Bir Otomobilin Müthiş Gücü

Çok önemli veriler, İngiliz Motor Üreticileri Birliği’nden geldi. Araştırma, bir otomobilin, 9 yıl boyunca yarattığı değeri ortaya koyuyor. Buna göre, 15 bin dolarlık otomobil, bu sürede, 59 bin do...

1.01.2002 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Çok önemli veriler, İngiliz Motor Üreticileri Birliği’nden geldi. Araştırma, bir otomobilin, 9 yıl boyunca yarattığı değeri ortaya koyuyor. Buna göre, 15 bin dolarlık otomobil, bu sürede, 59 bin dolar gelir yaratıyor. Türkiye’de ise benzer hesabı Capital yaptı. 10 bin dolarlık ekonomik model, 9 yılda, 35 bin dolarlık değer oluşturuyor. Yüksek modellerde, bu değer daha da yukarılara çıkıyor, onlarca sektörü ve kişiyi olumlu yönde etkiliyor.

 

Otomobil 20’inci yüzyılın başında hayatımıza girdi ve o zamandan bu yana topluma çok büyük faydalar sağladı. Günlük hayatımız renklendi, zenginleşti. Onun sayesinde hareket etme yeteneğimiz arttı. Ancak, otomobilin esas etkisi ekonomiye, çok sayıda sektöre oldu. Bir yandan iş yaratırken, diğer yandan da değer zinciriyle uzun ömürlü bir para makinesi gibi çalıştı.

 

Otomobil daha üretim aşamasındayken çok sayıda sektörü besliyor. Elektronikten demir çeliğe, lastikten tekstile, camdan boyaya pek çok sektör bu aşamada rol alıyor, değer zincirine katılıyor. Otomobilin yarattığı değer zinciri ilk satıştan itibaren ömrünü tamamlayana kadar sürüyor. Bayiler, petrol şirketleri, bankalar, sigorta şirketleri, otoparklar gibi çok sayıda ticari kuruluş ortalama bir otomobilden yıllar boyu gelir elde ediyor.

 

Bunlar ilk akla gelenler... Biraz daha detaylı düşünüldüğünde, bu sektörlere daha onlarcası eklenebilir. Örneğin reklam ajansları, feribot işletmeleri, tamir, bakım ve onarım ile uğraşan servisler de bir otomobilden yıllar boyu para kazanıyor...

 

Bir ülkedeki otomobil sahiplik oranının artışına büyük perakendecilik, turizm gibi sektörlerdeki gelişmelerin eşlik edeceği düşünülüyor. Bu nedenlerden dolayı otomobil sahiplik oranı ve artış hızı, çok sayıda yatırımcı için önemli ipuçları içeren bir göstergedir.

 

Satış sonrasında gelen değer

 

İngiltere’deki “The Society for Motor Manufacturers & Traders-SMMT” (Motor Üreticileri ve Tüccarları Topluluğu), otomotiv sektörünün çatı kuruluşu konumunda. Bünyesinde yedek parça üreticilerinden otomobil satıcılarına, danışmanlardan ihracatçılara kadar çok farklı grupları barındırıyor.

 

SMMT’nin yaptığı son araştırma, bir otomobilin, satışından itibaren sonraki 8 yıl içinde yarattığı katma değeri ortaya koyuyor. Bu kuruluşun hesabına göre, ilk vergileri dahil 15 bin dolara alınan yeni bir otomobil, 9 yıl içinde, 59 bin dolarlık değer daha yaratıyor. Satış fiyatıyla birlikte 74 bin dolara ulaşan bu önemli tutara, ilk satışı yapan bayinin kazancı, satın alma vergisi ve sonrasında ödenen yıllık vergiler, benzine ödenen paranın yanı sıra, yedek parça, bakım ve onarım, finans ve sigorta sektörlerinin bu süre içinde elde ettiği gelirler de dahil. Ayrıca, ikinci el satışlardan elde edilen gelirler de hesaba katılmış durumda.

 

Satış sonrası gelirlerin ulaştığı bu rakam, Ford ve Toyota gibi büyük otomobil üreticisi şirketleri, ikinci el otomobil satışı, sigorta, aksesuar ve yedek parça satışı, telematik denilen otomobil içi kablosuz iletişim hizmetleri gibi yeni alanlara çekiyor.

 

Hangi sektöre ne düşüyor?

 

SMMT’nin hesabına g��re, ilk satış fiyatı 15 bin dolar olan bir otomobilin 9 yıl içinde yarattığı 74 bin dolarlık gelirin yüzde 15.7’sini ilk satış fiyatı, yüzde 27.2’sini ikinci el satışlardan elde edilen gelirler, yüzde 23’ünü vergiler oluşturuyor.

 

Bir otomobilin 9 yıl boyunca yarattığı gelirden petrol ve akaryakıt sektörünün aldığı toplam pay yüzde 4.4, yedek parça ve bakım onarım sektörünün payı yüzde 8.1, finans ve sigorta sektörlerinin toplam payları yüzde 16.3, otoparkların payı yüzde 2.4, diğer sektörlerin aldığı pay ise yüzde 2.9 düzeyinde seyrediyor.

 

Toplam gelirin 9 yıl içinde oluşumu da farklı bir tempo izliyor. İlk yıl toplam gelirin yüzde 23,3’ü, ikinci yıl yüzde 7,2’si oluşuyor. Üçüncü yıl yüzde 17.8’i, dördüncü yıl yüzde 12’si, beşinci yıl yüzde 13.2’si, altıncı yıl yüzde 6.6’sı, yedinci yıl yüzde 7.1’i, sekizinci yıl yüzde 6,1’i, dokuzuncu yıl yüzde 6.7’si gerçekleştiriliyor.

 

Türkiye’ye özel hesap

 

Şu ana kadar sözünü ettiğimiz rakam ve oranlar, İngiltere için geçerli. Satış ve sonrasında otomobilin yarattığı geliri Türkiye koşullarına uygun bir şekilde ortaya koyan analizi Capital için Tofaş’ın uzmanları hazırladı.

 

Tofaş uzmanlarının yaptıkları analize göre, vergiler dahil olmak üzere, ilk satış fiyatı 10 bin dolar olan ekonomik model bir otomobili, yılda ortalama 20 bin kilometre kat ettiği varsayılırsa, 9 yıl içinde yarattığı toplam gelir 35 bin dolara ulaşıyor.

 

Bu 35 bin dolarlık toplam gelirin yüzde 6.6’sını sigorta, yüzde 1.8’ini finansman, yüzde 6’sını yedek parça, yüzde 2.4’ünü bakım – onarım, yüzde 33.6’sını benzin, yüzde 10,2’sini vergiler, yüzde 19.4’ünü ikinci el piyasa satışları, yüzde 20’sini otomobilin maliyet- kâr toplamı oluşturuyor.

 

Benzer bir analiz satış fiyatı 25 bin dolar olan lüks bir otomobil için yapıldığında ise 9 yıl içinde 64 bin dolarlık gelir yarattığı ortaya çıkıyor.

 

DEV OTOMOBİL ŞİRKETLERİ DEĞER YARATAN YENİ ALANLARA GİRİYOR

 

Otomobilin ekonomik ömrü boyunca yarattığı gelir ve değerin farkında olan Ford, Toyota, BMW ve Honda gibi çok sayıda dev otomobil üreticisi, bu doğrultuda yeni stratejiler geliştiriyor. Ford’un başkanı Jasques Nasser, şirketin yeni hedefini, “otomotiv ürün ve hizmetleri sunan bir tüketici şirketi olmak” olarak tanımlıyor. Buna göre, yeni dönemde Ford, sadece öncü bir otomobil üreticisi ve satıcısı olmaktan çok daha öteye gitmeyi amaçlıyor.

 

Ford gibi büyük şirketlerin otomobilin satış sonrası yarattığı gelirden pay almak istemesi boşuna değil. Bu alanda kârların önemli bir noktaya ulaştığının bir göstergesi. Dev otomobil şirketleri sigortadan tutun ikinci el satışlara, telematik hizmetlerinden otomobil bakım ve onarım işlerine kadar çeşitli satış sonrası alanlara el atıyor. İşte örnekleri:

 

TAŞIT SİGORTASI: Toyota, Japonya’da sadece Toyota markalı otomobiller için ürün geliştirecek, hizmet sunacak bir sigorta şirketine yatırım yaptı. BMW ise Amerika’da Chubb Group adlı sigorta şirketi ile işbirliğine gitti.

 

KULLANIM AKTİVİTELERİ: Honda, Nissan ve Toyota müşterilerine yüksek hız ve off- road testleri için kullanılabilecekleri pistler sunuyor. Onlara açık kamplar işletiyor.

 

İLETİŞİM VE ACİL DURUM HİZMETLERİ:  “Telematics” denilen araç içi hizmetler ile otomobiler hem kulanıcı ile hem merkezle haberleşebiliyor. Bu uygulamalar sayesinde araçta chat yapmak, e-posta alıp göndermek ve adres bulmak mümkün. Bu uygulamalar kablosuz iletişim teknolojilerini kullanıyor. İsterseniz aracınız bir merkezden takip edilebiliyor.

 

Böylece güvenliği sağlanabiliyor. BMW, müşterilerine ASSIST Plus şirketi ile telematik hizmetleri sunuyor. Daimler Chrysler’in Tegaron Telematics adlı şirketi Deutsche Telekom ile bu alanda işbirliğine gitti. GM’in OnStar adlı telematik hizmetleri şirketi var. Volkswagen, Avrupa’da müşterilerine Gedas telematik hizmetleri ile ulaşıyor.

 

BAKIM-ONARIM AKTİVİTELERİ: Renault, Avrupa’da otomobil aksesuarları zinciri kurmak için Autobacs Seven şirketi ile joint venture yaptı.

 

SERTİFİKALI İKİNCİ EL SATIŞLAR: İkinci el satışlarda önemli bir gelir ve kazanç yaratma potansiyeline sahip. İkinci el otomobillerin bakımları, kontrolleri yapıldıktan sonra bayi ağı aracılığıyla satışa sunuluyor. BMW, Honda, General Motors, Lexus, Toyota bu alana girmiş durumda.

 

ÜRETİM SÜRECİNİ HANGİ SEKTÖRLERİ ETKİLİYOR?

 

Ümit Karaarslan/Anadolu Honda Satış Ve Pazarlama Müdürü

 

Otomobilde iki önemli süreç var. Birincisini, üretim süreci, diğerini de satış sonrası oluşturuyor. Araştırmada, satış sonrasına dikkat çekiliyor. Oysa, üretimin ilk aşamasından itibaren otomobil büyük değer yaratıyor, çok sayıda tedarikçi ve şirkete iş kapısı açıyor.

 

Anadolu Honda Otomobilcilik AŞ Satış ve Pazarlama Müdürü Ümit Karaarslan, Capital için üretim sürecinde oluşan değerrin nasıl paylaşıldığını ortaya koyan bir çalışma yaptı. Karaarslan bu çalışmanın sonuçlarını şöyle özetliyor:

 

* Bu olağan ekonomik şartlarda olması gereken rakamları yansıtmaktadır. Bu konuda yorum yapabilmek için, şu anda yaşadığımız kriz koşullarının rakamlarını almak yanıltıcı olur.

 

Çünkü, kriz öncesi 15 bin dolar olan otomobil fiyatları 8 bin 900 seviyesine inmiştir. Normal ekonomik koşullar altında, satış fiyatı 8 bin dolar olan ekonomik bir otomobilin vergilerle maliyet–kâr toplamı 5 bin 300 dolar civarında olması gerekir.

 

* Çok lüks olmayan bir otomobilin üretim aşamasında değişik sektörlerin aldıkları paylar yaklaşık olarak şöyledir: Elektrik – elektronik yüzde 36, demir – çelik yüzde 26, lastik ve plastik yüzde 13, tekstil yüzde 13, döküm yüzde 5, kimya yüzde 4, cam yüzde 3.

 

* Yine içinde bulunduğumuz kriz dönemi düşünülmeksizin normal koşullar altında 25 bin dolar olan bir aracın maliyet – kâr toplamının 14 bin 550 dolar civarında olması gerekir. Lüks araçta kârlılık segment özellikleri nedeniyle daha yüksek olmaktadır.

 

* Trendler önüzümüzdeki dönemlerde elektronik, plastik, finansman ve sigorta sektörlerinin paylarının artabileceğini göstermektedir. Operasyonel leasing gibi konularda önem kazanacaktır.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz