Dünyayı Ne Bekliyor

Matthew Higgins / Merill Lynch Uluslar arası Ekonomi Başkan Yardımcısı Matthew Higgins, Merill Lynch uluslararası ekonomi başkan yardımcısı.... Başta büyük ülkeler olmak üzere, dünya ekonomisini ...

1.01.2001 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Matthew Higgins / Merill Lynch Uluslar arası Ekonomi Başkan Yardımcısı

Matthew Higgins, Merill Lynch uluslararası ekonomi başkan yardımcısı.... Başta büyük ülkeler olmak üzere, dünya ekonomisini yakından izliyor, analiz ediyor. Ona göre, dünya ekonomisinde şu sıralar “yumuşak iniş” yaşınıyor. Büyümede yavaşlama gözleniyor. Bu nedenle büyüme hızının yüzde 2.5-3 düzeyine ineceğini tahmin ediyor. Euro’da toparlanma olacağını, petrol fiyatlarındaki düşüşün ekonomileri destekleyeceğini öngörüyor. Higgins, “Gelişmekte olan ülkeler, global sermaye hareketlerinden olumlu etkilenecek” diyor.

Türkiye için olduğu gibi, dünya ekonomilerinde de 2000 yılı oldukça hareketli ve “riskli” geçti. Piyasalar ve dünya ekonomisi büyük değişimler geçirdi. Aslında biraz sancılı bir yıldı. Eski yılı geride bırakırken, 2000’de boyunca yaşananlar, yeni yılda da ne kadar etkili olacak sorusu var akıllarda... Petrol fiyatlarındaki artış devam edecek mi? Borsa daha fazla düşebilir mi? Euro’ya ne olacak?

Bütün bu soruları Merill Lynch Uluslararası Ekonomi Başkan Yardımcısı Matthew Higgins ile görüştük. Higgins, geçen yıla göre daha yavaş büyümeye tanık olacağımızı ama yine de endişe etmememizi söylüyor. Matthew Higgins “Yavaş ama sağlıklı büyüme yaşanacak” diye ekliyor. Başta büyük ekonomiler olmak üzere, bütün dünyayı yakından izleyen, analizler hazırlayan Higgins, Capital’in sorularını şöyle yanıtladı:

Dünya ekonomisinde son tablo nedir? Hangi ülkeler dünya ekonomisindeki büyümenin lokomotifi durumunda?

Genel görüşümüz; dünya ekonomisinde şu sıralar “yumuşak iniş” yaşandığı doğrultusunda. Büyümenin yavaşladığını düşünüyoruz. Amerika’da, Avrupa’da ve Japonya’da da yavaşlıyor. Ama daha önceye kıyasla daha sağlıklı bir hal alıyor. Gelecek yıl Amerika’da büyümenin yüzde 3.3 olacağını tahmin ediyoruz. Geçmiştekilere göre düşük bir rakam ama  yine de gayet iyi. Avrupa’da büyüme yüzde 2.8 civarında seyredecek. Japonya’da ise yüzde 1.6. Latin Amerika’da ve gelişmekte olan Asya ülkelerinde de daha yavaş ama sağlıklı büyüme olacağını sanıyoruz.

Büyümenin neden yavaşlayacağını düşünüyorsunuz?

Yavaşlama her zaman yaşanabilir. Önemli olan, nedenidir gerçekten...1999’dan bu yana dünyanın genelinde bazı özel bankaların izlediği “daralma”, yani kemer sıkma politikasının etkileri hakim şu sıralar. Birkaç aydır bu politikanın işe yaradığını görüyoruz. Bu etkileri son olarak ABD GSMH (Gayri Safi Milli Hasıla) raporunda gördük.

Ayrıca, Almanya’da yürütülen  “Business Confidence Survey–İş Güvenlik Araştırmasında” da gördük. Birçok önemli gösterge de bunu kanıtlıyor zaten. Ekonomiyi etkileyen güçler açısından bakıldığında da aynı sonuca varıyoruz. Piyasayı ilgilendiren ekonominin yavaşlaması ya da yavaşlamaması değil. Bu yavaşlama hangi boyutlarda olur, bankalar çok fazla daralma politikası izleyebilir mi, keskin ekonomik küçülme yaşanabilir mi endişesi yaşanıyor. Ama biraz önce söyledik; büyüme hala sağlıklı seviyede seyrediyor. Bizim beklentimiz bu yönde.

Şu anda yüksek performansı yakalamış, büyüyen ekonomiler hangileri?

Büyük OECD ülkeleri arasında en hızlı büyümeyi ABD gösterecek. Dediğim gibi, büyüme yüzde 3.3 civarında olacak. Kanada’da yaklaşık bu değerde büyüyecek. Diğer her yerde büyüme daha yavaş olacak.

Avrupa’da ise 2.8 civarında olacak. Avrupa’nın genelini kast ediyorum. Fransa’da biraz daha hızlı, İtalya’da ya da Almanya’da biraz daha yavaş olabilir. Ama o bölgede genel olarak yüzde 3 seviyesinde olacak.

Japonya’da daha da yavaş olacak. Yine de 2001’de o bölgede büyümenin sağlıklı olacağını düşünüyoruz. Çin ve Hindistan, o bölgede en hızlı büyüyen ülkeler olacak. Tayvan’da hızlı büyüyecek. Bu ülkeler kendi standartlarına göre yavaş büyüyecek ama diğerleriyle kıyaslandığında hızlı büyüyecek. Pasifik’te büyüme yüzde 4 civarında olacak.

Hangi ülkelerin ciddi ekonomik sorunları var?

Ben, en büyük soru işaretini Arjantin’in yanına koyardım. Arjantin ekonomisi oldukça yavaş ilerliyor, ayrıca oldukça büyük dış borcu var. Bu borçları finanse etmek için çabalıyorlar. Bunun yanı sıra, Arjantin dolara çapa atmış durumda. Komşu ülkelerden Brezilya örneğin, büyük bir devalüasyon yaşadı. Bu büyük devalüasyonla Brezilya, Arjantin’in üzerine istenmeyen rekabetçi bir karar alma baskısı koyuyor.

Sorun olan başka ülkelerse; Filipinler’de politik karmaşa var. Yine de burada büyümenin yüzde 3 olacağını düşünüyoruz. Endonezya’da da politik çevre karmaşada. Burada da büyümenin yüzde 4 civarında olacağını düşünüyoruz. Bu ekonomik tahminler petrol fiyatlarına ne olacağı ile çok alakalı aslında.

Petrol fiyatlarının ne olacağını düşünüyorsunuz? Artması olası mı?

Şu anda varil 32 dolar civarında. Biz 25 dolar civarına düşeceğini tahmin ediyoruz. Bu olmazsa, petrol ithal eden ülkelerde yavaş büyüme yaşanır. Ama en zor durumda kalacak olan ülkeler, bazı gelişmekte olan Pasifik ülkeleri olur; Tayland, Tayvan ve Kore. Eğer petrol fiyatları bugünkü seviyesinde kalırsa, onlar oldukça zor durumda kalır. Ekonomik durgunluğa sebebiyet vermeyecektir ama sorun yaratacaktır.

Wall Street’de yaşanan düşüşün bunlara etkisi olabilir mi?

Amerikan borsası iyi bir yıl geçirmedi. Bu doğru, ama insanlar genelde sadece Nasdaq’a bakarak konuşuyorlar, Nasdaq’a odaklanıyorlar. Daha genişçe bakmak gerekir. Çünkü, Nasdaq bütün piyasayı temsil edemez. İyi bir yıl olmadı ama bu arada çok büyük derecede düşüş de söz konusu değil.

Büyüme yavaşladı. Amerika’da büyüme çok yakın bir zamana kadar yüzde 5 idi. Bu yavaşlama ile borsada düşüş yaşanması normal. Hisse senetlerindeki düşüş bundan etkilendi.

Teknoloji hisseleri için de aynı şeyler geçerli mi?

Elbette teknoloji hisseleri ayrı bir durum. Benim görüşüme göre başlangıçta zaten fazla değerliydiler. O sektörde fazla değerlenme vardı. Teknoloji hisse senetlerinin, yaşanan düşüşe rağmen, lider konumda kalacaklarına inanıyoruz. Reel ekonomide yine de en fazla büyüyen sektörün teknoloji sektörü olacağını sanıyoruz.

2001 dünya ekonomisi hakkındaki genel görüşünüz nedir?

2001 yılında dünyanın geneli için yüzde 3.3 büyüme öngörüyoruz. Bu sene için bu rakam yüzde 4.2. Yani kesinlikle daha yavaş bir büyüme söz konusu. Bu rakamın daha düşük çıkması ihtimali, daha yüksek çıkması ihtimalinden daha muhtemel. Petrol fiyatları daha yüksek kalabilir dedik. Teknoloji sektöründe geçici harcamalar olabilir. Global kemer sıkma politikası nedeniyle global sermaye piyasaları da daralma yaşıyor. Dolayısıyla büyüme düşecektir, belki yüzde 2.5’e kadar. Ama bundan daha az olması bize göre olası değil.

Gelişmiş ülkelerin durumu ne olacak? Özellikle ABD, Japonya ve Avrupa Birliği için görüşleriniz neler?

ABD 2000 yılında yüzde 5.2 büyüme gösterecek. Gelecek sene yüzde 3.3. EMU bölgesi bu yıl yüzde 3.5 büyüme gösterirken, gelecek yıl yüzde 2.8 olacak bu rakam. Japonya bu yıl yüzde 1.8 büyürken, gelecek yıl yüzde 1.6 büyüyecek. Latin Amerika bu sene yüzde 4, gelecek yıl yüzde 4.2 büyüme gösterecek. Gelişmekte olan Asya ülkeleri genelinde ise bu sene yüzde 6.8, gelecek yıl yüzde 5.6 olacak bu rakam. Enflasyonun gelecek sene önemli ölçüde azalacağını düşünüyoruz. Bütün büyük bölgelerde, ABD, Japonya ve Avrupa, dünya genelinde enflasyon düşecek. Bu kısmen petrol fiyatlarındaki artış duracağından, hatta belki düşmeye başlayacağından. Kısmen de daha az, yavaş ekonomik aktivite söz konusu olacağından.

2001 yılında hangi ülke, dünya ekonomisi üzerinde büyük etki sahibi olacak?

Amerika büyük ihtimalle... Çünkü, en büyük ülke o. Amerika’da olan her şey daima global iş döngüsünde önemli etkiler yaratmıştır. Çünkü, Amerika Birleşik Devletleri, global ekonominin üçte birini temsil ediyor. Global ekonomi zor bir iniş mi yaşar, yumuşak bir iniş mi yaşar bu aslında ABD’de olacaklara bağlı.

Daha sonra dünyanın neresinde, hangi bölümünde olduğunuza bağlı. Eğer Doğu Avrupa’da ya da gelişmekte olan Avrupa ülkelerinde iseniz, EMU bölgesinde, Almanya’da olanlar sizin için daha önemli olacaktır. Asya için Japonya’da olanlar önem taşır. Latin Amerika için, ABD’de olan çok daha önemlidir.

Bence, global ekonomiden tek bir parça halinde bahsetmek yanıltıcı olabilir. Ama, yine de dünyanın en büyük üç ekonomisinde, ABD, Japonya ve Avrupa sağlıklı büyüme bulunuyor. ABD’nin sağlıklı büyümesi, Latin Amerika için iyi haber demek. Avrupa’nınki, gelişmekte olan Batı Avrupa ülkeleri için oldukça iyi haber. Japonya’da düşük olmasına rağmen sağlıklı büyüme var, durgunluktan uzak ve böylece Pasifik’te de durum iyi gözüküyor.

ABD’deki başkanlık seçimlerinin sonucu dünya ekonomisi nasıl etkileyecek?

Seçimi kimin kazandığı aslında pek bir şey değiştirmedi. Çünkü, kazanan oldukça küçük bir başarı elde etmiş oldu. İki tarafında otoritesi kendi gündemini oluşturabilmesi için yeterli değil. Şu anda meclis neredeyse yarı yarıya bölünmüş durumda; yüzde 51’e karşılık yüzde 49. Oy birliği sağlanmadığı sürece hiçbir yasanın geçmesi mümkün olmayacaktır.

Bush kampanyası süresince oldukça büyük vergi alımlarından yana olduğunu belirtti. Bu yasanın geçmesi artık imkansız. Çünkü, mecliste bu yasayı Cumhuriyetçiler gibi Demokratların da kabul etmesi gerekiyor. Ama Demokratlar buna karşı. Bu şekilde siyasette, yürütülen politikalarda büyük değişiklikler olması olası değil. Bizim “parmak kilidi” adını verdiğimiz bir durum; herkesin eli kolu bağlı yani.

Gelişmekte olan ülkeleri neler bekliyor?

Gelecek yıl onlar için gayet iyi bir yıl olacak gibi gözüküyor. Asya-Pasifik bölgesi için yaklaşık yüzde 5.5 büyüme bekliyoruz. Latin Amerika’da büyüme yüzde 4, Doğu Avrupa’da yüzde 4-4.5 civarında bir büyüme öngörüyoruz. Gelecek yıl oldukça iyi bir yıl yani.

Riskler var tabii. Öncelikle Amerika’da ve EMU bölgesinde olacaklar oldukça büyük önem taşıyor onlar için. Buralarda orta derecede bir yavaşlama gözlemleyeceğiz. Yavaşlamanın keskin ya da yumuşak oluşu, gelişmekte olan ülkeler için büyük önem taşıyor. Eğer yavaşlama yumuşak olursa, bu ülkeler sağlıklı büyümeye devam eder, eğer keskin olursa her yerde büyüme konusunda risk yaşanabilir. Çünkü, eğer Amerika’da durgunluk olursa sermaye piyasalarına da yansır bu. Gelişmekte olan ülkelerde ise sermaye bulma zorluğu yaşanır.
Yine de gelişmekte olan ülkeler için de genel olarak büyüme gayet iyi görünüyor.

Uluslararası yatırımcılar hangi ülkeleri tercih edecekler?

Spesifik bir şey söylemek mümkün değil, ama, gelişmekte olan piyasalar bence genel olarak çekici olacak. Gelişmiş piyasalardaki belirsizlikler giderildikçe Pasifik ülkelerinde, Latin Amerika ülkelerinde, gelişmekte olan ülkelerde sermaye piyasaları rahatlayacak daha iyi olacak.

Türkiye ekonomisini neler bekliyor?

Türkiye için 2001 yılında yüzde 5 büyüme bekliyoruz. Bu sene bu rakam yüzde 6 idi. Enflasyon yüzde 55’ten yüzde 25’e düşecek.
 
“YENİ EKONOMİ ÜRETKENLİĞİ ARTIRACAK”

Yeni ekonomi kavramı global ekonomiyi nasıl etkiliyor?

Yeni ekonomi neredeyse tamamıyla Amerika kaynaklı. Diğer her yerde olduğundan daha ileri ve daha yoğun kullanılıyor. Yeni ekonomi üretkenliği hızlandırıyor ve böylece büyüme daha güçlü oluyor. Bunun dünyanın diğer taraflarına da sıçramaya başladığını görüyoruz.

Üretimdeki hızlanma en çok ABD’de göz çarpıyor. Ama artık dünyanın diğer bölgelerine sıçramaya başladığını görüyoruz. Teknoloji yatırımlarına gelince, EMU (Avrupa Para Birliği, European Monetary Union) bölgesinde oldukça güçlü yatırımlar var. Yeni teknolojilerin gelişimini dikkatle izlememiz gerekiyor.

Gelişmekte olan ülkeler yeni ekonomiden nasıl etkilenecek?

ABD’de başlayıp oradan Avrupa ve Japonya’ya sıçrayan yeni ekonominin, gelişmekte olan ülkelere de yayıldığını göreceksiniz. Ama bu gelecekte olacak. Birçok gelişmekte olan ülke, özellikle Pasifik ülkeleri yeni ekonomi teknolojilerini tedarik eden ülkeler. Yani bu bölgelerde yeni ekonomi büyüme göstermeye başladı.

BORSALARDA NELER OLACAK?

Gelecek yıl para piyasalarının durumu ne olacak? Nasdaq ve Amerikan borsası hakkında beklentileriniz neler?

Belirsizlikler giderildiğinde Amerikan piyasaları “yumuşak” döneme geçecektir.  Bundan önce hisse senetlerinde iniş yaşandı. Çünkü, ekonomi yavaşlamıştı. Bunların sonucunda daha yüksek derecede riskli bir versiyona geçilmiş olacak. Yılın ilk çeyreğinde Nasdaq için iyi haberler olacak. Risk teknoloji hisselerine karşı hassas bir piyasa çünkü.

Gelişmekte olan piyasalar için de iyi haberler var. Global sermaye piyasaları riskli versiyonu yaşamaya devam ettikçe gelişmekte olan piyasaların hisseleri iyileşiyor. Yani gelişmekte olan piyasalarda sermaye piyasalarının baskısını gözlemleyeceğiz.

EURO’NUN GELECEĞİ NE OLACAK?

Euro’ya ne olacak? Düşmeye devam eder mi?

Bence artık Euro’nun düşmesi için fazla boşluk kalmadı. Düşerse çok az düşer muhtemelen. Euro bir yıl içinde oturacaktır. Üç şey Euro’ya iyileşebilmesi için destek veriyor; Birincisi, Amerika bu yıl Avrupa Para Birliği Bölgesi’ne göre yüzde 1.5 daha fazla büyüdü.
Önümüzdeki yıl bu fark kapanacaktır. Bu, Euro’nun iyileşmesi için destek yaratacaktır.


Ayrıca, Euro son birkaç gündür daha zayıf ama daha da aşağı düşeceğine dair hiçbir işaret göstermedi. Şu anda olduğundan daha aşağı düşerse çok şaşıracağım.

İkincisi, şirketlerin kazançlarındaki artış. Ekonomik büyümeden ziyade, şirketlerin kazançlarında artış hızlanacak. Avrupa’da ABD’ye oranla daha hızlı olacak. Şirketlerin kazançlarındaki büyüme aslında sermaye piyasaları için anahtar.

Üçüncü olarak Amerika cari işlemler açığını Avrupa sermayesi ile finanse etti. Oldukça büyük bir sermaye akışı yaşandı. Bence bu büyüklükte bir sermaye akışı uzun süre devam edemez. Bu akış artık tamamlandı. Böylece Avrupa’nın üstündeki baskı da azalacak. Bundan sonra Euro kalıcı bir iyileşme sürecine girecektir. Belirlilik kazanacaktır. Özellikle uygulanan kemer sıkma politikaları bitince. Bunlar para birimine zarar veriyor, büyümeyi yavaşlatmak para birimini zorluyor. Piyasalarda, otoritelerin agresif davranıp büyümeyi iyice yavaşlatacağı endişesi var. Fakat bu kemer sıkma politikası sona erdiğinde Euro toparlanmaya başlar.

Euro’nun dünya ekonomilerine nasıl bir etkisi olabilir?

Euro öncelikli olarak EMU bölgesi için önem taşıyor. İki karşı etki söz konusu: Euro’nun değer kazanmasına bağlı olarak ihracat ve ithalat rakamları etki görecektir. Petrol fiyatları açısından da önemli etkileri olacaktır. Çünkü değerlendikçe petrol fiyatları reel anlamda daha ucuz olacaktır. Bu da büyümeye etki eder.

DÜNYA EKONOMİSNİ NELER ETKİLEYECEK?

2001 yılında global ekonomiyi şekillendiren trendler neler olacak?

İki konu olacak, birincisi kısa vadede ve ikincisi uzun vadede şekillendirecek. Kısa vadede, bu daralma, kemer sıkma politikalarının bir şekilde sonu gelecek ve rahatlama dönemi başlayacak. 2001 yılının ikinci yarısına kadar bu olmaz. Hatta Avrupa’da 2001’in sonuna doğru görülecek bunun etkileri. Ama gelecek sene içindeki en önemli konulardan biri bu gevşeme durumu olacak. Piyasalar nefeslerini tutmuş bunu bekliyorlar. Bu dönemde gelişmekte olan ülkeler atak yapabilecek.

Uzun vadede ise; yeni ekonomi oldukça önemli bir trend. Önümüzdeki on yıl içinde yeni ekonomi en önemli ekonomik anahtar olacak, gelişme olacak. Ayrıca, global birleşme sürecinin gelişimi de önemli bir faktör. Çin Dünya Ticaret Örgütü’ne katılacak mı? Bu dünya için, hayati bir değişim yaratır. Avrupa Birliği’nin genişleme çalışmaları diğer önemli bir faktör. Bu da hayati değişimler yaratır. Çünkü, Avrupa Birliği genişledikçe, potansiyel çalışan havuzu genişleyecektir. Önemli olan “Bunlar ne kadar hızlı gerçekleşecek?”

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz