Prim Üretimindeki Artış Sürüyor

SİGORTASigorta sektörü, son 3 yıldır büyüme trendinde. 2003 yılında yaklaşık 5 milyar YTL prim üreten sektör, 2004’te 6,6 milyar YTL’ye ulaştı. Türkiye ekonomisindeki olumlu gelişmeler 2004’te sekt...

1.03.2006 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

SİGORTA
hedSigorta sektörü, son 3 yıldır büyüme trendinde. 2003 yılında yaklaşık 5 milyar YTL prim üreten sektör, 2004’te 6,6 milyar YTL’ye ulaştı. Türkiye ekonomisindeki olumlu gelişmeler 2004’te sektöre doğrudan yansıdı. Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği verilerine göre, sektör 2005 yılını 7,8 milyar YTL prim üretimiyle kapattı. Bunun yüzde 84,2’si hayat dışı, yüzde 15,88’i hayat branşlarından elde edildi. Toplam prim üretimi 2004 yılına göre yüzde yaklaşık 18 arttı. Hayat dışı branşındaki artış oranı yüzde 21,55, hayat branşındaki artış oranı yüzde 1,66 oldu.

Prim üretiminin lideri 826 milyon YTL ile Anadolu Sigorta olurken, 760 milyon YTL ile Axa Oyak arkasından geldi. Koç Allianz ise 636 milyon YTL ile üçüncü sırada yer aldı. Anadolu Sigorta yüzde 10,5, Axa Oyak yüzde 9,7, Koç Allianz yüzde 6,1 pay aldı. Büyüme oranlarına bakıldığında 2005 yılında Anadolu Sigorta’nın yüzde 24, Axa Oyak’ın yüzde 18, Koç Allianz’ın ise yüzde 42 artış kaydettiği görüldü. Sektörün ilk 10 şirketi arasında en fazla büyümeyi Garanti Sigorta gösterdi. 2004 yılına göre prim üretiminde yüzde 79 artış sağlayan şirket, yaklaşık 300 milyon YTL’lik prim üretimine ulaştı.

Ekonomik ve siyasi istikrar sürecinin devamı, enflasyonun tek haneli rakamlara inmesi ve olumlu makro göstergeler, AB’ye giriş için yapılan reform çalışmaları iyimser havayı sigorta sektörüne de taşıyor. Genel olarak mali piyasalardaki belirsizliklerin azalması, sektör bazında da mevzuattan kaynaklanan sorunların çözülmesi sigorta sektörünün gelişmesini hızlandıracak faktörler. 2006’da artış trendinin sürmesi bekleniyor. Prim üretiminin yine enflasyonun üzerinde olacağı tahmin ediliyor.

KLİMA
PAZARDA YÜZDE 15 BÜYÜME BEKLENİYOR
hed
Klima sektörü de ülkedeki genel büyüme eğiliminden nasibini aldı. Geçen yıl yüzde 25 büyüyen pazarda bu yıl yüzde 15 büyüme bekleniyor. Airfel Genel Müdürü Hasan Önder, pazarla ilgili şu değerlendirmeleri yapıyor: “2005 yılına ait resmi sonuçlar henüz açıklanmamasına rağmen yurtiçi pazar tahminimiz yaklaşık 660 bin adet klima satıldığı yönünde. Bunun yüzde 50’sinin yerli beyaz eşya üreticileri tarafından gerçekleştirildiğini düşünüyoruz. Geçen yıl ülkemizde ve dünyada değişen iklim şartlarına bağlı olarak ilk 6 ayda beklenen satışlara ulaşılamadı. Sezonun geç gelmesinden dolayı satışlar beklenenden geç başladı. Ancak sektör her yıl belli bir ivmeyle büyümeye devam ediyor. Satışların çoğu 2005’in temmuz, ağustos aylarında gerçekleştirildi. İhracatta ise yaklaşık 150 bin adet satış yapıldığını tahmin ediyoruz.”

Geçen yıl pazar 2004 yılına göre yüzde 25 oranında büyüme gösterdi. 2004 yılında yaklaşık 528 bin 400 olan satış adedi 2005’te 660 bine ulaştı.

Bu yıl iç satışlar için olumlu beklentiler hakim. Ekonominin olumlu gidişatı beklentilerin iyi yönde olmasının en önemli nedeni. Bunun yanı sıra konut yatırımlarındaki artış, yenileme alımları gibi bazı etkenler pazarın büyüyeceğini düşündürüyor. Ancak yine de geçen yılki büyümenin altında beklentiler söz konusu.

2006’nın ilk aylarında da 2005’te olduğu gibi iklim şartlarının etkisiyle hedeflerin altında bir satış gerçekleşiyor. Ancak, yılsonunda beklenen satışlara ulaşılacağı düşünülüyor. Airfel Genel Müdürü Önder, 2006’nın sonunda 2005’e göre yüzde 15’lik büyümeye ulaşılacağı tahmininde olduklarını söylüyor. Şirket olarak hedefleri ise geçen yıla göre daha büyük. Bunun nedeniyse üretim kapasitelerinin ve ürün gamlarının genişlemesi.

TELEVİZYON
LCD VE PLAZMA SATIŞLARI ARTACAK
hedElektronik Cihaz İmalatçıları Derneği (ECİD) verilerine göre televizyon pazarı geçen yılı 3 milyon 155 bin adetlik iç satış, 16 milyon 416 bin adetlik ihracatla kapattı. Geçen yıl özellikle panel fiyatlarında yaşanan düşüşün etkisi ile tüketici eğilimlerinin panel TV’lere kaymaya başladığı bir yıl olarak dikkat çekti. Plazma TV ve LCD TV’ler de satışlar hızla artarak pazara olumlu etki yapan ürünler oldular.

Profilo Telra yetkilileri bu yıl da pazarı etkileyecek unsur olarak bu ürünleri gösteriyor. “Önümüzdeki 6 ayda dünya genelinde ve Türkiye’de elektronik sektöründe yatay bir seyir bekliyoruz. 2006 yılının da adet anlamında 2005 yılından çok farklı olmayacağını düşünüyoruz. Ancak, 2005 yılında hızlanmaya başlayan plazma ve LCD TV’lere olan talep artışının 2006’da daha da belirgin bir şekilde devam edeceğini ve bu yıl pazarda daha fazla flat panel TV satılacağını tahmin ediyoruz. Öte yandan bu ürünlere alternatif olarak hızla gelişen ve pazarda önemli bir yer edinecek olan DLP teknolojili TV’lerin de 2006 yılında önemli bir yere sahip olacağını düşünüyoruz. Ayrıca, 2006 yılında ülkemizde dijital karasal yayına geçişin de ileriki tarihler için farklı projelere ve imkanlara olanak sağlayacağını öngörüyoruz. Biz bu anlamda da çalışmalarımızı tamamlamış olarak, TV’lerin içine entegre ettiğimiz terresterial digital receiver özelliği ile, böyle bir yeni oluşumu da destekler durumdayız.”

2005 yılını 3 milyon 155 bin iç satışla kapatan TV pazarının 2006 yılında da aynı seviyelerde olacağı, pazarın 3 milyon 200 bin adet ile 3 milyon 500 adet arasında bir yere oturacağı tahmin ediliyor. Buna göre ilk 6 aylık satış rakamlarının 1 milyon 500 bin ile 1 milyon 700 bin arasında olacağı düşünülüyor.

BUZDOLABI
YURTİÇİ PAZAR YÜZDE 5 BÜYÜYECEK
hedBuzdolabı, beyaz eşya pazarındaki birinciliği elden bırakmadı. 2005 yılında buzdolabında yaklaşık 5,5 milyon adet üretim, 2,1 milyon adet iç satış ve 3,7 milyon adet ihracat gerçekleştirilerek, 2004’e göre ihracatta yüzde 20 civarında, iç satışta da yüzde 5 oranında bir artış sergilendi. Buzdolabı üretim, iç satış ve ihracat rakamları 2004’te olduğu gibi beyaz eşyalar arasında yine birinci sırada yer aldı.

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TürkBESD) Başkanı Dilek Temel, şu değerlendirmeleri yapıyor: “2004 yılında, daha önceki yıllarda yaşanan kriz etkisinin ortadan kalkması ve kriz yıllarınca ertelenen taleplerin gerçekleşmesi sonucu, iç piyasada buzdolabı da dahil olmak üzere tüm ürünlerde yüksek oranlı bir büyüme sergilenmişti. 2005 yılında, birikmiş taleplerin doymasıyla sektör olağan gelişme trendine geri döndü. Tüm sektörü etkileyen faktörler olarak; enflasyon baskısıyla oluşan talebin ortadan kalkması, birikmiş kredi kartı ödemeleri ve yoğun bir şekilde alınan veya alınması planlanan konut kredileri dolayısıyla daha yüksek oranlı bir büyüme yakalanamadı. İhracatta ise AB piyasalarında yaşanan durgunluğa rağmen başarılı bir büyüme oranına ulaşıldı.”

Buzdolabı ihracatı beyaz eşya ihracatının motoru durumunda. Türkiye üretimi buzdolapları başta İngiltere olmak üzere Avrupa pazarlarında çok ciddi paylara ulaştı. Bu gelişimin artarak devam edeceği de beklentiler arasında.

Beyaz eşyada yurtiçi pazarı olağan gelişim trendine döndüğünden 2006 yılında 2005’e göre önemli bir değişiklik beklenmiyor. 2006 yılı için de 2005 performansına benzer bir şekilde, adet bazında buzdolabı iç piyasasında yüzde 5, ihracatta da yüzde 15 civarında bir büyüme olacağı tahmin ediliyor. İhracattaki gelişimin de süreceği düşünülüyor.

TAŞIMACILIK
SEKTÖRÜN HEDEFİ İHRACATLA BÜYÜMEK

hedTürkiye’nin 2005 yılında 73,4 milyar dolar olarak gerçekleşen toplam ihracatının yüzde 53’ü karayoluyla taşındı. Avrupa ülkelerine yönelik ihraç taşımaları 2001’de 152 bin 886 seferken, bu rakam 2005’te yüzde 85 oranında artışla 282 bin 334 sefere çıktı. Ortadoğu ülkelerine bakıldığında; 2001 yılında 130 bin 115 sefer olan bu ülkelere yönelik ihraç taşımalarının, 2005’te yüzde 369 artışla 610 bin 620 sefere çıktığı görülüyor.

Rusya, BDT ve Asya ülkelerinden oluşan grupta da artış oldu. 2001 yılında 40 bin 47 sefer olan ihraç taşımaları 2005 yılında yüzde 83 oranında bir artışla 73 bin 235 sefere ulaştı.

Uluslararası Nakliyeciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, şunları söylüyor: “Kalkınmış ülkelere baktığımızda, ulaştırma ve lojistiğin önemi görülecektir. Ulaştırma sektörü halen dünya ülkelerinin Gayri Safi Milli Hasılası’nın yüzde 10’unu teşkil ediyor. Dolayısıyla, halen 11-12 milyar dolar değerinde olduğu ifade edilen Türkiye lojistik sektörünün, 300 milyar dolarlık milli gelirdeki payı en az 30 milyar dolar olmalıdır.

Hedefimiz, 2012 yılına kadar Türkiye’nin 3 kıtanın lojistik üssü olması. Bu hedefe paralel olarak Türk lojistik sektörünün ulusal ekonomik performansın üzerinde hareket edebilmesi ve sürekli artı değer yaratabilmesi gerekiyor. Hizmet ihracatı yapan bir sektör olarak ülke ekonomisine sağlayacağı katma değerin 45 milyar dolar olmasını hedefliyoruz.”

2005 yılında 73,4 milyar dolar Türkiye ihracatının 2006 yılı tahminleri 79 milyar dolar. Bu da yüzde 7,6 artış demek. Türk nakliye sektörünün hedefi de minimumda yüzde 7,6 artış sağlamak. Nuhoğlu, bunun ötesinde de hedefler belirlediklerini söylüyor. Türkiye’nin toplam ihracatıyla sektör arasındaki ortalama yüzde 50’lik açığı kapatmayı hedeflediklerinden bahsediyor.

ÇİMENTO
ÜRETİMDE YÜZDE 10 ARTIŞ GERÇEKLEŞTİ
hedİnşaat sektöründeki canlanma çimento pazarını büyütmeye devam ediyor. 2002 yılında başlayan büyüme trendi bu yıl da sürüyor. Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) verilerine göre, 2003 yılında 35,1 milyon ton olan çimento üretimi, 2004 yılında yaklaşık yüzde 10 artarak 38,8 milyon ton olarak gerçekleşti. İç piyasadaki çimento satışlarında yaşanan yaklaşık yüzde 9 oranındaki artışla birlikte 2003 yılında 28,1 milyon ton olan iç satışlar, 2004’te 30,7 milyon tona yükseldi.

Sektör rakamları geçen yıl da artış gösterdi. 11 aylık resmi rakamlar üretim ve satışlarda artış kaydedildiğini ortaya koyuyor. Konut kredisi faizlerindeki düşüşler ve kredi kullanım kolaylığının getirilmesi, yurtiçinde uygulanan ekonomik programın başarılı bir şekilde sürdürülmesi iç pazarda tüketilen çimento miktarında artış yaşanmasını sağladı. Ancak ihracatta azalma oldu.

2005 yılının ocak-kasım döneminde üretim 39 milyon 517 bin ton olarak gerçekleşti. Böylece 11 ayda üretimde yüzde 10’luk artış oldu. Bu dönemde iç satışlardaki artış oranı ise yüzde 15’e ulaştı. 2004’te 28 milyon 467 bin ton olan iç satışlar, 32 milyon 698 bin tona çıktı. İhracat ise yüzde 10 oranında gerileme gösterdi. 2004 yılının 11 aylık döneminde 7,5 milyon ton olan ihracat, 2005’te 6,9 milyona düştü.

Resmi olmayan sonuçlara göre ise 2005 sonu için yapılan tahminler üretimin yüzde 10 arttığı yönünde. İç satışların ise yüzde 13-15 arasında artış olacağı tahmin ediliyor.

Bu yıl için de beklentiler olumlu. Geçen yılki kadar olmasa da yine iç satışlarda artış bekleniyor. 2006 için beklenen satış büyüme oranı yüzde 6-7. Üretimde de yüzde 5-6 oranında artış olacağı düşünülüyor. İhracat ise geri planda kalabilir.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz