Yaratıcı Tasarruf Zamanı!

Hemen her şirket, krizde tasarruf etmek için klasik yöntemlere başvuruyor. Enerji kontrolü, üretimi kısma, stok azaltma, işten çıkarma bu yöntemlerden bazıları. Ancak klasik yöntemlerle yetinmeyenl...

1.01.2009 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Hemen her şirket, krizde tasarruf etmek için klasik yöntemlere başvuruyor. Enerji kontrolü, üretimi kısma, stok azaltma, işten çıkarma bu yöntemlerden bazıları. Ancak klasik yöntemlerle yetinmeyenler de var. Kimya devi Aksa, sıfır mesai düzenine geçti. Meteksan, video konferans ve sanallaştırma teknolojilerinden yararlanıyor. Metro, eksik mesai yöntemine başvuracak. Hürriyet, evden çalışma yöntemi üzerinde çalışıyor. Demir çelik şirketleri, elektriğin ucuz olduğu gece saatlerinde üretim yapıyor. Özetle bütün şirketler, krizde ayakta kalmak için tasarrufa yöneliyor. İşte şirketlerin krize özel tasarruf önlemleri...

“Bu dönemde şirketlerimiz, verimliliklerini artırarak, kapasite kullanım oranlarını optimum seviyede tutmaya gayret edecek. Bu doğrultuda azalan kapasite kullanımlarına paralel olarak işçilerimize, tam ücretli ve kısmi ücretli izin kullandırıyor, vardiya sayılarını azaltıyoruz. Talep azalması böyle devam ederse daha radikal tedbirler almamız söz konusu olabilir. Beyaz yaka çalışanlarımız, özellikle yönetim kadrosundakiler, büyük sağduyu göstererek bizlere bu yıl zam almak istemediklerini bildirdi. Biz de bu doğrultuda 2009 yılı için çalışma ve analizlerimizi başlattık.”

hedKoç Holding CEO’su Bülent Bulgurlu, kriz döneminde aldıkları tedbirleri ve beyaz yakalı çalışanlarının desteğini böyle aktarmıştı. Koç Holding gibi pek çok Türk şirketi, krizin etkisini hafifletmek için çeşitli tasarruflara başvuruyor. Başvurulan yöntemler arasında enerji tasarrufu, üretimin miktarının düşürülmesi, stokların azaltılması, yatırımların ertelenmesi gibi klasik önlemler var. Klasik yöntemlerle yetinmeyenler ise farklı uygulamalara da yöneliyor. Bunlar arasında sıfır veya eksik mesai, evden çalışma, sanallaşma, üretim saatlerini geceye çekme gibi yöntemler dikkat çekiyor. Elektronik haberleşmeye geçerek kağıt kullanımını minimize etmek, klasik toplantılar yerine tele-konferansı tercih etmek de şirketlerin tasarruf uygulamaları arasında yer buluyor.

Enerji Kontrol Altında
Hangi sektörden olursa olsun tüm şirketlerin en önemli sabit giderlerinden biri kuşkusuz enerji maliyetleri. Yüksek enerji maliyetleri, büyük-küçük her türlü enerji tasarrufunu şirketlerin gündeminde ilk sıraya taşıyor.

Türk Hava Yolları (THY), mayıs ayından bu yana uyguladığı önlemlerle sudan bile tasarruf ediyor. Tasarruf tedbirlerine göre uçaktaki su tankları tam doldurulmuyor, seferlerde rüzgar faktörü hesaba katılıyor. Giderleri azaltma konusunda Uluslararası Havayolu Birliği ile işbirliğine giden THY, yılda 100 milyon dolar tasarruf hedefliyor.

Enerjinin doğru kullanımı konusunda hassas davranan bir diğer şirket de Meteksan. Şirketin başkan yardımcısı Murat Serim, “Ofislerimizde yenilenebilir enerji kaynaklarını yüzde 100 kullanarak, doğal ışıklandırma yöntemlerine ve fotoselli enerji kontrolüne geçtik. Bu da elektrik tüketimimizi azaltıyor” diyor. Soyak Holding ise sensörlü musluk, batarya ve elektrik donanımlarıyla genel harcama giderlerinden tasarruf ediyor.

Sadece kriz döneminde değil, şirket politikası olarak tasarruf bilinciyle hareket ettiklerini söyleyen Coca-Cola İçecek yetkilileri de Yalın 6 Sigma’nın Yeşil Kuşak projeleriyle enerji tasarrufu, sevkıyat, kutu hattı verimliliği gibi konularda çalıştıklarını belirtiyor.

Teknoloji İmdada Yetişiyor
Yeni geliştirilmiş teknolojiler de şirketlere tasarruf imkanı yaratıyor. “Kriz dönemlerinde daha da önem kazanan tasarruf, bilişim teknolojilerinin en etkin şekilde kullanılmasıyla hayata geçebilir” diyen Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çağan, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Örneğin ‘sanallaştırma’ çözümleri enerji, yer ve altyapı tasarrufu sağlar, ofis ve işyerlerinin yönetimi kolaylaştırır ve daha çalışılabilir ortam sunar. Etkin bir sanallaştırma, yılda milyonlarca dolara varan tasarruf sağlayabilir. Microsoft’ta biz de bunları uyguluyoruz.”

Meteksan Başkan Yardımcısı Murat Serim, video konferans gibi uygulamalarla hem maliyetten hem zamandan tasarruf ettiklerini belirtiyor ve ekliyor: “Ayrıca araç takip sisteminden faydalanarak zaman/performans dengesini sağlıyor ve ulaşım maliyetlerini kontrol altına alıyoruz.”

Süzer Holding ise çalışma sistemini dijitalleştirerek kağıtsız çözümler üretiyor. Süzer Grubu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Serhan Süzer, diğer uygulamaları ise şöyle anlatıyor: “Telekomünikasyon maliyetlerini minimize etmek için yurtdışı görüşmelerinde çeşitli yazılımlardan yararlanıyoruz. Yurtiçi konuşmalarda VoIP teknolojisini kullanıyoruz.”

Sanayici Gece Vardiyasında
Özellikle sanayi sektöründe faaliyet gösteren şirketler, hem iç talep hem ihraç pazarlarındaki ciddi daralma nedeniyle genellikle üretimde yavaşlama ve kısıntı yapma gibi önlemler alıyor. Örneğin otomotiv, tekstil, demir çelik gibi sektörlerde faaliyet gösteren üreticiler, üretime birkaç haftalık ara veriyor. Bazı sektörlerde ise vardiya sayısında düşüş yaşanıyor. Vardiya saatleri en verimli olacak şekilde yeniden organize ediliyor, yıl sonunda yapılması gereken bakımlar öne alınıyor.

Krizden nasibini alan sektörlerden biri de demir çelik. Sektördeki firmaların ciddi bir stok sıkıntısıyla karşı karşıya olduğunu söyleyen Demir Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan, başvurulan tasarruf önlemlerini şöyle anlatıyor:

“Dünya genelinde bazı üreticiler, zararına satış yapmaktansa üretimini kısmayı veya durdurmayı tercih ediyor ve üretime ara veriyor. Benzer durum Türk çelik üreticileri için de geçerli. Üreticilerimizden bir kısmı, elektrik fiyatlarının en yüksek olduğu 17:00-22:00 saatleri arasında üretimlerini durdururken bazıları, sadece 22.00’den sonra tek vardiya çalışmayı tercih ediyor. Bazıları ise yıl sonuna doğru planlanan bakım çalışmalarını öne çekerek üretimlerini tümüyle durdurdu.”

Stok Maliyeti Başa Bela!
Stoklardan kaçınmak ve eldeki stokları bir an önce eritmek de ilk tedbirler arasında. Çünkü stok maliyeti firmalara ciddi bir yük getiriyor. Zorlu Holding Tekstil Grup Başkanı Vedat Aydın, şirket olarak stok maliyetlerinin düşürülmesine büyük önem verdiklerini belirtiyor. “Stokların en düşük seviyeye indirilmesiyle işletme sermayesi ihtiyacı, dolayısıyla finans maliyeti düşürülecektir” diyen Aydın, stokların, üretimin aksamasını bile göze alacak düzeye indirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Tasarruf tedbirleri kapsamında stok ve lojistik maliyetlerini sıkı biçimde kontrol ettiklerini belirten Hayat Kimya Genel Koordinatörü Orhan İdil ise “Tasarrufa zaten her zaman dikkat ederiz. Bu dönemde mevcut tasarruf tedbirlerimizi bir kez daha gözden geçiriyoruz. Özellikle stok kalmamasına, tahsilatların zamanında yapılmasına dikkat ediyoruz” diyor.

Hes Kablo Genel Müdürü Bekir Irak da stok kontrolünün önemine inananlardan. Irak, “Malzeme tedarikini daha planlı yaparak stok maliyetlerimizi azaltmayı hedefliyoruz. Daha hızlı üretim yaparak, bir miktar ürün stoku bulundurarak hızlı teslimat yapmayı ve bu sayede devir hızını artırarak finansman maliyetini düşürmeyi planlıyoruz” diye konuşuyor.

Devir Pazarlık Devri
Şirketlerin kriz dönemi taktiklerinden biri de pazarlık. Bu konuya uzmanlar da dikkat çekiyor. Ekonomide durgunluk yaşanan dönemlerin, bazı sözleşme ve ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesi için iyi bir fırsat olacağını belirten uzmanlar, yapılacak her türlü alımda çok daha sıkı pazarlık edilmesini tavsiye ediyor.

hedZorlu Tekstil Grubu Başkanı Vedat Aydın da ilk ve en önemli stratejinin “daha ucuza alım” olması gerektiğini vurguluyor ve ekliyor: “Bu dönemin en önemli unsurlarından biri emtia fiyatlarının düşürülmesidir. Satın almalarda tasarruf sağlanması, yani hammaddenin ucuza satın alınması ilk hareket olmalı. Üretim girdi maliyetlerini daha da düşürmek, hammaddeyi ucuza almak için dünyanın tüm kaynaklarını yakından takip etmek çok önemli.”

Süzer Grubu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Serhan Süzer, sektöre göre değişse de şirketler için en ciddi takip edilmesi gereken kalemin satın alma olduğunu vurguluyor. Maliyeti düşürmek için yeniden pazarlık edilmesi gerektiğini söyleyen Süzer, “Biz de bu aralar satın almaların merkezileştirilmesi ve maliyet kontrolünün sıkılaştırılması üzerine çalışmalar yapıyoruz” diyor. THY Başkanı Temel Kotil de tasarruf tedbirleri kapsamında aldıkları hizmetlerde kaliteden ödün vermeden sıkı pazarlık yaptıklarını belirtiyor.

3 Uzmandan Özel Öneriler

Hedef Kazançlı Çıkmak
2009’da daha stratejik ve kalıcı maliyet azaltma yollarına başvurulacağını söyleyen Ernst&Young Türkiye Şirket Ortağı Selim Elhadef’in önerileri şöyle: “Gereksiz ve işe yaramaz olan faaliyetleri/süreçleri yok etmek, likit kalmak, rekabeti fiyat yerine ürün inovasyonuyla yapmak öne çıkan seçenekler arasında. Fakat yine de hedefin ‘krizi en az etkiyle atlatmak’ yerine ‘bu dönemden kazançlı çıkmak’ olması gerektiğine inanıyorum.”

Yaratıcı Önlem Zamanı
PwC Türkiye Yönetici Ortağı Adnan Nas ise şöyle konuşuyor: “Küresel krizin etkileri 2010’a doğru sona ereceği için 2009’da ilk amaç, hasarın asgaride tutulması olmalı. Bunun için de sadece verimlilik amaçlı tasarruf tedbirleri ve esnek istihdam uygulamaları yetmez. Başta finans olmak üzere yönetim standartlarının geliştirilmesi, pazarlama fonksiyonunun yeni pazarlar ve fiyat stratejileri için güçlendirilmesi gerek. ABD ve Avrupa’da esnek istihdam ve farklı ücretlendirme sistemleri yaygınlaşıyor. Daha yenilikçi ve yaratıcı yöntemler uygulanıyor.”

Tasarruf Herkesi Kapsamalı
“Think Big Act Small” kitabının yazarı, yönetim ve strateji danışmanı Jason Jennings ise şirketlere şu önerilerde bulunuyor: “Bir şirketin kriz döneminde acil tasarruf veya kısıntı yapmak zorunda kalacak durumda olması, çoğu zaman kötü idarenin sonucudur. Güçlü şirketler kriz döneminde kısıntıya gitme gereği duymaz, çünkü onlar olası bir krize zaten hazırlıklıdır. Bence tasarrufa gitmenin en akıllıca yolu, yöneticilerin primlerinden vazgeçmesidir. Eğer bu tedbir yeterli olmazsa kriz bitene kadar çalışma günü sayısı haftada 5 veya 4 güne indirilebilir. Ama buna tüm çalışanların yanı sıra yöneticilerin ve hatta hissedarların da dahil edilmesi gerekir.”

Vuslat Doğan Sabancı / Hürriyet İcra Kurulu Başkanı

“Yeni Gelir Modelleri Geliştiriyoruz”

Bu Kriz Farklı
Bu küresel kriz, yaşadığımız diğer krizlerden farklı. Sadece üst düzey yöneticilerimizin değil tüm çalışanlarımızın, bu yeni durumun yeni bir çalışma ortamı yarattığını görmesi, krizi daha kolay aşmamıza yardımcı olacaktır. İşte bu yüzden şirket gelir-giderlerimizi personelimizle paylaşıyoruz. Kriz yönetiminde çalışanlarımızın fikirlerini de değerlendiriyoruz.

Sadece Tasarrufla Olmaz
Tüm bu işleri, krizin aynı zamanda fırsat dönemi olduğunu düşünerek de yapıyoruz. Çünkü sadece tasarruf yaparak, giderleri kısarak krizi yönetmek mümkün değil. Gelirleri artırmak gerekli. Bunun için de pazar payımızı artırmak, yeni gelir modelleri geliştirmek gerek ve bunlar üzerinde çalışıyoruz. Bu kriz yaptığımız işe sıfırdan bakmak için çok önemli bir fırsat. Eğer Hürriyet Gazetesi’ni bugün kuruyor olsaydık nasıl kurar, nasıl yönetirdik? Bu, üzerinde kafa yorduğumuz en kritik başlık.

Home-Offıce Uygulaması
Odaklandığımız nokta, çalışanlarımıza ve şirketimize fayda sağlamayan giderleri minimize etmek. Örneğin üzerinde çalıştığımız bir proje, çalışma gününün büyük çoğunu ofis dışında geçiren çalışanlarımız için home-office uygulamasını hayata geçirmek. Bunun birçok yararı olacak. İletişim olanakları sayesinde ofise gelmeden iş yapmak mümkün olduğuna göre bazı çalışanlarımız trafik çilesini daha az çekecek. Bu yeni uygulamanın ciddi verimlilik artışı sağlayacağını düşünüyorum.

Alacak Takibi Hızlanıyor

Alacak Kontrolü
Krizde alacak kontrolü de büyük önem taşıyor. Hatta birçok şirketin, piyasadaki alacaklarının peşine düştüğünü söylemek mümkün. Novartis Türkiye Finans Direktörü Markus Pinter, alacak yönetimine ilişkin uygulamalarını paylaşıyor:

“2009 yılı için belirgin önlemler aldık. Ödemeleri ve ödeme vadelerini kontrol etmek ve güvence altına alınan ödeme koşullarından vazgeçmemek çok önemli. Örneğin ön ödemeler, teyitli akreditifler, banka garantileri gibi uygulamaları tercih ediyoruz. Ayrıca alacakların ödeme planlarını, iş ortaklarımızla birlikte oluşturarak düzenli biçimde takip ediyoruz. YTL’nin değer kaybetmeye devam etmesi halinde masraflardaki olası artışların önüne geçebilmek için belli sözleşmeleri TL üzerinden yapmayı planlıyoruz.”

Maliyet Yönetimi
Prysmian Kablo Genel Müdürü Hakan Özmen de bu tip dönemlerde maliyet yönetiminin önemine dikkat çekiyor ve aldıkları diğer tasarruf önlemlerini sıralıyor:

“Hammadde maliyetlerinin arttığı bir dönemde tahsilatları sıkı takip ediyoruz. Üretim ve maliyet hesaplarını devamlı kontrol altında tutuyoruz. Ayrıca mümkün olduğunca maliyet düşürmeye odaklanmak, yüksek stok tutmaktan kaçınmak ve mali yapıyı güçlü tutmak da önem verdiğimiz tedbirlerden.”

Yasemin Erdoğan
[email protected]

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz