İk Cephesinde Neler Olacak?

İstihdam piyasasında 3 yıldır yaprak bile kıpırdamıyordu. 2004, canlanma döneminin başladığı yıl oldu. Şimdi ise gözler 2005’de. İnsan kaynakları uzmanları, perakende, teknoloji, ihracat ve gıda gi...

1.01.2005 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

İstihdam piyasasında 3 yıldır yaprak bile kıpırdamıyordu. 2004, canlanma döneminin başladığı yıl oldu. Şimdi ise gözler 2005’de. İnsan kaynakları uzmanları, perakende, teknoloji, ihracat ve gıda gibi alanlarda büyük bir canlılık bekliyor. İş alım cephesi dışında ise eğitim, üst düzey yönetici alımı, eğitim ve transfer gibi alanlarda büyük bir hareket olacağı tahmini yapılıyor. Bir başka beklenti ise AB kaynaklı iş olanaklarının doğacağı yönünde…

DİE (Devlet İstatistik Enstitüsü) 2004 yılı ikinci döneminde Türkiye’de toplam istihdamı 22 milyon 188 bin kişi olarak tahmin ediyor. İşsizlik ise 2 milyon 269 bin kişi olarak öngörülüyor. Bu rakamlar 2004 yılında 2003 yılının 2’inci dönemine göre önemli bir değişiklik olmadığına işaret ediyor. 2003 yılında istihdam 21 milyon 696 bin iken, işsiz sayısı 2 milyon 418 bin kişi olarak kaydedilmişti. Yine de rakamlar 2004 yılında ekonomide görece yakalanan istikrarın iş gücü piyasalarına olumlu yansıdığını gösteriyor.

Uzmanlara göre, 2004’te istihdamda hissedilen pozitif gelişme, koşullar değişmediği sürece artarak devam edecek. Bu anlamda 3 yıldır aşılamayan ve artık istihdamda “psikolojik sınır” olarak görülen 23 milyon çalışan sayısına 2005’te ulaşılacağı düşünülüyor. Bu da 2005 yılında ortalama yüzde 5’lik bir istihdam artışı olacağını gösteriyor. Önümüzdeki yıl içinde yaşanacak olumlu gelişmelere bağlı olarak işsizliğin ise yüzde 1-2 oranında azalması bekleniyor.

Türkiye, istihdam piyasasına olumlu beklentilerle giriyor. Ancak, İK cephesindeki beklenenler, yeni iş olanakları ve büyümeyle sınırlı değil. CEO alımlarından teknoloji şirketlerinin taleplerine, eğitimden ücretlere, 2005 yılı ve sonrasında istihdam piyasasını etkileyecek çok önemli gelişmelerin ortaya çıkması bekleniyor.

30 yeni CEO alınacak!

hedAslında 2004 yılının özellikle son yarı yılında şirketlerin yaptığı atılımlar istihdamdaki pozitif gelişmelere işaret ediyordu. Yılın ikinci yarısından itibaren sektörler yatırım kararları almaya başladı. Bu durum yeni iş olanaklarını da beraberinde getirdi. Manpower Genel Müdürü Ebru Coş, perakende sektöründe 2005 yılında istihdamda hareketlenme beklediklerini söylüyor. “Türkiye’nin en önemli perakende gruplarının İK yöneticilerinin hazırlıkları, sektörün istihdam anlamında kendi içinde yüzde 20’lere yaklaşan bir büyüme göstereceğine işaret ediyor” şeklinde konuşuyor.

Data Expert Genel Müdürü Hasan Altunkaya ise elektronik sektörü başta olmak üzere IT ve  telekom sektörlerinde yaklaşık 3 bin kişiye ihtiyaç olacağını söylüyor. İhracat yapan şirketlerde ise müşteri temsilcilerine olan talebin artacağını belirtiyor. Ona göre otomotiv sektöründe de yaklaşık 2 bin kişilik bir talep olacak. “İç piyasada tüm firmaların satış departmanlarına eleman alımı artacaktır” diyen Altunkaya, özellikle sorumluluk alabilecek, görevine bağlı, başarma güdüsü yüksek kişilere talebin artacağını belirtiyor. Altunkaya sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Özellikle 2005 yılı içerisinde şirketlerin yapılanması ile beraber yaklaşık 150 uzmana ihtiyaç duyulacak. Ayrıca CEO  düzeyinde 30 kişilik bir kadro açılacağını öngörüyoruz. Bu anlamda daha çok satış ve kâr odaklı yöneticilere talep artacak.”

Yabancı sermaye etkili olacak

2004 yılında ekonomide istikrarın sağlanması ve AB yolunda atılan pozitif adımlar, iş piyasalarında her alanda değişimi tetikledi. Egon Zehnder İK Danışmanı Murat Yeşildere, bu gelişmelerin istihdam piyasalarına da yansıdığını söylüyor. 

hed2005 yılında, şirketlerin doğru insanlar için daha fazla rekabet etmek zorunda kalacaklarını belirtiyor. Ona göre, talep artışı yabancı sermaye akımlarının artacağı sektör ve alanlarda daha fazla olacak. Bu anlamda satış, dağıtım ve perakende gibi alanlarda istihdam artışı bekleyen Yeşildere, “Benzer şekilde endüstrideki talebin rakam olarak, bankacılıkta ise oransal olarak diğer sektörlerden daha fazla olacağını düşünüyorum” diyor.

Orka Group İK Direktörü Cengiz Kayabaş da istihdamı yabancı yatırımların etkileyeceği görüşünde. Uzun süredir yatırım yapmak için beklemede olan yerli ve yabancı girişimcilerin önümüzdeki süreçte yatırım için Türkiye’ye geleceğini düşünüyor. Bunun sonucunda istihdamda hareketliliği “kaçınılmaz” olarak nitelendiriyor. Bu hareketliliğin sadece mevcut işsiz kişileri değil, halen çalışmakta olan her seviyedeki profesyoneli de kapsayacağına değiniyor.

Kayabaş, “Yerli ve özellikle yabancı sermayeli şirketler, uygulayacakları farklı İK politikaları ile kurumlarda çalışan eğitimli, deneyimli ve ilgili sektöre hakim profesyonellere yeni iş imkanları sunacak. Bu da mevcut şirketlerin aynı yöntemleri izlemelerini kaçınılmaz kılacak” diyor.

Yılda bir kez zam yapılacak

Enflasyonun düşmesiyle birlikte zam oranları da yüzde 5 düzeyinde seyretmeye başladı. Uzmanlar, 2005 yılında pek çok şirketin zam uygulamasını yılda 2’den 1’e indireceği görüşünde. Gima İK’dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Ergene de bu görüşü savunuyor. Ona göre bu durum performans yönetimini ön plana çıkaracak. Ergene, bunun nedenlerini şöyle anlatıyor: “Zam oranları yüzde 4-5 seviyelerinde olursa, o zaman insanlara yan gelir olanakları sunmak gerekecek. Bunun yanında şirketler için de kâr marjları düştüğü için maliyetlerin önemi artacak. Zaten bunun etkilerini 2004 yılında da görmeye başladık. Sonuçta şirketler kârlarını artırmak için belirli performans hedefleri koyacak. Bunu başaran kişilere de ek gelir sağlanacak.”

Nortel Netaş İnsan Kaynakları Müdürü Öçben İyigün Yet, 2005 yılında sadece yüksek performans gösteren çalışanların istisnai olarak ücret düzeylerinde iyileştirmeler yapılacağını söylüyor. “Ücret paketlerinin çok esnek olmaması ve yüksek maliyetlerin tercih edilmemesi şirketler arası transferlerde ücret paketleri dışında diğer faktörlerin önemini artıracak” şeklinde konuşuyor.

Marks&Spencer İK Grup Yöneticisi Gökhan Mete Çavuşoğlu ise çalışanların yüzde 30-35 ücret zamlarına alışkın olduğunu, bu nedenle şu anki zam oranlarını garipsediklerini belirtiyor. Ona göre şirketlerin kârlılık oranları aynı olmadığı için artık beklenen ücret zamları önümüzdeki dönemde de gerçekleşmeyecek. 

Part-time işlerde artış

Son dönemde dünyada evden çalışma yöntemi insan kaynakları sistemleri arasında sıklıkla uygulanmaya başlandı. Türkiye’de bu sistem henüz oturmamış olsa da, 2005 yılında bu anlamda çalışmaların hız kazanacağı düşünülüyor. Shaya İK Koordinatörü Ümran Altunkaya, artık çalışan kesimin normal iş haklarına karşı ciddi bir reaksiyon göstermeye başladığını söylüyor. İnsanların daha esnek çalışma saatlerine yönelik taleplerinde artış olduğunu belirtiyor. Ona göre geçtiğimiz yıllarda iş özel hayat dengesini oturtamamaktan şikayetçi olan önemli bir kesim farklı arayışlar içine girdi. “Medyada pek çok yöneticinin kendi işini bırakıp başka illere hatta ülkelere taşındığını hep birlikte okuduk” diyen Altunkaya, bu nedenle önümüzdeki yıl işsizlere daha fazla iş imkanı sağlamak ve iş özel hayat dengesini oluşturmak için part-time ya da evden çalışma işlerinde bir artış olabileceğini öngörüyor.

Yeni dönemin moda akımı

Performans yönetimi, önümüzdeki dönemde istihdam piyasalarına damgasını vuracak önemli süreçlerden bir tanesi olacak. Bu konuda görüş birliğinde olmayan İK uzmanı yok gibi. Koleksiyon Mobilya İcra Kurulu Başkanı Doruk Malhan, Türkiye’de şirketlerin performans yönetimine geçmişte gerektiği kadar önem vermediklerini söylüyor. Kendi değimiyle “moda” bir akım olarak kullanılan yönetim sisteminin, gelecekte yönetim tekniği olarak kullanılmaya başlanacağını belirtiyor.

“Biz performans yönetiminde şirket hedeflerini bireylere indirmeyi başarmış durumdayız” diyen Malhan, bunun şirketler arasında da yaygınlaşacağını söylüyor.  Önemli olan noktanın sadece performans değil hedef yönetiminin de yapılması olduğunu sözlerine ekliyor.

Transferler yeniden canlanacak

2004 yılı aslında istihdam açısından 2000 yılı öncesi iş hacimlerine ulaşılan bir yıl oldu. Bilişim sektörü de 2000 yılı öncesi iş hacmini 2004 yılında yakalayan sektörlerden biri. HP İK Direktörü Adnan Erdoğmuş, önümüzdeki dönemde sektör içinde şirketler arasında eleman geçişlerinin olacağını söylüyor. Artık radikal ücret artışlarının geride kaldığına değinen Erdoğmuş, önemli ücret artışları için artık beklentilerin üstünde performans sergilenmesi gerekeceğini belirtiyor. Bilişim sektöründe şirketler arasın geçişler ya da sektör içi iş değiştirmeler dışında da yüzde 10’luk bir istihdam olacağını söylüyor.

Önümüzdeki yıl kalifiye eleman ihtiyacının en fazla hissedileceği alanlardan bir tanesi de perakende. Tesco Kipa İK Direktörü Can Gülkesen, perakende de ulusal zincir mağazalarda görev yapmakta olan  deneyimli elemanlara iş tekliflerinin artacağını söylüyor. Büyük zincir mağazalarda yatırım planları dahilinde Kipa dahil sektörde 6 bin civarında yardımcı eleman ihtiyacı olacağına değiniyor. 

Bilişime 10 bin kişi gelecek

Index Bilgisayar Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik ise, bilişim sektöründe şu anki mevcut istihdamın 2005 yılında yüzde  10 artacağını öngörüyor. Bu durumda sektöre 10 bin yeni kişi gireceğini belirtiyor. Bilişim teknolojilerini kullanan son kullanıcılara da dikkat çeken Bilecik sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Bu alanda da en azından 20-30 bin civarında istihdam söz konusu olabilir. Nereden baksanız, bilişim sektörü, gelecek yıl toplam 30-40 bin dolayında istihdam yaratabilir. Bu noktada, kalifiye insan kaynağının da önem kazanacağını söylemem gerek.”

Şirket içi eğitim önem kazanacak

Uzmanlar, her sektörde ortalama yüzde 10 oranında kalifiye eleman olduğunu söylüyor. Bu elemanlara olan ilginin artacağı konusunda herkes görüş birliğinde. Bu nedenle çalışanların aldığı eğitim ve tecrübeleri de önümüzdeki dönemde önem kazanacak. Ekol Lojistik İK Direktörü Ferhan Güzel, lojistik sektöründe eğitimli çalışan sayısının az olduğunu söylüyor. Bu konuda eğitimli ve tecrübeli çalışan profilinin yeni yeni oluşmaya başladığını belirtiyor. Yine de sektörde şirketlerin çalışanlarına yatırım yapacağını kaydediyor.  Lojistik sektöründe 2005 yılında yeni iş olanaklarının oluşacağına değinen Güzel, sektörde 2005’te istihdam oranının yüzde 5-10 arasında artacağını söylüyor.

Kalifiye eleman yetiştirmek adına geçmişten bugüne uygulanan yöntemlerin başında management traniee (yönetici yetiştirme) programları dikkat çekiyor. YKM İK Müdürü Sevgi Levent, özellikle gıda dışı perakende de bu programların öneminin artacağını söylüyor. Sektörde pek çok şirketin bu tür performans artırıcı eğitimlere odaklanmaya başladığını belirtiyor. “ Bu da gösteriyor ki, bugüne kadar sadece alaylı olarak yetişen insanların yanında artık iyi eğitimli çalışanlar da yer alacak” diyen Levent, YKM’nin de 2005 yılında atak yapacağını söylüyor.

2005’TE SEKTÖRLERİN İSTİHDAM TABLOSU

PERAKENDE DE YÜZDE 20 ARTIŞ Perakende sektörünün 2005 yılı istihdam hareketlenmesi bize sektörle ilgili yavaşlama döneminin yerini yükselişe bırakacağı mesajını veriyor. Türkiye’nin en önemli perakende gruplarının İK yöneticilerinin hazırlıkları da bu savı destekliyor. Sektörün istihdam anlamında kendi içinde yüzde 20’lere yaklaşan bir büyüme göstereceğini düşünüyorum.

ÜRETİMDE SON 10 YILIN EN İYİ RAKAMLARI Üretim sektöründe hizmet verdiğimiz müşterilerimizde durum çok farklı değil. Bir istihdam artışı planlamasına gidiliyor. Yine yeni yatırımların etkisiyle sektörün kendi içindeki istihdam artışının son 10 yılın en iyi istihdam artışı olacağı beklentisindeyiz.

TURİZMLE BAĞLANTILI BÜYÜME Yiyecek ve servis sektörü, Türkiye’deki olumlu atmosferin turizme yansımalarıyla büyüme gösterecek. Bu alandaki istihdamın geçtiğimiz yıl kısıtlı olanaklarla eksik kalışı sektörde yüzde 30’ları bulan bir istihdam artışı olacağını gösteriyor.

HİZMET SEKTÖRÜ YÜKSELİŞTE Yükselen sektör her zamanki gibi hizmet. Hizmet alanında yapılan girişimler ve müşteri ilişkileri yönetiminin dünyanın en önemli konularından biri oluşu, hizmet veren firmaların istihdam anlamında da canlanacağını düşündürüyor. Yine bu alanda hizmet verdiğimiz müşterilerimizin taleplerine bakarsak en iyimser tablonun hizmet sektöründe yaşanacağını söyleyebiliriz.

İSTİHDAM PİYASALARINDA YENİ TRENDLER NELER OLACAK?

YÖNETİCİ KIYIMI YAŞANDI 12 yıldır kariyer danışmanlığı yapıyorum. Son yıllarda danışmanlık hayatımda hiç görmediğim kadar yönetici kıyımı yaşandı. Çok fazla yönetici işten çıkartıldı. Fakat aynı hızla geri alınacaklarını sanmıyorum. Birkaç yıl önce yönetici sayısının Türkiye’nin üretim gücüyle orantılı olduğu düşünülüyordu. Fakat çıkan sonuçlara ve başarılara bakıldığında bir fazlalık olduğu ortaya çıktı. Genel anlamda Türkiye’nin üretimi daha iyi noktalara gelirse, o zaman yönetici alımlarında artış yaşanabilir. Bu nedenle önümüzdeki dönemde alt kademelerde işe alımların artacağını düşünüyorum.

HAR VURUP HARMAN SAVURUYORDUK Önümüzdeki dönemde şirket kârlılığı istihdam piyasalarını çok fazla etkileyecek. Şirketler kârlılıklarını, maliyeti daha az tutarak devam ettirmeye çalışacak. Şu anda da hemen hemen her sektörde bir kâr marjı sıkıntısı var zaten. Bu nedenle şirketler en küçük işletme yönetim süreçlerine dikkat etmeye başlayacak. Bu aslında doğru bir yaklaşım. Geçmişte biz biraz har vurup harman savuruyorduk. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar büyük kâr marjları yok. Maliyetlere de aslında her zaman dikkat etmek gerekiyor. Yine de Türkiye’de yeni yeni herkes daha tedbirli davranmaya başladı.

TARANSFER OLMAYACAK Önümüzdeki dönemde, şirkete para kazandıran mesleklerin gözde olacak. Bu anlamda satıcılık becerilerini geliştiren insanların iş bulmak için şansı daha yüksek. Bunun yanında performans bazlı çalışma sistemleri oluşturulacak. Kendine güvenen, işini kanıtlayan ve değer yaratan kişiler ön planda olacak. Şirketler arasında da büyük transferler olacağını sanmıyorum. Yine de daha kalifiye çalışanlar makbule binecek. Ama geçtiğimiz birkaç yıl içinde zaten pek çok kalfiye insan işsiz kaldı. Şirketler de transfer gerçekleştirmek yerine bu insanlara yönelecekler.

AB’NİN ETKİSİYLE 2005’TE YENİ İŞ KOLLARI OLUŞACAK

PROJE UZMANLARI: İş süreçlerini ve normları tespit edecek, her türlü konu başlığında tecrübeli uzmanlara ihtiyaç artacak. AB uyum sürecinde proje uzmanlığı ön plana çıkacak.  

DİL UZMANLARI Avrupa Topluluğu’nda her dilde yazışma yapılabiliyor. Türkiye’de de temel diller dışında da yazışma ve dokümantasyon yapabilecek kişilere ihtiyaç artacak. ENFORMASYON SÜREÇ UZMANLARI AB’ye üye ülkelerin süreçlerinin dokümantasyonunun standardizasyonunda kullanılan elektronik yazılımlar yeni bir meslek grubunun doğmasına sebep oldu. Bu durumda Türkiye’de etkilenecek.

KAMU DEĞİŞİM UZMANLARI AB’ye uyum sürecinde en önemli sıkıntı kamusal organizasyon olacak. Devlet kurumlarının ve iktisadi teşkilatları yeniden projelendirilmesi ve süreçlerin tamamen veya kısmen değiştirilmesini sağlayacak uzmanlara ihtiyaç olacak.  BİOMEDİKAL UZMANLARI: Avrupa Topluluğu’na uyum sürecinde yeni üye olan ülkelerin en fazla yatırım yaptıkları konu başlığı sağlık. Bu konuya yapılan yatırımlarla birlikte, ülkemizde var olmayan sağlık sektörüne yönelik uzmanlık alanlarında artış ortaya çıkacak.

KALİTE SÜREÇ UZMANLARI: Avrupa kalite normları bu ülkelere ihracat yapan Türk kuruluşlarının uyması gereken kurallar zincirini oluşturur. Var olan kalite belgelerinden ayrı olarak kalite süreçlerinin topluluk standartlarına uydurulması için uzmanlar ortaya çıkacak. ÇEVRE UYGULAMA Avrupa Topluluğu’na giriş ve uyum süreci içinde sivil kuruluşların önemi artacak. Bununla birlikte çevreye gösterilmesi gereken duyarlılık bazı özel normlara bağlanacak. Bu noktada çevre uygulamaları konusunda yeni meslekler ortaya çıkacak.

Şeyma Öncel
[email protected]

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz