Geleceğe hazır şirket

2.11.2020 17:15:000
Paylaş Tweet Paylaş
Geleceğe hazır şirket


Daha önce “Belirsizlik Altında Strateji” ve “Dayanıklı Şirket Olmak” başlıklı iki yazı yazdım. Belirsizlik Altında Strateji yazısında, bugünü güçlendirip garanti altına almak ve geleceği yaratmak için ‘İkili Strateji’den bahsederken Dayanıklı Şirket Olmak yazısında da bugün şirketin hayatiyetini sürdürebilmek için yapılması gerekenleri vurguladım. Bu yazı da ikili stratejik dönüşümün şirketi geleceğe hazırlama başlığıyla ilgili.

GELECEĞE HAZIRLIK HARİTASI

Şirketlerin gelecekte başarılı olabilmesi için önde gelen özelliklerden biri, bir gelecek vizyonuna sahip olmaları ve bunu kısa dönem performansıyla dengelemeleri. Şartlar ne kadar zor olursa olsun, yalnızca bugüne odaklanan bir şirketin geleceğe hazır hale gelmesi mümkün değil. Ölçüyü kaçırıp yağdan kurtulacağız derken kası kesenler gelecekte rekabetçi olma fırsatını kaçırır. Bu vizyonu gerçekleştirmek için bir yol haritası, yani bir strateji de başka bir olmazsa olmaz. Yazar Lewis Carroll’un dediği gibi eğer nereye gittiğinizi bilmiyorsanız, herhangi bir yol sizi oraya çıkarabilir. Hızlı değişen şartlarda, stratejinin de dinamik olması lazım. Statik bir stratejiyle ilerlemeye çalışan şirket, bir süre sonra gerçekliklerden koptuğunu fark eder. COVID-19 sürecinde bazı şirketler, işlerin bir süre sonra eskiye döneceğini umarak beklemeyi tercih etti. Bu süre uzayınca, “Yeni Gerçeklikler” ile ilerleme ve yeni iş yapma modelleri gerektiği anlaşıldı. Doğru noktada, vakit geçirmeksizin adımlar atabilmenin yolu ise organizasyonun çeviklik kazanması. Ağır kanlı şirketlerin geleceğe hazır hale gelmesi çok zor. Bir organizasyonun hız kazanmasında önemli bir faktör, kararların alınabileceği en düşük seviyede alınması.

Geleceğe hazır olmanın en sağlam yollarından biri inovatif bir şirket olmak. İnovasyon bugünün işini daha rekabetçi hale getirdiği gibi geleceği yaratmanın da tek yolu. Geleceğe hazır şirketlerin inovasyon anlayışını ürün, hizmet ve süreçlerin ötesine taşıması lazım. Şirketin temel yetkinliklerini kullanarak iş modelini gözden geçirmek, müşteri içgörüleri ve müşteri deneyimini ürünün önüne çıkarmak, yönetim alanında inovasyon fırsatlarını değerlendirmek ve şirkette kültürel bir inovasyon gerçekleştirmek bunlardan bazıları. Bir şirketin inovatif hale gelmesi, liderlik, kültür, çalışan angajmanı ve iş sonuçları yönüyle birçok olumlu unsuru bir araya getirdiği için inovatif şirketler büyük ölçüde geleceğe hazır oluyor. İnovatif kültüre sahip bir şirkette güven, iş birliği, katılımcılık, şeffaflık anahtar kelimeler.

Geleceğe hazır ve inovatif bir şirket olmanın bir gereği de gelişen teknolojilerin bilincinde olmak ve moda olduğu için değil, anlamlı olduğu ölçüde bunları şirkete katmak. Özellikle yıllardır var olduğu halde uzaktan çalışma zorunluluğuyla birlikte gündeme gelen ve büyük bütçeler gerektirmeyen iletişim ve iş birliği uygulamaları, işleri hızlandırmak, takım ruhunu ve kültürü uzaktan da yaşatmak için elzem. Her şirket işleri müşteriler ve çalışanlar için nasıl daha basit, kolay, hızlı hale getirebilirim diye kafa yormalı. Araştırmalara göre şirketlerin yüzde 70-85’inde başarısız olan “Dijital Dönüşüm”den önce işin yeniden tasarımı ele alınmalı. Aksi halde mevcut verimsizlikleri ve gereksiz işleri de hızlandırabilirsiniz.

İŞİ KİM YAPACAK?

Dijitalleşme deyince akla “işi kim yapacak” sorusu geliyor. Öncelikle iş, şirketin kadrosunda bulunan çalışanlar tarafından mı yoksa ihtiyaç ve proje bazında danışman ve uzmanlar tarafından mı yapılacak? Açıkçası, uzaktan çalışmanın getirdiği “iş”in “yer”den kopmasıyla birlikte şirket sınırları giderek bulanıklaştı. Yetkinliklerin organizasyonun içinde veya dışında yer alması önemsiz hale gelmeye başladı. Rutin olmayan, geliştirmeye dayalı işlere giderek proje olarak bakılmaya başlandı. Yapılacak işlerle “görev” tanımı da birbirinden kopuyor. Şirketler artık yalnızca “neden birçok çalışan uzaktan çalışmıyor” diye sormuyor. Aynı zamanda “biz bu kadar insanı tam zamanlı istihdam etmeli miyiz” diye de soruyorlar.

Bir başka soru ise iş insanlar tarafından mı yapılmalı makineler tarafından mı? Makinelere bırakılabilecek birçok iş eninde sonunda insan-işi olmaktan çıkacak. İçgörü, sentez, stratejik kurgu, insan ilişkileri ve yaratıcılık gerektiren işler insanların alanında. Yapay zeka ve makine öğrenmesinin buralara girmesi kolay bir şey değil. Geleceğe hazır katılımcı kültüre sahip bir şirkette iş, şirket bordrosunda çalışan yüksek yetkinlik düzeyinde kalifiye insanlar ve yöneticiler, şirket ekipleriyle birlikte çalışan yetkin danışman, uzmanlar ve makineler arasında paylaştırılacak. İnsan yönetimi, organizasyondaki sayılı insandan sonuç çıkarmaya çalışmaktan ziyade geniş bir kitleden katkı derlemekle ilgili olacak.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz