6 kritik eğilim
Şirketlerin bir yandan kendi inovasyon hızlandırıcılarını oluştururken diğer yandan da örnek alabilecekleri 6 eğilim var.
Büyüme peşinde koşan büyük şirketlerin, yeni nesil girişimcilik ekosistemlerinden öğreneceği çok önemli dersler bulunuyor. Innosight yazarlarından Alasdair Trotter, bu dersleri 6 başlıkta topladı. Ona göre şirketler, bir yandan kendi inovasyon hızlandırıcılarını oluştururken diğer yandan da örnek alabilecekleri 6 eğilim var. Ancak hepsinin ortak paydasını, fikirlerin pazara ulaştırılmasının hızlandırılması için kurumsal varlıklardan kaldıraç olarak faydalanılması oluşturuyor. 2011 yılı biterken dünyadaki Whemen hemen bütün haber ^^vitrinlerinde, S&P 500’ün değerinin yıl boyunca endeksteki yüzde 0,4’lük düşüşle neredeyse hiç değişmediği gerçeğine dikkat çekiliyordu. Ancak her ne kadar bu piyasa performansıyla meşhur olsa da nadiren haberi yapılan konu ise bu endeksi oluşturan şirketlerde köklü bir değişikliğin yaşanıyor olmasıydı.
Son birkaç yıl içinde Silikon Vadisi’nde yapılan inovasyonların temposu çok hızlandı. Sadece üretilen yeni ürünlerin ve hizmetlerin değil aynı zamanda girişimcilik ekosisteminin içinde gerçekleştirilen inovasyonların da temposu da arttı. Yani yeni kurulan teknoloji şirketlerinin oluşturulma biçimleri, onların faaliyet gösterme tarzları ve fon bulma yöntemlerinin temposu da değişti ve gelişti. Sistemde yaşanan bu değişiklikler, aslında girişimcilerin ve yatırımcıların öğrendikleri derslerle tetiklendi. Bu içgörüler, kendi inovasyon kapasitelerini kurmak peşinde koşan büyük şirketler için olağanüstü değerli. Son 20 yıl içinde dahili kurumsal kuluçka kavramı, gün geldi baş tacı yapıldı gün geldi gözden düştü. Yeni kurulmuş teknoloji şirketlerine yönelik dahili bir kuluçkahane fikri, bazıları tarafından kusurlu bir kavram olarak algılandığı için görmezden gelindi. Ancak büyük şirketlerin sürdürülebilir ve tekraralanabilir büyüme süreçlerini yakalayabilmesi için yeni girişimlerde bulunabileceklerine inanan diğerleri ise bu kavramı bağırlarına bastı.
Şirketlerin bir yandan kendi “inovasyon hızlandırıcılarını oluştururken diğer yandan da örnek alabilecekleri 6 eğilim olduğunu görüyoruz. Burada belirtilen hızlandırıcılar, çeşitli şekillere bürünebilir; bazıları özel tahsis edilmiş merkezler olarak faaliyet gösterirken diğerleri ise kapasite kümelerine odaklanıyor. Ancak hepsinde ortak olan tek bir yön var: Fikirlerin pazara ulaştırılmasının hızlandırılmasında kaldıraç olarak kurumsal varlıklardan faydalanmak.~
1. SOSYAL AĞLARIN YÜKSELİSİ
10 yıl önce çoğunlukla girişimciler, neler yapmaya çalıştıklarını anlayamayan ve yaptıklarına destek olmak bir yana sempati göstermekten bile aciz insanlarca kuşatılmış kasvetli bir yolda tek başlarına yürürdü. Her ne kadar Palo Alto’daki Stanford’s gibi üniversite yerleşkelerinde ilk girişimci topluluklarının tohumları atılmış olsa da gelecek vadeden girişimcilerin büyük bir çoğunluğu açısından fiziksel ve sanal ortak yerleşim alanlarının nimetlerinden faydalanmak mümkün değildi.
Günümüz girişimcileri ise artık tecrit edilmiş olmaktan çok uzak. Bugün onlar, aralarında bilgileri, en mükemmel uygulamaları ve başarı hikayelerini paylaşmanın yanı sıra potansiyel işverenler ve yatırımcılarla buluşmak için de hem çevrimiçinde hem çevrimdışında birbirleriyle bağlantı kuran ve giderek büyüyen bir kafadarlar topluluğunun parçası olmuş durumda.
Meetup gibi şirketler, artık özgeçmişi ve ilgi alanları ne olursa olsun yüzlerce şehirde yaşayan her türden girişimcinin günlük bazda ağ üzerinden birbirlerine bağlanabilmelerine ve üzerinde uğraştıkları en son fikir veya prototip hakkında anında geribesleme alabilmelerine olanak sağlıyor. Buna benzer grupların
arasında “Co-Founders Wanted” ile “Investor speed dating” de var. Pek çok şehirdeki birlikte çalışma alanlarının artması, bu eğilimi daha da destekliyor. AngelList gibi şirketler sayesinde yatırımcılar, tıpkı sıradan vatandaşların Twitter üzerinden şöhretli insanları takip etmesi gibi gelecek vadeden yeni teknoloji şirketlerini yakın takibe alabiliyor.
Bunun kurumsal inovasyoncuların açısından anlamı çok net: inovasyon hızlandırıcınızın bir ağ üzerinde çalışıyor olmasını sağlamalısınız. Sizin inovasyoncularınızın kendi yerel fiziksel girişimcilik ekosistemlerinin yanı sıra global sanal girişimcilik topluluğuna da bağlanabiliyor olması gerekir. Onların organizasyonun hem içindeki hem de dışındaki akranlarından bir şeyler öğrenebilme özgürlüklerine sahip olması şart. Ancak bu arada diğerlerinden öğrendikleri dersler kadar kendi kendilerine öğrendiklerini de diğerleriyle paylaşmaları gerekebilir. Onların aynı zamanda kendi ağlarındaki kabiliyetli insanları tanımlayabilme ve işe almanın yanı sıra ortaya çıkan yeni süreçler ve araçlarla deney yapma ve ardından onları benimseme veya reddetme özgürlüğüne da sahip olmaları gerekir. Sizi başarıya ulaştıracak kendi hızlandırıcınızı geliştirmenin kritik bileşenlerinden biri de genellikle gizliliğe ve verimliliğe eğilimli mevcut kurumsal kültür ile bir inovasyon kültürü yaratmak arasındaki nazik rotada büyük bir dikkatle seyretmektir.~
2. MELEK YATIRIMLARDA ARTIŞ
Küçük yatırımlar artık büyüdü. Pek çok geleneksel girişim sermayesi, bu alana olan girişleri tanımlamak için melek fonlama veya mikro girişim sermayesi de denilen bu tip fonlamalarla geleneksel A serisi yatırımların alçak bariyerlerinin arkasından dolaşarak çok daha küçük sermayeli spekülatif yatırımlar yapıyor (20 bin dolarla 1 milyon dolar arasında değişirler). Aralarında YCombinator ile Techstars gibi hızlandırıcıların ve kendi yaklaşımlarını tekrarlayan belli endüstri/coğrafyalara ait yüzlerce yatırımcının da bulunduğu çok sayıda şirket, artık yoğun bir şekilde bu alanda oynuyor. 500startups gibi yeni yatırımcılarla Charles River Ventures gibi köklü şirketlerin bu alanda artık neredeyse 5 yıllık oyunculuk deneyimi var.
Bu piyasa kısmen “daha azıyla daha çok iş yapma” yeteneğine sahip girişimcilerce sürükleniyor. 10 yıl önce Bain Capital, bir yazılım şirketinin yeterli ölçeğe ulaşabilmesini sağlamak için yatırılması gerekli optimum sermaye miktarını tespit etmeye yönelik bir araştırma yapmış ve yatırıma tahsis edilmesi gerekecek mikro girişim sermayesi miktarının 15 milyon dolar civarında olduğunu hesaplamıştı. Bulut tabanlı sunumlarla diğer pek çok çözümün ortaya çıkışıyla birlikte bugün bir şirket 1 milyon dolardan az bir yatırımla yeterli ölçeğe ulaşmayı başarabiliyor. İlk aşama fonlaması da fikirden çok ekiple ilgili bir şey. Alelade bir fikri olan muhteşem bir ekibin başarılı olma şansı, muhteşem bir fikri olan alelade bir ekipten çok daha fazla. Dolayısıyla melek fonlama aşaması yatırımcıya, bir ekibin başarılı olmak için “gerekli olanlara” sahip olup olmadığını, müstakbel müşterileri kavramış olup olmadığını ve ardı gelecek yatırımları hak edecek şekilde ölçeklenebilir bir iş modeline yönelme becerisi gösterip gösteremeyeceğini anlaması için bir fırsat sunar.
Bunun kurumsal hızlandırıcılar açısından anlamı çok net: Bu fonlama aşamalarının, ekibi olabildiğince yaratıcı ve sermayeleri konusunda olabildiğince hassas olmaya zorlayacak derecede uygun bir şekilde boyutlandırılmaları şart. Büyük şirketler sıklıkla başlangıç aşamasındaki girişimlere, aşırı miktarda fazla sermaye akıtarak sonuçta bir ekibin test etme ve öğrenme süreçlerini geliştirme yeteneklerini sekteye uğratır. Daha da kötüsü ise bu hata yüzünden henüz olgunlaşmamış ve yetersiz tanımlanmış bir çözümün ölçeklendirilmesinin kolaylığıdır ki yeni kurulmuş teknoloji şirketleri için başarısızlığa giden en hızlı yol budur.
Benzer şekilde tohum yatırımlarına da bir fikrin geçerliliğini test edecek değil ama bir ekibin kapasitesini test edecek faydalı bir araç gözüyle bakılması gerekir. Kurumsal kurallar yüzünden çabucak yetenekli
kaynakları tanımlamak ya da bilinen bir yeteneği yeni pozisyonlara kaydırmak kolay değil. Ancak burada deneyimli bir girişimci veya gerekli eğitime ve içgüdülere sahip çiçeği burnunda bir girişimci bile gerekli deneyime veya becerilere sahip olmayan birinden 10 kat daha fazla verimlidir. Bizim deneyimlerimiz, en iyi kurumsal hızlandırıcıların yoğun bir şekilde işe eleman alımına yatırım yaptıklarını ve hem en mükemmel hem de en uygun yetenekleri aramak ve onları hızla geliştirmek için en mükemmel uygulamalarla ilgili kurumsal kurallar yönetmeliklerini fırlatıp atmaya hazır olduklarını gösteriyor.~
3. ÖN PROTOKOLLER BASİTLEŞİYOR
Yatırımcılar, başlangıç aşamasında olan, küçük yatırım arayışına daha fazla girdikçe yatırım yaptıkları şirketlerin sayısı da aynı oranda artıyor. Gerçekten de Dave McClure’un 500 teknoloji şirketi gibi bazı hızlandırıcılar, son birkaç yıl içinde 300’den fazla yatırım yaptı.
Bu durum yatırım sürecinin kolaylaştırılması ve avukatlık masraflarından kaçınılmasıyla mümkün oluyor. Daha 10 yıl önce bir yatırımcıyla yeni kurulmuş bir teknoloji şirketi arasında yapılan bir yatırım sözleşmesinde, yazılı sayfalar dolusu şartları ve koşulları yorumlayabilmek için bir avukatla birlikte saatlerce çalışmak gerekirdi. Oysa son birkaç yıl içinde hem yatırımcılar hem de şirket kurucuları, yatırım tartışmalarının sadece neyin önemli olduğuyla yani değerleme ve yapılacak yatırım miktarıyla sınırlandığı basit, standart ve “kurucu-dostu” ön protokoller yapma konusunda anlaşmış gözüküyor. Bu arada tohum yatırımcıları da yüksek hacimli karar almalarına izin verecek şekilde basit kestirme yollar geliştiriyor. Her ne kadar elinde teknoloji şirketlerinin gelecekteki başarılarını önceden tahmin edebilecek ideal bir ölçüm seti olduğunu iddia eden kimse yoksa da yatırımcıların çoğu, alacakları kararlarda ekibin azmi ve yaratıcılığıyla çözüldüğü takdirde gerçekten değer yaratabilecek henüz çözülmemiş önemli bir sorunun tanımlanmış olması gibi birkaç kilit alanı dikkate alıyor.
Kurumsal hızlandırıcılar, bu eğilimden faydalanırken özel fonlama süreçleri kurmak konusunda çok dikkatli olmalı. Çünkü inovatif fikirlere yapılan tohum yatırımları, yıllık bütçeleme veya yatırım döngülerindeki diğer yatırımlarmış gibi ve mevcut bir ürüne yapılan kademeli yatırımların bağlı olduğu kurallara göre ele alınamaz. Her ne kadar bir ekibe, niçin fonlanmaya ihtiyaç duyduklarını net bir şekilde sormak kesinlike çok önemli olsa da tohum aşamasında olan bir yatırım açısından hepsi de bilinmeyenler sınıfına giren türden gelir tahminleri, bugünkü net değer veya yatırımın getirisi gibi konularda ısrarcı olmak aslında çok ters bir etki yaratır. Ölçeklenebilir bir iş modeli arayışı sürecinde sergilenebilecek en ufak bir dikkatsizlik bile bir hızlandırıcıdaki değeri yok eder ve kaynak toplama süreci kadar kafa karıştırıcı dahili süreç sayısı çok azdır. Hızlandırıcıdaki liderlerin, en azından ilk aşamalarda sadece bu ölçümler önemli olduğu zaman, dahili fonlama süreçlerinin basitleştirilmesine ve odaklanılmasına yoğunlaşması gerekir.
4. MÜKEMMEL UYGULAMALAR
Girişimciler, her geçen gün birbirleriyle daha fazla bağlantı kurma şansına kavuştukça, deneyimli şirket kurucuları ve akıl hocalarının yeni kuruculardan öğrendikleri dersleri paylaşmaları sayesinde en mükemmel
girişimcilik uygulamaları da evrimleşmeye devam ediyor. Paul Graham ve Eric Ries gibi girişimciler, yatırım yaptıkları yıllar boyunca öğrendikleri dersleri ve kazandıkları içgörüleri paylaşma konusundaki hevesli yaklaşımları sayesinde kendilerine devasa boyutlarda takipçi toplulukları edindi. Yalın Girişimcilik ve Müşteri Geliştirme kavramları, son birkaç yıl içinde girişimci topluluklar içinde baskın birer yöntembilim haline geldi. Her ne kadar keşif sürücülü planlama, iş modeli haritaları ve hızlı prototiplendirme gibi altta yatan kavramların çoğu, uzunca bir süredir el altında olsa da onların girişimci topluluğu tarafından benimsenecek şekilde yeniden karıştırılmaları ve yeniden paketlenmeleri daha çok yeni.~
Daha geçen ay Coca-Cola’dan Startup Weekend ile kurduğu ortaklık ve inovasyoncu ekiplerinin en mükemmel uygulamalarının çoğunu ilk elden öğrendikleri ve denedikleri üç günlük bir etkinlik hakkında haber geldi. Bu metodolojilerin ve onların destekleyici araçlarının çıkışı sayesinde hayatlarında ilk kez girişimci olanların bile sadece birkaç gün içinde kendi fikirleri hakkında gerçek ilerlemeler kaydedebilmesi ve inovasyon kültürünü oluşturan kilit sürücüleri daha iyi anlamaları sağlandı. Kurumsal bir hızlandırıcı için bu en mükemmel uygulamalardan en az birini benimsemiş olmak çok önemli. Aslında hangi markayı veya platformu tercih ettiğinizin ya da benimsediğinizin veya kendi kültürünüze uydurmak için yöntembilim üzerinde değişiklikler yapıp yapmadığınızın çok da önemi yok. Burada işin püf noktası, sürecin müşterinin çözülmeyi bekleyen sorunu hakkında tek amaçlı bir odak yaratmasını sağlamakta ve sürece ölçeklenebilir bir çözüm keşfi için hipotez odaklı ve yinelemeli bir yaklaşımı benimsetmekte yatmaktadır. İşte bu süreç o zaman başarıyı belirleyen ölçümlerden, liderlik ekibince ilerlemenin gözden geçirilme yöntemine kadar diğer her şeyi önüne katıp sürükler. Bu en mükemmel uygulamalar kuluçka dışındaki çekirdek işten çok farklı görünebilir ve bu yüzden herhangi bir hızlandırıcının liderliği açısından en büyük meydan okumalardan biri de ana şirketin üst yönetim kademesindeki yönetsel beklentilerdir.
5. HİBRİD HIZLANDIRICI
Betaworks, Obvious Corp veya Sherpa Ventures gibi şirketlerin adını hiç duymamış olabilirsiniz. Ancak onlar, şu anda yeniden doğmakta olan hibrid hızlandırıcı eğilimini temsil ediyor. Bazen stüdyo, laboratuar veya dökümhane de denilen bu şirketler, aslında yarı mikro girişim sermayesi şirketinin yarı kurucusudur. Burada ana fikir, sadece sabit bir yatırım veya hızlandırma modeli takip etmek yerine özgün şirket işlevleri
geliştirmek ve belirli bir teknoloji, dikey endüstri (sağlıkbakımı gibi) veya hatta pazarlama gibi belirli alanlarda uzmanlık oluşturmaktan ibarettir. Bu sayede yeni kurulmuş teknoloji şirketleri portföyünün sadece sermayeye veya rehberliğe değil ama aynı zamanda eşsiz kapasitelere erişebilmelerinin de önü açılmış olmaktadır. Bu model aslında yeni girişimlerin lansmanı söz konusu olduğunda halen büyük şirketlerin sahip olduğu bir avantaja karşı rekabet etmekte küçük bir adımı temsil ediyor.
Her ne kadar hiçbir hibrid hızlandırıcı, ölçeği, dağıtım ağını veya müşteri tabanını dünya-klasmanındaki bir şirket kadar asla geliştiremese de onlar teknoloji şirketlerini daha fazla başarılı olmaya odaklanmış girişimci ekosistemi içindeki inovasyonları ön plana çıkarır. Kurumsal hızlandırıcılar için hızlandırıcının amacının YCombinator ve diğerlerinin kullandığı modelin kopyasını yapmak değil ama teknoloji şirketlerindeki akranlarıyla daha hızlıdan çok daha iyi rekabet edebilmek için en mükemmel uygulamaları benimsemek ve uyarlamak, kendi inovasyoncularını güçlendirmek olduğunu unutmamak çok faydalıdır.
Bununla söylemek istediğim aslında bir kurumsal hızlandırıcıya bir teknoloji şirketinden “daha fazla tutku” veya “daha fazla yetenek” ile rekabet etmesini tavsiye etmenin aptallık olacağıdır. Onun yerine kurumsal hızlandırıcının, bilhassa ana kurumun sahip olduğu kaynaklar ve süreçler sayesinde piyasada eşsiz bir “kazanma hakkı” olduğundan, herhangi bağımsız bir teknoloji şirketine (veya diğer rakiplere) kıyasla rekabetçi bir avantajının olduğu fırsatlara odaklanması gerekir. Dünyanın en inovasyoncu organizasyonları, artık bu eğilimleri benimsemeye başlıyor ve bu şekilde yeni girişimleri hızlandırmak için kendi kapasitelerini güçlendiriyorlar. Peki siz hangi adımları atacaksınız? Artık top sizde.~
6- AKILHOCALIĞININ YILDIZI PARLIYOR
ÖĞRENME FIRSATLARI
Tüm bu en mükemmel uygulamaların çıkışı ve bir şirket kurmanın maliyetlerinin düşmesiyle birlikte ilk defa girişimci olanların sayısı dikkate değer ölçüde arttı. Ancak bu teknoloji şirketleri fonlamak için birbiriyle yarışan yatırım şirketlerinin de sayısı arttı. Bu yüzden en iyi yatırım şirketleri, rekabet edebilmek için kendilerine bir rekabet avantajı geliştirmeye çalıştı. En başarılı olanlar arasında ise YCombinator yer aldı. Çünkü o, yeni teknoloji şirketlerinden oluşan bir portföye rehberlik yapabilen bir mezunlar ağıyla muazzam bir akılhocaları kurulu geliştirmişti. Örneğin, YCombinator gibi bir hızlandırıcıya katılmanın en cazip yönü, hepsi de kendi şirketlerini bir hızlandırıcının içinde kuluçkaya yatırmış Dropbox, Reddit ve Airnbnp gibi şirketlerin kurucularından öğrenme fırsatının yakalanacak olmasıdır.
AĞ KURMAK ÖNEMLİ
Innosight 'ın deneyimlerine göre kurumsal bir hızlandırıcı içinde bu gibi bir akılhocalığına sıklıkla rastlanmamaktadır. Her ne kadar müteşebbis işverenler tanımlanabiliyor ve işe alınabiliyor olsa da bu grupların liderleri, genellikle organizasyon içinde farklı becerilere sahip kıdemli liderler oluyor. Gerçi onlar, yeni hızlandırıcının geliştirilmesinin ve hızlandırıcı ile çekirdek iş arasındaki gerilimlerin yönetilmesinin denetlenmesinde çok önemli bir pozisyonda olmakla birlikte onların illa da yeni bir teknoloji şirketinin lansmanında, fonlanmasında veya ölçeklendirilmesinde ilk elden deneyim sahibi olmalarına gerek yok. Bu itibarla kurumsal hızlandırıcıların liderlerinin kendi girişimcilerini desteklemek için bir akılhocaları ağı kurması çok önemli. Bu akılhocaları organizasyon dışından da olabilir. Bu akılhocaları sadece girişimcilere yardımcı olmakla kalmaz ama aynı zamanda çekirdek işteki şirket liderlerine de paha biçilmez tavsiyelerde bulunabilir.
Son birkaç yıl içinde Silikon Vadisi’nde yapılan inovasyonların temposu çok hızlandı. Sadece üretilen yeni ürünlerin ve hizmetlerin değil aynı zamanda girişimcilik ekosisteminin içinde gerçekleştirilen inovasyonların da temposu da arttı. Yani yeni kurulan teknoloji şirketlerinin oluşturulma biçimleri, onların faaliyet gösterme tarzları ve fon bulma yöntemlerinin temposu da değişti ve gelişti. Sistemde yaşanan bu değişiklikler, aslında girişimcilerin ve yatırımcıların öğrendikleri derslerle tetiklendi. Bu içgörüler, kendi inovasyon kapasitelerini kurmak peşinde koşan büyük şirketler için olağanüstü değerli. Son 20 yıl içinde dahili kurumsal kuluçka kavramı, gün geldi baş tacı yapıldı gün geldi gözden düştü. Yeni kurulmuş teknoloji şirketlerine yönelik dahili bir kuluçkahane fikri, bazıları tarafından kusurlu bir kavram olarak algılandığı için görmezden gelindi. Ancak büyük şirketlerin sürdürülebilir ve tekraralanabilir büyüme süreçlerini yakalayabilmesi için yeni girişimlerde bulunabileceklerine inanan diğerleri ise bu kavramı bağırlarına bastı.
Şirketlerin bir yandan kendi “inovasyon hızlandırıcılarını oluştururken diğer yandan da örnek alabilecekleri 6 eğilim olduğunu görüyoruz. Burada belirtilen hızlandırıcılar, çeşitli şekillere bürünebilir; bazıları özel tahsis edilmiş merkezler olarak faaliyet gösterirken diğerleri ise kapasite kümelerine odaklanıyor. Ancak hepsinde ortak olan tek bir yön var: Fikirlerin pazara ulaştırılmasının hızlandırılmasında kaldıraç olarak kurumsal varlıklardan faydalanmak.~
1. SOSYAL AĞLARIN YÜKSELİSİ
10 yıl önce çoğunlukla girişimciler, neler yapmaya çalıştıklarını anlayamayan ve yaptıklarına destek olmak bir yana sempati göstermekten bile aciz insanlarca kuşatılmış kasvetli bir yolda tek başlarına yürürdü. Her ne kadar Palo Alto’daki Stanford’s gibi üniversite yerleşkelerinde ilk girişimci topluluklarının tohumları atılmış olsa da gelecek vadeden girişimcilerin büyük bir çoğunluğu açısından fiziksel ve sanal ortak yerleşim alanlarının nimetlerinden faydalanmak mümkün değildi.
Günümüz girişimcileri ise artık tecrit edilmiş olmaktan çok uzak. Bugün onlar, aralarında bilgileri, en mükemmel uygulamaları ve başarı hikayelerini paylaşmanın yanı sıra potansiyel işverenler ve yatırımcılarla buluşmak için de hem çevrimiçinde hem çevrimdışında birbirleriyle bağlantı kuran ve giderek büyüyen bir kafadarlar topluluğunun parçası olmuş durumda.
Meetup gibi şirketler, artık özgeçmişi ve ilgi alanları ne olursa olsun yüzlerce şehirde yaşayan her türden girişimcinin günlük bazda ağ üzerinden birbirlerine bağlanabilmelerine ve üzerinde uğraştıkları en son fikir veya prototip hakkında anında geribesleme alabilmelerine olanak sağlıyor. Buna benzer grupların
arasında “Co-Founders Wanted” ile “Investor speed dating” de var. Pek çok şehirdeki birlikte çalışma alanlarının artması, bu eğilimi daha da destekliyor. AngelList gibi şirketler sayesinde yatırımcılar, tıpkı sıradan vatandaşların Twitter üzerinden şöhretli insanları takip etmesi gibi gelecek vadeden yeni teknoloji şirketlerini yakın takibe alabiliyor.
Bunun kurumsal inovasyoncuların açısından anlamı çok net: inovasyon hızlandırıcınızın bir ağ üzerinde çalışıyor olmasını sağlamalısınız. Sizin inovasyoncularınızın kendi yerel fiziksel girişimcilik ekosistemlerinin yanı sıra global sanal girişimcilik topluluğuna da bağlanabiliyor olması gerekir. Onların organizasyonun hem içindeki hem de dışındaki akranlarından bir şeyler öğrenebilme özgürlüklerine sahip olması şart. Ancak bu arada diğerlerinden öğrendikleri dersler kadar kendi kendilerine öğrendiklerini de diğerleriyle paylaşmaları gerekebilir. Onların aynı zamanda kendi ağlarındaki kabiliyetli insanları tanımlayabilme ve işe almanın yanı sıra ortaya çıkan yeni süreçler ve araçlarla deney yapma ve ardından onları benimseme veya reddetme özgürlüğüne da sahip olmaları gerekir. Sizi başarıya ulaştıracak kendi hızlandırıcınızı geliştirmenin kritik bileşenlerinden biri de genellikle gizliliğe ve verimliliğe eğilimli mevcut kurumsal kültür ile bir inovasyon kültürü yaratmak arasındaki nazik rotada büyük bir dikkatle seyretmektir.~
2. MELEK YATIRIMLARDA ARTIŞ
Küçük yatırımlar artık büyüdü. Pek çok geleneksel girişim sermayesi, bu alana olan girişleri tanımlamak için melek fonlama veya mikro girişim sermayesi de denilen bu tip fonlamalarla geleneksel A serisi yatırımların alçak bariyerlerinin arkasından dolaşarak çok daha küçük sermayeli spekülatif yatırımlar yapıyor (20 bin dolarla 1 milyon dolar arasında değişirler). Aralarında YCombinator ile Techstars gibi hızlandırıcıların ve kendi yaklaşımlarını tekrarlayan belli endüstri/coğrafyalara ait yüzlerce yatırımcının da bulunduğu çok sayıda şirket, artık yoğun bir şekilde bu alanda oynuyor. 500startups gibi yeni yatırımcılarla Charles River Ventures gibi köklü şirketlerin bu alanda artık neredeyse 5 yıllık oyunculuk deneyimi var.
Bu piyasa kısmen “daha azıyla daha çok iş yapma” yeteneğine sahip girişimcilerce sürükleniyor. 10 yıl önce Bain Capital, bir yazılım şirketinin yeterli ölçeğe ulaşabilmesini sağlamak için yatırılması gerekli optimum sermaye miktarını tespit etmeye yönelik bir araştırma yapmış ve yatırıma tahsis edilmesi gerekecek mikro girişim sermayesi miktarının 15 milyon dolar civarında olduğunu hesaplamıştı. Bulut tabanlı sunumlarla diğer pek çok çözümün ortaya çıkışıyla birlikte bugün bir şirket 1 milyon dolardan az bir yatırımla yeterli ölçeğe ulaşmayı başarabiliyor. İlk aşama fonlaması da fikirden çok ekiple ilgili bir şey. Alelade bir fikri olan muhteşem bir ekibin başarılı olma şansı, muhteşem bir fikri olan alelade bir ekipten çok daha fazla. Dolayısıyla melek fonlama aşaması yatırımcıya, bir ekibin başarılı olmak için “gerekli olanlara” sahip olup olmadığını, müstakbel müşterileri kavramış olup olmadığını ve ardı gelecek yatırımları hak edecek şekilde ölçeklenebilir bir iş modeline yönelme becerisi gösterip gösteremeyeceğini anlaması için bir fırsat sunar.
Bunun kurumsal hızlandırıcılar açısından anlamı çok net: Bu fonlama aşamalarının, ekibi olabildiğince yaratıcı ve sermayeleri konusunda olabildiğince hassas olmaya zorlayacak derecede uygun bir şekilde boyutlandırılmaları şart. Büyük şirketler sıklıkla başlangıç aşamasındaki girişimlere, aşırı miktarda fazla sermaye akıtarak sonuçta bir ekibin test etme ve öğrenme süreçlerini geliştirme yeteneklerini sekteye uğratır. Daha da kötüsü ise bu hata yüzünden henüz olgunlaşmamış ve yetersiz tanımlanmış bir çözümün ölçeklendirilmesinin kolaylığıdır ki yeni kurulmuş teknoloji şirketleri için başarısızlığa giden en hızlı yol budur.
Benzer şekilde tohum yatırımlarına da bir fikrin geçerliliğini test edecek değil ama bir ekibin kapasitesini test edecek faydalı bir araç gözüyle bakılması gerekir. Kurumsal kurallar yüzünden çabucak yetenekli
kaynakları tanımlamak ya da bilinen bir yeteneği yeni pozisyonlara kaydırmak kolay değil. Ancak burada deneyimli bir girişimci veya gerekli eğitime ve içgüdülere sahip çiçeği burnunda bir girişimci bile gerekli deneyime veya becerilere sahip olmayan birinden 10 kat daha fazla verimlidir. Bizim deneyimlerimiz, en iyi kurumsal hızlandırıcıların yoğun bir şekilde işe eleman alımına yatırım yaptıklarını ve hem en mükemmel hem de en uygun yetenekleri aramak ve onları hızla geliştirmek için en mükemmel uygulamalarla ilgili kurumsal kurallar yönetmeliklerini fırlatıp atmaya hazır olduklarını gösteriyor.~
3. ÖN PROTOKOLLER BASİTLEŞİYOR
Yatırımcılar, başlangıç aşamasında olan, küçük yatırım arayışına daha fazla girdikçe yatırım yaptıkları şirketlerin sayısı da aynı oranda artıyor. Gerçekten de Dave McClure’un 500 teknoloji şirketi gibi bazı hızlandırıcılar, son birkaç yıl içinde 300’den fazla yatırım yaptı.
Bu durum yatırım sürecinin kolaylaştırılması ve avukatlık masraflarından kaçınılmasıyla mümkün oluyor. Daha 10 yıl önce bir yatırımcıyla yeni kurulmuş bir teknoloji şirketi arasında yapılan bir yatırım sözleşmesinde, yazılı sayfalar dolusu şartları ve koşulları yorumlayabilmek için bir avukatla birlikte saatlerce çalışmak gerekirdi. Oysa son birkaç yıl içinde hem yatırımcılar hem de şirket kurucuları, yatırım tartışmalarının sadece neyin önemli olduğuyla yani değerleme ve yapılacak yatırım miktarıyla sınırlandığı basit, standart ve “kurucu-dostu” ön protokoller yapma konusunda anlaşmış gözüküyor. Bu arada tohum yatırımcıları da yüksek hacimli karar almalarına izin verecek şekilde basit kestirme yollar geliştiriyor. Her ne kadar elinde teknoloji şirketlerinin gelecekteki başarılarını önceden tahmin edebilecek ideal bir ölçüm seti olduğunu iddia eden kimse yoksa da yatırımcıların çoğu, alacakları kararlarda ekibin azmi ve yaratıcılığıyla çözüldüğü takdirde gerçekten değer yaratabilecek henüz çözülmemiş önemli bir sorunun tanımlanmış olması gibi birkaç kilit alanı dikkate alıyor.
Kurumsal hızlandırıcılar, bu eğilimden faydalanırken özel fonlama süreçleri kurmak konusunda çok dikkatli olmalı. Çünkü inovatif fikirlere yapılan tohum yatırımları, yıllık bütçeleme veya yatırım döngülerindeki diğer yatırımlarmış gibi ve mevcut bir ürüne yapılan kademeli yatırımların bağlı olduğu kurallara göre ele alınamaz. Her ne kadar bir ekibe, niçin fonlanmaya ihtiyaç duyduklarını net bir şekilde sormak kesinlike çok önemli olsa da tohum aşamasında olan bir yatırım açısından hepsi de bilinmeyenler sınıfına giren türden gelir tahminleri, bugünkü net değer veya yatırımın getirisi gibi konularda ısrarcı olmak aslında çok ters bir etki yaratır. Ölçeklenebilir bir iş modeli arayışı sürecinde sergilenebilecek en ufak bir dikkatsizlik bile bir hızlandırıcıdaki değeri yok eder ve kaynak toplama süreci kadar kafa karıştırıcı dahili süreç sayısı çok azdır. Hızlandırıcıdaki liderlerin, en azından ilk aşamalarda sadece bu ölçümler önemli olduğu zaman, dahili fonlama süreçlerinin basitleştirilmesine ve odaklanılmasına yoğunlaşması gerekir.
4. MÜKEMMEL UYGULAMALAR
Girişimciler, her geçen gün birbirleriyle daha fazla bağlantı kurma şansına kavuştukça, deneyimli şirket kurucuları ve akıl hocalarının yeni kuruculardan öğrendikleri dersleri paylaşmaları sayesinde en mükemmel
girişimcilik uygulamaları da evrimleşmeye devam ediyor. Paul Graham ve Eric Ries gibi girişimciler, yatırım yaptıkları yıllar boyunca öğrendikleri dersleri ve kazandıkları içgörüleri paylaşma konusundaki hevesli yaklaşımları sayesinde kendilerine devasa boyutlarda takipçi toplulukları edindi. Yalın Girişimcilik ve Müşteri Geliştirme kavramları, son birkaç yıl içinde girişimci topluluklar içinde baskın birer yöntembilim haline geldi. Her ne kadar keşif sürücülü planlama, iş modeli haritaları ve hızlı prototiplendirme gibi altta yatan kavramların çoğu, uzunca bir süredir el altında olsa da onların girişimci topluluğu tarafından benimsenecek şekilde yeniden karıştırılmaları ve yeniden paketlenmeleri daha çok yeni.~
Daha geçen ay Coca-Cola’dan Startup Weekend ile kurduğu ortaklık ve inovasyoncu ekiplerinin en mükemmel uygulamalarının çoğunu ilk elden öğrendikleri ve denedikleri üç günlük bir etkinlik hakkında haber geldi. Bu metodolojilerin ve onların destekleyici araçlarının çıkışı sayesinde hayatlarında ilk kez girişimci olanların bile sadece birkaç gün içinde kendi fikirleri hakkında gerçek ilerlemeler kaydedebilmesi ve inovasyon kültürünü oluşturan kilit sürücüleri daha iyi anlamaları sağlandı. Kurumsal bir hızlandırıcı için bu en mükemmel uygulamalardan en az birini benimsemiş olmak çok önemli. Aslında hangi markayı veya platformu tercih ettiğinizin ya da benimsediğinizin veya kendi kültürünüze uydurmak için yöntembilim üzerinde değişiklikler yapıp yapmadığınızın çok da önemi yok. Burada işin püf noktası, sürecin müşterinin çözülmeyi bekleyen sorunu hakkında tek amaçlı bir odak yaratmasını sağlamakta ve sürece ölçeklenebilir bir çözüm keşfi için hipotez odaklı ve yinelemeli bir yaklaşımı benimsetmekte yatmaktadır. İşte bu süreç o zaman başarıyı belirleyen ölçümlerden, liderlik ekibince ilerlemenin gözden geçirilme yöntemine kadar diğer her şeyi önüne katıp sürükler. Bu en mükemmel uygulamalar kuluçka dışındaki çekirdek işten çok farklı görünebilir ve bu yüzden herhangi bir hızlandırıcının liderliği açısından en büyük meydan okumalardan biri de ana şirketin üst yönetim kademesindeki yönetsel beklentilerdir.
5. HİBRİD HIZLANDIRICI
Betaworks, Obvious Corp veya Sherpa Ventures gibi şirketlerin adını hiç duymamış olabilirsiniz. Ancak onlar, şu anda yeniden doğmakta olan hibrid hızlandırıcı eğilimini temsil ediyor. Bazen stüdyo, laboratuar veya dökümhane de denilen bu şirketler, aslında yarı mikro girişim sermayesi şirketinin yarı kurucusudur. Burada ana fikir, sadece sabit bir yatırım veya hızlandırma modeli takip etmek yerine özgün şirket işlevleri
geliştirmek ve belirli bir teknoloji, dikey endüstri (sağlıkbakımı gibi) veya hatta pazarlama gibi belirli alanlarda uzmanlık oluşturmaktan ibarettir. Bu sayede yeni kurulmuş teknoloji şirketleri portföyünün sadece sermayeye veya rehberliğe değil ama aynı zamanda eşsiz kapasitelere erişebilmelerinin de önü açılmış olmaktadır. Bu model aslında yeni girişimlerin lansmanı söz konusu olduğunda halen büyük şirketlerin sahip olduğu bir avantaja karşı rekabet etmekte küçük bir adımı temsil ediyor.
Her ne kadar hiçbir hibrid hızlandırıcı, ölçeği, dağıtım ağını veya müşteri tabanını dünya-klasmanındaki bir şirket kadar asla geliştiremese de onlar teknoloji şirketlerini daha fazla başarılı olmaya odaklanmış girişimci ekosistemi içindeki inovasyonları ön plana çıkarır. Kurumsal hızlandırıcılar için hızlandırıcının amacının YCombinator ve diğerlerinin kullandığı modelin kopyasını yapmak değil ama teknoloji şirketlerindeki akranlarıyla daha hızlıdan çok daha iyi rekabet edebilmek için en mükemmel uygulamaları benimsemek ve uyarlamak, kendi inovasyoncularını güçlendirmek olduğunu unutmamak çok faydalıdır.
Bununla söylemek istediğim aslında bir kurumsal hızlandırıcıya bir teknoloji şirketinden “daha fazla tutku” veya “daha fazla yetenek” ile rekabet etmesini tavsiye etmenin aptallık olacağıdır. Onun yerine kurumsal hızlandırıcının, bilhassa ana kurumun sahip olduğu kaynaklar ve süreçler sayesinde piyasada eşsiz bir “kazanma hakkı” olduğundan, herhangi bağımsız bir teknoloji şirketine (veya diğer rakiplere) kıyasla rekabetçi bir avantajının olduğu fırsatlara odaklanması gerekir. Dünyanın en inovasyoncu organizasyonları, artık bu eğilimleri benimsemeye başlıyor ve bu şekilde yeni girişimleri hızlandırmak için kendi kapasitelerini güçlendiriyorlar. Peki siz hangi adımları atacaksınız? Artık top sizde.~
6- AKILHOCALIĞININ YILDIZI PARLIYOR
ÖĞRENME FIRSATLARI
Tüm bu en mükemmel uygulamaların çıkışı ve bir şirket kurmanın maliyetlerinin düşmesiyle birlikte ilk defa girişimci olanların sayısı dikkate değer ölçüde arttı. Ancak bu teknoloji şirketleri fonlamak için birbiriyle yarışan yatırım şirketlerinin de sayısı arttı. Bu yüzden en iyi yatırım şirketleri, rekabet edebilmek için kendilerine bir rekabet avantajı geliştirmeye çalıştı. En başarılı olanlar arasında ise YCombinator yer aldı. Çünkü o, yeni teknoloji şirketlerinden oluşan bir portföye rehberlik yapabilen bir mezunlar ağıyla muazzam bir akılhocaları kurulu geliştirmişti. Örneğin, YCombinator gibi bir hızlandırıcıya katılmanın en cazip yönü, hepsi de kendi şirketlerini bir hızlandırıcının içinde kuluçkaya yatırmış Dropbox, Reddit ve Airnbnp gibi şirketlerin kurucularından öğrenme fırsatının yakalanacak olmasıdır.
AĞ KURMAK ÖNEMLİ
Innosight 'ın deneyimlerine göre kurumsal bir hızlandırıcı içinde bu gibi bir akılhocalığına sıklıkla rastlanmamaktadır. Her ne kadar müteşebbis işverenler tanımlanabiliyor ve işe alınabiliyor olsa da bu grupların liderleri, genellikle organizasyon içinde farklı becerilere sahip kıdemli liderler oluyor. Gerçi onlar, yeni hızlandırıcının geliştirilmesinin ve hızlandırıcı ile çekirdek iş arasındaki gerilimlerin yönetilmesinin denetlenmesinde çok önemli bir pozisyonda olmakla birlikte onların illa da yeni bir teknoloji şirketinin lansmanında, fonlanmasında veya ölçeklendirilmesinde ilk elden deneyim sahibi olmalarına gerek yok. Bu itibarla kurumsal hızlandırıcıların liderlerinin kendi girişimcilerini desteklemek için bir akılhocaları ağı kurması çok önemli. Bu akılhocaları organizasyon dışından da olabilir. Bu akılhocaları sadece girişimcilere yardımcı olmakla kalmaz ama aynı zamanda çekirdek işteki şirket liderlerine de paha biçilmez tavsiyelerde bulunabilir.
