TÜKETİMİN GELECEĞİ

14.03.2021 21:25:000
Paylaş Tweet Paylaş
TÜKETİMİN GELECEĞİ


Tüketim kelimesinin kökü Latince’de kullanıp bitirmek veya israf etmek anlamındaki “consumptio”dan geliyor. İşin tarihçesine bakarsak, tarım öncesi toplumda herkes kendi yiyeceğini sağlamak zorundaydı ve tüketim hayatta kalmak için yapılan bir şeydi. Tarım Devrimi ile birlikte ilk pazarlar kuruldu. Dünyanın ilk AVM’si Kapalıçarşı da bu dönemde inşa edildi. Endüstri Devrimi, seri üretim ve kitle tüketimini başlatan dönem. Bu dönemde ev ile iş yeri birbirinden ayrıldı. İlk kredi planları ortaya çıktı. İnternetin yaygınlaşmasıyla gelişen “ağ toplumunda” tüketim, yeri ve zamanı belli bir faaliyet olmaktan çıkıp her zaman ve her yerde yapılabilen sürekli bir iş haline geldi. İnternet, küresel bir pazaryerine dönüştü.

Ağ toplumunun da kendi içinde aşamaları var. İnternetin yaygınlaştığı ilk yıllar, şirketler açısından çok faydalı oldu. Çünkü büyük bütçeli ve çoğu boşa giden, TV reklamları ile ulaşabildikleri tüketicilere çok daha ucuza ulaşabilir oldular. Bundan sonraki aşamada tüketiciler internette hem tüketici hem de içerik üreticisi olmaya başladı. Bu gelişmeyle tüketiciler güç kazandı. Daha sonra ise tüketiciler hem birbirlerini etkileyen hem de dayanışma sergileyen bir şekilde internette organize oldular. Mobil’in web’in önüne geçmesiyle bu güç çok daha arttı. Bugün hala İngilizce adı “etkileyici” olan internet “fenomen”lerinden bahsedilebiliyor. Ancak bunların, şirketlerin reklam aracına dönüştükleri de biliniyor. Gelecekte sıradan kullanıcıların oluşturduğu platformlar asıl etkileyici ve yönlendiricilere dönüşecek. Bu dönüşüm başladı bile.

DEĞİŞEN TÜKETİCİ

Geleceğin tüketicisini anlamak şirketler açısından çok önemli. Tüketici davranışları görülmemiş bir hızla değişiyor. Bugünün tüketicileri, ağ toplumunun sağladığı hızla, anında tatmin olmayı ve memnun edilmeyi bekliyor. Kişiselleştirme ön plana çıktı. Sistemler sayesinde de olsa, birinin sizi tanıyıp adınızla hitap etmesi mutluluk yaratıyor. Şeffaflık da aranan bir şey. Tüketici, bir sorun varsa nedenini bilmek istiyor, tercihen kendi sormadan. Kişisel bilgilere saygı birçok tüketici tarafından isteniyor. Ancak burada belli yaşın altındakilerin daha esnek ve umursamaz olduğunu söylemek lazım. Fiziksel ve sanal dünyanın buluşmasıyla tüketici kesintisiz ve kanaldan bağımsız bir deneyim arıyor. Market alışverişine bilgisayarda başlayıp, mobilde devam edip, istediği bir ürün yoksa aranmak istiyor.

Bugünün tüketicisini tanımak kolay değil. Bu kitle, değişik bağlamlarda değişik kişilikler ve davranışlarla ortaya çıkabiliyor. Eskinin kaba segmentasyon yaklaşımları artık tamamen demode oldu denilebilir. Bunun çözümünü şirketler, kişilerin internet ayak izinde ve algoritmalarda bulma gayretinde. Hala emekleme aşamasında olan büyük veri, makine öğrenmesi, yapay zeka ve öngörülü analiz teknolojileri belki ilerde çok daha iyi bir bağlamsal profil çıkarabilecek. Öte yandan tüketiciler bir insan olarak muamele görmek istiyor, bir sayı veya bir veri noktası olarak değil. Bugün bireylerin tüketim eyleminde farklı rolleri var. Ürün ve hizmetlerin yaratılmasına katkı bunlardan biri. Arama ve tercüme algoritmalarına katkı gibi geliştirici rolleri var. Aslında bu rol, tüketicinin değerlendirme yaptığı bütün internet hizmetlerinde geçerli.

PANDEMİNİN ETKİSİ

Bilgiye dayalı işlerde birinin kullandığı bilgi tükenmiyor, başkaları tarafından da kullanılabiliyor. Haliyle, bilgiye dayalı işlerin arttığı bir dünyada “tüketici” kelimesinin anlamı da değişmeye başladı. Öne çıkan kavram artık “tüketmek” değil “kullanmak”. Bir ürünün veya hizmetin getirdiği faydadan yararlanmak.  Bu yaklaşım “Döngüsel Ekonomi” ile de örtüşen bir şey, yani kaynakları olabildiğince uzun süre kullanımda tutmak. Faydaya erişimin, sahiplenmenin önüne geçmesi. Bu gelişme elbette yap-kullan-at çevrimine dayanan sektörleri etkileyecek. Sahip olmaya karşı erişim dışında geleceğin tüketim ortamını etkileyecek başka ikiye bölünmeler de var. Otomasyona karşı insan katılımı, sanal tüketime karşı fiziksel tüketim, eşdeğer ürünlere karşı özgün deneyimler bunlardan bazıları.

Tüketimin geleceğinde içinden geçmekte olduğumuz pandeminin de kalıcı etkisi olacak. Dijitalleşme ve inovasyonun hızlanması tüketime de yansıyacak. Paranın karşılığı olan ürünler öne çıkacak. Marka sadakati azalacak. Ev, çoklu bir evren olarak, yaşama, iş, yeme, eğlenme gibi çeşitli faaliyetlerin toplandığı yer olmayı sürdürecek. Eve dönük ürünlerde tüketim yüksek kalacak. Endüstriyel tüketim dönemindeki iş ve hayat ayrımı giderek bulanıklaşacak. İş, hayat ve tüketim içiçe girecek. Tüketimin keşfetme, satın alma, ödeme, dağıtım ve kullanım aşamalarında otomasyon üst düzeye çıkacak. Bir sonraki aşama da tüketicinin neye ihtiyacı olacağını öngörmek ve onun adına karar vererek satın almak olacak.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz