Çok
değil 10 yıl öncesine dek her 100 Denizbank çalışanının 30’u genel
müdürlük binasındaydı. Bugün bu oran yüzde 30’dan yüzde 24’e geriledi.
Merkez kadrolardaki küçülme sonucu çok sayıda çalışan ise sahaya indi.
Aynı yüzlerce Microsoft, Turkcell, Koton ve THY çalışanının yaptığı
gibi... Artık birçok şirkette 10 yıl öncesinin kalabalık genel
merkezleri, çok daha sade yapılara dönüşmüş durumda. Uzmanlara göre bu
eğilim sürecek. Şirketlerin merkez kadroları, stratejiye odaklanacak
biçimde şekillenecek. Bundan 10 yıl önce Koton’daki çalışanların yüzde
60’ı genel merkez kadrosundaydı. Bugün ise sadece yüzde 25’i. Aynı
yıllarda Microsoft Türkiye’nin tüm çalışanları genel müdürlük
kadrosundaydı. Bugün yüzde 80’i... Denizbank’ta ise merkez kadronun
toplam çalışanlara oranı 10 yılda yüzde 30’dan yüzde 24’e geriledi.
Sadece onlar da değil... Turkcell’den BASF’a, Microsoft’tan THY’ye kadar
birçok şirkette merkezdeki nüfusun oranı giderek azalıyor. Yani
merkezler yalınlaşırken saha ve operasyon kadroları katlanarak büyüyor.
Şirket yöneticileri de uzmanlar da bu eğilimi doğruluyor. Artık çok daha
fazla şirket operasyon ve saha odaklı çalışıyor. Merkezler ise
stratejik karar merkezleri olarak konumlandırılıyor. HRM Danışmanlık
Yöneticisi Elif Ejdar Özel, “Yeni işe alımlarda merkez kadrolarından
ziyade yerel kadrolaşma tercih ediliyor. Müşteri talep ve beklentilerini
bilip ona göre hizmet sunabilecek satış gibi operasyonel kadrolara
ağırlık veriliyor” diyor. MY Executive Kurucu Ortak Müge Yalçın,
“Genellikle yabancı şirketlerde görmeye alışık olduğumuz matris yapıda
organizasyonlara doğru bir yönelme var” diye konuşuyor, Merkezdeki
çalışan oranını yüzde 10’dan yüzde 6,3’e indirdiklerini söyleyen Ceva
Logistics Dünya İK Başkan Yardımcısı Nihat Çukurkaya ise şunları
söylüyor: “Merkez, karar alma mekanizmasıdır. Burada minimum seviyede
personel tutmaya çalışıyoruz. Bu ekip, stratejilerin belirlenmesi ve
uygulanmasının takibinden sorumlu.”
Tabloyu görmek için görsele tıklayın. MERKEZ NEDEN KÜÇÜLÜYOR?
Pek merkezi yapılar neden küçülüyor? Bu sadeleşme harekatının arkasında
birçok etken var. Egon Zehnder International Yönetici Ortağı Murat
Yeşildere, en önemli gerekçenin ekonomik olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“90’lı yıllardaki enflasyon, şirketlerin gerçek performansını gizlediği
için işverenler ‘bir gün kullanabileceklerine inandıkları’ yetenekleri,
reel bir ihtiyaç olmasa da istihdam edebiliyordu. Ancak bugün,
şirketlerin bu tip lüksleri kalmadı. Diğer taraftan artık birçok şirket,
holdingleri sektörel olarak odaklanarak yönetmeye çalışıyor.~
O nedenle şirket merkezleri daha küçük ve odaklanmış ekiplerden oluşmaya
başladı.” HRM Danışmanlık Yöneticisi Elif Ejdar Özel ise “Merkezlerde
bir yalınlaşma yaşanıyor. Çünkü, operasyonel verimliliği artıracak
uygulamalar konusunda merkez öl-çeklendirme kararlarında sıkıntı
yaşanıyor. Merkezdeki istihdam, sektöre ve şirketin işgücü profiline
göre değişiklik gösterebilir ancak AR-GE her dönemde önemini koruyor”
diye konuşuyor. “Merkezlerdeki çalışan sayısı hızla azalıyor” diyen
Odgers Berndtson Türkiye Yönetici Ortağı Ayşe Öztuna Bozoklar da
merkezlerin yalınlaşma gerekçelerini birkaç başlıkta sıralıyor: “
Şirketlerin insan kaynağını eskiye kıyasla daha doğru
değerlendirdiklerini ve daha verimli organizasyonlar kurmaya
çalıştıklarını görüyoruz. Teknoloji daha yoğun kullanılıyor. Ayrıca
şirketlerin dış kaynaktan (outsource) daha çok faydalandığını net olarak
gözlemliyoruz.”
YALINLAŞMA TAKTİKLERİ
Dış kaynak kullanımı, şirketlerin yalınlaşırken başvurdukları en etkin
yöntemlerden biri. Bozoklar’ın da dikkat çektiği gibi özellikle İK,
muhasebe, BT gibi birimlerdeki operasyonlar dış kaynak kullanımıyla
çözülüyor. Outsource uygulamalarının en başarılı örneklerinden birini,
hazır giyim perakendenin önde gelen oyuncularından Koton veriyor. 10 yıl
önce yüzde 60 düzeyinde olan merkez oranını bugün yüzde 25’e düşüren
Koton’daki uygulamaları, İK ve Organizasyon Direktörü Cengiz Gözükara,
şöyle anlatıyor: “Koton çok hızlı mağaza açan bir marka. Mağazalardaki
yüzde 40 büyümeye karşılık merkezde bu oranın 4’te 1’i kadar büyüme
öngörülüyor. Yeni birtakım projeler outsource ve sözleşmeli personel
yöntemiyle hayata geçirildiğinden merkez çalışan sayısı kontrol altında
tutuluyor.” Verimlilik uygulamaları ve teknoloji çözümleri de merkezleri
yalınlaştırırken kullanılan taktiklerden. “Etkin yönetim sistemi,
teknoloji ve yönetimsel odaklanmayla Migros’un mağaza sayıları arttı,
saha kadrosu ise genişletildi” diyen Migros yetkilileri, böylece merkez
kadrosunun oranının yüzde 5,2’den yüzde 3,1’e indiğini belirtiyorlar,
Yalınlaşma stratejilerinde rotasyon seçeneği de sıklıkla kullanılıyor.
Ceva Logistics Dünya İnsan Kaynakları Başkan Yardımcısı Nihat Çukurkaya,
“Çalışanlar, merkez tecrübesi kazandıktan sonra rotasyonla operasyona
gönderiliyor. Operasyon tecrübesi edindikten sonra da karar alma
süreçlerine dahil olma noktasında merkeze geri dönüyor” diyor.
AVANTAJLARI NELER?
Merkezde sadeleşip sahada büyümeyi tercih eden şirketlerin yöneticileri,
bu stratejinin önemli avantajları olduğunu belirtiyor. Bu avantajlardan
ilki hız... Bürokrasinin azaltıldığı yapılarda kararlar da daha hızlı
alınabiliyor. Merkezin oranını yüzde 0,5-0,6 düzeyinde tutan TAV
Havalimanları’nın İK direktörü Yiğit Oğuz Duman, bu avantajları şöyle
anlatıyor: “Genel olarak tüm süreçleri, strateji, süreç geliştirme ve
kontrol ekiplerini merkezi olarak organize ediyoruz. Bunun haricinde tüm
operasyonumuz sahadaki şirket ve ekiplerimiz vasıtasıyla yürütülüyor.
Bu yaklaşım da merkezin kalabalıklaşması sonucunu ortadan kaldırıyor.
Yüzeyi genişleterek çalışıyor olmak hem lokal ihtiyaçların çok daha
hızlı fark edilip karşılanması hem çevikliğimiz açısından çok kritik.”
Son 10 yılda merkezin oranını yüzde 30’dan yüzde 24’e düşüren
Denizbank’ın stratejisini ise DenizBank İnsan Kaynakları ve Deniz
Akademi Grup Müdürü Yavuz Elkin özetliyor: “Hizmet kalitemizi yükseltmek
ve geliştirmek amacıyla yeni iş modelleri geliştirerek etkinlik ve
verimlilik iyileştirici organizasyonel değişikliklere gidebiliyoruz.
Böylelikle merkezi olarak yürütülen fonksiyonlarımızı güçlendirip buna
paralel saha organizasyon yapısında da düzenlemeler yapıyoruz. Saha
odaklı bankacılık yaklaşımımızı destekleyen hızlı şubeleşme ve yeni
bölge açılışlarıyla merkez ofislerdeki çalışan oranımızı yüzde 24
seviyesine getirdik.”~
GENİŞLEYENLER DE VAR
10 yıl öncesine kıyasla merkez yapılanması aynı kalan ya da genişleyen
örnekler de var. Uzmanlara göre grup ölçeği büyüdükçe ve holdingleşme
başladıkça merkez ofis daha kalabalık hale gelebiliyor. My Executive
Kurucu Ortak Müge Yalçın, bu konuyla ilgili olarak “Bunun başlıca
nedeni, hem sinerji sağlama hem kontrol edebilme isteğidir” diyor.
GlaxoSmithKline, Doğuş Otomotiv ve Avea ise merkezdeki çalışan oranını
artıran şirketler arasında. Kurulduğu 2004 yılına kıyasla bu rakamı
yüzde 16’dan yüzde 21’e çıkaran Avea’nın İK kıdemli direktörü Bahattin
Aydın, stratejilerini şöyle özetliyor: “Müşterilerimize yakın olmak,
devamlı temas halinde kalarak onları dinlemek ve ihtiyaçlarına hızlı
çözümler sunabilmek adına müşteri merkezli bir ofis organizasyonu olarak
örgütleniyoruz. Bu bakış açısıyla merkez ofislerde sistem/otomasyonu
artırıp daha verimli çalışma ortamları sağlıyoruz." 10 yıl öncesine
kıyasla toplam çalışan sayısını 6 kat artıran Tesco Kipa ise buna rağmen
merkez-saha oranındaki istikrarı koruyanlardan. Tesco Kipa İnsan
Kaynakları Direktörü Remzi Kıraç, şunları söylüyor: “Kipa olarak büyüme
planlarımızı uzun vadeli yapıyoruz. Yani önceden öngörmediğimiz şişme ne
merkezde ne de alanda söz konusu. Hem genel merkezdeki hem sahadaki
çalışanlarımıza kendilerini geliştirme imkanı sunuyoruz.”
İDEAL ORAN VAR MI?
Peki çalışan sayısı açısından bakıldığında ideal bir merkez-saha oranı
var mı? Uzmanlar, tek bir formül vermenin mümkün olmadığını söylüyor.
HRM Danışmanlık Yöneticisi Elif Ejdar Özel, “Harvard Business School’un
bir araştırmasına göre sahada çalışan 1.000 kişiye karşılık olarak
merkezde ortalama 20 kişi istihdam ediliyor. Ancak bunun tüm şirketler
için geçerli olması mümkün değil” diyor. Egon Zehnder International
Yönetici Ortağı Murat Ye-şildere de benzer düşünüyor ve ekliyor: “Sektör
bazında ideal oran değişecektir. Küresel şirketlerin istihdam
politikasında büyük değişiklikler olduğunu zannetmiyorum. Yer yer Türk
şirketlerinden daha kalabalık olabiliyorlar.” Unida Danışmanlık’ın
kurucu ortağı Saide Kuzeyli ise “Matris yapılanmanın ne derece kıvrak
uygulandığı, teknolojiden ne kadar yararlanıldığı bu sayıları etkiliyor.
Tek bir merkez-saha formülü yaygın değil” diyor. Şirketler cephesinde
ise herkes kendi formülünü uyguluyor. Örneğin Sarkuysan’da bu oran yüzde
13’te sabitlenmiş. Global güvenlik şirketi Securitas’da ise yüzde 2,2
hedefleniyor. Şirketin Türkiye İnsan Kaynakları Müdürü Neşe G. Bilgin,
“Merkezindeki çalışanların toplam çalışanlara oranı Türkiye’ye
geldiğimiz 2006’da yüzde 2,0 iken bugün yüzde 2,1 oldu. Bu oranı yüzde
2,2 düzeyinde tutmaya çalışıyoruz” diyor. Koton İK ve Organizasyon
Direktörü Cengiz Gözükara, “Prensibimiz mağaza büyümesinin 4’te 1’i
oranında merkez büyümesi” diye konuşuyor. Şu anda genel merkezdeki
çalışan oranı yüzde 31,3 olan Akbank’ın İK’dan sorumlu genel müdür
yardımcısı Bade Sipahioğlu, “Genel müdürlük kadrolarımızı toplam
kadromuzun yüzde 31’ini geçmeyecek şekilde planlıyor ve tahsis ediyoruz”
diyor.
MERKEZDE VERİMLİLİK NASIL ARTIRILIYOR?
BASF’İN UYGULAMALARI
BASF Türkiye, Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi İnsan Kaynakları
Direktörü Ajda Ayvat, “Her çalışanımız bir yetenek” diyor ve ekliyor:
“Gelişim ve kariyer yönetimi projeleri yürütüyoruz. Çalışanlarımıza
çeşitli projelerde sorumluluk verilmesi ve rotasyon faaliyetler de
çalışanlarımızın iş deneyimini zenginleştiriyor.”~ SARKUYSAN’IN ÇÖZÜMLERİ
Sarkuysan İnsan Kaynakları Müdürü Oğuz Ergüngör, neler yaptıklarını
şöyle anlatıyor: “Çalışanların fiziki koşullarının mükemmel, konforlu,
temiz ve çağdaş bir ortam olması sağlandı. Bürolarda verimlilik artırıcı
teknikler uyguluyoruz. İşlerin analizi, süreçlerin yapılandırılması,
katma değeri düşük süreçlerin elenmesi gibi.” EĞİTİMLER ÖNE ÇIKIYOR
Securitas Güvenlik Hizmetleri Türkiye İnsan Kaynakları Müdürü Neşe G.
Bilgin, şunları söylüyor: “Eğitim ve motivasyon ihtiyaçlarına dikkatle
eğiliyoruz. Yatay bir organizasyon yapımız var. Çalışanlarımız
inisiyatif kullanarak esnek hareket edebiliyor ve işleriyle ilgili
kararların sorumluluğunu alabiliyorlar.” AVEA, İNCE ELİYOR
Avea İnsan Kaynakları Kıdemli Direktörü Bahattin Aydın, uygulamalarını
özetliyor: “Merkezde kalabalıklaşma riski olduğunu düşündüğümüzde
işlerimizi sorgulayarak, ‘Bazılarını sahada yapmak bize bir avantaj veya
verimlilik sağlar mı’ diye değerlendiriyoruz. İhtiyaç duyulan rotasyon
ve transferleri hayata geçiriyoruz.” EFES’TE MERKEZİN ROLÜ
Efes Grubu Kurumsal İlişkiler, Regülasyon ve Yönetsel İşler Grup
Direktörü Saltuk Ertop, şunları anlatıyor: “Fonksiyonlar bazında
verimlilik çalışması yapıyoruz. İhtiyaç fazlası çalışanlar, performans
ve potansiyellerine göre şirkete katkı sağlayabilecekleri diğer alanlara
veya diğer grup şirketlerine kaydırılabiliyor.”
DAVID J. COLLIS / HARVARD BUSINESS SCHOOL
"100 KİŞİYE KARŞI 1 KİŞİ MERKEZDE"
MERKEZ HEDEFE ODAKLANMALI
Aslında genel merkez çalışanlarının sayısı veya oranı konusunda bir
‘altın oran’ veya standart bir formül yok. Genel merkezler, şirketlerin
stratejilerine göre tasarlanmalı. Örneğin başarılı gruplar, 20 milyar
dolarlık bir ciroyu 45 kişiyle de yapabilir. Başka şirketler ise aynı
satışa ancak 2 bin kişilik bir genel merkez yapılanmasıyla ulaşabilir.
Bu tamamen teknolojiye ve altyapınıza bağlıdır. Genel merkezler her
zaman hedefe odaklanmalı, grubun asıl hedefine göre kurgulanmalı. BÜYÜKLÜK KÂR GETİRİR Mİ?
Ortalama büyüklükte bir genel merkez, küçüklere kıyasla biraz daha kârlı
olabiliyor. Ama yapılan araştırmalar gösteriyor ki büyük genel
merkezler ile şirketlerin finansal performansları arasında direkt bir
neden-sonuç ilişkisi yok. O nedenle ‘genel merkez büyüdükçe finansal
başarı da artar’ şeklinde bir sonuca varamıyoruz. Tüm şirketler
verimliliğe odaklanmalı. Yalınlaşmak bu anlamda bir yöntem. Ama sadece
yalınlaşmak için merkezlerin önemini göz ardı ederek küçülmek anlamlı
değil. EN GENİŞ MERKEZLER NEREDE?
Genel merkezlerin büyüklüğü, şirketin ölçeğine göre değişkenlik
gösteriyor. Ama ülkeler arasında bir kıyaslama yaparsak, en sade yapılar
Avrupalılarda. Avrupalı şirketler 20 bin çalışana karşılık merkezde
ortalama 140 çalışan bulunduruyor. Yani 100 kişiye karşılık 7 kişi. Bu
sayı ABD’de 220 (yüzde 11), Japonya’da ise yaklaşık 450 (yüzde 22,5).~
KÜRESEL ŞİRKETLERDE TABLO NASIL?
SAHA DENEYİMİ DEĞERLİ
İK ve yönetim uzmanı Saide Kuzeyli, küresel şirketlerdeki merkez
yapılanmasını şöyle özetliyor: “Global şirketlerin merkez
organizasyonları nitelikli insan gücüne daha çok yatırım yapıyor. Yerli
şirketlerden farkları, kaliteyi sahaya indirebiliyorlar. Bizde ise
genelde merkez, sahayı küçümsüyor. Ayrıca İK politikaları da bu
geçişleri teşvik etmiyor. Oysa global yapılarda saha deneyimi merkeze
geçişte bir kariyer basamağı ve çok değerli bir deneyim olarak
görülüyor.” KRİTİK BİRİMLER MERKEZDE
Merkezde tutulan birimler ise genelde en kritik departmanlar. Bunların
başında yönetim, insan kaynakları, mali işler, finans, hukuk, BT,
kurumsal iletişim ve iş geliştirme geliyor. RolandBerger Strategy
Consultants’ın 72 küresel şirketi dahil ettiği “Corporate Headquarters
2010” raporu, özellikle idari, stratejik ve finans birimlerinin merkezde
tutulduğunu, satış ve operasyona dönük birimlerin ise dışarıda
konumlandırıldığını gösteriyor. KALABALIK SEKTÖRLER
Merkez-saha yapılanması kıyaslandığında sektörlere göre farklılıklar
göze çarpıyor. Hızlı tüketim ürünleri, ilaç, telekomünikasyon, sigorta
gibi satış ekiplerinin daha geniş olduğu sektörlerde merkez ofisler daha
küçük. İnşaat ve enerji sektörlerinde de merkez çalışanları sınırlı
sayıda tutuluyor. Bankacılıkta ise merkez ofis çalışanları diğerlerine
göre daha kalabalık. Bankalardaki oran yüzde 2530 aralığında değişiyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?