Başta Greenpeace olmak üzere dünyanın birçok çevre örgütüne göre Nokia CEO’su Olli-Pekka Kallasvuo, yeşil iş konusunda önde gelen liderler arasında yer alıyor. Kallasvuo’yu yeşil iş lideri yapan ise 10 yıldır üst düzey yöneticisi olduğu Nokia’nın uyguladığı çevreci iş modeli. Dünya çapında 1 milyarı aşkın kullanıcısı olan Nokia, Kallasvuo’nun liderliğinde sürdürülebilirlik konusuna büyük önem veriyor. Şirket, eski ya da kullanılmayan cep telefonlarına yönelik geri dönüşüm programı yürütüyor. Ürettiği cihazlarda çevreci unsurlara önem veriyor. Bunlar arasında, şarj cihazlarının enerji tüketimini yüzde 90 azaltmak, pil dolduğunda şarj cihazını prizden çekmeyi hatırlatan uyarılar, her tür Nokia cihazını yüzde 80’e varan oranlarda geri dönüştürülebilir olarak üretmek ve PVC gibi malzemelerin kullanımından vazgeçmek yer alıyor.
Kallasvuo gibi liderler ve Nokia gibi şirketler sayesinde iş dünyası, çevreci yaklaşımları her geçen gün daha fazla benimsiyor.
Burada hiç kuşkusuz dünya çapında küresel ısınmaya karşı kaygıların artması önemli bir neden. Çevre tahribatının üst seviyelere çıkması her geçen gün kıt kaynakların daha da azalmasıyla birleşince geleceğe dair ciddi felaket senaryoları çiziliyor. Bu tabloda şirketler de üretim stratejilerini değiştiriyor. Üretirken tüketimi minimuma indirgemeye odaklanıyorlar.
İTİBARI VE KÂRLILIK ARTIRIYOR
Yeni dönemdeki ifadesiyle yeşil şirket olma yarışı tüm hızıyla sürüyor. Yeşil şirket olmak itibarı artırırken, tüketici tarafından da ödüllendiriliyor. Örneğin “The Green Corporation/Yeşil Şirket” adlı kitabın yazarı Prof. Vasanthakumar N. Bhat’a göre emisyon oranlarını yüzde 1 azaltan şirketler, pazarda hisse değerlerini yüzde 1,5 artırıyor. Emisyon oranlarında yüzde 1 azalma kâr marjını da yüzde 5 yükseltiyor.
Türkiye’de de şirketler çevreye duyarlılık konusunda ciddi bir yol aldı. Birçok şirket doğaya saygılı iş süreçleri geliştirmek için iddialı projelere yatırım yapıyor.
Sürdürülebilirliğe daha hassas yaklaşanlar artık sadece üretmeye değil aynı zamanda çevreye daha az zarar vermeye, kısıtlı kaynakları daha az tüketmeye çalışıyor.
Bu konuda Kallasvuo gibi şirketlerine yön veren liderler ise “yeşil iş liderleri” olarak anılıyor. Türkiye’de imza attıkları uygulamalarla yeşil iş liderleri arasında ilk sıralara P&G CEO’su Saffet Karpat, Sabancı Holding CEO’su Ahmet Dördüncü, Borusan Holding CEO’su Agah Uğur, TNT Genel Müdürü Turgut Yıldız, Arçelik Genel Müdürü Levent Çakıroğlu, Migros Genel Müdürü Özgür Tort, Turkcell CEO’su Süreyya Ciliv ve Teknosa’nın Genel Müdürü Mehmet Nane geliyor.
FARKINDALIK YARATANLAR
TNT Global, tüm dünya organizasyonunda yeşil şirket olma konusuna öncelik tanıyor. Grubun her bir şirketinde üst düzey yöneticiler de yeşil şirket liderliği yapıyor. Türkiye’de TNT Genel Müdürü Turgut Yıldız, bu konuda başarılı bir performans sergiliyor. Yılsonu bonus hedeflerinde büyümeye rağmen araç ve binalarda karbondioksit emisyonlarının azaltılmasının da yer aldığını belirten Yıldız’ın gündeminde araçlarındaki karbondioksit salımının 2020 yılına kadar yüzde 45 azaltılması hedefi var. Yıldız, “Yeşil dağıtım yani tamamen çevreci araçlarla dağıtım ve toplama yapmak da gündemimizde. Binalarımızı ısıtmada güneş enerjisine, soğutmada yer altı sularına bağlayıp yeşil binalar oluşturacağız” diyor.
Yıldız, sadece TNT Türkiye’de değil iş dünyasında da yeşil iş lideri olarak öne çıkıyor.~
İş Dünyası Sürdürülebilir Kalkınma Derneği’nin kurucu başkanı olarak 5 yıl görev yapan Yıldız, şimdi de dernekte yönetim kurulu üyesi olarak faaliyetlerini sürdürüyor.
Turkcell CEO’su Süreyya Ciliv’i yeşil iş liderleri arasına koyan nedenlerin başında şirketin çevre konusundaki uygulamaları var. Örneğin şebeke ve rüzgar enerjisini birleştirerek çalışan ve dünyada bu alanda ilk uygulama olan istasyonlar, tamamen Turkcell’deki mühendislerin bilgi birikimiyle üretildi. Ayrıca şirket son olarak kontör kartlarının poşetlenmesi uygulamasından vazgeçerek, plastik kullanımını da yüzde 95 oranında azalttı.
Bu uygulamalara liderlik yapan Ciliv, her ortamda çevreci projelerin iş dünyasının ana konularından biri olması gerektiğinin altını çiziyor, bu konuda farkındalık yaratmaya çalışıyor. ÇEVREYE ODAKLANAN BANKACILAR
Finans sektöründe de yeşil iş alanında liderlik yapan yöneticiler var. Örneğin Yapı Kredi CEO’su Faik Açıkalın, finansta sürdürülebilirlik çalışmalarında kilit rol oynuyor. Yeşil şirket olma yolundaki tüm çalışmaların öncelikleri arasında olduğunu her fırsatta dile getiriyor. Açıkalın, Yapı Kredi bünyesinde özellikle doğal kaynakların tasarruflu kullanılması ve atıklar konusuna dikkat çekiyor. Banka, bu çerçevede kağıt tüketimini azaltan birçok uygulama hayata geçirdi. Kağıt tüketimini yüzde 30’lar seviyesine indirdi. Açıkalın, “Yapılan ölçümlere göre yalnızca bu kararla yılda 55 bin ağacı kesilmekten kurtardık” diyor. Yapı Kredi ürün ve hizmetlerine de çevresel sürdürülebilirlik misyonunu entegre ediyor. Özellikle yenilenebilir enerji projelerinin finansmanını destekliyor.
İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince de finans sektöründe ön plana çıkan bir diğer yeşil iş lideri. Özince, İş Bankası’da doğal kaynakların korunmasına katkıda bulunmak ve çevre bilincini yaygınlaştırmak için çeşitli projelere imza atıyor. Bankanın 2008 yılında başlattığı “81 İlde 81 Orman” projesi Türkiye’nin en büyük ve yaygın ağaçlandırma projeleri arasında. Proje kapsamında şimdiye kadar 32 ilde İş Bankası Ormanı oluşturuldu. İş Bankası, çevre odaklı ürün ve hizmetler de geliştiriyor. Banka bünyesindeki Çevreye Yatırım Fonu, tasarruf sahiplerine yatırım yaparken doğa dostu şirketlere ve çevre projelerine destek olma fırsatı sunuyor. Fondan elde edilen gelirin yarısı TEMA Vakfı’na aktarılıyor.
GERİ DÖNÜŞÜMDE EN HASSAS OLANLAR
Perakende devi Migros da sürdürülebilir kalkınma için çevre korumaya yönelik öncü projeler geliştiriyor. Plastiklerin doğada uzun süre kalarak çevre kirliliği yarattığı gerçeğinden yola çıkan şirket, genel müdür Özgür Tort’un liderliğinde “doğada çözülen poşet” uygulamasını hayata geçirerek bir ilki gerçekleşirdi. Tort, “Normal bir plastiğin doğada çözünebilmesi en az 100 yıl sürüyor. ‘Oxo- bio çözünür’ teknolojisi ile üretilen plastikler ise ürünün cinsi ve dönüşüm yerine göre 24 ay gibi kısa bir sürede yüzde 100 çözünerek doğaya dönüyor. Bu konuda Migros olarak, müşterilerimizi geleceğe birlikte sahip çıkmaya çağırıyoruz” diyor.
Migros geçtiğimiz yıllarda da Ege’de yanan ormanlık alanların yeniden yeşillendirilmesi için Ege Orman Vakfı işbirliği ile pek çok projeye imza atmıştı.
İş dünyasında çevreye gösterdiği hassasiyetle ön plana çıkan bir diğer isim de Teknosa Genel Müdürü Mehmet Nane. Kendisi, şirketin çevreye en az zarar verecek şekilde faaliyet göstermesi için örnek bir yaklaşım sergiliyor. Teknosa onun liderliğinde, çevre konusu başta olmak üzere sosyal sorumluluk konusunda birçok projeye öncülük ediyor. Şirketin her türlü faaliyet alanında ve pazarlama çalışmalarında, üretim-tüketim dengesinin sürdürülebilir kılınması için enerji tasarrufu sağlayan ürünlere dikkat çekiliyor, her türlü tüketimde geri dönüşümün önemini vurgulanıyor. ~
Teknosa bünyesinde Nane’nin de aktif olarak çalıştığı, gönüllü faaliyet gösteren bir komite kuruldu. Bu komite, çevre konusunda neler yapılabileceği üzerinde projeler geliştiriyor, tüm çalışanların bu alanda fikir üretmesini teşvik ediyor. Uygun görülen projeler, yine çalışanların gönüllü katılımı ile hayata geçiyor.
Nane, sektörde ilk olan uygulamalardan örnek vererek anlatıyor: “2009 yılında yüzde 100 geri dönüşümlü poşetleri tüketicilerimizle buluşturduk. Her ay yaklaşık 500 bin, yıllık ise 6 milyon civarında Teknosa poşeti tüketicilere ulaşıyor. Normal bir poşetin doğada çözünebilmesi için en az 100 yıl gerekli. Teknosa’da kullanılan poşetler ise doğaya bırakılması halinde 12-24 ay içerisinde yüzde 100 doğaya geri dönebiliyor.” Nane, aynı zamanda Enerji Bakanlığı’nın liderliğinde yürütülen ve enerji verimliliğini teşvik eden ENVER projesine de destek veriyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?