elektrikli araçların yüzde 80’ini ÖTV oranı yüzde 10’da olan modeller oluşturuyordu. Bu oran, yeni düzenlemeyle birlikte yüzde 25’e çıktı. Bu da fiyatlara 200-250 bin TL civarında yansıdı. Ancak motor hacmi 1,4 LT’yi geçmeyen içten yanmalılarda ÖTV oranı yüzde 80’den yüzde 70’e düştü. Bu da özellikle düşük motor hacmine sahip A ve B segmenti modellere olan talebi artırdı. Pazarda ÖTV kaynaklı fiyat artışına rağmen şu anda satış trendinde olumlu bir seyir var, hatta tahminlerimizin üzerinde bir satış gerçekleştiğini söyleyebilirim.

Kredi kullanımının etkisi ne oldu?

Bugün taşıt kredi faiz oranlarının halen yüksek seviyelerde olması ve krediye erişimdeki zorluk sebebiyle satışlar kısmi olarak baskılanıyor. Ayrıca regülasyon gereği bireysel müşterilerin 2 milyon TL’nin üzerindeki araçlarda kredi kullanamaması da doğal olarak ilk aracını satın almak isteyen kullanıcıları olumsuz etkiliyor. Eğer önümüzdeki süreçte taşıt kredisinde olası bir faiz indirimi ve kredi kullanım limitlerinde değişiklik yapılırsa satışlarda daha fazla bir ivmelenme olacağını düşünüyorum.

Tüketici alışkanlıklarında nasıl bir kırılma bekliyorsunuz? Ertelenen talepler mi ağırlık kazanacak yoksa daha uygun segmentlere kayış mı yaşanacak?

Sektörde elektrifikasyona doğru hızlı bir geçiş var. Hem dünyada hem ülkemizde son yıllarda elektrikli araç satışlarında önemli bir artış olduğunu gözlemliyoruz. Özellikle tüketiciler yavaş yavaş tercihlerini elektrikli modellerden yana kullanıyor. Bu sebeple yüzde 25 ÖTV avantajıyla satışa sunulan yeni nesil elektrikli modeller alım sürecinde içten yanmalı modellere göre daha fazla ön plana çıkıyor. 2026 yılında da asıl hareketliliğin elektrikli araç pazarında yaşanacağını düşünüyorum.

Bu gelişmenin ikinci el piyasasına etkisi nasıl olur? Yeniden spekülatif bir fiyat artışı yaşanır mı?

ÖTV değişikliği sonrası sıfır araç fiyatlarında yaşanan artışa paralel, ikinci el araçlarda da yüzde 5-10 arasında bir fiyat artışı gözlemlendi. Kısa bir zaman diliminde sıfır kilometre araçlara olan ilgi ve talep tekrar artış trendine girince, ikinci el pazarındaki reel fiyatlar da normal seviyeye geldi. Önümüzdeki dönemde üretim ve tedarik zincirinde bir sorun olmadığı sürece geçmiş yıllarda yaşanan ani yükselişlerin ve sıfıra yakın ikinci el fiyat politikasının tekrar yaşanacağını düşünmüyorum.

Filolar, kiralama şirketleri ve kurumsal alıcılar açısından bakıldığında, bu ÖTV artışı nasıl bir etki yaratabilir?

Kurlardaki ve ÖTV matrahlarındaki değişiklikler neticesinde artan araç fiyatları, filo ve kiralama şirketlerinin aylık veya yıllık fiyatlamalarını da değiştiriyor. Bu da doğal olarak araç kiralayan bireysel ve kurumsal firmaların kiralama bedellerini artırıyor.

Yüksek vergi ortamında markalar arası rekabet nasıl şekillenir?

Böyle bir vergi artışı ortamında sadece fiyat değil marka değeri, müşteri sadakati ve verimlilik de rekabetin odağına oturacaktır. Tüketicilerin hem uygun fiyatlı hem de yüksek donanımlı araçları tercih ettiği bir dönemdeyiz. Fakat bu optimum fiyat politikası, içten yanmalı C ve üstü segmentlerdeki modellerde pek olası değil. Bu sebeple ÖTV artışına rağmen fiyat avantajını elinde bulunduran elektrikli modellere sahip markaların önümüzdeki süreçte satışlarını daha fazla artıracağını düşünüyorum.

Tüketici finansmanı açısından, krediye erişimin zorlaştığı bir dönemde ÖTV yüküyle başa çıkmak için sektörde nasıl çözümler geliştirilebilir?

Kısa dönem kiralama ve araç paylaşımı sistemlerinin daha da yaygınlaştırılması gerektiğini düşünüyorum. Buna paralel olarak önümüzdeki dönemde tüketiciler araç sahibi olmak yerine, aylık sabit bir ücret karşılığında istedikleri otomobili daha yaygın bir şekilde kullanabilecekler. Otomotiv sektörünün tüketicileri “sahip olma” modelinden “erişim ve kullanım” modeline doğru yönlendirmesi ve bu geçişi kolaylaştıracak her türlü inovatif çözümü hayata geçirmesi son derece etkili olabilir. Bu konuda filo ve kiralama şirketlerine, hatta yeni girişimcilere de büyük bir iş düşüyor.

Sürdürülebilirlik otomotiv şirketlerinin gündeminde nasıl bir yer edinecek?

Otomotiv pazarında önümüzdeki 5 yıl içinde daha fazla elektrikli modelin satışa sunulacağını düşünüyorum. Ayrıca sektörün elektrikli araç pazarındaki satış artışlarını dikkate alarak bayilerde şarj istasyonu kurulumu, hızlı şarj ağı yatırımları ve mobil şarj çözümlerine daha fazla öncelik vereceğini düşünüyorum.

Türkiye’de otomotiv sektörünün orta vadeli görünümünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’de elektrikli araç pazarında, son bir yıl içerisinde bir önceki yıla kıyaslandığında yüzde 145 oranında bir artış gerçekleşti. Bundan 5 yıl önce yüzde 1 olan pazar, bu senenin ilk 8 ayında yüzde 15 seviyelerine yükseldi. Bu oranın 2030’a kadar yüzde 35- 40’a çıkacağını tahmin ediyoruz. Önümüzdeki dönemde elektrikli araç pazarında Türkiye’ye yeni yatırımların geleceğini ve batarya teknolojisi ve üretimiyle ilgili çalışmaların artacağını öngörüyorum. Türkiye’nin elektrikli araç pazarındaki bu yüksek satış trendi, ülkenin cazibesini artırarak yabancı yatırımcıların da ilgisini çekecektir. Burada yerli üretim teşviklerinin artırılması ve yan sanayi üretimine devlet desteğinin verilmesi hem istihdamın artmasına hem nitelikli iş gücünün yaygınlaşmasına olanak sağlayacaktır.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz