Değer arttı

İHRACAT 2019 yılını 17,9 milyar dolar ihracatla kapatan makine sektörü, dış ticaret açığını 2019 yılında 5 milyar dolar düşürdü...

13.04.2020 16:17:000
Paylaş Tweet Paylaş
Değer arttı

MAKİNE

DEĞER ARTTI 

Ocak ayını 1,4 milyar dolar ihracatla kapatan sektörün değer artışı, fiyat düşürmek zorunda kaldığı 2019’dan sonra miktar artışını yeniden geride bıraktı ve makinelerin kilogram başına ortalama birim fiyatı 5,7 dolara yükseldi. Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, sektörün yıl sonunda yüzde 8-10 arası ihracat artışı hedeflediğini belirtiyor.  

KAYIT DIŞI Ölçek, finansman, teknoloji geliştirme, markalaşma ve doğrudan yabancı yatırımlar olmak üzere 5 strateji başlığı belirlediklerini söyleyen Karavelioğlu, “Yüzde 24,9 olan kayıt dışı ortalamamız, Türkiye ortalamasının altında olsa da rakip ülkelerdeki seviyeye inmesini sağlamak zorundayız. Burada hem devlete hem de sektörel derneklerimize görev düşüyor. Kayıt dışıyla mücadelede de pilot sektör olmaya hazırız” diyor.

İHTİYAÇ Karavelioğlu, şöyle devam ediyor: “Yüzde 26’yla dünyada ihracata en çok destek veren kredi kuruluşları arasında yer alan Eximbank’ın imkanlarından sektörümüzün gereklerine uygun biçimde yararlanmalıyız. Tüketim mallarına uygun kısa vadeli finansman modelleri yerine rakip ülkelerde olduğu gibi hedef pazarlarda alıcı kredileri de dahil orta-uzun vadeli programlar geliştirmeliyiz. Kredilerin teminatlandırılması konusunda da sektörel bir açılıma ihtiyaç var.”

TEKSTİL 

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK YILI

KKO Dünya ekonomisinde yaşanan daralmaya rağmen tekstil ve hammaddeleri sektörü, 2019 yılını yaklaşık 10 milyar dolar değerinde ihracatla kapatmayı başardı. 2019’da sektörün kapasite kullanımı yüzde 80 oranla imalat sanayi ortalamasından 3 puan daha yüksek seviyede gerçekleşti. Tekstil sektörü sanayi üretim endeksi ise 2019 Kasım ayında yüzde 9,9 oranında artarak son 22 ayın en yüksek seviyesine ulaştı.

İSTİHDAM 2020 yılında ocak ayında da ihracatın artığını söyleyen İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, istihdamda da ilk kez 1 milyonun üzerine çıktılarını belirtiyor. “2020 yılında da beşeri sermayemize yatırım yapmaya, istihdam, ihracat ve yatırımlarımızda rekorlar kırmaya devam edeceğiz” diyen Öksüz, yıl sonunda 11 milyar dolar seviyesinde ihracat hedeflediklerini belirtiyor. 

GÜNDEM 2020’yi “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan ettiklerini belirten Öksüz, şöyle devam ediyor: “Küresel pazar payımızı artırabilmek amacıyla sürdürülebilirlik konularının artık sektörümüzde bir ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Bugün birçok küresel marka, 2025 yılına kadar tedarik edecekleri tüm tekstil ürünlerinin sürdürülebilirlik standartlarına sahip olma zorunluluğu getiriyor. Sürdürülebilirlik özelinde gerçekleştireceğimiz projelerle sektörümüze daha fazla katma değer sağlamayı hedefliyoruz.”

MÜCEVHER 

YABANCIYA YÖNELİM

ARTIŞ Türkiye’nin mücevher ihracatı, 2019 yılında bir önceki yıla göre yüzde 8 artarak 7,2 milyar dolar oldu. Ürün grubu açısından en çok altından mamul edilen ürünler yurt dışına ihraç edildi. Ocak ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,5 artışla, 545 milyon dolar mücevher ihracatı gerçekleştirildiğini açıklayan Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar, “2023 yılında 12 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmek için var gücümüzle çalışıyoruz” diyor.

RAKİP En büyük rakiplerinin İtalya ve Birleşik Arap Emirlikleri olduğunu belirten Kamar, şöyle konuşuyor: “İtalya’nın bugün için 7,1 milyar dolar mücevher ihracatı var, Türkiye’den yaptığı ithalat oranı ise yalnızca 37 milyon dolar. Birleşik Arap Emirlikleri’nin ise 15,7 milyar dolar mücevher ihracatı mevcut, Türkiye’den yaptığı ithalat yalnızca 866 milyon dolar. Birlik olarak biz de 2020 yılı için Asya, Orta ve Kuzey Avrupa ile Amerika pazarlarındaki ihracat hacmimizi artırmak yıl sonunda mücevher ihracatımızı 8,5 milyar dolara çıkarmak istiyoruz.”

TURİZM Sektörün, yurt içinde 3,5-4 milyar dolarlık turistik satış gerçekleştirdiğine de dikkat çeken Kamar, “Mücevher, turizm gelirlerindeki kişi başı harcamayı 1.000 dolar seviyesine çıkarabilecek en önemli ürün. Bunun için özellikle Turizm Bakanlığı ve Türkiye’nin tanıtımında önemli rol oynayan global markalarla iş birliği, büyük bir öneme sahip. Yurt dışındaki insanlarda ‘Türkiye’ye gelindiğinde mücevher alınır’ algısı oluşturabilmek amacıyla ‘Turkish Luxury’ adı altında 5 birliğin oluşturduğu bir çalışma yapıyoruz” diyor.

JENERATÖR 

CARİ FAZLA VERİYOR

PAZAR TÜİK verilerine göre jeneratör sektörü, 2019 yılında yaklaşık 82 milyon TL dış ticaret fazlası vererek ülke ekonomisine katkıda bulunan bir sektör konumuna geldi. Ülkeler bazında sektörün ana pazarı Orta Doğu ve sahra üstü Afrika. Özellikle 166 milyon TL tutarındaki ihracatla Libya, Türk malı jeneratörlerin en çok ihraç edildiği ülke konumunda. Libya’yı, 161 milyon TL ile Irak, 70 milyon TL ile Azerbaycan ve 69 milyon TL’yle Cezayir izliyor.

HEDEF Jeneratör sektörünün 2019 yılını 2,9 milyar TL ihracata karşılık 2,8 milyar TL’lik bir ithalatla kapattığını belirten Erin Motor Genel Müdürü Ersin Şahin, “Dünya pazarındaki payını artırmasını beklediğimiz sektör, 2020 yılında 3,5 milyar TL sınırını zorlayacak ve umarız sayısı artan yerli üretim motorlarımızla beraber ihracatımız artarken sektörün verdiği cari fazla daha da artacaktır” diyor.

ÜRÜN Dizel/yarı dizel motorlu elektrojen grupları, güç=<75kVA grubundaki motorlarda son 5 yıl içinde ihracatın yaklaşık 2,5 katı arttığını, ithalatın ise yüzde 35 oranında azaldığını söyleyen Şahin, şöyle devam ediyor: “Sektörümüz 3 yıl öncesine göre ithalatın ağırlık kazandığı bir sektörken bugün ihracatın ağırlık kazandığı ve dış ticaret fazlası veren bir sektör konumuna geldi.”

BASKI 

SEÇİM ETKİSİ

CİRO Türkiye’de baskı ve endüstriyel reklamcılık sektörünün büyüklüğü, 2019’da 7,5 milyar dolar oldu. Endüstriyel reklam ve baskı sektöründe istihdam ise 125 bin kişiye ulaştı. 11 binden fazla kurumun bulunduğu sektör, sunduğu hizmetlerle hayatın her alanında tüketicilere dokunduğunu anlatan FESPA Eurasia Fuar Müdürü Betül Binici, “FESPA Eurasia 2019 fuarında sektöre 1,5 milyar dolarlık hareket kattık. En büyük hedeflerimizden biri,  baskılı işlerin talebini artırarak sektörün iş hacmini daha da genişletmek” diyor.

BÜYÜME Baskı sektörü, ekonominin nabzını en iyi tutan sektörlerden biri. Çünkü ekonomi kötüye gittiğinde genel olarak reklamcılık bütçeleri daralıyor. 2019 yılındaki seçimler, kur baskısına rağmen sektörün yüzde 10 büyümesini sağladı. Yerel seçimler sektörde araç giydirme, pankart basma gibi faaliyetlerde bulunan mikro ve küçük ölçekli işletmelerde hareketlilik yarattı. Binici, 2020 yılında da ekonomideki oluşacak olumlu havayla pazarın yeniden canlanmasını beklediklerini söylüyor.

ÇALIŞMA Kur baskısının tüm sektörlerde olduğu gibi baskı sektöründe de hammaddeler dolayısıyla pazarı etkilediğini de sözlerine ekleyen Binici, şöyle devam ediyor: “Baskı sektörü ihracat pazarlarına yönelerek hem makine üretimi hem de basılı ürün satışıyla kur baskısını hafifletmeye çalışıyor. Fuara ek olarak ARED yönetim kurulu, üretici şirketleri desteklemek ve ihracatı geliştirmek maksadıyla dernek üyeleri arasından tecrübeli bir ekiple ‘İhracatı Geliştirme Komitesi’ kurarak sektörümüzde ihracatı artırmaya yönelik çalışmalar başlattı.”

BAL

KALİTE SORUNU

ÜRETİM 2019 yılı, bal üreticileri için bir önceki yıla göre daha verimli geçti. 84 binden fazla işletme tarafından 7,9 milyonu aşkın kovanda, 115 bin tondan fazla bal üretildi. Sektör, yılı yüzde 15-20 arası bir büyüme ile kapattı. Türkiye, bu rakamla Çin’in ardından dünyada bal üretiminde ikinci sırada yer alıyor. Sektörün büyüklüğü ise yaklaşık 500 milyon dolar.

FİYAT İhracatın güçlü olmasına rağmen ekonomide yaşanan daralmanın bal üreticilerini de etkilediğini söyleyen Etabal Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bağran Aksoy, “Girdi fiyatlarında yaşanan artış bal ve arı ürünlerine de yansıdı. Ortalama perakende ürünlerinde yüzde 20 civarında bir fiyat artışı yaşanırken, bala da bu durum yansıdı. Etabal olarak biz premium ürünlerin satışını gerçekleştirdiğimiz için bu fiyat artışından daha az etkilendik” diyor.

TAHMİN 2020 için üretimin 120 bin ton olmasını beklediklerini söyleyen Aksoy, şöyle konuşuyor: “Hatta bu yıl, artan denetimler sayesinde kayıt dışı ürünler engellenirse üretim aynı bile kalabilir. Sektördeki kaliteyi daha da yükselterek bal ve arı ürünlerini daha güçlü bir ihracat kalemine dönüştürebiliriz. Sektörümüzün hedefi bu olmalı. Kötü niyetli ve halkın sağlığını tehdit eden kişiler de daha ağır şekilde cezalandırılmalı.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz