DENİZ TAŞIMACILIĞI Mevcut durum TAŞINAN YÜK MİKTARI DÜŞTÜ Türkiye’de, 2000 yılında 85.9 milyon tonu ithalat, 32.3 milyon tonu ihracat olmak üzere toplam 118.2 milyon ton dış ticaret taşıması yap...
DENİZ TAŞIMACILIĞI
Mevcut durum
TAŞINAN YÜK MİKTARI DÜŞTÜ
Türkiye’de, 2000 yılında 85.9 milyon tonu ithalat, 32.3 milyon tonu ihracat olmak üzere toplam 118.2 milyon ton dış ticaret taşıması yapıldı. Dış ticaret taşımalarına ek olarak 37.3 milyon ton kabotaj ve 30.7 milyon ton transit olmak üzere toplam 186.2 milyon tonluk yük taşındı. 186.2 milyon tonluk yük taşınmasının 89.8 milyonluk bölümünü ham petrol ve petrol ürünleri oluşturdu. Türk Deniz Ticaret Odası Genel Sekreteri Rıza Nuröncü sektörün mevcut durumunu şöyle değerlendirdi:
“Türk deniz ticaret filosu , Ocak 2000 itibariyle, 150 GT’den büyük gemiler olmak üzere toplam bin 242 adet gemi ile 10.3 milyon DWT’du. Oysa ki 2001’in ilk ayı itibariyle bu rakam bin 244 gemi ile 9.5 milyon DWT’ye düşmüştür. Bunun sebebi 2000 yılında büyük tonajlı gemilerin yurt dışına satılmasıdır. Navlun fiyatları ise 1999 yılına göre arttı. Ancak, yurtdışı kredileriyle alınan gemilerin banka borçlarını dahi ödemeye yetmedi”
Beklentiler
BÜROKRATİK SORUNLAR AŞILMALI
Sektör yetkilileri, 2000 yılında yürürlüğe giren Türk Uluslararası Gemi Sicil Yönetmeliği’nin 2001 yılında tam anlamıyla işlerlik kazanacağını belirtiyorlar. Ayrıca, bunun Türk denizcilik sektörü için en önemli gelişmelerden biri olduğunu da sözlerine ekliyorlar. Türk Deniz Ticaret Odası Genel Sekreteri Rıza Nuröncü’nün 2001 yılı beklentileri şöyle:
“Armatörlerimizin 2001 yılı içinde teslim edilecek yaklaşık 1.5 milyon DWT’luk gemi siparişleri mevcuttur. Ancak, bunların ne kadarının Türk bayrağına geçeceği bilinememektedir. 2001 yılında sektörün beklenen performansı gösterebilmesi için, TCDD limanlarının özelleştirilmesi ve yüzde 15 nisbi bedelinin kaldırılması gerekmektedir. Ayrıca, Türk Denizcilik sektörüne dünyadaki uygulamalar paralelinde finans temini ve Türk ithal ve ihraç yüklerinin Türk bayraklı gemilerle taşımasının teşviki sektörün önünü açacak gelişmeler olacaktır.”
KOMBİ
Mevcut durum
2000 DARALMA YILI OLDU
Alarko Carrier Pazarlama Şube Müdür Yardımcısı Kemal Bıçakçı’ya göre, 2000 yılı, ithalat, üretim ve kapasite kullanımı bakımından başarısız bir yıl oldu. Büyük şehirlerdeki pazarın belli bir doygunluğa ulaşması da, 2000 yılındaki satışların düşmesine neden oldu. Kemal Bıçakçı’nın sektörle ilgili yorumlarına şöyle devam ediyor:
“İç piyasa satışları, 2000 yılında, 1999 yılına göre yüzde 15 azaldı. Depremin etkileri ve doğalgaz arzındaki sıkıntılar devam etti. Botaş’ın gaz idarelerinin ilave gaz alım taleplerini karşılamaması ve yeni abonelikler vermemesi pazarı olumsuz etkiledi.
Bütün bu olumsuz faktörler, 2000 yılında pazarın genişlemesini önlemekle kalmadı, aynı zamanda daralmaya da neden oldu. İhracatta ise bir önceki yıla göre miktar olarak önemli bir değişiklik yaşanmadı. Ancak, parasal tutar yönünden yüzde 5 gerileme gözlendi. 2001’in ilk aylarındaki satışlarda ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50 azalma oldu.”
Beklentiler
SATIŞLARDA ARTIŞ BEKLENMİYOR
Sektör yetkilileri, 2001 yılında iç piyasa satışlarında artış beklemiyor. Ayrıca, pazardaki daralmanın 2000 yılına göre en az yüzde 25’e ulaşabileceği tahmin ediliyor. Alarko Carrier Pazarlama Şube Müdür Yardımcısı Kemal Bıçakçı’ya göre, sektördeki canlanma yeni doğal gaz arz kaynaklarının kullanıma sunulmasına da bağlı. Bu da en erken 2001’in haziran ayında olacak. Kemal Bıçakçı’nın önümüzdeki döneme dair diğer beklentileri şöyle:
“Haziran ayında kullanıma sunulacak yeni arz kaynaklarının pazara yansıması ve satışa dönüşmesi için belli bir süreç gerek. Diğer tarafta ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumun satışlar üzerinde olumsuz bir etki yaratacağını öngörüyoruz. Çevre bilincinin gelişmesi, hava kirliliğinin önlenmesi çabaları, kombi ve benzeri gaz cihazlarının gelecek yıllardaki satış potansiyelini cazip kılacaktır. Ayrıca, yeni arz kaynaklarının devreye girmesiyle birlikte gelecek beş yıl içersinde iç piyasa satışlarının 200 bin adete ulaşacağını tahmin ediyoruz.”
TELEVİZYON
Mevcut durum
“ŞAHANE BİR YIL OLDU”
Televizyon, 2000 yılında ekonomik daralmadan en az etkilenen ürün gruplarından biri oldu. Geçtiğimiz yıl 8.8 milyon adet televizyon üretildi. 1999 yılında ise bu rakam 6.5 milyon adet civarında kalmıştı. Böylece geçtiğimiz yıl sektör, bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 25 büyüdü. 2000 yılında üretilen 8.8 milyon adet televizyonun 7.6 milyonu ihraç edildi. Bir önceki yıl ihraç edilen televizyon sayısı ise 5.6 milyondu. Böylece ihracat da yüzde 25 arttı.
Philips Elektronik Cihazlar Ürün Müdürü Yenal Gökyıldırım sektörün mevcut durumu ile ilgili görüşlerini şöyle dile getiriyor: “2000 yılı, televizyon için gerçekten şahane bir yıl oldu. Hem üreticiler hem de ithalatçı firmalar geçtiğimiz yıl hedeflerine ulaştılar diyebiliriz. Bu olumlu havanın nedeni geçtiğimiz yıl Türk Lirası’nın döviz karşısında kuvvetli kalmasına bağlanabilir. Ayrıca, kampanyalar ve uzun vadeli satışların talebi artırması da önemli bir etken oldu.”
Beklentiler
CANLILIĞIN YERİNİ DURGUNLUK ALACAK
Artan talebin maliyetleri karşılaması üreticileri 2000 yılında heyecanlandırdı. Ancak, 2001 yılında sektörde yaşanan hareketliliğinin yerini durulmaya bırakacağı tahmin ediliyor. Philips Elektronik Cihazlar Ürün Müdürü Yenal Gökyıldırım’a göre, üreticilerin uzun vadeli televizyon satışları devam edecek. Enflasyona rağmen bu uygulamaların talebi artıracağını söyleyen Yenal Gökyıldırım’ın beklentileri şöyle:
“2000 yılındaki şartların rahat olmasından kaynaklanan olumlu havanın 2001’de çok hissedilmeyeceğini tahmin ediyorum. Pazar, bu yılın ilk iki ayını çok sakin geçirdi. Bu, bayram ve tatil gibi nedenlerden dolayı beklediğimiz bir şeydi. Bu sakinliğin önümüzdeki vadede de sürmesi muhtemeldir. Ancak, Türk insanının televizyonu, ‘olmazsa olmaz’ ürünler arasında gördüğünü düşünürsek sektörün küçüleceğini söylemek karamsarlık olur. Genel beklentimiz sektörün yerinde sayacağı yönünde”
OTOMOBİL
Mevcut durum
SON BEŞ YILIN EN İYİ RAKAMLARI
1999 yılında 222 bin 41 adet olan yerli otomobil üretimi, 2000 yılında 297 bin 476 adet olarak gerçekleşti. Bir önceki yıl 286 bin adet olan toplam otomobil satışları ise 2000 yılında yüzde 59.7 oranında artarak 458 bine çıktı. Satışlara bakıldığında, geçtiğimiz yıl ithal otomobil satışlarının, yerli otomobil satışlarını geçtiği görülüyor.
Ford Otomotiv Sanayi Ürün Müdürü Özgün Yücetürk’ün sektörün mevcut durumu ile ilgili yorumları şöyle:
“2000 yılı, otomobil sektörü açısından son iki ayı hariç oldukça başarılı geçti. Hükümetin uygulamaya koyduğu yeni ekonomik program dolayısıyla düşen faizler otomobile olan talebi patlatarak, son beş yılın en yüksek rakamı olan 458 bin adet satış seviyelerine taşıdı. Bununla birlikte yerli otomobil üretimi de yaklaşık yüzde 34 artarak 297 bin 500 seviyelerine ulaştı. Tıpkı üretim rakamları gibi, kapasite kullanım oranı da 1999’a göre yüzde 34 artış göstererek yüzde 43’e ulaştı”.
Beklentiler
KRİZİN ETKİLERİ SÜRECEK
Otomotiv Sanayicileri Derneği (OSD) verilerine göre, 2001 yılının ilk aylarında otomobil üretim ve satışlarında düşüş olduğu görülüyor. Sektör yetkilileri, bu durumun yıl boyunca devam edeceğini tahmin ediyorlar. Ford Otomotiv Sanayi Ürün Müdürü Özgün Yücetürk tahminlerini şöyle sıralıyor:
“2000 yılının son iki ayında ortaya çıkan kriz, otomobil firmalarının 2001 ile ilgili olumlu beklentilerini revize etmelerine neden olmuştu. Bu olumlu beklentilerin ne kadar doğru olduğunu, ocak ayı ve kısmen de olsa şubat ayı satışlarındaki düşüşler gösterdi. 19 Şubat’ta patlak veren kriz sonrası kur çıpası politikasından vazgeçilerek dalgalı kur sistemine geçilmesi ve henüz oranı belli olmamış bir devalüasyon oranı, sektörü olumsuz etkiledi. Bu durumda iç pazarda ciddi bir daralma beklemekteyiz.
Geçen sene sonunda 2001 yılı ile ilgili tahminlerimiz 375 bin adet civarında iken bu tahminimizi şu an için 260 bin seviyelerine revize ediyoruz.”
AYAKKABI
Mevcut durum
SEKTÖR BELİNİ DOĞRULTAMIYOR
Ayakkabı Sanayicileri Derneği (AYSAD) Başkanı Osman Deveci’ye göre, ayakkabı sektörü 2000 yılını ihracat ve üretim açısından sıkıntılı geçirdi. İhracatta 1999 yılına göre yüzde 10’luk artış yaşansa da, daha önceki yıllara göre bu rakam “cılız” kaldı.
Birçok küçük ve orta ölçekli sanayici kepenk kapattı ya da üretimini yüzde 50 aşağılara çekti. Osman Deveci’ye göre, geçen yıl üretim “rolantide” seyretti. Ayrıca, dövizdeki artışın enflasyonun çok altında gerçekleşmesinden dolayı ithalata olan yöneliş arttı. Bu durum da üretimi olumsuz yönde etkiledi. 2001’in ilk aylarında da bu durum aynı trendde devam etti.
Tan Ayakkabıcılık Genel Müdürü Nasrettin Atak’a göre ise, 2000 yılında, 1998’de yaşanan ekonomik krizin getirdiği olumsuz etkilerin atlatılmasıyla ihracat ivme kazandı. Ancak, ihracatta oluşan artıları ithalatta yaşanan artış fazlasıyla götürdü. Dolayısıyla, Atak’a göre 2000 yılı genel olarak olumlu geçmedi.
Beklentiler
HER ŞEY KRİZİN AŞILMASINA BAĞLI
Sektörde 2001 yılına yönelik beklentiler çok olumlu değil. Yılın ilk aylarında yaşanan kriz nedeniyle üretim ve ihracatta yaşanan kayıpların devam etmesi bekleniyor.
AYSAD Başkanı Osman Deveci’ye göre, yaşanan şubat krizi nedeniyle üreticiler, açık hesap alacakları ve portföylerindeki çek ve senetlerdeki yüzde 30’a yakın değer kaybı nedeniyle zarar etti. Bu durumun sürme olasılığının yüksek olduğunu düşünen Osman Deveci’ye göre, ekonomik krizin aşılmasıyla sektörün önü açılacak.
Sektör mensupları önlerini gördükleri takdirde ihracata yönelecek, böylece üretimi de aynı oranda artırmış olacaklar. Deveci, bu koşullar sağlandığı takdirde ithalatta da düşüş yaşanmasını bekliyor. Tan Ayakkabıcılık Genel Müdürü Nasrettin Atak da, yaşanan devalüasyonun üretimi olumsuz etkileyeceğini düşünüyor. Atak’a göre, TL’nin krizden dolayı değer kaybetmesiyle sektör ithalat baskısından kurtulacak ve ihracat artacak.
İNŞAAT
Mevcut durum
SEKTÖRDE SIKINTILI HAVA SÜRÜYOR
Türk inşaat sektörü, 1999’daki büyük depremden sonra büyük bir daralma yaşamıştı. Bu sıkıntılar, 2000 yılında da devam etti. 1999 yılında inşa edilen konut sayısı 75 bin 193 idi. 2000 yılının ilk 9 ayında ise bu rakam 44 bin 669’da kaldı. Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Kadir Sever’e göre, firmalar iç pazarda artık mevcut potansiyellerinin çok altında iş görüyor. Firmalar, 1994’ten bu yana dış pazar gelirlerini yurda getirerek nakit eksikliğini dengelemeye ve ayakta kalmaya çalışıyorlardı. Geçtiğimiz yıl bu olanak giderek daha da azaldı. Kadir Sever, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Sektör geçen yılın ilk dokuz aylık bölümünde yüzde 3.6’lık büyüme elde etmişse de, bu sanayi ve ticaretin gerisinde kalmıştır. Yine geçen yılın dokuz aylık bölümüne göre inşaat ruhsatlarında yüzde 33’lük azalma yaşanmıştır”.
Beklentiler
EKONOMİK İSTİKRAR TALEBİ ARTIRACAK
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Kadir Sever, 2001 yılının, inşaat sektörü için bir gelişmenin başlangıcı olabileceğini söylüyor. Ancak, bunun için inşaat sektörüne gereken desteğin verilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Kadir Sever’e göre, ekonomik ve siyasi istikrar sürdüğü takdirde, sektörde 2003 yılında arzulanan düzeye ulaşılabilir. Sever, yaşanan mali kriz nedeniyle uzun vadede tahmin yapmak için bu yılın ilk yarısındaki durumu gözlemlemek gerektiğini belirtiyor ve şöyle devam ediyor:
“2001 yılı gelişmeleri, halkımızın ve iş çevrelerinin hükümete ve izlediği politikalara duyduğu güvenin devamına, enflasyon ile mücadeledeki kararlılığın bozulmamasına bağlıdır. Ayrıca, yapısal reformların yapılması da şarttır. Bunlar sağlandığı takdirde, ekonomi sağlam bir zemine oturacak; piyasaların normal işlemesi sürecek, özel sektörde yapı ihtiyacı ve konut talepleri de artacaktır”.
LEASING
Mevcut durum
SEKTÖR YÜZDE 60 BÜYÜDÜ
Lesing sektörü, 2000 yılında uygulanan ekonomik programa paralel olarak 1999 yılına göre hareketli bir dönem yaşadı. Sektör, orta ve uzun vadeli yatırım finansmanında hemen hemen tek alternatif olma özelliğini sürdürdü. Özellikle KOBİ’lere sağlanan kaynak konusunda önemli adımların devam ettiğini belirten Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü Berrin Avcılar’ın sektörün mevcut durumu ile ilgili yorumları şöyle:
“2000 yılında yaşanan olumlu gelişmelere rağmen, özellikle yıl sonunda yaşanan likidite krizi ve genel anlamda ekonominin yeniden yapılanma çabaları sonunda sektörün performansı 1997-98 yıllarında yaşanan büyümenin gerisinde kalmıştır.
Sektör, geçtiğimiz yıl, bir önceki yıla göre yüzde 60 büyümüş ve işlem hacmi 1.5 milyar dolar civarında gerçekleşmiştir. Bu oran 1999’a göre artış ifade etse de, gelişmiş ekonomilerdeki yüzde 15-20’lik paylara göre hala çok düşüktür.”
Beklentiler
KÜÇÜLME YAŞANMASI KAÇINILMAZ
2000 yılı içersinde leasing sektörü ile ilgili çok önemli adımların atıldığını belirten Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü Berrin Avcılar, 2000 yılında leasing sektörü ile ilgili önemli adımların atıldığını belirtiyor. Avcılar’a göre, bunların arkasının gelmesi, uygulanacak ekonomi politikalarına bağlı.
Sektör geçtiğimiz yıl artan rekabetin getirdiği olanaklar sayesinde e-ticaret ve sınır-ötesi leasing gibi konularda belli bir olgunluğa geldi. Ancak, Berrin Avcılar’a göre, 2000 yılında bu gelişmelerin devam edebilmesi, ekonomik istikrarın sağlanmasıyla mümkün olacak. Berrin Avcılar’ın sektörün önümüzdeki döneme dair beklentileri şöyle:
“Ekonomide canlılığa ve yatırım eğilimine paralel hareket eden sektörün 2001 yılı performansı, büyük ölçüde ekonomik programın uygulamalarına ve sonuçlarına bağlıdır. Ancak, bugünkü verilerle sektörün 2001 yılında bir önceki yıla göre küçülme yaşaması kaçınılmazdır.”
TURİZM
Mevcut durum
SEKTÖR RAHAT NEFES ALDI
Türk turizm sektörü, 1999’da yaşanan krizden ağır yaralar aldı. Ancak, alınan önlemler ve tanıtım kampanyalarıyla 2000 yılında toparlanma sürecine girdi. Bunu istatistiklerden de görmek mümkün. 1999 yılında 7 milyon 485 bin yabancı turist sayısı, 2000 yılında 10 milyon 412 bine ulaştı. Böylece gelen turist sayısında bir önceki yıla yüzde 39’luk artış kaydedildi. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy’un sektörün mevcut durumu ile ilgili değerlendirmeleri şöyle:
“2000 yılında ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısı 1998 yılına göre yüzde 6.7, 1999’a göre yüzde 39 oranında bir artışla 10 milyon 412 bine ulaşarak rekor düzeye çıkmıştır. Bu duruma göre 1999 yılı krizi ardından yabancı giriş sayıları ve gelirler itibariyle kaydedilen bu artış grafiğini olumlu ve bu rakamların 2000 yılı başında belirlediğimiz hedeflere uygun görüyoruz. Sonuçta, sorunlara rağmen 2000 yılı ve 2001’in ilk ayları iyi geçti.”
Beklentiler
HEDEF 12 MİLYON TURİST
Sektör yetkilileri, ekonomik kriz, devalüasyon ve dövizin dalgalanmaya bırakılmasının yurtiçi turizm ve seyahat pazarı talebini olumsuz şekilde etkileyeceğini tahmin ediyorlar. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy’a göre yabancı turistler için ise bir sorun yok. Rezervasyonlarının yabancı para birimlerine göre olması dolayısıyla ödeyecekleri para miktarında ekonomik krizin bir etkisi olmayacak. Ulusoy’un 2001 yılı diğer beklentileri şöyle:
“TÜRSAB olarak biz, yabancı girişlerinde 2000 yılında görülen 10 milyon 412 binle rekor düzeye ulaşan artış tablosu ile, birçok pazar ülkeden, seyahat ticareti çevrelerinden aldığımız Türk turizmi yönündeki olumlu duyumları, rezervasyonlar konusunda intikal eden haberleri değerlendiriyoruz. Buna bakarak, 2001 yılı sonunda yüzde 15-20 oranında bir artışla 12-12.5 milyon civarında yabancının ülkemizi ziyaret edeceğini tahmin ediyoruz.”
ÇAMAŞIR MAKİNESİ
Mevcut durum
SEKTÖR YÜZDE 16 BÜYÜDÜ
Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (BESD) verilerine göre, otomatik çamaşır makinesi üretimi 2000 yıl sonu itibariyle, 1999 yılına göre yüzde 10 artış, 1998 yılına göre ise yüzde 2 düşüş gösterdi. İç satışlarda da benzeri bir durum gözlemleniyor. 2000 yılının 12 aylık döneminde iç satışlar, 1999 yılına göre yüzde 16 büyürken, 1998 yıl sonu itibariyle yüzde 5 geriledi. Vestel Elektronik yetkililerinin sektör ile ilgili değerlendirmeleri şöyle:
“Çamaşır makinesi sektörü 2000 yılını, 1999 yılına göre yüzde 16 büyüme ile kapatmıştır. Sektör, 1999 yılına göre, 2000 yıl sonunda üretimde yüzde 10, iç satışlarda yüzde 16, ithalatta yüzde 42 ve ihracatta yüzde 52 artış göstermiştir. İç satış adetlerindeki artışın önemli bir kısmı ithalatla dengelenmiş, üretimdeki artış oranı iç pazardaki artışın gerisinde kalmıştır. 2001 yılı ocak ayında ise, 2000 yılının ocak ayına göre yüzde1’lik artış yaşanmıştır.”
Beklentiler
SEKTÖRDE BELİRSİZLİK HAKİM
Türkiye’de, 2000 yılının son çeyreğinde yaşanan mali krizin olumsuz etkileri, 2001’in ilk aylarında da hissedildi. Bu nedenle beyaz eşya üreticileri, sektörün 2001 projeksiyonunu yapmakta zorlanıyor. Vestel Elektronik yetkilileri de bu olumsuz havadan pek uzaklaşmıyorlar. Ancak, sektördeki genel kanı, yaşanan ekonomik kriz nedeniyle ihracatta artış, ithalatta ise düşüş gerçekleşeceği yönünde...
Yılın ikinci yarısında bir canlanma olacağının altını çizen Vestel Elektronik yetkililerinin sektörün önümüzdeki dönemdeki durumuna dair tahminleri şöyle:
“Çamaşır makinesi sektörünün geleceği ile ilgili kesin konuşmak zor. Piyasalardaki belirsizlik, sektöre de yansıdığından, 2001 yılı için öngörüde bulunmayı zorlaştırdı. 2001 yılının ilk yarısında talep ertelemelerinin olacağı beklenmektedir. Ancak yılın ikinci yarısının ilk altı aya göre daha iyi olacağı söylenebilir.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?