"40 BİN BAŞVURU GELDİ"
BİRLİKTE ÜRETTİK
Bizim portföyümüz çok geniş bir nüfusa seslendiği için her kampanyamızı
sosyal medyaya yediriyoruz. Ama baktığınızda ön plana çıkan iki
kampanyamız var: Bunlardan biri, bu yıl içinde yaptığımız,
"co-creation". Tüketicilere, "Bu gıdalar, atıştırmalıklar bizim olduğu
kadar sizin de gıdanız. Gelin bir sonraki Doritos'u beraber yapalım"
dedik ve bunun karşılığında da 1 milyon lira gibi de bir ödül verdik.
MÜŞTERİYE HAVALE
Ürünün şeklinden tutun da aromasının tadına kadar her şeyi tüketiciye
bıraktık ve bunun inanılmaz faydasını gördük. Çok ciddi bir etkileşim
oluştu. "Şu şekilde olsun, ismini şu koyalım, tadı böyle olsun" diye
30-40 bin başvuru geldi.
Bir pazarlama departmanı olarak ne yapıyorsak
bütün o işi tüketiciye havale etmiş olduk. Bu çapta bir kampanya,
Türkiye'de ilk defa yapıldı ve tüketici de gerçekten ürünü kendi ürünü
gibi hissetti.
DOST GİBİ
İkincisi anlık ödüller. Örneğin Ruffles'ta düzenli olarak sosyal
medyadan futbol takımları için bilet veriyoruz. Maalesef pazarlama biraz
al ver ilişkisine döndü. Biz o döngüyü kırıp aynı dostluk
ilişkilerindeki gibi insanlara karşılıksız iyilik yapmayı önemsiyoruz.
Markalarımızın, tüketicilerimiz için böyle bir yere gelmesini
istediğimiz için insanları karşılıksız ödüllendirmeye çalışıyoruz ve
bunun sevgi olarak bize geri döneceğine inanıyoruz.