Yüksek potansiyel
GÜNEŞ ENERJİSİ
YÜKSEK POTANSİYEL
ARTIŞ Türkiye’deki güneş enerjisi santrali toplam kurulu gücü, 2019’da 5 bin 995 MW GES olarak gerçekleşti. Ekim ayında ise bir önceki aya göre 93 MW artış gösterdi. Yılın ilk 10 ayında toplam 460 MW’lık güneş enerjisi santrali kuruldu. Toplam güneş enerjisi kurulu gücü de 6 bin 454 MW’a ulaştı. Yıl sonunda yüzde 7’lik bir artış beklediklerini söyleyen HT Solar Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Beler, Türkiye güneş enerjisi kurulu gücünün toplam elektrik enerjisi içindeki payının yüzde 6,95 olacağını tahmin ediyor.
ETKİ PV (güneş enerjisi elektrik panelleri) sektöründe, Bloomberg ve Woodmackenzie’nin birinci ve ikinci çeyrek verilerine göre pandemi nedeniyle yüzde 18 düşüş görüldü. Bu süreçte en çok küçük ya da orta ölçekli projeler etkilendi. Bu dönemde tedarik zincirinin öneminin bir kez daha anlaşıldığını söyleyen Beler, “Tedarik zinciri kuvvetli olan şirketler, rakiplerinin önüne geçti. Biz bu noktada yeni stratejiler ve yeni normale adapte olabilen farklı yaklaşımlar benimseyerek operasyonlarımıza devam ettik” diyor.
İNOVASYON Türkiye’nin PV sektöründe ilk 10 ülke arasında yer aldığı bilgisini veren Beler, Türkiye’nin PV kurulu gücünün 2023 yılında 10 bin 562 MW’a erişeceğinin tahmin edildiğini belirtiyor ve şunları söylüyor: “Şirketlerin Ar-Ge ve inovasyona daha çok yatırım yapması gerektiğini düşünüyoruz. Bu sayede hem katma değeri yüksek bir sektör hacminin hem de ülkemizin enerji konusundaki potansiyelinin daha net ortaya çıkacağı kanaatindeyiz.”
MARGARİN
MALİYET BASKISI
CİRO Türkiye’deki hanelerin yüzde 92’sine giren sofralık margarin, 2019’u 120 bin ton ve 1,2 milyar TL ciroyla kapattı. 2020 yılında sofralık margarin pazarının yaklaşık yüzde 1 büyüdüğü tahmin ediliyor. MÜMSAD Genel Koordinatörü Ebru Akdağ, “Kafe ve restoranların kapanmasının etkisiyle yemeklik, pastacılık ve endüstriyel yağlar, yüzde 6 civarında daralmayla 570 bin tondan 540 bin tona geriledi. Türkiye’nin margarin ihracatı ise 2019 yılında 121 bin ton ve 110 milyon dolar değerinde gerçekleşti” diyor.
SORUN Sektörün problemlerini anlatan Akdağ, bunlardan en önemlisinin bilgi kirliliği olduğunu söylüyor. “Bilgi kirliliği sadece sektörün itibarını ve ekonomiyi etkilemekle kalmıyor, tüketicileri sağlıksız kararlara itiyor. Ayrıca güvensizliğin artması, asıl riski barındıran açıkta satılan ürünlere yönelime de neden olabiliyor. Bu da kayıtsız ekonomiyi büyütüyor. Aslında sağlıklı yaşam trendinin margarin üzerine etkisi, özellikle de gelişmiş Batı Avrupa ülkelerinde olumlu yönde. Benzer şekilde bitkisel beslenme trendi de yine margarinin seçimlerde daha çok oy almasına neden oluyor” diyor.
HAMMADDE Akdağ, şöyle devam ediyor: “İkinci büyük problem hammaddede dışa bağımlılık. Maalesef ülkemizde üretilen bitkisel yağ, toplam ihtiyacın ancak dörtte birini karşılamaya yetiyor. Bu da değişen kurlarla ve rekabet içinde yağ ithal edilmesiyle sektörü zorluyor. Hammaddede dışa bağımlılığın bir sonucu olarak da maliyetler artıyor. Ancak sektör bunu iç piyasaya yansıtmakta zorluk çektiği için bir yandan artan maliyetlerin altında ezilirken, diğer yandan tüketiciye yansıtamadığı fiyatların etkisiyle, çift taraflı bir baskı altında kalıyor.”
PVC
YATIRIM İHTİYACI
DURUM Toplam plastik sektörü içinden yüzde 7-8’lik bir pay alan PVC mamul üretimi, yılın 9 aylık döneminde miktarda 727 bin ton, ciroda ise 1,78 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştı. Yıl sonunda PVC mamul üretiminin miktarda 879 bin tona, değerde ise 2,39 milyar dolara çıkması bekleniyor. PVC hammaddede ise Türkiye ithalata bağımlı. PVC hammadde sektöründe, ithalatın yüzde 11,2 artışla 778 bin ton, ihracatın yüzde 15,8 yükselişle 33 bin ton, yurt içi tüketimin yüzde 9,1 artışla 888 bin ton olarak gerçekleşeceği öngörülüyor.
YAVAŞLAMA Tüm sektörler için olduğu gibi PVC sektörü için de 2020 yılı zorlu geçiyor. Pandemi nedeniyle inşaat ve otomotiv sektörlerindeki yavaşlamanın, PVC sektörünün rakamlarına da doğrudan yansıdığını söyleyen PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, ambalaj sektörüne yönelik PVC mamul üretimi yapan şirketlerin üretimlerindeyse talebe bağlı olarak artış olduğunu belirtiyor.
İTHALAT Türkiye’nin dünyanın önemli PVC hammadde ithalatçı ülkelerinden biri olduğunu da sözlerine ekleyen Eroğlu, “PVC hammadde yerli üretimi mevcut talebi karşılamaktan oldukça uzak. İç tüketim tahminleri birkaç yıl sonra ithalat bağımlılığının yüzde 90’ı aşacağını gösteriyor. Bu açıdan bakıldığında Türkiye’nin PVC hammadde üretimi açısından mevcut veya muhtemel petrokimya tesisleri için önemli bir pazar niteliği taşıdığını söyleyebiliriz” diyor.
OTOMOTİV YAN SANAYİ
YIKICI ETKİ
KAYIP Türkiye’de 2018 ve 2019’da yaşanan araç üretimindeki düşüş, 2020 yılında pandemi etkisiyle artarak devam etti. Pandemi döneminin ilk 3 ayında tamamen bir çöküş yaşandı. Haziran sonrası toparlanma başladı. TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, 2020 yılını 150 bin araç kayıpla 1,3 milyon araç üretim seviyesinde kapatacaklarını söylüyor. “Eğer 2’nci dalga etkisi minimum seviyede ve kısa sürede atlatılırsa 2021 yılında üretimin 1,5 milyon araç seviyesinde gerçekleşeceğini söyleyebiliriz. Bütçelerimizi bu öngörüye göre yapacağız” diyor.
DARALMA Tedarik sanayi ihracatında eylülde yüzde 5,4, ekimde yüzde 5,1 dolar bazında artışlar olduğunu belirten Kanca şöyle konuşuyor: “Ocak-ekim döneminde tedarik sanayisinde yaşanan ihracat kaybı 1,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti, yüzde 15,3’lük bir daralma yaşadık. Yıl sonunda tedarik sanayisinin ulaşacağı ihracat hacminin 9 milyar dolar ve toplam ihracat kaybımızın 1,6 milyar dolar olmasını bekliyoruz. Tedarik sanayisinin ciro kaybı ise 2020’de toplam 3,4 milyar dolar civarında yani 25 milyar TL civarında olacak.”
ÖNGÖRÜ 2020 yılında 5 milyon adedi Avrupa’da olmak üzere, araç üretiminin küresel olarak 16 milyon adet azalacağı bilgisini veren Kanca, öngörülerini şöyle özetliyor: “2021 yılında bir toparlanma olacağı, küresel üretim artışının yüzde 13 ve Avrupa’daki artışın ise yüzde 16 seviyelerinde olacağı düşünülüyor. Üretim bu dönemde bir miktar düşecektir ama düşüşün etkisi 2020 gibi yıkıcı olmayacaktır. Tabii ki bu durum biraz da bizim sektöre özgü, bildiğiniz gibi pandemi etkisiyle bireysel mobilite ihtiyacı artıyor ve bu durum otomotiv sektörü için negatifliği bir seviye azaltıyor.”
İNŞAAT
DARALMA SÜRÜYOR
DURGUNLUK İnşaat sektörü, son birkaç yıldır ülke ekonomisini sırtlanıyordu. Ancak konut satışlarında yaşanan durgunluk, her ne kadar ara ara yapılan konut faiz indirim kampanyalarıyla canlandırılmaya çalışılsa da devam ediyor. Sektör, 2019 yılının ikinci yarısında, bir önceki döneme kıyasla yüzde 12,7’lik bir daralma yaşadı. 2020 yılının ocak-mart döneminde, yüzde 1,5 daraldı. İnşaat harcamaları da yılın ilk çeyreğinde yüzde 10,2 oranında azaldı.
SATIŞ Türkiye genelinde konut satışlarının, eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,9 azalarak 136 bin 744 olduğunu söyleyen AGRA Dönüşüm Yönetim Kurulu Başkanı ve Kentsel Dönüşüm Uzmanı Mimar Nihat Şen, “İlk 9 ayda 1 milyon 161 bin konut satıldı. Geçen yıl ilk 9 ayda bu rakam 865 bindi. Bu da sektörün bu yıl da 1 milyon 500 bin konut satabileceğini gösteriyor. Artışın en büyük nedeni konut faiz oranlarının 0,69’a kadar inmesi ve uzun vadeli ödeme planlarının çıkarılmış olmasıydı” diyor.
İÇ PAZAR İnşaat malzemeleri sanayi üretimi rakamlarını da paylaşan Şen, şöyle konuşuyor: “Yılın ilk çeyreğinde sektör, yüzde 8,1’lik bir büyüme gösterse de nisan ayında üretim yüzde 24,1 geriledi. Mayıs ayında ise inşaat malzemeleri üretimi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 26,8 düştü. Mayıs ayındaki sert üretim düşüşünde üretimin ve iç pazarın kapanmasıyla yine ihracat pazarlarının kapanması etkili oldu. İnşaat sektöründe iç pazar 2018 yılından itibaren düşüşe geçti. Konut üretiminin yavaşlaması bunda en büyük etken oldu.”
MOBİLYA
UMUT 2021’DE
HACİM 2020, mobilya sektörü açısından inişli çıkışlı bir yıl oldu. Yılın ilk aylarına sektör, KDV indiriminden dolayı çok hızlı bir giriş yaptı. COVID-19 nedeniyle birlikte mağazaların kapandığı, fabrikaların stoklara çalıştığı bir dönem yaşandı. Ancak tüm bunlara rağmen geçen yıldan gelen KDV indirimiyle birlikte 60 milyar TL’lik satış hacmini bu yıl da koruduklarını söyleyen Art Design Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Terzi, “Tüm beklentimiz 2021 yılından” diyor.
TÜKETİM Satışların iç pazarda 60 milyar TL’ye çıkmasının en büyük nedeninin sektörün konut sektörüyle birlikte paralel büyümesi olduğunu belirten Terzi, “Konut satışlarının artması, yılda 550 bin çiftin evlenmesi, alışverişlerdeki taksitler ve kredilerle alımların kolaylaştırılması, mobilya değiştirme sıklığının artması, ofis alanlarının artması ve ara dönemlerde yapılan KDV indirimlerinin mobilya sektörünün iç pazardaki yüklenici gücü oluyor. Gelecek 10 yılda ise konut satışlarının düşmesi, alım gücünün yavaşlaması iç tüketimin yavaşlayıp dış tüketime yansıması olarak karşımıza çıkabilir” diyor.
TREND Pandemi nedeniyle ofislerin ve okulların eve taşınmasıyla birlikte daha rahat ve fonksiyonel mobilyaların tercih edilmeye başladığını belirten Terzi, şöyle konuşuyor: “Evi büyük olanlar bir odalarını çalışma odasına çevirirlerken küçük olanlar mevcut oturma odalarını hem çalışma hem oturma odası olarak kullandı. Bunun için de daha minimal, rahat ve fonksiyonel mobilyalar ön plana çıktı. Aynı zamanda bu dönemde en çok kanepe, çalışma masası, ofis sandalyesi gibi ürün gruplarının satışlarında artış yaşandı. İnternetten satışlar ve internet üzerinden mağazaya giriş çıkışların sayısında artış meydana geldi.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?